- Katılım
- 1 Şubat 2007
- Mesajlar
- 93,767
- Reaksiyon puanı
- 50,409
- Puanı
- 1,060
- Konum
- İstanbul
- Web Sitesi
- izleryazar.com
Fav10 Film Kulübü'nün 13. sezonu son hızıyla ve birbirinden kaliteli filmleriyle devam ediyor. Frantz, Certified Copy, Little Children ve 3-Iron'ın ardından etkinliğimizin Jim Jarmusch filmleri arasından seçilen beşinci filmi yönetmenin 1991 yapımı klasiği Night on Earth oldu.
Altıncı oylamamızda rotamızı tekrar Fransa'ya çeviriyoruz. Fransız yeni dalga akımının büyükannesi olarak tanınan ve iki yıl önce kaybettiğimiz ünlü yönetmen Agnes Varda'nın filmlerinden biri altıncı filmimiz olacak.
En az iki film izleyen oylamada oy hakkı kazanacak. Süremiz her zamanki gibi 2 gün. Herkesi etkinliğimize bekliyoruz.
İşte yönetmenin beş önemli aday filmi:
La Pointe Courte (1955)
Fransa / 80 dk / IMDb: 7.1 / MUBI
Sallantıdaki bir evliliğin hikayesi, Akdeniz’deki küçük bir balıkçı köyünün portresiyle iç içe geçiyor. Fransa’nın güneyindeki Sète bölgesi sakinlerinin gündelik yaşamlarına belgeselvari bir bakış.
Agnès Varda, Fransız Yeni Dalgasının öncü yapıtlarından birine dönüşen bu ilk uzun metrajını çektiğinde henüz 26 yaşındaydı ve neredeyse hiç bütçesi yoktu. Şimdi efsaneler arasında yerini almış bir sinemacıdan ilham verici bir çıkış filmi.
Cleo from 5 to 7 (1962)
Fransa / 90 dk / IMDb: 7.9 / MUBI
Cléo Victoire sahne ismiyle tanınan popüler ve alımlı bir şarkıcı, ölümcül bir hastalığa yakalandığından şüphelenir. Doktordan test sonuçlarını beklerken Paris’te vakit öldürmeye çalışır. Ona bu endişeli bekleyişinde iki saat boyunca eşlik ederiz.
Varda imzalı bu başyapıt, Fransız Yeni Dalgasında çoğunlukla erkek gözünden izlediğimiz Paris sokaklarını bir kadının bakış açısından gösteriyor. Varda, Cléo’nun bilinç akışına kapılıp kamerayı büyük bir hünerle sokaklarda gezdirirken, Anna Karina ve Jean-Luc Godard kısa rollerde bize göz kırpıyor.
Le Bonheur (1965)
Fransa / 80 dk / IMDb: 7.6 / MUBI
Francois çekici bir postacıya aşık olduğunda bir ikilemle karşı karşıya kalır. Kendisi iyi huylu, evinde çocuklarını büyüten güzel Thérèse ile evlidir. Varda’dan yetişkin hayatı, sadakat ve mutluluk üzerine eşsiz bir inceleme.
Agnès Varda’nın doygun renklerle bezeli filmi, çekirdek aile kavramını enine boyuna inceliyor. Bir karı kocanın yaşamındaki durağan anları göstererek onların ilişkisine dair pek çok söz bulan bu cesur klasik, pek çoğu yaşadığımız çağda daha rahat karşılık bulacak feminist çağrışımlara sahip.
Vagabond (1985)
Fransa / 105 dk / IMDb: 7.7 / MUBI
Genç bir kadının cesedi bir hendekte donmuş olarak bulunur. Geriye dönüşler ve röportajlar aracılığıyla, kaçınılmaz ölümüne neden olan olayları izleriz.
Varda sinemasının bu unutulmaz klasiği, bir kadının toplumla uzlaşmaz tavrını aynı şekilde tavizsiz bir estetikle anlatıyor. Cesur hikaye yapısıyla da bu uyuşmaz tavrı devam ettiren film, Venedik’te Altın Aslan kazanmıştı. Yönetmenin derin hümanizmiyle yoğrulmuş keskin bir toplumsal eleştiri.
Kung-Fu Master! (1988)
Fransa / 80 dk / IMDb: 7.0 / MUBI
İlkbaharda yağmurlu bir günde, 40 yaşlarında bir kadın olan Mary-Jane, kızının sınıf arkadaşına, 15 yaşındaki Julien isminde bir çocuğa aşık olur.
Agnès Varda imzalı bu şiirsel dramda, Jane Birkin ve kızı Charlotte Gainsbourg’u anne-kız rollerinde izliyoruz. Aile kurumunun temellerini sorgularken eğlenceli olmayı başaran, inceliklerle örülü bir film.
@Araf @Angelica @Sherlock @gundix123 @mesmeso @phoebebuffay @Dosi @Tolstoyevski
Altıncı oylamamızda rotamızı tekrar Fransa'ya çeviriyoruz. Fransız yeni dalga akımının büyükannesi olarak tanınan ve iki yıl önce kaybettiğimiz ünlü yönetmen Agnes Varda'nın filmlerinden biri altıncı filmimiz olacak.
En az iki film izleyen oylamada oy hakkı kazanacak. Süremiz her zamanki gibi 2 gün. Herkesi etkinliğimize bekliyoruz.
İşte yönetmenin beş önemli aday filmi:
La Pointe Courte (1955)
Fransa / 80 dk / IMDb: 7.1 / MUBI
Sallantıdaki bir evliliğin hikayesi, Akdeniz’deki küçük bir balıkçı köyünün portresiyle iç içe geçiyor. Fransa’nın güneyindeki Sète bölgesi sakinlerinin gündelik yaşamlarına belgeselvari bir bakış.
Agnès Varda, Fransız Yeni Dalgasının öncü yapıtlarından birine dönüşen bu ilk uzun metrajını çektiğinde henüz 26 yaşındaydı ve neredeyse hiç bütçesi yoktu. Şimdi efsaneler arasında yerini almış bir sinemacıdan ilham verici bir çıkış filmi.
Cleo from 5 to 7 (1962)
Fransa / 90 dk / IMDb: 7.9 / MUBI
Cléo Victoire sahne ismiyle tanınan popüler ve alımlı bir şarkıcı, ölümcül bir hastalığa yakalandığından şüphelenir. Doktordan test sonuçlarını beklerken Paris’te vakit öldürmeye çalışır. Ona bu endişeli bekleyişinde iki saat boyunca eşlik ederiz.
Varda imzalı bu başyapıt, Fransız Yeni Dalgasında çoğunlukla erkek gözünden izlediğimiz Paris sokaklarını bir kadının bakış açısından gösteriyor. Varda, Cléo’nun bilinç akışına kapılıp kamerayı büyük bir hünerle sokaklarda gezdirirken, Anna Karina ve Jean-Luc Godard kısa rollerde bize göz kırpıyor.
Le Bonheur (1965)
Fransa / 80 dk / IMDb: 7.6 / MUBI
Francois çekici bir postacıya aşık olduğunda bir ikilemle karşı karşıya kalır. Kendisi iyi huylu, evinde çocuklarını büyüten güzel Thérèse ile evlidir. Varda’dan yetişkin hayatı, sadakat ve mutluluk üzerine eşsiz bir inceleme.
Agnès Varda’nın doygun renklerle bezeli filmi, çekirdek aile kavramını enine boyuna inceliyor. Bir karı kocanın yaşamındaki durağan anları göstererek onların ilişkisine dair pek çok söz bulan bu cesur klasik, pek çoğu yaşadığımız çağda daha rahat karşılık bulacak feminist çağrışımlara sahip.
Vagabond (1985)
Fransa / 105 dk / IMDb: 7.7 / MUBI
Genç bir kadının cesedi bir hendekte donmuş olarak bulunur. Geriye dönüşler ve röportajlar aracılığıyla, kaçınılmaz ölümüne neden olan olayları izleriz.
Varda sinemasının bu unutulmaz klasiği, bir kadının toplumla uzlaşmaz tavrını aynı şekilde tavizsiz bir estetikle anlatıyor. Cesur hikaye yapısıyla da bu uyuşmaz tavrı devam ettiren film, Venedik’te Altın Aslan kazanmıştı. Yönetmenin derin hümanizmiyle yoğrulmuş keskin bir toplumsal eleştiri.
Kung-Fu Master! (1988)
Fransa / 80 dk / IMDb: 7.0 / MUBI
İlkbaharda yağmurlu bir günde, 40 yaşlarında bir kadın olan Mary-Jane, kızının sınıf arkadaşına, 15 yaşındaki Julien isminde bir çocuğa aşık olur.
Agnès Varda imzalı bu şiirsel dramda, Jane Birkin ve kızı Charlotte Gainsbourg’u anne-kız rollerinde izliyoruz. Aile kurumunun temellerini sorgularken eğlenceli olmayı başaran, inceliklerle örülü bir film.
@Araf @Angelica @Sherlock @gundix123 @mesmeso @phoebebuffay @Dosi @Tolstoyevski