En Son İzlediğiniz Film? 🎞

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan şirin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Aslında film ilgimi çekti de Coenlerin izlemek istediğim öncelikli başka filmleri var.
 

Şu filme atılan oy sayısı 659 sadece ve puanı 5.9. Bu filmi 3. izleyişim çünkü cidden bu filmi çok seviyorum. İlk tv'de 4-5 sene önce izledim ve yüreğim ağzımda izlemiştim. Birkaç sene önce izlemiştim 2. kere. Gece sıkıldım ve bir daha izleyeyim dedim.

Türk yapımı olduğu için bence kimsenin ilgisini çekmedi film ve insanlar zaten kötüdür diye izlemedi. Bana kalırsa en iyi Türk filmlerinden biri. Gerilim türünde izlenmesi gereken bir film olduğunu düşünüyorum. Yabancı bir film olsa daha çok ilgi çekerdi kesinlikle. Kısaca çok "underrated" bir film. Türklerin dahi bildiği yok filmi.

Deniz Celiloğlu muhteşem oynamış. Harika bir psikopat performansı. Konuşması, jest ve mimikleri, bakışları her şeyiyle geriyor.

Senaryo basit ama zekice. İyi kurgulanmış bir film. Bunu daha iyi spoiler'da anlatabilirim.

Stadyuma bomba koyması dokunulmaz yapıyor psikopatı. Eğer nabzı düşerse bombaların patlayacak olması, her kapıya bomba koyması vs polislerin işini oldukça zorlaştırdı ve operasyon yapamadılar. Sonu da beklenmedikti. Silah boşmuş.

Öte yandan televizyondaki salak saçma, milletin zeka seviyesiyle alay eden programlara psikopatımız öyle güzel giydiriyor ki sempati besliyorsunuz adama. Zaten okumuş bilgili biri.


94 dakikalık bir şey zaten. Gerilmek istiyorsanız mutlaka izleyin.

8/10
 
Moderatörün son düzenlenenleri:

Köy hayatını özlemişim, buram buram köy doğallığı kokan, hayata dair iç burkan detayların işlendiği sıcacık bir film. Saf gerçekçilik filme hakim, olaydan ziyade duruma odaklı. Yazları köyünden kasabaya karpuzcuya çıraklık yapmak için gelen Recep ve onun sinema tutkusu, yer yer aşkları ve hayalleri. Köy insanlarına, köylü kızlara dair bir kesit. Nihal'in bir ceviz yeme sahnesi var ki, of. Unutulmayacak bir sahne...

Ne hayatlar yaşanıyor şu dünyada haberimiz yok.

Recep'in eve fenerle bakıp kimseyi bulamadığı ve ötedeki kadına sorup taşındıklarını öğrendiği sahnede içim burkuldu. Ne kadar kötü bir şey, anlatılması imkansız tarifsiz bir acı, yalnızlık ve geri kalmışlık hissi..

8.5/10
 

Biutiful

Inarritu'nun izlemediğim tek filmiydi, keşke öyle kalsaymış.


Çok kötü bir filmdi. Birdman'i, 21 Grams'i çeken adam nasıl bu kadar kötü bir film çekebilmiş, insan gerçekten hayret ediyor.

Bir de film çok güzelmiş gibi adam utanmadan bir de 2.5 saat yapmış. Bildiğim tüm bedduaları ettim.


Dünyanın muhtemelen en çirkin adamı olan Javier Bardem, Oscar adaylığını hak etmiş ama film tam bir çöp.

Inarritu'nun filmlerinin sıralaması da şöyle oldu bununla birlikte:

Amores Perros > Birdman > 21 Grams > The Revenant > Babel > Biutiful

Müzik kullanımı, 1-2 başarılı sahne ve Javier Bardem performansı hatrına:

4/10
 

İzlediğim en eski yerli film oldu sanırım, 1960'ların İstanbul'unu seyretmek çok ilginçti. Kültür ve zihniyet olarak hiçbir değişiklik olmadığını gördük, büyük ihtimalle 50 sene sonra da bugünkü zihniyet devam edecektir. Çalışmasam kolay yoldan para kazanma meselesi ta eskiden beri Türk'ün sorunymuş.

Sadri Alışık'in karizmatik oyunculuğu zaten müthişti, hele sigara içişi, herif rüyasında bile sigarayı elinden bırakmıyor. Nostaljik bir klasik, müzikleriyle mesajlarıyla oyunculuğuyla kült bir yapım.

8.3/10
 
Son düzenleme:

Match Point

Inarritu'nun dün yaşattığı şoktan sonra ilaç gibi geldi. İyi film olduğunu tahmin ediyordum da bu kadarını beklemiyordum. Benim de izlediğim en iyi Woody Allen filmiydi. Gerçi Midnight in Paris'i çok hatırlamıyorum ama 8 vermişim ona...

Yorumumuz @Danger UA! ile tamamen aynı. Direkt onun iki sayfa önceki yorumunu okusanız olur.


Şans kavramına yönelik müthiş bir anlatım olmuş. Baştan sona çok sürükleyiciydi.

Bir ara sıkıcı olmaya başlıyor gibiydi ki harika bir ters köşe yedik. Ondan sonrası zaten sağlı sollu devam etti.


Chris'in kurtulmasını hiç beklemiyordum hele dedektif işi o aşamaya getirdikten sonra ama şans işte.

Scarlett Johansson harikaydı. Bence de en iyi rolü olabilir. Emily Mortimer'ı izlemek de güzeldi. Jonathan Rhys Meyers pek iyi değildi daha iyi bir oyuncu olsa film daha da uçabilirmiş. Bir de filmin başlarında Chris ve Tom'u ayırt etmekte çok zorlandım. Cast direktörüne sevgilerimi yolladım.


Mutlaka izlenmesi gereken bir Woody Allen filmi...

8.5/10
 


Şaka maka derken Contact filmi gerçek mi oluyor?
http://www.birgun.net/haber-detay/94-isik-yili-uzaktan-cok-guclu-sinyal-geldi-126240.html

Umarım filmdeki gibi dincilerin gazabına uğramayız fakat öyle bir şey olsa ilk başta din enstitüsü bunu engellemek için her türlü kozu kullanacaktır. Kim bilir belki de dünya dışı varlıklarla iletişime geçilmiştir de din etkisi yüzünden halka açıklanmıyordur? Unutmayın, dünya dışı bir uygarlık Dünyaya gelir ve dinlere inanmadıklarını söylerlerse yer yerinden oynar, şu ana kadarki tüm dini inanışlar derinden sarsılır, tıpkı filmdeki gibi ama daha da fazlası olarak toplu intiharlar görülür. İnsanlık buna hazır olmayabilir ama belki de tıpkı Avrupalılar karşısında Kızılderililer gibi olacağız bu karşılaşmada...

@Danger UA! @OzaN
 
@OzaN Beğenmene sevindim. Beğenmezsin diye korkmuştum.


@Tolstoyevski Dünya dışı varlıkların bulunması mümkündür tabi ama mesela bir yaşam formu gelip dinlerin mantıksız olduğunu söylerse inanacak değilim. İnsanlardan daha üstün varlıklar olduklarını nereden biliyoruz? Öyle olsa bile tamamen bilimsel bir açıklama getiremezlerse beni etkilemez.
 

Orası öyle, hatta bu yaratıkların yecüc mecüc olup olmadıkları bile tarşılabilir ama dinin evrensel olduğu göz önüne alınırsa büyük şüpheye yol açacağı da kesin, bütün dinler için.
 

Müthiş bir film. Türk sinemasının başyapıtlarından. Birçok efsane sahnesi ve unsuru var, Tuncel Kurtiz ve Tarık Akan'ın harika oyunculuğunun üstüne efsane müzikleri de bir başka güzel gitmiş. Özellikle Eşkiya Dünya'ya Hükümdar Olmaz...


Doğu taşrasına dair yaşanan kan davasının gölgesinde gelişen hayvancılıkla uğraşan bir ailenin dramı... Tren sahnesi ciddi anlamda efsaneydi baştan sona. Tuncel Kurtiz'in Tarık Akan'a dayak attığı sahne de müthişti.

Doğu taşrasından Ankara'nın göbeğine, 70'lerin Türkiyesi ve insanına dair bir kesit. O günden bu güne zihniyetin pek değişmediği, hâlâ aynı haksızlıkların yapıldığı açık. Yalnız o zamanlar neymiş be, Ankara'da devlet hastanesini gösterdiler 70'lerin, insan kafayı yer! Yok böyle bir kalabalık. Günümüz devlet hastaneleri özel gibi duruyor, aradan 45 küsür sene geçmiş elbette bir zahmet... İzlenmesi gerekilen üst düzey bir film, Yılmaz Güney yönetmen olabilseydi belki çok daha üstün bir film izlerdik ama Zeki Ökten çalışması da on numara.

Tarık Akan'ın adamı boğazladığı sahne, Berivan'ın cesedinin sürüklendiği sahne, Hamo Ağa'nın kalabalıkta küçük oğlunu aradığı sahne, Trendeki koyun kaçırıp boğazı kesme sahnesi gibi birçok unutulmayacak unsurları var.

8.8/10
 

Kiss Kiss Bang Bang

The Nice Guys sonrası Shane Black'in yönetmenliğindeki izlemediğim tek film olan bu filmi de izlemek istedim. Maalesef The Nice Guys sonrası yükselen beklentimi karşılayamadı.

Yer yer güldüren kısımları vardı aslında. Rus ruleti sahnesinde iyi güldüm mesela ama film genelinde çok da eğlendiğimi söyleyemem. Anlatım tarzı ve yönetmenin kattığı farklılık hoştu.

Robert Downey Jr. bence filmin eksilerindendi. İyi oynayamamış, filme neredeyse hiçbir şey katmamış. Michelle Monaghan ise filmin en iyisiydi. Keşke Val Kilmer yerine de bir başka oyuncu olsaymış.

Beklentiye girmeden izlenebilecek ortalama bir film.


6/10
 


The Mist

Ordunun bir hatası sonucu öldürücü doğa üstü yaratıklar şehri istila ederler ve bunun sonucunda da insanlar bir süper markette hapsolur.

Film ilgi çekici, merak ve heyecan uyandırıyor. Teknik anlamda başarılı bir yönetmen ve başarılı bir kurgu çalışmasıyla ortaya güzel bir film çıkarmışlar. Filmin en büyük özelliği akıcılığı. İlk baştaki 5-10 dakikalık diyalogdan sonra hemencik olaylar gelişiyor ve film tam anlamıyla sarıyor. Başroldeki Thomas Jane performansı oldukça başarılı, yanı sıra son dönemde izlediğim 4 diziden tanıdık yüzler (The Newsroom'dan Marcia Gay Harden, Brooklyn Nine-Nine'dan Andre Braugher, Wayward Pines'ten Toby Jones ve Billions'tan Jeffrey DeMunn) filmi sırtlayan isimlerdi.

Şartlar değiştiğinde uygar insanlar ilkelliğe nasıl dönüşüyor hayret verici... "Tür olarak temelimizde delilik var. İkiden fazlamızı aynı odaya koy, hemen taraf seçer ve diğerlerini öldürmek için sebep düşünmeye başlarız."... tam da bunu kanıtlayan olaylar yaşandı.

Özellikle sonu beni asıl vuran yer oldu.

David markette oğluna söz vermişti, yaratıklar tarafından öldürülmesine izin vermeyecekti? Sözünü tuttu da fakat böyle ölüm şekli çok koydu be.

Fazla söze gerek yok oldukça başarılı bir film.

8/10
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
El Cuerpo

İspanyol sinemasının gizem, gerilim konusunda çok iyi olduğunu duymuştum zaten ve izlediğim birkaç film de bunu kanıtlıyordu. Ama bu film sanırım zirveleri olmuş adamların.
Sonuyla tekme tokat bana giriştiğini hissettim adeta filmin.
Film boyunca adamın anlattığı hikaye o kadar mantığa uygundu ki. Karı, kocanın kişilikleri, davranışları falan. Film, sonunda sürpriz yapayım diye de kasmamış üstelik. Gerçekler hep gözümüzün önündeydi. -Polisin geçmişinden ara ara bize gösterilenler- Buna benzer bir şeyi The Best Offer'da yaşamıştım.

@Danger UA!'yı da şuraya etiketleyim. Aslında bu filmi şans eseri buldum ama indirirken hatırladım önerdiğini.
Teşekkür ederiz kendilerine.


10/10 vereceğim sanırım. 9'a düşerebilirim belki sonra.
 
Kardeş Gibiydiler(Sleepers) Brad reisin güzel bi filmi daha gerçi pek bi rolü yoktu ama olsun. Genel olarak başarılı bi filmdi bizimkiler de Suskunlar dizisini bu filmden uyarlayarak yapmışlar. İntikam konusunun iyi işlendiği bi film.

8/10
 
@berkann Tesis de güzel İspanyollar bu işin piri.
Bu arada El Methodo iyi film diyordun o nasıl tam olarak? Gizemli mi?
 

Holy Motors

2012 yılı filmlerinden izlemediğim nadir önemli filmlerden biriydi. Eleştirmenler çok övünce, listelerde vs karşıma çıkınca izlemeye niyetlenmiştim.

Benim hiç sevmediğim tarzda bir filmdi. Yönetmen kendine göre her şeye anlam yükleyip saçmalıklar halinde izleyiciye sunmuş ve bizim de onun gibi düşünüp anlam çıkarmamızı istemiş. Tamam anlam çıkaralım falan güzel de yani bunun için yönetmen olarak senin de bize biraz yardımcı olman gerekiyor.

Saçmalıklar silsilesi olsa da en azından benzer türdeki bazı filmler gibi sıkıntıdan öldüren cinsten değildi, özellikle bazı kısımlarını ilgiyle izletmeyi başardı. Başrol oyuncusu da çok iyi oynamış.

4.5/10