Tamam, diyelim ki minimum miktarda Amerikan eleştiri de var, bu o filmin propagandasal unsurları olmadığı anlamına gelmiyor ki. Böyle bir filmde hiç propaganda yoktu demek çok ilginç ve fazlasıyla çok iyimserce. Adam trende kafasını cama yaslamış, dışarıda telden atlamaya çalışan ve vurulan insanları çocukları görüyor. Bu sırada sanıyorum Doğu Almanya dolaylarında. Gerisin geriye bütün operasyonu başarılı bir şelilde tamamlayıp evine döndüğünde, tam hatırlamıyorum otobüsleydi sanırım evine dönerken yine camdan dışarı baktığında hayali olarak daha önce gördüğü sahneyi görür gibi oluyor fakat devamı öyle sonuçlanmıyor, o da derin bir oh çekiyor. Buradan ne anlıyoruz? Daha doğrusu propaganda tanımınız nedir? İlla propaganda olabilmesi için Amerikan Sniper gibi faşistçe mi gösterilmesi gerek? Alt metin mesajları, geri planda anlatılmak istenen? O sahneden ne çıkardığımı söyleyeyim;
Doğu Almanya'nın vahşi, iğrenç, ceket çalan pis kasvetine karşın, Amerikanın güvenliliği, mükemmelliği, huzuru! Otobüste o gördüklerinin hayal olduğunu anladıktan sonra çektiği oh bile Amerikan seviciliğinin en minimal örneğidir. Gerçekte öyle ya da değil, bize algılatılan durum böyle. Filmi dümdüz, öylesine izleyecek olursak elbette hiçbirinde hiçbir propaganda bulamayız.
Ha, filmde Amerikanın uzlaştırıcılık kimliğinin bir karakter veya gerçekte yaşamış bir kişilik vasıtasıyla alagori edilmesi apayrı bir örnek. Amerika olaya dahil olursa eninde sonunda başarır; Kahraman, idealist bir Amerikan vatandaşı! Gerekirse 1 e karşı 2'yi takas ettirecek kadar beceriklidir, çünkü o ideal bir Amerikalıdır!
"Soyadım: Donovan. Anne-baba tarafından İrlandalıyım. Ben İrlandalıyım, siz Almansınız. Ama ikimizi de Amerikalı yapan şey nedir? Sadece bir şey. Tek, yegane şey: Kurallar kitabı. Buna Anayasa diyoruz ve kurallarını da kabul ediyoruz. Bizi Amerikalı yapan şey de bu. Hatta “tek” şey bu. “Kurallar kitabı yok” falan deme. Kafanı da öyle sallama şerefsiz herif."
Ne idealist herif ama!
Bu arada film yorumunda da belirtmiştim, bu film için propaganda ile alakalı tek bir puan dahi kırmadım, propaganda olmasa bile vasatın altında bir film. Yine de The Big Short'u görünce tövbe etmedim değil, fakat yine de Spielberg'e yakışmayan bir filmdi. Bir şeyler eksikti.