En Son İzlediğiniz Film? 🎞

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan şirin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Diğer gençlik filmlerinin aksine biraz daha farklıydı. Hangover'in yönetmeni burada yapımcılık üstleniyor. Yönetmen Nima Nourizadeh, ilk uzun metrajlı filmini çekiyordu.

Küçük bir doğum günü partisi, nasıl da büyüdü öyle. Abartılı sahneler de vardı haliyle her gençlik filminde olabileceği gibi. Seçim olarak bilinmedik oyuncuları tercih etmeleri aslında ayrı bir artı. Filmin etkileri de var. Bknz: (Sosyal medyada destekli öğrenciler parti veriyor, olaylar çıkıyor. Bu sadece bir kere de olmuyor. Filmin başında geçen cümle, filmin ne kadar etkileyici olacağının da göstergesiydi.)

Filmin çekimi bile farklıydı. Kimse kalkıp, "çok saçma bir çekimi vardı" diyemez. Çünkü; film gereği o şekilde çekilmesi normâl. Sesli güldürdüğü sahneler oldu. Bildiğin, "gençlik böyle yaşanır, parti böyle yapılır" mesajı veriyordu, her ne kadar abartıya kaçılsa da. Sıkıcı değildi, eğlenceliydi.

7.5/10
 

Bilim-kurgu ve Spielberg filmlerini severim.Spielberg'in daha önce Jurassic Park,Jaws,Indiana Jones,Saving Private Ryan,Schindler's List,The Terminal,Catch Me If You Can ve daha sayamadığım meşhur filmlerinin hepsini izledim.Bu film Saving Private Ryan ile birlikte en sevdiğim Spielberg filmi oldu.

Yılına göre efektler mükemmel.Konusu zaten çok ilginç.Ve gittikçe daha başka kapıya giden bir konusu var.Aksiyonu yerinde,ritmi çok iyi bir filmdi.Colin Farrell bence filmde en iyi oynayan isimdi ama Tom Cruise da iyi sırtladı filmdi.

Filmde kullanılan teknolojik aletleri ya günümüzde kullanıyoruz ya da bu aletler şimdikilerine ilham veriyor.Bu yönden de çok başarılı.Onun dışında yaratıcı olanlar da vardı: Kusturucu jop,göz tarayıcı örümcekler başarılı.Videonun gerçek yani direk önümüzde oynaması da çoğu filmde var ama daha çıkmadı.


Film ayrıca suç ve ceza ilişkisini de çok iyi anlatmış.Suça verilecek ceza suçu gerçekleştiren eylemi mi verilmeli yoksa eylem gerçekleşmeden sadece suça niyet etmek ceza almak için yeterli midir? İnsanın olduğu herhangi bir yerde -en üst seviye teknoloji bile olsa- gerçek adaleti sağlamak mümkün müdür?

Konu ilerledikçe tahmin edilebilir bir hal alıyor.Zaten film bunu gözümüze sokuyor o yönden bence bu bir eksi değil.

Çok başarılı bir film.O yüzden polisiye ya da bilim-kurgu sevenler mutlaka izlesin.Spielberg filmi izletmesini iyi bilen bir yönetmen.Zevkli bir filmdi,mutlaka tavsiye ederim.

9.5/10
 

Celda 211

FF Film Kulübü 3. Sezon için önerdiğim filmlerden birisiydi ancak seçilme ihtimalini çok düşük görüğümden izlemek istedim. Aslında filmle ilgili enteresan bir anım da var. Yıllar yıllar önce IMDb şifremi kaybetmiştim. Geri bulduğumda izleme listemde 3 film vardı. Birisi de bu filmdi. İspanyolca ve hapishane filmi olmasını geç filmi izlediğimi bile hatırlamıyordum. Şimdi izledim, hiçbir sahnede önceden izledim izlenimi bırakmadı. Neden o listedeydi hiçbir zaman anlayamayacağım.


Neyse filme gelecek olursak bence çok çok iyi bir gerilim filmiydi. İyi senaryo, iyi sayılabilecek oyunculuklar vardı. Bir iki yerde bana saçma gelen yerleri vardı.
İlki görevinden ayrılan gardiyanın hapishaneye gönderilip, ardından o içerideyken Juan'ın karısının öldüğünü söylemeleriydi. Adamı bile bile yem ettiler. İkincisi ise filmin başından beri kıvrak zeka bir arkadaş olarak tanıtılan Juan'ın karısının ölmediği ihtimali olduğunu düşünmemesi. Evet bu ilk anda aklına gelmez ama günler geçtikçe düşünürsün bi "Bu adamlar beni dışarıya çıkartmak için mi uydurdular acaba bu ölüm işini?" Tabi kadının ölüp ölmediği kesin değil ama ölmemiş olacağını düşünüyorum.

Genel olarak inşallah etkinliğe seçilir de böylesine bir filmi herkes izler ama...

9/10
 

Filmle ilgili yorumum için tıklayın.
 

Etkinlik için önermiştim ama aday gösterileceğini düşünmediğimden izledim.

Filmin ilk 1 saatini sıkıla sıkıla izlediğimi söyleyeyim.Yani çok sıkıcıydı bence.Fantezi filmlerinden nefret etmemden dolayıdır büyük ihtimal.

Sonraları film açılmaya başladı.İç savaşın içine iyice girilmesi filmi daha izlenebilir kıldı.Zaten filmde ağır bir Franco dönemi diktatörlüğü eleştirisi vardı.

Filmdeki yaratıkların da bir anlamı varmış yani metafor falanmış okuduğum yorumlarda öyle diyordu ama derin bir bilgiye sahip olmadığım için ben sadece makyajları üzerinden yapabileceğim.Orta halliydi diyebilirim yani daha da iyi yapılabilirdi.

Ancak şu yönden hakkını vereyim.Filmdeki masalsı yönler de gerçekçi yönler de çok iyi yansıtılmış.Yani kızın o iç savaşın içinde kitaplardan dolayı geliştiği hayal gücünde kendi kurduğu masalsı dünyayı yansıtmak takdir edilesi bir iştir bence.Zaten filme iç savaşla birlikte bağlandım.

Sonunu da iyi bağladılar filmin.Ancak aklımda bir soru işareti kaldı:

@berkann izlediğin için sana sorayım.Şimdi kız ölünce prenses oluyor sınavı geçtin falan diyorlar ya,onu kız kafasında ölürken hayal mi kurdu yoksa gerçek miydi?

Guillermo Del Toro da başarılı bir yönetmenlik göstermiş.

Sonuç olarak benim pek beğenmediğim ama klasik tarz filmlerden sıkılıp,masalın ve gerçeğin gayet iyi harmanlandığı bir film izlemek isteyenlere tavsiye ederim.

7.5/10
 
Yarın bir sonuna bakayım da öyle cevap vereyim.
Ama gerçek değildir diye düşünüyorum.
@Danger UA!
 

Edward Norton'un ilk filmi ve ünlü olmasını sağlayan film.Son zamanlarda film seçimlerinde şanslıyım çünkü izlediğim son 7-8 film gayet iyiydi.Bu da çok iyiydi.

Film biraz sıkıcı başladı zaten durağan bir temposu vardı ama film kendisinden koparmıyordu.Sıkılmadan izledim yani.

Oyunculuklar başta Edward Norton usta olmak üzere iyiydi.Richard Gere'yi de pek sevmem ama daha dünkü çocuğun altında kalmayayım diye düşünerek son vitese atmış galiba.
İyiydi bu filmde.
Bu arada Scarface'deki Manny Ribera da az biraz gözüktü filmde güzel oldu.


Filmde ters köşeler iyiydi ama beraberinde mantık hataları getiriyordu:

Şimdi Edward Norton'un oynadığı karakter çift kişilikli olması birinci ters köşeydi.Buraya kadar sıkıntı yok.Ama filmin sonundaki ters köşede karakterin aslında çift kişilikli olmadığı deli raporu almak için böyle bir numaraya başvurduğunu görüyoruz.E bu adam psikologla falan görüştü profesyonel bir psikolog bunu nasıl anlayamaz?

Ama ters köşe bir yandan da mükemmeldi:

Filmde Edward Norton'un karakteri hep zavallı,psikolojisi bozulmuş masum bir çocuk gibi izleyiciye gösteriliyordu.Richard Gere bile karakteri öyle biliyordu.Ama sonunda görüyoruz ki adam hepimizi uyutmuş ve cinayeti bilinçli olarak işleyen zavallı bir psikopatı canlandırıyor.O sahnede işte Richard Gere'in yüzündeki hayal kırıklığıyla beraber olan sahne mükemmeldi.

Filmin müziklerini pek beğenmedim.

Sonuç olarak film gayet başarılı uzun süresi ve yavaş temposuna rağmen sıkmayan bana göre underrated bir film.Özellikle Edward Norton severlere tavsiye edilir.

8.5/10
 

Dün aksam TV'de izledigim bir film oldu. Kadrosunda sevdigim isimler var. Filmde özellikle Umut Kurt'un performansini begendim. Duygu yüklü, senaryosu tahmin edilir bir film olmus.

Efektler fena degildi, diyaloglar ise orta derece.


TV'de dün aksam izledigim bir baska film'de Özgü Namal ve Engin Altan Düzyatan'in basrolünde oynadigi bu film oldu. Film hakkinda en ufak bir bilgim yoktu, öylesine basladim.

Basta konuyu anlamadigim icin sanirim pek begenmedim, ama sonradan yavastan acilmaya basladi. Filmde yan karakterler de dikkat cekici olmasi filmi izlenir hale getirdi.

Genel olarak senaryosu ve sonu tahmin edilir bir film olmus. Oyunculuklar iyiydi, Atiye'nin filmde rol almasi sürpriz ve bir o kadar da iyi olmus. Emin Gürsoy filmdeki favori karakterim oldu.
Özgü Namal filmde cok seker'di. Iyi bir oyuncu oldugunu bir kez daha kanitlamis bence.

Emin Gürsoy uzun saclari ile cok süper olmus, hic beklemezdim onu bu halde görmeyi.
 
Tamamiyle Jean Reno üzerine kurgulanmış fakat olmamış bir film. Jean'den dolayı değil yöneten kişi yönetememiş olayı.

Film bir saçmalıkla başladı, bence yönetmen sırf ateş edenlerden birinin onun dostu olduğunu seyirci iyi anlasın, ondan dolayı onun kardeşi şuan demek içindi, düşünce güzel fakat uygulama yoktu.

Aşırı sıkıldım filmde, fransızca olması dışında boşluklarda eklenince bu sıkılma geldi.

Bu olumsuzluklar tüm iyiliği kapattı aslında, Jean'ın ekibi onuru için savaşması, feda edilen şeyler akıl almaz harika düzeydeydi. Yemişler filmi sadece, yazıklar olsun.


Önermem, izleyenide sevmem bu vakiten sonra.


Jean Reno çok namlı bir actor, fakat bu filmi olmamış gerçekten.




IMDB Puanı: 6.7
Sinemalar.com : 7.9


Sırf puanı şişirmişler gibi geldi bana, Jean Reno ve ekibinin onuru hatrına:

Benim Puanım: 7

 

Filmle ilgili yorumum için tıklayın.
 

Hem komedi hemde dram olarak o döneme göre güzel bir filmdi. Chaplin reyiz yine bayaa güldürdü.

Hitler'le filan iyi dalga geçmişler
Özellikle almanca konuştuğu yerler çok komikti


Sonunu da çok iyi bağlamışlar. Derslik bi konuşmaydı Chaplin reyizi daha da çok sevdirdi bu film.

8.5/10
 
Chaplin'in sallama Almanca'sı iyiydi.


Bir de kıçıyla Dünya'yı sektiriyor ya.
 

Büyük beklentilerle izlediğim bir filmdi.Bence mükemmel filmdi.

Hani Ferhan Şensoy'un Pardon diye trajikomik bir filmi vardı ya.. İşte bu o filmin tamamen trajik hali.

Gerçek bir hikaye olması daha da acı.Hukuk bu kadar mı pislik bir şey? İnsan hayatı ve onuru bu kadar mı ucuz?

Düşünsenize evinizde rahat rahat oturuyorsunuz ve adamlar size yapmadığınız bir suçtan dolayı psikolojik ve fiziksel şiddet uyguluyor.Üstüne de 15 yıl hapis yatıyorsunuz.

Tüm oyuncular döktürüyor.Daniel Day-Lewis'de mükemmel ama babası rolündeki isimler de gayet iyi.Emma Thompson da az gözüktü ama öz oynadı diyebilirim.

Final sahnesi mükemmeldi.Ben özgür bir insanım ön kapıdan çıkacağım dediği an müthişti gerçekten.Ayrıca o şerefsiz polis memurları nasıl ceza almamış anlamak güç.Bu arada filmde The Godfather'ı da görmek benim gibi Godfather hayranı biri için çok ayrı bir anlam kattı.


Herkes mutlaka izlemeli bu gerçek hikayeyi.İnanılmaz bir film.

9.5/10
 
@Danger UA! daha yeni izleyebildim filmin sonunu.
Bence,
kızın yaşadıklarının hiçbir gerçek değildi. Kızın hayal dünyasındaydı. Bir nevi şizofren filmi diyebiliriz. Sonunda ise eğer kız hayal etmişse biraz saçma olur, çünkü kız eğer yaşadıklarının hayal olduğunu biliyorsa neden yaşasın ki? Muhtemelen yönetmen kız için öyle bir son yazmış. Yani bence sonda gördüğümüz kızın hayali değildi, yönetmenin hikayeyi bitirme şekliydi.
 


Haklı olabilirsin ama ben film boyunca kızın o iç savaşta kendi ütopyasını kurduğunu,ölürken bile kendince bir masal kurduğunu düşünüyorum.