Sam'in Antarktika'ya gitme macerasını izlemek güzeldi ama iki adım ötedeki yere gitmeye bile üşendiğim için benim için ütopik bir durumdu.

Yine de hayatta ne yapacağını bulmak ve pes etmeden onun peşinden gitmekle ilgili hepimizin ders alması gereken güzel mesajlar verildi. Penguenin gözüne bakarak amacını bulduğu sahne ayrıca çok tatlıydı.
Casey'i izlemesi yine keyifliydi ama Izzie'nin olduğu bazı kısımlar sıktı açıkçası. Tatlı bir kız ama annesiydi, protestosuydu derken Doug'un da dediği gibi draması bitmek bilmedi resmen. Bir de bağlandığı yer güzel olsa da biraz eksik kaldı. Elsa UCLA'deki kadınla Casey'nin görüşmesini sağladı ama sonra bir baktık ki o kadın Izzie'yle de görüşmüş. Onu da mı Elsa yaptı yoksa başka şekilde mi oldu orasını anlamadım. Gerçi pek göze batmadı ama illa aynı okula gitmeleri için zorlamalarına gerek yokmuş. Ama en azından Casey'nin tam anlamıyla kendini keşfetmesi ortaya iyi sahneler çıkardı.
Doug'un arkadaşının ölümünden sonra yaşadıkları da etkileyiciydi. Tamam hayat kısa, izinlerin de var ama yine de Antarktika'ya gitmesi sürpriz oldu manyak mısın be adam.

Dizi boyunca en az sevdiğim karakterdi (eskiden ailesini terk edip sonradan dönmesi büyük sıkıntı zaten ama bir de her an ıkınıyormuş gibi görünen o suratıyla iyice uyuz oluyordum) ama ona bile mutlu oldum.
Elsa'nın annesiyle olan konusu da biraz aceleye gelmiş. Oradan güzel şeyler çıkabilirmiş ama Izzie hanıma sahne yaza yaza oraya bir şey kalmamış. Zahid'in kanser oluşu da üzücü bir konu olsa da olabilecek en ferah şekilde işlenmiş hele ki ameliyat için parti vermesi çok iyiydi.

Paige de dizinin mizahına büyük katkıda bulundu ve finalde Sam'le vedalaşması üzücü bir sahneydi.