12. Bölüm (FİNAL)
Diziyi tamamlamışken bir yorum bırakmak istedim. En baştan genel yorum yaparsam; öncelikle dizinin görüntüleri muhteşemdi. Onur Saylak muhteşem bir yönetmenlik çıkarmış. Ayrı bir hava, ayrı bir atmosfer oluşturmuş. Dizinin jeneriği ve müzikleri çok güzeldi. Haluk Bilginer tek başına diziyi sırtlamış, saatlerce izlesem doymam sanırım buradaki karakterine. Cansu Dere'den karakter gereği fazla da kendisini gösteremedi bence, Şebnem Bozoklu yerine daha farklı bir isim olabilirmiş. 'Firuz' karakteri çok iyiydi, Hümeyra'yı izlemeyi de çok seviyorum. Deva ve Süveyda sahnelerini beğenemedim, bana gereksiz geldi. Genel olarak kadroyu da sevdim, oyunculukları sevdim.
Senaryoya gelirsek Hakan Günday çok güzel bir yere değinmiş, bu hikayedeki gibi duymadığımız, görmediğimiz, üstü kapatılan ne kadar çok böyle olay vardır kim bilir... Senaryo genel itibariyle ağır işliyor, özellikle ilk üç bölüm aşırı yavaş kaldı. Dördüncü bölümden sonra dizi açılsa da süresi, yaşanan olaylara göre uzun geldi bana. Sürükleyiciliği yoktu, bana göre dizi adına büyük eksiklikti. Final bölümü çok güzeldi ama sanki aceleye gelmiş gibi geldi? Yani biraz daha doldurulup ilerleyebilirmiş, 12 yerine 15'te bitip daha zemin hazırlanarak tamamlanabilirmiş.
Agah Beyoğlu karakteri unutulmaz bir karakter olmuş. Dizinin başındaki ''Şahsiyeti Hatırla'' sesi de çok hoşuma gidiyordu, o kısmı ayrı özleyeceğim sanırım.
Kambura ne kadar itici bir köydü, halkı da bir o kadar iticiydi. Çok soğuk, karanlık bir yerdi. Aslında Onur Saylak'ın alttan verdiği bir mesaj da bu sanırım.
Genel olarak beğendiğim bir iş oldu fakat beklediğim gibi çıktığını da söyleyemem. Yani fazla yorum gördüm, fazla önerildi, ister istemez dizi benim için izlemeden zirveye çıktı. İzleyince de ister istemez hayal kırıklığına uğruyorsun, fazla da beklentiyi artırmamak lazımmış.
Güzel bir şarkıyla sona erdi, onu da buraya bırakarak yorumumu sonlandırayım: