değerli okuyucu kitlem gelin kavgalı dövüşlü aşklı entrikalı hikâye anlatçam

eve geldim suratım hâlâ sızlıyor,şerefsizin oğlu çok sert geçirdi,5 parmağının izi var.koştum aynaya baktım,kıpkırmızıydı vurduğu taraf.bunu gizlemek için çok uğraştım,şekilden şekile girdim,yemekten sonra bir süre daha ailemle oturup ders çalışmak için odama koştum sonra.bir yandan da onur için endişeleniyorum,bu çocuk bi bulsa onu ne hale getirecek kimbilir.tekken oynayanlar bilir king diye bi eleman var ya,rakibi kaldırıp kaldırıp yere çarpıyor,onun gibi yapardı çocukçağızı.ertesi gün gittim onur'la konuştum bırak şu kızın peşini,bırakmazsan çok pişman olcaksın bak dedim.o da sen mi meylettin var mı lan panpanın ex'ine yan gözle bakmak diye bana atarlandı kalktı gitti.iyi be iyi naparsan yap diye seslendim arkasından.sonra gelip benim yanımda zırlama ama.
 
@103 gerizekalı işte çocuk.bilgesu evladım olsa eldivenle severdim.


çıkışta bu iriyarı herif beni yine kıstırdı,bu sefer insan gibi sordu ama onurla konuştunmu dedi.konuştum dedim (abi desem mi demesem mi kararsız kaldım,sonradan öğrencektim çocuk lise 1'miş,çok gururum incinmişti bi 9.sınıf veletten dayak yediğim için).neyse konuştum dedim o da güzel dedi.benim kim olduğumu biliyor musun ulan dedi.ben de bilgesu'yun belalısısın dedim.başını salladı.ona yan gözle bakacak gözleri yuvasından çıkarır köpeklere atarım dedi.sonra da artistik bi yürüyüşle uzaklaştı ordan.
 
@105 orda mantık hatası yapmışım "ona yan bakacak gözleri" olcaktı :D

neyse devam: bu oğlan böyle artislik taslıyordu belki ama yanlış kişiye atarlanıyordu,bu tutumunu sürdürürse eğer onunla bilgesu'yun arasını sonsuza dek bozabilirdim.yapmadığım şey değil,okuyun şu diğer hikâyeyi işte :D birkaç gün boyunca hiç görmedim,sağolsun hiç gelmedi yakınımıza.ama onur da takıntısını sürdürünce çocuk da haklı olarak tekrar geldi.gene beni buldu çıkışta,nerde o onur göster bana dedi.ben de çoktan gitmiştir o dedim.nerde evini biliyor musun götür beni de onunla bişey konuşacaz dedi.söylesem mi söylemesem mi kararsız kaldım."bak ben sizin aşk üçgeninize 4. olarak girmek istemiyorum,okeye dördüncü arasanız tamam ama burada 3 kişi bile fazla,bırakın beni kendi aranızda halledin,yarın gel onur'u bul..." baya baya böyle döşedim lafları ama yemedi. "ne demek istiyon sen,ben fazlalık mıyım,seni bi öldürürüm dedektif gecıtla şarlok holms birleşse bi kanıt bulamazlar" dedi.en son artık dayanamadım "onur bornova'da,falanca sokakta bulabilirsin onu" dedim.gitti.oraya gittiğinden emindim.onur'a "falanca sokağa git sametle muratı da al çok pis kavga çıkçak" diye mesaj attım.yarını sabırsızlıkla beklemeye başlamıştım.yarın gelirse 1 posta da ben dövecektim çocuğu.
 
geldim

onur gitmemiş dediğim yere.ertesi gün çocuk geldi bana atarlandı yine "senin *** gelmedi la yine" dedi.bana yalan mı söyledin dedi.tam tokadı geçirecekken ben çenesine bi yumruk patlattım.çocuk afalladı.sonra kolundan tuttum okula soktum.idareden biri görse okuldan atılacam basacaklar tekmeyi ama iplemiyorum.onurların sınıfa götürdüm.anlat derdini çözün sorununuzu dedim gittim.ama fazla uzaklamadım dinliyorum.onur bu elemandan tırstı tamam abi ben aranızı yaparım abi falan dedi ve gerçekten de bir daha bilgesuya yan gözle bakmadı.korku neler yaptırıyor adama.bir problemi daha çözmenin mutluluğuyla sınıfa döndüm.şansıma boş ders vardı ooohhh bugün benim günüm olacaktı ta ki...ta ki o hoşlandığım son sınıftaki kızın biriyle çıktığını duyana kadar.boş derste muhabbet son sınıflara gelmişti,çok popüler bi eleman da vardı içlerinde,o elemanla çıktığından dolayı muhabbete dahil olmuştu bu konu.moralim çok bozuldu.yaşamayan bilemez o duyguyu,size bakma ihtimali çok çok zor olan bir kızı/oğlanı sevmeden anlamanızı beklersem size insafsızlık etmiş olurum.anlamayın da zaten allah kimseye o acıyı tattırmasın.ben kantine iniyorum bişey istiomusunuz dedim.neyse ki sipariş gelmedi kimseden.gittim ama kantine değil.bahçeye indim,boş boş oturuyorum...başım öne eğik,geçen sene o kızla geçen günleri düşünüyorum...hatırlayın geçen hikayenin başlarında aynı oyunda oynuyorduk bununla.çok,çok büyük duygu yoğunluğuydu.sınıfa çıktım çantamı topladım arkadan tırmanıp atladım kaçtım gittim.ertesi gün rapor getirdim,biraz sakinleşmeye kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı...
 
birkaç gün boyunca onur bir sürü mesaj attı hiçbirini cevaplamadım.aramalarını cevapsız bıraktım.bilgesu da aynı şekilde on kamyon mesaj yirmi beş ton da çağrı bıraktı en son telefonu kapatıp sim kartı çıkardım sinirden.benim derdim başımdan aşkın bide sizle uğraşmayayım.dersleri de iyice boşladık,bazılarında allah vergisi yetenek sayesinde fazla sorun yaşamadıksa da birçoğu dibe vurdu.babam baskı yapıyor elalemin pompişinden sana ne otur dersine çalış bak valla aldıracam kaydını demirciye göndercem /bucalılar bilir demirciden bol bişey yok özellikle bu izkent evka-1 tarafları/ odama giriyorum kapımı kapatıyorum ama gel de çalış o ruh haliyle...bir yandan "olm sonuçta sen hep tek taraflı yaşadın aşkını kızın haberi bile yoktu" diyordu,diğer yandan da bencilce kızı kaşarlıkla suçluyordum.bu fazla uzun sürmedi çünkü çok yanlış bi düşünceydi.onu hala unutamamıştım kabullenememiştim ama onu yargılamayı bırakmıştım.ne haddimeydi onu bu nedenle yargılamak?bu beni biraz daha rahatlattı.artık okula dönebilirdim.
 
128727263379593029.jpg
 
@115 okula giremio onur da çoktan gitmiş oluyordu o geldiğinde.ben götürdüm onurun yanına bizzat onu sonra,@110