Vamık ile Azra, aşk mesnevileri içerisinde kahramanlarının birbirine kavuştuğu tek hikayedir.
Peki Vamık ile Azra kimdir?
Çin hükümdarı Talmus, bir çok kez evlenmesine rağmen bir türlü çocuk sahibi olmamış. Talmus daha sonra resimlerden görüp beğendiği turan şahının kızı ile evlenir. Ve bu evliliğin ardından bir erkek çocuğu olur. Çocuğun adını Vamık koyarlar. Vamık çok yakışıklı bir çocuk olarak büyür. Vamık’ın bu yakışıklılığı dilden dile yayılır.
Gazne hükümdarı Şaban’ın dünyalar güzeli kızı Azra da bir gün nedimeleri ile sohbet ederken, Vamık’ın özelliklerini duyar. Ve duyar duymaz da Vamık’a aşık olur. Yani Azra, Vamık’a daha görmeden vurulur.
Lakin Azra, Vamık’ın nerede olduğunu bilmez. Ve ona ulaşmanın yollarını arar. Nihayetinde dadısının aklına bir yöntem gelir. Ve şehzade Vamık’a ulaşmak için dönemin en iyi ressamına resimlerini yaptırır. Daha sonra resimleri ticaret gemileriyle dört bir yana gönderir.
Çin padişahının oğlu Vamık ise bir gün sahilde gezerken kıyıya demirleyen bir ticaret gemisindeki mürettebatı misafir eder. Ve gemidekiler teşekkür anısı olarak ona bir armağana verirler. Bu armağan; Azra’nın yaptırdığı resimlerden başka bir şey değildir. Vamık resimdeki sureti görür görmez ona aşık olur. Yani Azra duyarak, Vamık ise resimde görerek aşık olurlar.
Uzun düşsel bir yolculuğun ardından ve bir çok engelin ardından iki aşık sonunda birbirine ulaşırlar. Hikayenin nihayetinde de birbirine aşık olan bir çok kişi Vamık ile Azra gibi birbirine kavuşurlar.
Vamık ile Azra Mesnevisinin yazarı Kimdir?
Vamık ile Azra Mesnevisini Bursalı Lâmi’i Çelebi kaleme almıştır. Lâmi’î, 5981 beyitlik Vâmık u Azrâ mesnevisini, Kanunî Sultan Süleyman’ın emriyle yazmaya başlamış ve altı ayda bitirmiştir. XVI. yüzyılda Manisalı Camî ve Bursalı Lamiî Vamık u Azra mesnevisi kaleme almıştır. Lamiî, 5981 beyitlik mesnevisini, Fars şairi Unsurî’nin aynı adı taşıyan eserinden esinlenerek yazılmıştır. Camî’nin mesnevisi de olay örgüsü bakımından Lamiî’nin mesnevisiyle aynıdır. Mesnevinin olay örgüsü, iç içe girmiş pek çok maceradan oluşur. Lâmi’î’nin bu eserinden, Latîfî dışında, bütün kaynaklar söz etmişler ve Türk Edebiyatı’nın meşhur Vâmık u Azrâ mesnevisi olduğunda birleşmişlerdir.
Peki Vamık ile Azra kimdir?
Çin hükümdarı Talmus, bir çok kez evlenmesine rağmen bir türlü çocuk sahibi olmamış. Talmus daha sonra resimlerden görüp beğendiği turan şahının kızı ile evlenir. Ve bu evliliğin ardından bir erkek çocuğu olur. Çocuğun adını Vamık koyarlar. Vamık çok yakışıklı bir çocuk olarak büyür. Vamık’ın bu yakışıklılığı dilden dile yayılır.
Gazne hükümdarı Şaban’ın dünyalar güzeli kızı Azra da bir gün nedimeleri ile sohbet ederken, Vamık’ın özelliklerini duyar. Ve duyar duymaz da Vamık’a aşık olur. Yani Azra, Vamık’a daha görmeden vurulur.
Lakin Azra, Vamık’ın nerede olduğunu bilmez. Ve ona ulaşmanın yollarını arar. Nihayetinde dadısının aklına bir yöntem gelir. Ve şehzade Vamık’a ulaşmak için dönemin en iyi ressamına resimlerini yaptırır. Daha sonra resimleri ticaret gemileriyle dört bir yana gönderir.
Çin padişahının oğlu Vamık ise bir gün sahilde gezerken kıyıya demirleyen bir ticaret gemisindeki mürettebatı misafir eder. Ve gemidekiler teşekkür anısı olarak ona bir armağana verirler. Bu armağan; Azra’nın yaptırdığı resimlerden başka bir şey değildir. Vamık resimdeki sureti görür görmez ona aşık olur. Yani Azra duyarak, Vamık ise resimde görerek aşık olurlar.
Uzun düşsel bir yolculuğun ardından ve bir çok engelin ardından iki aşık sonunda birbirine ulaşırlar. Hikayenin nihayetinde de birbirine aşık olan bir çok kişi Vamık ile Azra gibi birbirine kavuşurlar.
Vamık ile Azra Mesnevisinin yazarı Kimdir?
Vamık ile Azra Mesnevisini Bursalı Lâmi’i Çelebi kaleme almıştır. Lâmi’î, 5981 beyitlik Vâmık u Azrâ mesnevisini, Kanunî Sultan Süleyman’ın emriyle yazmaya başlamış ve altı ayda bitirmiştir. XVI. yüzyılda Manisalı Camî ve Bursalı Lamiî Vamık u Azra mesnevisi kaleme almıştır. Lamiî, 5981 beyitlik mesnevisini, Fars şairi Unsurî’nin aynı adı taşıyan eserinden esinlenerek yazılmıştır. Camî’nin mesnevisi de olay örgüsü bakımından Lamiî’nin mesnevisiyle aynıdır. Mesnevinin olay örgüsü, iç içe girmiş pek çok maceradan oluşur. Lâmi’î’nin bu eserinden, Latîfî dışında, bütün kaynaklar söz etmişler ve Türk Edebiyatı’nın meşhur Vâmık u Azrâ mesnevisi olduğunda birleşmişlerdir.