Rezzan'la çok hızlı başladıktan sonra diğer hikayelerle o tempo biraz yavaşladı ama yine de çok iyi bir bölümdü. Ha zaten beklediğim gibi olmasa da üç ayın ardından kavuştuğumuz için çok laf etmezdim ama beklediğim gibi ilk sezonun sonlarındaki ölü toprağını nihayet üstünden atarak birbirinden ilgi çekici vakalarla geri dönmüş. Bu dizide kadın hikayelerini izlemeyi daha çok seviyorum o yüzden üç vakanın da kadın olmasına sevindim açıkçası.
Nihal Yalçın Kırmızı Oda evrenine o kadar yakışan bir oyuncu tercihi olmuş ki gelecek haftalarda dizinin lokomotifi haline geleceği aşikar.
Zaten hikayesi de kitaba aşırı sadık uyarlanmış resmen oradaki satırları okur gibiydim. Hatta hikayenin kitaptakinden daha güzel işleneceğine de eminim. Tek dikkatimi çeken kısım o el mevzunun cinsel bir olaya bağlanması ve bölüm sonundaki polis durumunun orada gerçekleşmiyor oluşuydu.
Derya üç vakadan en travmatik olanı ve şimdiden sert başladı. İlerleyen bölümlerde de daha çok üzüleceğimiz kesin. Ayça Bingöl'ü ekranlarda görmeyi özlemişiz.
Süveyda ise şimdilik kapalı kutu olduğu için detaylı bir giriş yapamadık ama renkli bir karakter olmuş. Ayşe ve Deniz gitmişken Doktor Hanım'ı genç bir hastayla birlikte izlemek güzel. Hikaye tam açılmasa bile gösterilen ufak detaylarla merakı şimdiden körüklediler zaten. Özellikle şu tek boynuzlu at takıntısı ve sepet olayının neye varacağını merak ediyorum. Umarım sokaktaki adamın altından tecavüz olayı çıkmaz.
Gülben'i sezon finalinde öyle bir getirdiler ki uzun ömürlü bir şey olacak gibiydi. Yani şahsen Merve Dizdar'ın iki diziyi birden idare edemeyeceğinin farkındaydım ama "hoş geldin Gülben" gibi ifadeler kullanılınca başka türlüsü olabilir mi diye düşünmüştüm. Ben yine de sezon içinde bir ara tekrar geleceğini düşünüyorum böyle ara ara görünmesi güzel olur.
Yönetmen ve senarist gittiği için biraz endişeliydim ama yeni ekipler de çok iyi iş çıkarmış ve bildiğimiz Kırmızı Oda tadını devam ettirmeyi başarmış. Banu Kiremitçi'nin gittiğini bilmesem yine o yazdı sanırdım. Tek isteğim Tuna ve Hüseyin'e eskiden olduğu gibi biraz daha sahne yazılması çünkü ben vakalar kadar onları izlemeyi de seviyorum. Bu bölüm aralara onların sahnelerini koymak yerine seansları peş peşe vermeyi tercih etmişler. Başak Soysal'ın hakkını da tekrar vermek isterim önceki işlerini gördüğümde tereddüt yaşamıştım ama klinik sahnelerinde daha önce görmediğimiz farklı çekim açılarını kullanmasını aşırı sevdim. Kendisi de farklı bir tat bıraktı ama yine de ilk sezonda bir marka haline gelen göz planlarını tekrar görmeyi isterdim ne yalan söyleyeyim.
Sonuç olarak yeni sezon bomba gibi başladı umarım reytingleri de güzel olur ve sezon sonuna kadar keyifle izlemeye devam ederiz. Bu sezon Total'de Arka Sokaklar'la, diğer gruplarda Yalancı'yla yakın bir rekabete girecek ama ben zirvedeki yerini koruyacağına inanıyorum hadi hayırlısı.
------
44. BÖLÜM FRAGMANI
Allahuekber bölüm sonunda fragman günleri geri döndü.
😱 Fragman da bomba.
@Cervantes @Hazem @Mircan Saye @EmreCan @Yiğitt