Fav10 Sorgu Odası - Hafta 59 - Sorgudaki İsim: Tolstoyevski

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Foruma ilk geldiğin zamanlarda sık sık Türk dizilerini ve filmlerini Game Of Thrones ile karşılaştırırdın ve büyük tepki toplamıştın, şimdilerde neden bu tarz karşılaştırmalar yapmıyorsun, tepkilerden mi korktun?


Forum yönetiminin başına geçsen forumda neleri değiştirirdin?

Sence emekli olmalı mıyım? Olursam forumda bir artı ya da eksi ne gibi durumlar oluşur.


Çoğu zaman hayatı dalgalı bir nehire benzetirim, sen durgun bir denizi mi tercih ederdin yoksa dalgalı bir nehrini mi? Burda sorduğum suda yüzmek değil anlamışsındır ne demek istediğimi. :S
 
Son dönemde bir grup bilim adamları Dünya düzdür teorisini ortaya attılar. Sence yillardir bildiğimiz bir gerçek aslında kocaman bir yalan mı? Bu konu hakkında ne dusunuyorsun.


Al sana siyaset dışında tartışacağımız bir soru ?
 

Kolay bir soru olmuş, duraktakiler annem ve babam bile olsa dahi öncelik hastaneye yetişmek zorunda olanındır elbet
Üçü de denizde boğulmak üzere, kimi kurtarırsın deseydin yine zorlanmadan cevap verirdim gerçi: Hiçbirini, çünkü yüzme bilmiyorum.


@Tolstoyevski benim hakkimda ne dusunuyosun


Neden uzaya aşıksın


Ilerde ne tarz bir kızla evlenmek istersin ?

Diyelim ki kız arkadaşın seni en yakın arkadaşınla aldattı ama senden çocuğu olacak ne yapardin
Forumun en çocuk ruhlu ve renkli kişiliğisin, konu ve yorumların ortam neşe katıyor bence, hep burada olursun umarım.
Ama Tus yakın meşaleleri yakın, bi bakmışsın 5 sene bitmiş.

2) Uzaya deli gibi aşık değilim yalnızca dünyadan daha çok seviyorum çünkü her şeyden önce koca bir bilinmezlik deryası. Tıpkı gelecek gibi uzay da bu yüzden benim çok ilgimi çekiyor ama teknik konulara girmeden
İstiyorum ki uzay boşluğunda sonsuza kadar süzüleyim. :

3) Mümkün mertebe kafa dengi olmalı ve zevklerimiz çok fazla farklı olmamalı. Her şeyden önce değişime açık olmalı ve karakterli olmalı.

4) Öyle bir durumdan eğer kürtaj mümkünse acilen kürtaj talep ederdim. Zamanı geçmişse ya da kadın istemiyorsa, yapacak bir şey yok ayrılırdım ama çocuk için çok kötü bir başlangıç olurdu. Yine de Bu durumda ayrılmaktan başka bir seçenek yoktur.



1) Öncelikli öyle abarttığın kadar tepkiyle karşılandığımı hatırlamıyorum, gören de gün aşırı linç ediliyordum sanacak
Evet o dönemlerde yabancı özentisi olmakla itham ediliyordum bu nedenden ötürü sanırım, gerçi hâlâ yabancı özentiliği ile ithsm edildiğim oluyor ama istesem de bende tam batıcı ruhu yok. Öyle kişiler tanıyorum ki ne Türk filmi izler ne dizisi ne de müziği, kendini tamamen yabancı şeylere soyutlamıştır. Rock metal tarzı şeyler dinlerler hatta bunlar. Şimdi bu yabancı özentiliği konusunda ben de lendimi eleştiriyorum Ama bakıyorsun Türkçe müzikleri çok seviyorum, Neşet Ertaş olsun, Zeki Müren olsun, Edip Albayram ya da Cem Karaca olsun, bu gibi isimleri çok severim. Türk sinemasının çoğu mihenktaşını hayranlıkla izledim, kaliteli dizilerini severek izledim. Edebiyatından güzel roman ve hikâyelerini okumaya gayret gösterdim, şairlerin şiirlerine olan ilgimi zaten sen de biliyorsun. Bunlara rağmen yabancı özentisi olmak gerçekten çok ilginç, dinlediğim 2 tane yabancı şarkıcı bile yok üstelik
Sorduğun soru bu değildi ama laf lafı açtığı için demek benim de içimde kalmış, dökeyim dedim


Soruya gelirsek, Game of Thrones'ın bırak yerli dizileri, şu an dünyada tek bir rakibi yok. Game of Thrones'dan sorma şu an dünyadaki en iyi ikinci diziyi düşünelim, işte onunla GoT arasındaki fark, Everest'in eteği ile zirvesi arasındaki fark gibidir, abarttım ama misalde mantık aranmaz sonuçta, önemli olan anlatmak istediğim.


2) Daha önce hiç düşünmediğim için bu soruyu boş bırakmıyorum, yönetime el koyduğum vakıt düşünürüz artık


3) Foruma az da olsa vakit ayırabildiğin sürece asla emekli olmanı istemem, bence şu anki durum devam etmeli sonuna kadar. Fırından aktifliğin azalırsa da forumun tadı eksilir, o yüzden onu da hiç istemem açıkçası.


Yalnız benim en büyük hayalim bir an önce emekli olup emekli maaşıyla yaşamaktır
O yüzden emekli ünvanı forumdaki en güzel ünvan bana göre. Sırf bu ünvanı alabilimek için ilerki dönemde bir dönemliğine modluk başvurusu yapabilirim belki
Amaç emekli olmak sonuçta, yaş prim sıkıntısı da yok.


5) Durgun denizde değişim dalgalı nehire göre çok yavaş ilerler. Dalgalı nehirde her şey dinamik bir devinim içindedir. Durgun denizde ise her şey olabildiğince ağır ve olağan. Yani sorduğun asıl soru, hsreketli ve dinamik bir yaşam mı yoksa sessiz sakin huzurlu bir yaşam mı? Benim tercihim zaman zaman durgun, zaman zaman dalgalı bir Okyanus olurdu. Tek tip yaşam aslında yaşam değildir.


Bir grup bilim adamı da çıkıp dünyayı aslında ayın hemen kenarında ama bizim nicel olarak göremediğimiz ve ölçemediğimiz bir Çaydanlığın hareket ettirdiğini, aslında o Çaydanlık sayesinde var olduğumuzu ve o çaydanlığın olmadığını asla kanıtlayamayacağımızı söyleyebilir.
O yüzden ben bu tip konuların tartışılmasını bile zaman kaybı buluyorum. Canı sıkılan her gün bir icat çıkarıyor, yarın bir gün herifin teki çıkıp da Napolyon hiç yaşamadı, belgeler hepsi koca bir yalandı da diyebilir. Hatta belki de 200 sene ve öncesine dair bildiğimiz her şey koca bir yalandır? Belki hiç Mete Han diye biri olmamış, hiç Alparslan ya da Fatih, Kanımı diye biri olmamış, hiç Büyük İskender Ya da Sezar diye biri olmamıştır. Tüm belgeler hepsi yalandır, tüm insanlığa oynanmış bir oyundur, sonuçta yaşayan hiç kimse asla emin olamaz bunlardan, hadi aksini kanıtla o zaman?
 

O sorunun cevabı farklı bos ver. Mantık sorusunu mantık dışı cevapladın.
 
Dediğin gibi muhafazakarlığın kelime anlamını ve dini muhafazakar bir şekilde yaşarken dinin getirdiği kimseyi yargılama hakkının bizde olmadığı gerçeğini insanların bilmesi gerekir. Mesela ben yakın arkadaşlarım haricinde kimsenin ne alkolüne ne de giyimine karışırım, giyimine zaten karışmam gerçi niye karışayım. Alkolde de tamamen onların iyiliğini düşündüğüm için ve alkolden hem dini hem de diğer her anlamda nefret ettiğim için yeri gelir sert yeri gelir yumuşak sözlü uyarımı yapar görevimi yaparım. Ama dışarda kim ne yaparsa yapsın karışmam ve sevmediğim bir durum olduğunda da görmezden gelirim. Bu durum muhafazakar bir şekilde dinimi gözeterek yaşamama engel olmaz hiç bir şekilde. Yani muhafazakarlık toplum tarafından doğru algılansa öyle yanlış olan bir şey değil kesinlikle. Senin de istememen toplumun durumundan kaynaklı anlıyorum zaten.

Bizim toplumda o kadar eksik noktalar var ki dini anlamada bile ne yanlışlar görüyoruz. Bu yüzden dini yaşayış biçiminde de çokça sıkıntıların olması normal. İnsanımızın algısı değişmedikçe hangi kesim olursa olsun birbirine saygı duymadıkça ne dini düzgün yaşarız ne de özgürlüğü. Sözün özü derdimiz çok çaresi de çok olur inşallah.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...