Fav10 Sorgu Odası - Hafta 59 - Sorgudaki İsim: Tolstoyevski

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

mrt-06

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
5 Ocak 2013
Mesajlar
91,530
Reaksiyon puanı
59,811
Puanı
1,061
Konum
Ankara
Foruma ilk geldiğin zamanlarda sık sık Türk dizilerini ve filmlerini Game Of Thrones ile karşılaştırırdın ve büyük tepki toplamıştın, şimdilerde neden bu tarz karşılaştırmalar yapmıyorsun, tepkilerden mi korktun? :A

Forum yönetiminin başına geçsen forumda neleri değiştirirdin?

Sence emekli olmalı mıyım? Olursam forumda bir artı ya da eksi ne gibi durumlar oluşur. :A

Çoğu zaman hayatı dalgalı bir nehire benzetirim, sen durgun bir denizi mi tercih ederdin yoksa dalgalı bir nehrini mi? Burda sorduğum suda yüzmek değil anlamışsındır ne demek istediğimi. :S
 

Maskeli Fedai

Favori Üye
Katılım
31 Mayıs 2012
Mesajlar
36,407
Reaksiyon puanı
37,566
Puanı
1,059
Konum
Troller Kasabası
Son dönemde bir grup bilim adamları Dünya düzdür teorisini ortaya attılar. Sence yillardir bildiğimiz bir gerçek aslında kocaman bir yalan mı? Bu konu hakkında ne dusunuyorsun. :A

Al sana siyaset dışında tartışacağımız bir soru ?
 

Tolstoyevski

Emekli
Katılım
14 Temmuz 2014
Mesajlar
24,283
Reaksiyon puanı
39,933
Puanı
1,061
Yaş
27
Konum
Gökteki Yıldızlar ✨✨
Web Sitesi
www.ataturkungencligehitabesi.com
Diyelim ki @Doğu senin kankan çok yakınsın yani öyle böyle değil @destere senin hayatını kurtarmış bi doktor yani ona bi can borcun var @MasacRE- 'de gebermek üzere olan ihtiyar moruk pis bir şey ve acilen hastaneye gitmesi gerekiyor. Altında 2 kişilik bir araba var ve bi durakta bu üçü ile karşılaştın yalnızca birini alabilirsin arabaya. Sen kimi alırdın @Tolstoyevski :A @Çiğdem- @cookies

Kolay bir soru olmuş, duraktakiler annem ve babam bile olsa dahi öncelik hastaneye yetişmek zorunda olanındır elbet :A Üçü de denizde boğulmak üzere, kimi kurtarırsın deseydin yine zorlanmadan cevap verirdim gerçi: Hiçbirini, çünkü yüzme bilmiyorum. :A

@Tolstoyevski benim hakkimda ne dusunuyosun :D

Neden uzaya aşıksın :)

Ilerde ne tarz bir kızla evlenmek istersin ?

Diyelim ki kız arkadaşın seni en yakın arkadaşınla aldattı ama senden çocuğu olacak ne yapardin :D
Forumun en çocuk ruhlu ve renkli kişiliğisin, konu ve yorumların ortam neşe katıyor bence, hep burada olursun umarım. :D Ama Tus yakın meşaleleri yakın, bi bakmışsın 5 sene bitmiş.

2) Uzaya deli gibi aşık değilim yalnızca dünyadan daha çok seviyorum çünkü her şeyden önce koca bir bilinmezlik deryası. Tıpkı gelecek gibi uzay da bu yüzden benim çok ilgimi çekiyor ama teknik konulara girmeden :A İstiyorum ki uzay boşluğunda sonsuza kadar süzüleyim. :

3) Mümkün mertebe kafa dengi olmalı ve zevklerimiz çok fazla farklı olmamalı. Her şeyden önce değişime açık olmalı ve karakterli olmalı.

4) Öyle bir durumdan eğer kürtaj mümkünse acilen kürtaj talep ederdim. Zamanı geçmişse ya da kadın istemiyorsa, yapacak bir şey yok ayrılırdım ama çocuk için çok kötü bir başlangıç olurdu. Yine de Bu durumda ayrılmaktan başka bir seçenek yoktur.


Foruma ilk geldiğin zamanlarda sık sık Türk dizilerini ve filmlerini Game Of Thrones ile karşılaştırırdın ve büyük tepki toplamıştın, şimdilerde neden bu tarz karşılaştırmalar yapmıyorsun, tepkilerden mi korktun? :A

Forum yönetiminin başına geçsen forumda neleri değiştirirdin?

Sence emekli olmalı mıyım? Olursam forumda bir artı ya da eksi ne gibi durumlar oluşur. :A

Çoğu zaman hayatı dalgalı bir nehire benzetirim, sen durgun bir denizi mi tercih ederdin yoksa dalgalı bir nehrini mi? Burda sorduğum suda yüzmek değil anlamışsındır ne demek istediğimi. :S

1) Öncelikli öyle abarttığın kadar tepkiyle karşılandığımı hatırlamıyorum, gören de gün aşırı linç ediliyordum sanacak :A Evet o dönemlerde yabancı özentisi olmakla itham ediliyordum bu nedenden ötürü sanırım, gerçi hâlâ yabancı özentiliği ile ithsm edildiğim oluyor ama istesem de bende tam batıcı ruhu yok. Öyle kişiler tanıyorum ki ne Türk filmi izler ne dizisi ne de müziği, kendini tamamen yabancı şeylere soyutlamıştır. Rock metal tarzı şeyler dinlerler hatta bunlar. Şimdi bu yabancı özentiliği konusunda ben de lendimi eleştiriyorum Ama bakıyorsun Türkçe müzikleri çok seviyorum, Neşet Ertaş olsun, Zeki Müren olsun, Edip Albayram ya da Cem Karaca olsun, bu gibi isimleri çok severim. Türk sinemasının çoğu mihenktaşını hayranlıkla izledim, kaliteli dizilerini severek izledim. Edebiyatından güzel roman ve hikâyelerini okumaya gayret gösterdim, şairlerin şiirlerine olan ilgimi zaten sen de biliyorsun. Bunlara rağmen yabancı özentisi olmak gerçekten çok ilginç, dinlediğim 2 tane yabancı şarkıcı bile yok üstelik :D Sorduğun soru bu değildi ama laf lafı açtığı için demek benim de içimde kalmış, dökeyim dedim :A

Soruya gelirsek, Game of Thrones'ın bırak yerli dizileri, şu an dünyada tek bir rakibi yok. Game of Thrones'dan sorma şu an dünyadaki en iyi ikinci diziyi düşünelim, işte onunla GoT arasındaki fark, Everest'in eteği ile zirvesi arasındaki fark gibidir, abarttım ama misalde mantık aranmaz sonuçta, önemli olan anlatmak istediğim. :)

2) Daha önce hiç düşünmediğim için bu soruyu boş bırakmıyorum, yönetime el koyduğum vakıt düşünürüz artık :A

3) Foruma az da olsa vakit ayırabildiğin sürece asla emekli olmanı istemem, bence şu anki durum devam etmeli sonuna kadar. Fırından aktifliğin azalırsa da forumun tadı eksilir, o yüzden onu da hiç istemem açıkçası. :)

Yalnız benim en büyük hayalim bir an önce emekli olup emekli maaşıyla yaşamaktır :A O yüzden emekli ünvanı forumdaki en güzel ünvan bana göre. Sırf bu ünvanı alabilimek için ilerki dönemde bir dönemliğine modluk başvurusu yapabilirim belki :A Amaç emekli olmak sonuçta, yaş prim sıkıntısı da yok. :A

5) Durgun denizde değişim dalgalı nehire göre çok yavaş ilerler. Dalgalı nehirde her şey dinamik bir devinim içindedir. Durgun denizde ise her şey olabildiğince ağır ve olağan. Yani sorduğun asıl soru, hsreketli ve dinamik bir yaşam mı yoksa sessiz sakin huzurlu bir yaşam mı? Benim tercihim zaman zaman durgun, zaman zaman dalgalı bir Okyanus olurdu. Tek tip yaşam aslında yaşam değildir.

Son dönemde bir grup bilim adamları Dünya düzdür teorisini ortaya attılar. Sence yillardir bildiğimiz bir gerçek aslında kocaman bir yalan mı? Bu konu hakkında ne dusunuyorsun. :A

Al sana siyaset dışında tartışacağımız bir soru ?

Bir grup bilim adamı da çıkıp dünyayı aslında ayın hemen kenarında ama bizim nicel olarak göremediğimiz ve ölçemediğimiz bir Çaydanlığın hareket ettirdiğini, aslında o Çaydanlık sayesinde var olduğumuzu ve o çaydanlığın olmadığını asla kanıtlayamayacağımızı söyleyebilir.
O yüzden ben bu tip konuların tartışılmasını bile zaman kaybı buluyorum. Canı sıkılan her gün bir icat çıkarıyor, yarın bir gün herifin teki çıkıp da Napolyon hiç yaşamadı, belgeler hepsi koca bir yalandı da diyebilir. Hatta belki de 200 sene ve öncesine dair bildiğimiz her şey koca bir yalandır? Belki hiç Mete Han diye biri olmamış, hiç Alparslan ya da Fatih, Kanımı diye biri olmamış, hiç Büyük İskender Ya da Sezar diye biri olmamıştır. Tüm belgeler hepsi yalandır, tüm insanlığa oynanmış bir oyundur, sonuçta yaşayan hiç kimse asla emin olamaz bunlardan, hadi aksini kanıtla o zaman? :A
 

sokak sanati

Favori Üye
Katılım
23 Şubat 2013
Mesajlar
86,599
Reaksiyon puanı
57,064
Puanı
1,061
Kolay bir soru olmuş, duraktakiler annem ve babam bile olsa dahi öncelik hastaneye yetişmek zorunda olanındır elbet :A Üçü de denizde boğulmak üzere, kimi kurtarırsın deseydin yine zorlanmadan cevap verirdim gerçi: Hiçbirini, çünkü yüzme bilmiyorum. :A


Forumun en çocuk ruhlu ve renkli kişiliğisin, konu ve yorumların ortam neşe katıyor bence, hep burada olursun umarım. :D Ama Tus yakın meşaleleri yakın, bi bakmışsın 5 sene bitmiş.

2) Uzaya deli gibi aşık değilim yalnızca dünyadan daha çok seviyorum çünkü her şeyden önce koca bir bilinmezlik deryası. Tıpkı gelecek gibi uzay da bu yüzden benim çok ilgimi çekiyor ama teknik konulara girmeden :A İstiyorum ki uzay boşluğunda sonsuza kadar süzüleyim. :

3) Mümkün mertebe kafa dengi olmalı ve zevklerimiz çok fazla farklı olmamalı. Her şeyden önce değişime açık olmalı ve karakterli olmalı.

4) Öyle bir durumdan eğer kürtaj mümkünse acilen kürtaj talep ederdim. Zamanı geçmişse ya da kadın istemiyorsa, yapacak bir şey yok ayrılırdım ama çocuk için çok kötü bir başlangıç olurdu. Yine de Bu durumda ayrılmaktan başka bir seçenek yoktur.




1) Öncelikli öyle abarttığın kadar tepkiyle karşılandığımı hatırlamıyorum, gören de gün aşırı linç ediliyordum sanacak :A Evet o dönemlerde yabancı özentisi olmakla itham ediliyordum bu nedenden ötürü sanırım, gerçi hâlâ yabancı özentiliği ile ithsm edildiğim oluyor ama istesem de bende tam batıcı ruhu yok. Öyle kişiler tanıyorum ki ne Türk filmi izler ne dizisi ne de müziği, kendini tamamen yabancı şeylere soyutlamıştır. Rock metal tarzı şeyler dinlerler hatta bunlar. Şimdi bu yabancı özentiliği konusunda ben de lendimi eleştiriyorum Ama bakıyorsun Türkçe müzikleri çok seviyorum, Neşet Ertaş olsun, Zeki Müren olsun, Edip Albayram ya da Cem Karaca olsun, bu gibi isimleri çok severim. Türk sinemasının çoğu mihenktaşını hayranlıkla izledim, kaliteli dizilerini severek izledim. Edebiyatından güzel roman ve hikâyelerini okumaya gayret gösterdim, şairlerin şiirlerine olan ilgimi zaten sen de biliyorsun. Bunlara rağmen yabancı özentisi olmak gerçekten çok ilginç, dinlediğim 2 tane yabancı şarkıcı bile yok üstelik :D Sorduğun soru bu değildi ama laf lafı açtığı için demek benim de içimde kalmış, dökeyim dedim :A

Soruya gelirsek, Game of Thrones'ın bırak yerli dizileri, şu an dünyada tek bir rakibi yok. Game of Thrones'dan sorma şu an dünyadaki en iyi ikinci diziyi düşünelim, işte onunla GoT arasındaki fark, Everest'in eteği ile zirvesi arasındaki fark gibidir, abarttım ama misalde mantık aranmaz sonuçta, önemli olan anlatmak istediğim. :)

2) Daha önce hiç düşünmediğin için bu soruyu boş bırakmıyorum, yönetime el koyduğum vakıt düşünürüz artık :A

3) Foruma az da olsa vakit ayırabildiğin sürece asla emekli olmanı istemem, bence şu anki durum devam etmeli sonuna kadar. Fırından aktifliğin azalırsa da forumun tadı eksilir, o yüzden onu da hiç istemem açıkçası. :)

Yalnız benim en büyük hayalim bir an önce emekli olup emekli maaşıyla yaşamaktır :A O yüzden emekli ünvanı forumdaki en güzel ünvan bana göre. Sırf bu ünvanı alabilimek için ilerki dönemde bir dönemliğine modluk başvurusu yapabilirim belki :A Amaç emekli olmak sonuçta, yaş prim sıkıntısı da yok. :A

5) Durgun denizde değişim dalgalı nehire göre çok yavaş ilerler. Dalgamı nehirde her şey dinamik bir devinim içindedir. Durgun denizde ise her şey olabildiğince ağır ve olağan. Yani sorduğun asıl soru, hsreketli ve dinamik bir yaşam mı yoksa sessiz sakin huzurlu bir yaşam mı? Benim tercihim zaman zaman durgun, zaman zaman dalgalı bir Okyanus olurdu. Tek tip yaşam aslında yaşam değildir.



Bir grup bilim adamı da çıkıp dünyayı aslında ayın hemen kenarında ama bizim nicel olarak göremediğimiz ve ölçemediğimiz bir Çaydanlığın hareket ettirdiğini, aslında o Çaydanlık sayesinde var olduğumuzu ve o çaydanlığın olmadığını asla kanıtlayamayacağımızı söyleyebilir.
O yüzden ben bu tip konuların tartışılmasını bile zaman kaybı buluyorum. Canı sıkılan her gün bir icat çıkarıyor, yarın bir gün herifin teki çıkıp da Napolyon hiç yaşamadı, belgeler hepsi koca bir yalandı da diyebilir. Hatta belki de 200 sene ve öncesine dair bildiğimiz her şey koca bir yalandır? Belki hiç Mete Han diye biri olmamış, hiç Alparslan ya da Fatih, Kanımı diye biri olmamış, hiç Büyük İskender Ya da Sezar diye biri olmamıştır. Tüm belgeler hepsi yalandır, tüm insanlığa oynanmış bir oyundur, sonuçta yaşayan hiç kimse asla emin olamaz bunlardan, hadi aksini kanıtla o zaman? :A

O sorunun cevabı farklı bos ver. Mantık sorusunu mantık dışı cevapladın.:A
 

Tolstoyevski

Emekli
Katılım
14 Temmuz 2014
Mesajlar
24,283
Reaksiyon puanı
39,933
Puanı
1,061
Yaş
27
Konum
Gökteki Yıldızlar ✨✨
Web Sitesi
www.ataturkungencligehitabesi.com
O sorunun cevabı farklı bos ver. Mantık sorusunu mantık dışı cevapladın.:A

:A
hayal+gücü.JPG
 

MEnes

Moderatör
Katılım
18 Ekim 2015
Mesajlar
17,270
Reaksiyon puanı
19,072
Puanı
860
Konum
İstanbul
Öncelikle haklısın, her genelleme gibi yaptığım o genelleme de yanlıştı. Ben de yarı muhafskazar bir ortamdan geliyorum, yani baban pek hiç sayılmasa da annem tamı tamına muhafazakardır, elbette asla tartışmam böyle şeyleri onunla, sadece uzaktan konuşmadığımı belirtmek içindi. Ailenin tamamı sağcı ve büyük çoğunluğu milliyetçi, kalanı AKPli ya da Saadete çizgisinde, buna rağmen ben muhafazakarlığa karşıyım. Muhafazakarlık, genelde kendinizin seçmediği, aile tarafından bize Otomatik verilen prangalar ya da değerlerin bürünü. Tabi kelime anlamı olarak muhafazakarlığa karşı değilim hatta cumhuriyet, özgürlük, demokrasi, Atatürk gibi konularda muhafazakar sayılırım ama zaten kimsenin muhafazakarlık kelimesinden anladığı bu değil, tam olarak dindar veya gelenekçi milliyetçi sağcı anlayışta olanlara muhafazakar deniyor. Benim kimseyi yargılama hakkım yok niye muhafazakarsın diye, ama sanıyorum muhafazakarlığa kavram olarak karşı olmaya, saygılı olduğum sürece hakkım var

Gelelim meseleye, 10 muhafazakardan sadece 2-3'ünün milletin kişisel özgürlüklere saygı duracağına kalıbın basarım. Söz gelimi muhafazakar bir köyde elinde içkiyle Rahat rahat gezemez ya da bir KADIN istediği gibi dekolteli dolaşamaz. İçki ya da dekolte, kimsenin karışmaya halkının olmadığı kişisel tercihleridr. Ama muhafskazarlık, yapısı ve yetişme tarzı gereği buna çok ters olduğu için toplumda çatışma meydan gelir. Sonuç? Şort giydi diye tekmelenen kadın, Ramazanda kaldırımda sigara içti diye ölesiye yumruklanan ve bilincini kaybeden adam.. Belki bu suçları işleyen kişiler muhafazakar değil, şerefsizin tekiydi ki öyledir de zaten, muhafskazarlığın bunu öğütlemediğini bilirim. Ama muhafazakar yetişme ortamı kişileri böyle hoşgörüsüz yaptı zamanla. Bugün toplum baskısı denen şey varsa bunun sebebi muhafazakarlıktır. Ayrıca muhafazakarlığın gelişime açık olmadığını da düşünüyorum.

Muhafazakarlık elbette illa ki olmalı, ama reform sonrası Hristiyanlığı GİBİ içi boşaltılmış olmalı. Söz gelimi bugün Türkiye nin muhafskazarlık oranı %86 ise, hedef %15-20'lere düşürmek olmalı. Toplumun refah seviyesinin artması, çağ atlaması, muhasır medeniyetlerin üstüne çıkması buna bağlı. Zira TÜRKİYE öyle ilginç bir ülke ki, yaptı mı tam yapar. Cumhuriyet'in beşiği olan Avrupadan bile daha cumhuriyetçi olur. :
Dediğin gibi muhafazakarlığın kelime anlamını ve dini muhafazakar bir şekilde yaşarken dinin getirdiği kimseyi yargılama hakkının bizde olmadığı gerçeğini insanların bilmesi gerekir. Mesela ben yakın arkadaşlarım haricinde kimsenin ne alkolüne ne de giyimine karışırım, giyimine zaten karışmam gerçi niye karışayım. Alkolde de tamamen onların iyiliğini düşündüğüm için ve alkolden hem dini hem de diğer her anlamda nefret ettiğim için yeri gelir sert yeri gelir yumuşak sözlü uyarımı yapar görevimi yaparım. Ama dışarda kim ne yaparsa yapsın karışmam ve sevmediğim bir durum olduğunda da görmezden gelirim. Bu durum muhafazakar bir şekilde dinimi gözeterek yaşamama engel olmaz hiç bir şekilde. Yani muhafazakarlık toplum tarafından doğru algılansa öyle yanlış olan bir şey değil kesinlikle. Senin de istememen toplumun durumundan kaynaklı anlıyorum zaten.

Bizim toplumda o kadar eksik noktalar var ki dini anlamada bile ne yanlışlar görüyoruz. Bu yüzden dini yaşayış biçiminde de çokça sıkıntıların olması normal. İnsanımızın algısı değişmedikçe hangi kesim olursa olsun birbirine saygı duymadıkça ne dini düzgün yaşarız ne de özgürlüğü. Sözün özü derdimiz çok çaresi de çok olur inşallah.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...