Yorumumu konusuna taşır mısınız @Dosi @xdragxx
Oylama öncesi sizi biraz kullanayım. Geçen taşımıştı @Tolstoyevski
Aynen yapma @TolstoyevskiKopyala yapıştır yapabilirsin benim gibi. Diğer türlü yorumun @bazinga'nın üstüne çıkar.
Yorumumu konusuna taşır mısınız @Dosi @xdragxx
Oylama öncesi sizi biraz kullanayım. Geçen taşımıştı @Tolstoyevski
Aynen yapma @TolstoyevskiKopyala yapıştır yapabilirsin benim gibi. Diğer türlü yorumun @bazinga'nın üstüne çıkar.
@cehennet in yorumunu hafif düzelttim sadece IMdB link kısmı vb gözüküyor o işlem hallolduAynen yapma @Tolstoyevski
@cehennet in yorumunu hafif düzelttim sadece IMdB link kısmı vb gözüküyor o işlem halloldu
Bu yoruma @Dosi'yi etiketlemeyi unutmayalım. Film bu arada @Dosi'nin memleketi Gothenburg'ta çekildi ya da Göteborg diyelim.
The Square, Force Majeure filmiyle adından söz ettiren Ruben Östlund'un yazıp yönettiği İsveç yapımı bir film. Ruben Östlund'ın filmini Force Majeure filminde olduğu gibi, bu filmini de sevemedim. Hatta bu kez daha da sıkıcıydı ve daha da uzundu. Tamam anlatılan konu ilgi çekici ama işleniş şekli bana göre sıkıcıydı.
Stockholm'de modern bir müzede çalışan Christian'ın projelerinden birisi de The Square'dır ve filmin büyük bir bölümü de bunun üzerine dönüyor. Bir de Christian'ın eşyalarını kaptırmış olması sonrası gelişen olaylar ve de Anne ile olan ilişkisi. Film bu üçlü üzerinde dönüyor genel olarak ve insanların statüsü üzerine göndermeler de yapılıyor. Tabii bence sıkıcı bir üslupla anlatıldığı için sıkılarak izledim ve bu da filmin yönetmenin tarzını sevmememle alakalı olsa gerek.
5/10
Puanın soğuttuBu yoruma @Dosi'yi etiketlemeyi unutmayalım. Film bu arada @Dosi'nin memleketi Gothenburg'ta çekildi ya da Göteborg diyelim.
Hatta yönetmen Ruben Östlund da memleketlisi.
Ekli dosyayı görüntüle 105688
En azından filmi kendi diliyle izlemiş olursun. Benim puanım yine iyi, @bazinga'nın puanı 4'tü. Belki biz sevmemişizdir filmi de, sen seversin.Puanın soğuttu
İzlemedim filmi. İsveç sinemasına fazla hakim değilim. En son senin önerdiğin Tenis filmine bakmıştım.
Göteborg isveçcesi. Diğeri ingilizce
bazinga 4 vermişse o iş yaş ozaman onun puanlarına yakın oluyorum genelde ve en fazla 2 fazla oluyor. 6 puanda azEn azından filmi kendi diliyle izlemiş olursun. Benim puanım yine iyi, @bazinga'nın puanı 4'tü. Belki biz sevmemişizdir filmi de, sen seversin.
Arada bir fark var, o da İsveç'te yaşamıyor oluşumuz. Sen bizzat o ülkenin havasına ciğerine teneffüs ediyorsun, sokakklarında geziyorsun, sosyolojik açıdan neyin ne olduğunu biliyorsun ve o ülkenin dilini konuşuyorsun, hatta o ülkeyi geçtim, o şehrin sokaklarında gezmişliğin de var. Bize bu bütün detaylar yabancı.bazinga 4 vermişse o iş yaş ozaman onun puanlarına yakın oluyorum genelde ve en fazla 2 fazla oluyor. 6 puanda az
Tanıdığın yerler çıktığında ayrı bir keyif oluyor gerçekten. Şu filmde çok olmasada İsveççe ve şehirden kısa görüntüler ayrı bir tad vermişti.Arada bir fark var, o da İsveç'te yaşamıyor oluşumuz. Sen bizzat o ülkenin havasına ciğerine teneffüs ediyorsun, sokakklarında geziyorsun, sosyolojik açıdan neyin ne olduğunu biliyorsun ve o ülkenin dilini konuşuyorsun, hatta o ülkeyi geçtim, o şehrin sokaklarında gezmişliğin de var. Bize bu bütün detaylar yabancı.
Borg vs McEnroe (1 saat 48 dakika)
@Araf 'ın önerisi ile ben ve @Tolstoyevski izledik ve izlerken yorumladık. Şimdide buraya yorumumu yazayım.
1980li yılları anlatan İsveçli tenisçi Björn Borg'un hayatını anlatıyor. John McEnroe ile olan mücadelesini anlatan filmin özellikle son yarım saati çok iyi. Harika bir tenis mücadelesi izliyoruz. Hem Björn hem de John'un çocukluğunuda izliyoruz. Filmin müzikleri güzel fakat bazen çok yüksek ses çıkıyordu ve kulaklıkla izlediğim için rahatsız etti. Zaman zaman durgun ve sıkıcı kısımları da oldu.
Eskiden çok tenis izleyen biri olarak konusunu ilk duyduğumda izlemek için tereddüt etmedim ve son yarım saat beni tatmin etti.
Aslında film sadece tenis değil, insanların değişiminide anlatan bir film ve gerçek hayatı anlatan bir film oluşuda ayrı bir tat kattı. .Björn agresif bir çocukmuş ama doğru kişilerin desteği ile istediği yolda ilerlemiş. Filmde John ve Björn'ün birbirini sevmediği net ama sonra çok iyi arkadaş olmuşlar. Beni şaşırtan kısım Björn'ün 26 yaşında tenisi bırakmış olması. Başarılı birinin çok erken bırakması şaşırttı. Filmin çoğunluğu İsveççeydi.
7.5/10
Bir Force Majeure, bir de The Square var İsveçli yönetmenin en meşhur iki filmi. Deneyebilirsin. @bazinga'yı ve beni etiketlemeyi unutma izlersen.Tanıdığın yerler çıktığında ayrı bir keyif oluyor gerçekten. Şu filmde çok olmasada İsveççe ve şehirden kısa görüntüler ayrı bir tad vermişti.
Oo müthiş filmlerinden biridir. 3 mü 4 mü ne vermiştim sanırım.@bazinga'nın en sevdiği yönetmen olan Guy Ritchie'nin 1998 yapımı olan Lock, Stock and Two Smoking Barrels filmini izliyordum ama 15 dakika civarı izleyebildim. Film izleyecek havamda değilim bugün pek, bugünlük film limitimi doldurdum diyelim. @bazinga'ya özel en sevdiği yönetmeninin filmine yarın yorum yapacağım izleyip.