En Son İzlediğiniz Film? 🎞

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan şirin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ekli dosyayı görüntüle 63768
Forrest Gump zeka seviyesi 75% olan Forrest ismindeki birinin yaşantısı anlatan bir film. Film oldukça duygulandırdı ve yer yer gülümsetti. Forrest'in tanımlamaları filmde en çok ilgimi çeken detaylar oldu ve filmdeki o karakterin saflığını seyirciye iyi yansıttı ( Apple için meyve şirketi demesi, yediği kurşun için ısırıldığını söylemesi mesela). Bir çok sevdiği kişiyi kaybetti ve en etkilendiğim Bubba'nın ölümüydü. Vietnam'daki o patlama sahnesi ve Forrest'in bir çok kişiyi kurtardığı sahneler güzeldi. Forrest Gump sevdiklerine sadık ve verdiği sözleri yerine getiren bir karakter. Küçüklüğünden beri Jenny'den vazgeçmedi ve Jenny gitmiş olsada ondan değerli bir hatıra kaldı. Filmi sıkılmadan izledim. Puanım 9/10


Ekli dosyayı görüntüle 63769
2011 İran yapımı olan Bir Ayrılık Oscar ve bir çok ödül almış bir film. Film boşanma aşamasında olan bir çiftin konusuyla başlıyor. Kızlarının velayeti konusunda ikilem yaşanınca kadın ailesinin yanına gider ve adamda hasta babasına bakması için hamile bir kadını işe alır. Hamile kadın ile adam arasında yaşanan bir tartışma beraberinde bir sürü problemler oluşturur. Filmdeki bir çok detay insanın düşünmesine vesile oluyor. Kim suçlu, kim haklı tam kestiremiyorsun. Filmde sırların, yalanların, söylenemeyenlerin ağırlığı ve bu durumun karakterleri nasıl tedirgin ettiğine şahit oluyoruz. Filmin sonunda biraz hayal kırıklığı yaşadım. Farklı bir son bekliyordum.
Puanım 8.5/10
@Tolstoyevski Forrest Gump filmi hakkındaki yorumum burada, 9 puan vermişim😊
 
  • Güldürdün
Reactions: Tolstoyevski
7.Koğuştaki Mucize de güzel film hem de güncel, bir ara listene ekle bence hatta ailecek izlenecek film iptv’de varsa 😊
Şuan sırda BCS, bazinga'nın etkinliğindeki 6. film ve Maskeli'nin önerisi var. Hafta sonuna doğru izleyebilirim onu😊
 

Klasik bir senaryoydu ama akıcıydı, 1 saat 45 dakika süresi vardı. Tabi daha kısa olabilirdi bu senaryoya, yine de sıkmadan izlettirdi. Sharon Leal çok güzel iş çıkarmış, epey güzel kadın gerçekten. Diğer üç erkek karakter de başarılıydı, zaten pek bir işlevleri de yoktu Zoe etrafında ilerlediği için.

6/10
 

The Help (2011)

Takip ettiğim ilk Oscar yılının önemli filmleriydi. Filminin yanı sıra kitabı da çok ünlü ve kitabını da geçenlerde almışken okudum ve üzerine 8-9 yıl sonra ikinci kez filmi izledim.

Uzun zamandır kitap + film izlemesi yapmamıştım. Kitapta bazı şeyleri çok daha detaylı olarak anlayabiliyoruz hakikaten. Filmde kitaptaki bazı önemli olaylar atlanmış ister istemez. Tabii çok uzun bir kitap, çok normal bir durum. Film, kitaptakileri en uygun şekilde ve seyir zevki yüksek bir şekilde sunmayı başarıyor. Edebi yönünü de koruyor büyük oranda.

Siyahilerin 60'lı yıllarda çektiklerine dair en güzel filmlerden biri bence. Olaylara farklı bir bakış açısından yaklaşıp çok iyi empati kurmayı sağlıyor. Bazen fazla "cheesy" olduğu doğru ama bunu da problem olarak görmemek lazım.

Emma Stone hanımefendiyi ilk kez bu filmde görüp beğenmiştim. 🥰 Octavia Spencer'ı da bu filmle tanıyıp hayran olduğum oyunculara eklemiştim. Viola Davis ve Jessica Chastain de çok iyilerdi. Bryce Dallas Howard ve karakteri ise aşırı sinir bozucuydu. O karakterin tamamen tek boyutlu yazılması filmin en önemli eksiği gibi?

Top 250'de olmayı hak eden filmlerden...

8.5/10
 

The Way Way Back (2013)

Çok seviyorum bu filmi. İkinci izleyişimde de görüşlerim değişmedi yine büyük bir keyifle izledim, bittiğinde yüzümde güzel bir gülümseme kaldı. Harika bir kabuğundan çıkma, kendini iyi hisset filmi.

Steve Carell aşırı itici bir rolde ve fazla tek boyutlu olması rahatsız edici. Fakat gerçekten böyle insanlar var bu dünyada. Sam Rockwell harikaydı, karakteri de muhteşemdi. Keşke herkes Duncan gibi kendi Owen'ını bulabilse. :) Duncan'ı oynayan Liam James kadronun en zayıfı bu arada. Zaten film sonrası pek bir yere gelememiş. AnnaSophia Robb'u da seviyorum, bu filmden sonra başka iyi rol kapamaması üzücü. :(

8/10
 

The Kid with a Bike (2011)

Dardenne kardeşleri Two Days, One Night ile takip listeme almıştım ama yıllar sonra sonunda bir başka filmlerini izleyebildim. Film zamanında Cannes'da Bir Zamanlar Anadolu'da ile büyük jüri ödülünü bölüşmüş. İzlediğim ilk filmleri gibi çok doğal bir filmdi.

Babası tarafından terk edilen sevgiye aç bir çocuk ve ona koşulsuz sevgi göstermek isteyen kuaför bir kadının etkileyici hikayesi...

Bu kadar sevgi arayışındaki bir çocuğun kadının sevgisine kötülükle cevap vermesine anlam veremedim. Fakat çocuk işte. En sonunda sevgi kazandı.

Çocuğun öldü sanıldığı sahne de akıllara kazınacak şekilde anlamlıydı.

7/10
 
Shutter Island (Zindan Adası)
Film çok dikkat gerektiren ve ikinci izleyişte datayları daha kolay yakalamamızı ve aslında her sahnenin dolu sahne olduğunu bize gösteriyor. Ben bitirdikten sonra tekrar geriye dönüp bazı sahneleri tekrar tekrar izledim.
Leo'nun eşini canlandıran kadını film boyunca nerden izledim diye kafa patlattım. En sonunda Google yardımıyla Dawsons Creek dizisinden izlediğim kişi olduğunu anladım. Çoçukken o diziyi baştan sona izlemiştim ve onun haricinde başka projede karşıma çıkmamiştı.Bir diğer detay ise bu hafta izlediğim 2 ayrı filmde İsveçli oyuncu Max von Sydow'u izlemek oldu. Kendisi geçtiğimiz ay vefat etti.
İlk izleyişte en başta dikkatimi çeken detay:
Kaçtı denilen kadının ayakkabısız çıktıdığını belirttiklerinde orda bırakılan ayakkabıların erkek ayakkabısı olması. O an acaba kaçan kişi erkekmiydi diye düşündüm ama film içerisinde kadın olduğundan söz edilince aklım o ayakkabılarda kaldı. Filmi izlerken yer yer doktorların Leo'ya tuzak kurduklarını düşündüm özellikle o ilaçları verirken ve C bloka rahatça girmesine izin verilirken de ama ben işlerine çomak soktuğu için tuzak kuruluyor sandım ama meğerse Leo akıl hastası olan bir hastaymıs. Filmin sonu çok kötü bir ters köşe oldu. Son sahnede galiba ölüme gitti. İyileşmiş fakat hâlâ hasta olduğu oyununu oynadı
9/10
@Maskeli Fedai @Sherlock
Korkulan olmadı Allah'tan :A Beğendin :A
 
  • Güldürdün
Reactions: Sherlock and Dosi


Gelmiş, geçmiş ve gelebilecek... Tüm zamanların en iyi filmi, sinema sanatının doruk noktası! Bu 12.izleyişim oldu ve öyle bir film ki 3 saatlik süresine rağmen yine tek bir sahnede bile sıkmadı, akıp gitti. Bunu başarabilecek başka pek bir film yok. Senede 3 kere izlemeye alıştım artık ve büyük ihtimalle bu gelenek böyle devam eder, Temmuz-Ağustos ve Kasım-Aralık dönemlerinde birer kez daha izleyeceğim. Bu sefer @Dosi vasıtasıyla izlemiş olduk, ilk kez izleyenler için fazla erkek filmi gelebilir ama öyle bir film ki etkisi ve kalitesi damakta kalıyor, zaman geçtikçe insan değerini anlıyor...

Filmde o kadar fazla unutulmaz sahne var ki, daha doğrusu unutulmaz olmayan sahne yok. Marlon Brando’nun efsanevi oyunculuğu, Al Pacino’nun erken dönem o donuk efsanevi mimikleri... Yönetmenlik harikası olan çekim açıları, görüntüdeki o karaktere has koyu tema... Müziğini zaten söylemeye gerek yok. Her bir detayı her bir diyaloğu her bir sahnesi muhteşem.

For justice we must go to Don Corleone!” ile başlayıp o efsanevi teklif ile devam eden, hastane kapısı önündeki o gerilim dolu anlar, Sonny’nin şerefsiz damadı dayak manyağı yapışı, Baba’nın manavdan portakal alırken vurulması, Micheal’in gazeteden onu öğrenmesi, Sonny’nin kapıya hayvan gibi vurulduğunda silahına korkuyla sarılması, meşhur efsanevi lokanta yemek sahnesi ve suikastı, Sicilya’daki sürgün günleri ve Apollone ile tanışması... Sonny’nin şok eden ani ölümü, Apollone’nin ölümü ve Micheal’ın son anda kurtulması, Baba’nın “içkini içtin söyle beyine” diyerek Sonny’nin ölümünü öğrendiği sahne ve ilk sahnedeki adamdan borcunun karşılığını istediği meşhur “look how they massacred my boy” sahnesi... O efsanevi toplantı sahnesi ve “bencil sebepleri” olup “makul ama batıl inançlara sahip” Godfather’in kestiği unutulmaz racon, Baba’nın ve Micheal’in oturup konuştuğu ve hainin onu toplantıya çağıracak kişi olduğunu söylediği sahne, Baba’nın yine “portakal” motifi sonrasında torununun yanında huzurlu bir şekilde vefat edişi... Micheal’in vaftiz sonrası bütün babaların icabına tek tek bakışı ve nihayetinde Sonny’nin intikamını soğuk bir şekilde alışı... Ve son sahnedeki “Don Corleone!”... Daha sayamadığım sayısız detay, sahne ve replik. Boşuna 10’un üstünde puan verdiğim sadece 2 filmden biri değil. Tam olarak sinema dünyasının başyapıtı.

10 üzerinden 11
Bitiremedim daha :F
Umarım yorum ve puanla hayal kırıklığı yaşatmam :A
 
  • Güldürdün
Reactions: Tolstoyevski
Bitiremedim daha :F
Umarım yorum ve puanla hayal kırıklığı yaşatmam :A
İlk kez izlediğin için bitirir bitirmez kalitesini hissetmen zaman alabilir ben de 2012’li senelerde ilk kez izlediğimde zorlanmıştım doğaldır :A Fakat belli bir puanın altında puanlanması durumunda gece kabus esnasında kesik hayvan başı görebilir insan, yatağın içinde, öyle de bir şey var uyarmış olayım :A
 
  • Güldürdün
Reactions: Dosi
@bazinga yoksa sen de mi reddediyorsun gelmiş geçmiş en iyisi olduğu gerçeğini tıpkı @DarkLegenD ‘ın gururuna yediremeyip bu gerçeği inkar etmekte ısrarcı olması gibi? :A
12. izleyişin olup 10 üzerinden 11 vermene güldüm. :D

Hiçbir filmi 12 kere izlemem sanırım. En azından önümüzdeki 30 yıl içinde. :D

Benim puanım da 10 zaten de diğer filmlerden çok üstün olduğuna falan inanmıyorum. Tabii kişiden kişiye göre değişir en iyi film o nedenle en iyi olarak görenlere saygı duyarım. :):)
 
  • Üzücü
Reactions: Tolstoyevski
@bazinga yoksa sen de mi reddediyorsun gelmiş geçmiş en iyisi olduğu gerçeğini tıpkı @DarkLegenD ‘ın gururuna yediremeyip bu gerçeği inkar etmekte ısrarcı olması gibi? :A
Endgame ve Infinity War daha ölmedi ama buna rağmen Baba serisine bir şans vereceğiz. :A İndirdim, bilgisayarda duruyor filmler. :A
 
  • Güldürdün
Reactions: Tolstoyevski
12. izleyişin olup 10 üzerinden 11 vermene güldüm. :D

Hiçbir filmi 12 kere izlemem sanırım. En azından önümüzdeki 30 yıl içinde. :D

Benim puanım da 10 zaten de diğer filmlerden çok üstün olduğuna falan inanmıyorum. Tabii kişiden kişiye göre değişir en iyi film o nedenle en iyi olarak görenlere saygı duyarım. :):)

2’nin üstünde izlediğim film sayısı 10’u belki ancak geçmiştir, 1’in üstünde izlediğim film sayısı da 20’leri geçmemiştir düşün, ben de öyleyim. 3’ün üstünde sadece birkaç filmi izlediğim şu ana kadar ve ikinci sırada 5 kez izlediğim Matrix varken birinci sırada uzak ara farkla Godfather. Bugün iki kez daha izlesem sıkılmam, öyle bir tutku...:D

Koyu işaretlediğim kısma da ben kesinlikle katılmıyorum ama senin de dediğin gibi kişiden kişiye değişebilir saygı duymak lazım. IMDb’de dünya gözüyle 1 numaraya yerleştiğini görürüm bir gün umarım. Yine de herkese hitap etmemesine rağmen puanı ve sıralaması da çok iyi, hem de 70 yapımı olmasına rağmen ve ikinci filmi de hemen arkasında yer alıyor böyle bir karizma yok. :A
 

Forum İstatistikleri

Konular
172,253
Mesajlar
3,738,155
Üyeler
8,471
Son Üye
fatihbuyukcam