Başyapıt - 3 The Godfather / Baba (1972) - Film Yorumları

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,696
Reaksiyon puanı
50,351
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
0068646.jpg


Baba - The Godfather (1972)

Türü: Suç, Dram
Yönetmen: Francis Ford Coppola
Senaryo: Mario Puzo (screenplay), Francis Ford Coppola (screenplay), Mario Puzo (novel)

Oyuncular:
Marlon Brando
Al Pacino
James Caan
Richard S. Castellano
Robert Duvall

IMDb Sayfası



Filmin Fragmanı

 
Hep izlemeyi ertelediğim bir film olmuştu ancak 3-4 ay önce arkadaşımda kitabının olduğunu gördüm ve kitabı alıp birkaç günde bitirmiştim. Kitaptan aldığım zevki anlatmaya kelimeler yetmez bu arada. Daha sonra da büyük bir zevkle filmi izlemiştim ancak kitabın yerini dolduramamıştı. Kitabı okumasam belki çok daha etkilenirdim filmden. Film, çok iyi bir kitap uyarlaması sadece birkaç yeri değiştirilmişti.

Bir daha izlemek güzel olacak.
 
Dördüncü kez izledim sanırım. İyi, Kötü, Çirkin ile birlikte bu alanda yabancı filmler arasında rekor sahibi. :):)

Böyle bir klasik hakkında yorum yapmak oldukça zor.

Aslında pek sevmediğim bir tür ve bu filmde bile konudan dolayı yer yer sıkıldığım sahneler var ama o kadar çok efsane sahne var ki sıkıntılı yerleri kolayca unutturuyor.

Filmin en iyi noktası kesinlikle Marlon Brando'nun performansı. Gelmiş geçmiş en iyi oyunculuk performanslarından biri şüphesiz, muazzam. Sırf onun oyunculuğunu izlemek çoğu sahnenin değerini katlıyor. Tabii Don Vito Corleone karakteri de muhteşem yazılmış bir karakter. Bu kadar sevmemizde o da etken.

Müzikler muhteşem. Fortunella'nın müziklerini yeniden kullandığı için Oscar adaylığı geri alınmış bu arada, ilginç bir bilgi. Öyle veya böyle müzikler harika.

Hemen her sahnede ayrı bir klaslık mevcut. Francis Ford Coppola'nın yönetmenliği muhteşem.

10/10
 
Son düzenleme:
Benim de 4 ya da 5.izleyişim, istisnasız her sene izlerim ve her seferinde ilk kez izliyormuş gibi müthiş bir zevk alırım. Bu defalarca izleyip de aynı keyfi vermek her filme nasip olmaz, İyi Kötü Çirkin'de bile ikinci izleyişimde bir tık düşürmüştüm ama bu ne mümkün.

Kelimenin tam anlamıyla sinemanın babası, sinema sanatının karizmasını tek başına elli misline çıkaran bir başyapıt, başyapıt bile yetersiz kalır.. Hakkında uzun uzadıya konuşulacak bir şey yok, hangi efsane unsurunu sayalım ki oyunculuklar mı müzik mi sahneler mi replikler mi yönetmenlik mi kurgu mu.., Yok böyle bir şey.

Her izleyişimde Sonny nin ölmesine üzülürüm ve yine üzüldüm, filmdeki en sevdiğim ikinci plan karakteriydi, deli dolu ama adam gibi adam, nankör kardeşini korumak için ölüme gitti...

Micheal in yemek sahnesindeki soğukkanlılığı, en gerildiğim efsane sahnedir bu.

Finalde Baba'nın ölümünden sonra tüm liderleri öldürüşü, en sonunda da kardeşinin kocasına tek tek isim vermesi bunlar bunlar öldü diye.. Eski Kurtlar Vadisi ni izleyenler bilir, Süleyman Çakır öldüğünde Polat Alemdar da aynısını yapmıştı, Godfather'dan kaliteli bir esinlenemeydi.


Oyunculuklardan Marlon Brando'yu zaten yorumlamaya gerek yok, adam ustalık dönemini icraa etmiş. Al Pacino ise bildiğim kadarıyla bu filmle birlikte çıkış yapmış ve tek kelimeyle muazzam bir oyunculuk. Hele yüzünün o donuk ifadesi yok mu...

La Land gibi filmlere bile 9.5-10 biçildiği bir dünyada elbette ve hiç abartısız:

10 Üzerinden 11
 
İzlediğim en sıkıcı filmlerden biri. Dünyada bir overrated varsa oda bu filmdir. Hiç bir seyir zevki yok hiç bir aksiyonu yok hiç bir yaratıcılığı yok tek cazibesi oyunculukları.:)
 
  • Olmamış
Reactions: Tolstoyevski
Bana göre tüm zamanların en iyi filmi. Ayrıca Dolar Üçlemesi ile birlikte benim de en çok izlediğim film.

''Ailesiyle vakit geçirmeyen adam gerçek bir ‘adam’ değildir.'' Bu filme başyapıt desem sanki diğer başyapıt derecesindeki filmlerle bir tutuyormuş gibi hissederim kendimi. 20. yüzyılın en büyük oyuncusu olarak kabul edilen Marlon Brando ve Al Pacino gibi oyuncular bir yana, mükemmel anlatımı, başarılı kurgusu, efsanevi müzikleri, unutulmaz replikleri ve klasik sahneleriyle bir filmden çok daha fazlası Baba.

Silah, çatışma, aksiyon, adam öldürme zamanla unutulur ancak bu filmdeki " efsane ruh " asla unutulmaz. The Godfather'ı diğer mafya filmlerinden ayıran belki de en önemli özellik, bir mafya babasını ve ailesini bu kadar derinlemesine anlatması ve her şeyden önce mafya babasını da bir insan olarak ele almasıdır.

Sinemasever olduğunu iddia eden herkes izlemeli bu şaheseri...

Gönül rahatlığıyla 10 puan (12 olsa verilir.)
 
İzlediğim en sıkıcı filmlerden biri. Dünyada bir overrated varsa oda bu filmdir. Hiç bir seyir zevki yok hiç bir aksiyonu yok hiç bir yaratıcılığı yok tek cazibesi oyunculukları.:)

Gerçekten 4-5 kere durdurup bi şeyler ile oyalanıp sonra devam etmiştim. O kadar kasvetliydi. Marlon Brando gibi bir efsaneyi izlemek dışında hiç bir keyfi yoktu filmin. Hiç sevmediğim bir tarz.
Kısacası 4/10 :F
 
Kelimenin tam anlamıyla başyapıt, söylenecek başka bir söz yok.

Francis Ford Coppola'nun kurduğu dünya ve yönetmenliği muhteşem. Oyunculuklar için söylenebilecek herhangi bir söz yok. Marlon Brando'nun oyunculuk performansı gelmiş, geçmiş ve gelecek en iyi oyunculuk performansı olabilir. Aynısı Al Pacino için de geçerli, tabii o asıl ikinci film ile zirveye ulaşıyordu bana kalırsa.

Müziklerin muhteşemliği ve kusursuzluğu... Tam bir sanat eseri ya, film diyerek geçmek haksızlık olur.

Şu ana kadar yapılmış en iyi film müziği olabilir:


Her bir sahne ayrı ayrı sanat eseri, ayrı ayrı anlamlı. Şu sahnede Al Pacino'nun sergilediği oyunculuk performansı dikkatle incelenmeli, yüz ifadesindeki değişim inanılmaz.


Diyecek başka bir şey bulamıyorum. Övmeye devam etsem sonu gelmeyecek, eleştirilebilecek tek bir noktası dahi olmayan kült bir film.

Puan: 10/10
 
  • Harika
Reactions: Tolstoyevski


Gelmiş, geçmiş ve gelebilecek... Tüm zamanların en iyi filmi, sinema sanatının doruk noktası! Bu 12.izleyişim oldu ve öyle bir film ki 3 saatlik süresine rağmen yine tek bir sahnede bile sıkmadı, akıp gitti. Bunu başarabilecek başka pek bir film yok. Senede 3 kere izlemeye alıştım artık ve büyük ihtimalle bu gelenek böyle devam eder, Temmuz-Ağustos ve Kasım-Aralık dönemlerinde birer kez daha izleyeceğim. Bu sefer @Dosi vasıtasıyla izlemiş olduk, ilk kez izleyenler için fazla erkek filmi gelebilir ama öyle bir film ki etkisi ve kalitesi damakta kalıyor, zaman geçtikçe insan değerini anlıyor...

Filmde o kadar fazla unutulmaz sahne var ki, daha doğrusu unutulmaz olmayan sahne yok. Marlon Brando’nun efsanevi oyunculuğu, Al Pacino’nun erken dönem o donuk efsanevi mimikleri... Yönetmenlik harikası olan çekim açıları, görüntüdeki o karaktere has koyu tema... Müziğini zaten söylemeye gerek yok. Her bir detayı her bir diyaloğu her bir sahnesi muhteşem.

For justice we must go to Don Corleone!” ile başlayıp o efsanevi teklif ile devam eden, hastane kapısı önündeki o gerilim dolu anlar, Sonny’nin şerefsiz damadı dayak manyağı yapışı, Baba’nın manavdan portakal alırken vurulması, Micheal’in gazeteden onu öğrenmesi, Sonny’nin kapıya hayvan gibi vurulduğunda silahına korkuyla sarılması, meşhur efsanevi lokanta yemek sahnesi ve suikastı, Sicilya’daki sürgün günleri ve Apollone ile tanışması... Sonny’nin şok eden ani ölümü, Apollone’nin ölümü ve Micheal’ın son anda kurtulması, Baba’nın “içkini içtin söyle beyine” diyerek Sonny’nin ölümünü öğrendiği sahne ve ilk sahnedeki adamdan borcunun karşılığını istediği meşhur “look how they massacred my boy” sahnesi... O efsanevi toplantı sahnesi ve “bencil sebepleri” olup “makul ama batıl inançlara sahip” Godfather’in kestiği unutulmaz racon, Baba’nın ve Micheal’in oturup konuştuğu ve hainin onu toplantıya çağıracak kişi olduğunu söylediği sahne, Baba’nın yine “portakal” motifi sonrasında torununun yanında huzurlu bir şekilde vefat edişi... Micheal’in vaftiz sonrası bütün babaların icabına tek tek bakışı ve nihayetinde Sonny’nin intikamını soğuk bir şekilde alışı... Ve son sahnedeki “Don Corleone!”... Daha sayamadığım sayısız detay, sahne ve replik. Boşuna 10’un üstünde puan verdiğim sadece 2 filmden biri değil. Tam olarak sinema dünyasının başyapıtı.

10 üzerinden 11
 
Bu filme 2 kez niyetlendim ve nihayet 2 günlük bir süreçte bitirebildim. Birazda bu aralar film izleme modum düşük olduğundan kaynaklıydı.
Gelelim filme, şimdi eğer suanki zamani değerlendirsem puanım 8 ama döneminde yayinlandığı zaman ki durumu değerlendirirsem 9 olur.
Benim için biraz ağır bir filmdi artı çok uzundu. Filmdeki bazı sahneler çok iyiydi.
Özellikle:
kesik başlı at sahnesi baya etkileyiciydi. Filme daha iyi konsantre olmamı sağladı :A
Onun haricince klasik mafya işleri, iç savaşlar ve arkadan kuyu kazmalar.
Don C ilk vurulduğunda sonrasında eski gücüne kavusamadi ve oğlunun ölümünü beklemiyordum. Küçük oğlu işlerin başına geçti ve herkesi tek tek alt etmesi ve eniştesine hesap sorup yok etmesi iyi sahnelerdi. Don C en azından eceliyle huzur içinde öldü.
Filmde bir türkün kötü gösterilmesi de hoşuma gitmedi :A :A
puanım 8/10
kendi türü ve zamanı için ise 9/10
 
Bu filme 2 kez niyetlendim ve nihayet 2 günlük bir süreçte bitirebildim. Birazda bu aralar film izleme modum düşük olduğundan kaynaklıydı.
Gelelim filme, şimdi eğer suanki zamani değerlendirsem puanım 8 ama döneminde yayinlandığı zaman ki durumu değerlendirirsem 9 olur.
Benim için biraz ağır bir filmdi artı çok uzundu. Filmdeki bazı sahneler çok iyiydi.
Özellikle:
kesik başlı at sahnesi baya etkileyiciydi. Filme daha iyi konsantre olmamı sağladı :A
Onun haricince klasik mafya işleri, iç savaşlar ve arkadan kuyu kazmalar.
Don C ilk vurulduğunda sonrasında eski gücüne kavusamadi ve oğlunun ölümünü beklemiyordum. Küçük oğlu işlerin başına geçti ve herkesi tek tek alt etmesi ve eniştesine hesap sorup yok etmesi iyi sahnelerdi. Don C en azından eceliyle huzur içinde öldü.
Filmde bir türkün kötü gösterilmesi de hoşuma gitmedi :A :A
puanım 8/10
kendi türü ve zamanı için ise 9/10

Peki 8'i mi baz alayım, 9'u mu? :A
 
  • Güldürdün
Reactions: Dosi