En Son İzlediğiniz Film? 🎞

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan şirin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Dün akşam odadaki iki arkadaşla beraber izledik yani enerjisi dolu dolu bir filmdi ki film bitti ben daha 20 dakika izledim falan sandım o derece.
Benim aklıma şey takıldı.
En son mafya basıyorya üniyi kızın 2 dakikacık daha zamanı yokmuydu dedim içinden adamları 2 saniyede bayıltıp dönebilirdi.
 
Benim aklıma şey takıldı.
En son mafya basıyorya üniyi kızın 2 dakikacık daha zamanı yokmuydu dedim içinden adamları 2 saniyede bayıltıp dönebilirdi.
Aynı şeyi düşünmedim değil yani o kadar talan ettiler ortalığı bu kızın bunu yapması lazımdı biraz saçmaydı ya da biz çok saçma düşünüyoruz.
 

Müthiş bir dram filmi arıyorken bulduğum bir film. Beğenerek izledim ama çok etkilenmedim.

Filmin konusu sağlam. Kanserli kardeşin hikayesi sadece kanserlide değil bir çok hastalığı var ve sadece bu 3 kardeşten o hasta değil abiside hasta. Yani tam bir trajedi. Her dakikası. Tabi bize İlik nakli için oluşturulan en küçük kardeş Anna'nın gözünden izledik. Tatlı şirin ve bir o kadarda sevgi dolu akıllı Anna.
Gittiği her yola hak veriyordum. Küçücük çocuğa yapılanlar falan diye ama Anna'nın Abisi Jessi'den en son mahkemede duyduklarımdan sonra bir kez daha sevdim kızı. Meğersek
Kanserli kardeş Kate olayı organize etmiş.
Etkiliydi Anna'nın olayı.

Tabi birde Akıl almaz Cameron Diaz oyunculuğunda izlediğimiz Sara'nın bakışı var. Anne ama öyle büyük bir anne. Çok etkili oyunculukları ile, çocuklarına gösterdiği sevgisi ile çok sağlam bir karakter. Yani o
Traş olma sahnesi ile yada En son kızının boynuna sarılırken ağlayışı ile yada davada ben kızımı bilirim hikayesi ile yada Kate'i kumsala götürürken ki halleri ile
Sara herkesi etkilemiştir. Cameron Diaz'da çok başarılı olmuş bu karakterde.

Filmin senaryo çıkışı çok sağlam ama sanki Kurguda hafifi eksikler sonucu daha fazlasını etkilediğim film biraz hafif kalmış.
Tabi çok sağlam bir drama ama kötü müzik seçimleride pek duygulandıramadı. Kulak ağrıtan müzikler seçilir mi bu filmde. Tabi ki yanlış olmuş.
Filmde oyuncuların hepsi çok iyiydi. Hiç konuşulacak durumda değiller.


Filme puanım ise 8.5/10 .
Hiç spoi yemeden izleyeceksiniz hemen izleyin çünkü ben bazı sahnelerin hikayesini duymuştum ve aklımda çok farklı canlanmıştı biraz duygu eksikliği olunca pek ağlayamadım.
 


Dün gece sinemada izledigim bir film oldu. Kiz arkadaslarin istegi üzerine gittim izledim. Sinema %80 kadinlardan olusuyordu.

Film ask filmi olarak damgalanabilir. Duygusal bir hikaye üzerine kurulu olan filmde özellikle oyunculuklari begendim. Normal bir ask filmi olarak basta görülse de özellikle filmin ikinci kismi daha iyi diyebilirim. Özellikle filmin sonundaki gidisat sürpriz yaratti diyebiliriz.

Müzikler cok iyiydi. Görsel olarak da tatmin edici bir filmdi diyebiliriz.

Film'in ilk basindaki patlama sahnesi cok iyiydi. Ek olarak basrolün babasi tarafindan dövüldügü sahne cok fenaydi. Hikaye'nin sonu iyi baglandi.

Film'de cok cok fazla abartilmis bir ask yasaniyor, yani pürüzsüz, olagan disi sekilde iyi yani. Elestirilebilecek bir nokta bu olabilir filmde.

Yalniz bilindik bir ask filmi sonu olmadigi icin pozitif olarak algilanabilir.

Filmin an itibariyle olan IMDB puani bence biraz düsük, gerci oy sayisi düsük sayilir.

Puanim: 7.0
 

Filme daha hemen izlemeden önce baktığınızda bir şölenle karşılaşacağınızı anlıyorsunuz.Robert Zemeckis,Jodie Foster ve Carl Sagan formülünden aldığınız sonuç mükemmel oluyor tabii ki.

Film birçok konuyu birçok bakış açısıyla bizlere yansıtıyor ve hangisinin doğru olduğu konusunda kararı ise bizlere bırakıyor.İnanç,başka evremlerde yaşam,tanrı gibi varoluşsal konulara yorum getiren inançlarınızı sorgulatacak bir film.İçinde müthiş replikler barındırır.Film bir yandan hayal gücünün sınırlarını zorlarken diğer yandan da verdiği bilimsel detaylarla durumu dengeliyor.

Filmi anlatan en iyi replik şu olurdu heralde: "Kainat çok büyük bir yer.Öyleyse eğer sadece biz varsak uzay korkunç bir yer ısrafı demektir değil mi?"

Filmin başındaki ayna sahnesi Zemeckis'in ustalığını gösterir nitelikte.Uzaya yolculuk yapılan kapsül ise dahiyane.

Ayrıca şu sahnedeki replikler+Jodie Foster'ın oyunculuğu mükemmel:

(Araçla uzaya/nova gezegenine gönderilen Arroway göksel muhteşemliğin görkeminin etkisiyle konuşmaya çalışır.)
-Bu.. Bu semavi bir olay..
Hayır..
Hiçbir kelime...
Hiçbir kelime bunu tarif edemez...
Şiir!
Bir şair göndermeliydiler...
O kadar güzel ki!
Çok güzel!
Hiç sanmazdım!

Tanrı ile ilgili şu diyalog da enfesti gerçekten:

-Tanrının varlığını kanıtlayabilir misin?
-Babanı seviyor muydun?
-Evet
-Kanıtla o zaman...

Ayrıca tüm bunlar ekseninde küçük bir kız çocuğunun ideallerinin ve hayallerinin peşinden koşusunu yer yer epiksel bir biçimde ele alıyor Zemeckis.

Jodie Foster ise gelmiş geçmiş en iyi kadın oyunculardandır heralde.Mükemmel bir oyunculuk filmin etkileyiciliğini 2'ye katlıyor resmen.

Bilim-kurgu ile ilgilenenlerin başucu edebileceği bir film.Yer yer uzun süresinden dolayı sıkmasa başyapıt olabilirmiş.Kimine göre başyapıt zaten.@Tolstoyevski tam senlik bir film bence.


8.5/10
 
 
Salak ile Avanak



20 yıl aradan sonra devam filmi çekilmesi ile dikkatimi çekti. Açıkcası komedi filmlerini hiç sevmem ve yıllardır komedi filmi izlememiştim. Ancak işin ucunda Jim Carrey varsa istisnalar tabiidir.

Oldukça fazla eğlendim. Insanın stresini attıran bir film olmuş. Gözlerimden yaş gelerek gülmeyeli o kadar uzun zaman olmuştu ki...

Birçok sahnesi efsaneydi. Hele bir son sahnesi var ki.. Ulan


Polisin bira diye içtiği sahne hele


Sadece arabaları köpeğe çevirmeleri bile efsane.


Oldukça kaliteli espriler vardı. İzlemeyen varsa muhakkak öneririm.


8.8/10

@Danger UA! İnanır mısın bugün öğlen ilk başta Contact'ı açtım lakin nedense sürekli kastığı için kapattım. Sonra Her Şeyin Teorisi'ni açtım, o da kasmaya başlayınca son olarak Salak İle Avanak ı açtım.


Çok uzun zamandır izleme listemde o film, onla birlikte 7-8 film daha var bu aralar onları tüketmeye bakacağım eğer zamanım olursa.
 
Kastı derken teknik anlamda mı yoksa sıktı mı? Filmin başları sıkıyor çünkü biraz.
 

Filmle ilgili yorumum için tıklayın.
 

Filmle ilgili yorumum için tıklayın.
 
Üçüncü Türden Yakınlaşmalar

http://m.imdb.com/title/tt0075860/




Başları oldukça ggerilimliydi. Lakin gittikçe gerilimi azaldı.

1977 Yılına göre oldukça iyi bir film. O zamanlar izlemiş olsaydım bilmiyorum belli daha farklı hissederdim. Ama tabi bu filmden önce Maymunlar Cehennemi, 2001 A Space Odyssey gibi kült bilimkurgu filmleri de vardı ve elbette bu filmden daha iyiydi.

Eğer izlememiş olsaydım ne kaybederdim? Hiçbir şey. Hep bildiğimiz uzaylı temalı filmlerden biraz daha kaliteli ve mantıklıydı o kadar. Gerisi çerezlik.

Hiç sıkmadı ama etkilemedi de. Boş zamanlarda izlenebilir.

6.2/10
 

Film arayışındayken Robert Downey Jr. varmış bari izleyeyim dediğim bir filmdi.Ama bu filmde asıl ön plana çıkan isim David Strathairn.Müthiş bir performans göstermiş.

Film 50'lerin Amerika'sını gerek siyah-beyazı gerek caz müzikleriyle oldukça iyi yansıtıyor ve izlerken size eski bir film tadı veriyor.Clooney yönetmen olarak müthiş iş çıkarmış.

Konu olarak basın özgürlüğü,TV'nin temel amacı,insanların televizyonun etkisi gibi konuları irdelendi.Başarılı olduğu da söylenebilir.

Clooney ve Robert Downey'de başarılı performanslar göstererek filme katkıda bulunmuş.

Filmin farklı bir tarzı var.Zaten süresi de kısa.1950'lerin Amerikasındaki bir gazeteciyle bir senatör arasındaki savaş belgesel tadında başarılı bir şekilde aktarılmış.

7/10
 

İzlediğim ilk Ryan Gosling filmi oldu.Ryan Gosling'in performansını çok iyi buldum.Soğukkanlılığı müthiş yansıtmış.

Ancak film klasik bir suç filmi olmanın ötesinde değil.Senaryoda da bazı kopukluklar var.Ama yine de izlemesi zevkliydi.

En son parayı neden almadı ve kadına noldu bunlar hep havada kaldı.

Ama sevdiğim yönleri de vardı.Filmdeki vahşet sahneleri sakince gelişiyor.Bazı sahneler var film gayet durağan ilerlerken bir anda ortalık kan revan oluyor.

Son zamanlarda çıkan eli yüzü düzgün bir suç filmi bence.Soundtrackler de müthiş.

7.3/10


Ryan Goslingle devam ediyoruz.
Beklentizinizi fazla tutmadan izleyip beğeneceğiniz bir romantik-komedi.Genel olarak bilindik romantik-komedi klişeleri var ama yine de izlemesi zevkliydi.Oyuncular da iyi olunca izlemesi farklı bir hal aldı.

Hannah'nın Cal'ın kızı çıkması ve bahçede herkesin zincirleme dövüştüğü sahneler güzeldi.

7.5/10
 
The Guest (2014)


Filmi sonunda batırmak moda oldu desek yeridir. Filmin başında dedim acaba klişe bir film mi izleyeceğiz tutmadı, oğlan aileden biri mi olur dedik tutmadı, kim bu diye düşündük bulamadık, adamlar gitti filmin sonunda berbat etti iyimi. Çocuk aslında gittiği evin bireyi çıksa film daha çok tutardı. Devam filmi geliyor sanırım, nasıl devam ettiriceklerse artık.

Güzel bir giriş izledik, askeri geçmişli normal felan karşıladık ama o gülme smiley'i bildiğin smiley oldu o çok kıl kapmaya başlamıştım sonra anlaşıldı neyin ne olduğu tabi. Güzel bir orta bölüm geçirdik en dizinin zirve yaptığı klişeliğin dibinin vurduğu ki öyle sanmışız, sona giriş ve son bölüm yerlerdeydi, hani şöyle söyliyim oraya kadar güzel taşıyıp batırmayı herkes yapamaz. Film Aamir Khan'ın başrolünde olduğu Fanaa filmini anımsattı, aslında aynı yolun yolcuları ama Fanaa'yı beğenmiştim, bu film benim için kötü değilde boş zamanımı geçirebileceğim tarzdan bir film. "Maika Monroe" olmasa izlemezdim heralde güzel bir hanım ^^.

Oyunculuk kısmına gelirsek, Anna, küçük çocuk luke ve David iyi oyuncular gerçekten. Filmi samimi tutanda bu oldu bence. Güzel rollerini yaptılar, oynadılar. Sorun senaryoydu. Son bölümde tipik hint filmine dönüştürdüler olayı. Bknz: Hızla giden arabadan inip helikopteri parçalayan adam. Müziğe gelirsek, bir tane müziği öne çıkarttılar çok hoş buldum o şarkıyı. Geleneği devam ettirerek şarkıyı paylaşayım. (Listeme alacağım muhtemelen başarılı buldum, tekrar dinlemem lazım)​


IMDb Puanı: 6.7
Sinemalar.com: 6.3

Yazıda belirttiğim gibi kötü bir film değil iyide değil, boş vaktinize uygun bir film olabilir, hep genel kültür bunlar..

Benim Puanım: 6.5

 
Son düzenleme:

Sonunda izledim ama izlemesemde olurmuş dedim.


Filmin ne anlatmak istediği ile ilgili fikrim yok zaten sanat filmleri pek hoşuma gitmez ama sevdiğim noktaları var. Sadece sevdiğim 2-3 noktasına değinip geçeyim.

1.si Arapça yada Hintçe olabilir o şarkı çok güzeldi baktım arapça imiş. Baya iyiydi.

2. si konunun çıkış noktası.
Herkesin 1 kez yalan söyleme olayı var. Çok etkileyiciydi. Ben o çıkış noktasını baya sevdim.

3.sü filmin sevdiğim repliği. Şu
ölmeyen adam vardı onun dediği replik aklımda.
''Bu dünyada 100 yıl önce kimler nelere inanıyordu bir bilsen inanmazsın'' tarzında bir replik vardı baya etkileyiciydi.

4.sü bir sahne
O Taş yağma sahnesi çok etkileyiciydi.

Ali Atay'ı ben nedense bir türlü sevemedim bende sorun var galiba bu filmde de beğenmedim.

Damla sönmez iyiydi. Her zaman ki gibi tatlı ve inanılmaz.

Demet ve Ezgi Mola'da süperlerdi.

Sevdiğim bu 4 nokta ve oyuncuları için 6/10
 

Öncelikle bu konuya yorum yapmayı özlemişim. Normalde izlediğim filmleri genelde konusuna yazdığım için bu konudan uzaklaşmıştım. Şimdi buraya yazmak güzel.


Filmi izleyeli nerdeyse 2 gün oldu. Yorum yapmaya pek fırsat bulamadığım için bu kadar geç yazıyorum. Film gerçekten çok iyiydi. İnsanların içerisinde hep bir uzaklaşma isteği olur ya bu filmde aslında bunu ele almış.

Daha doğrusu yaşayan birinin hayatını ele almış. Bu kısmı spoiler içine aldım çünkü gerçek bir olay olduğunu eğer film hakkında araştırma yapmadıysak filmin sonunda anlıyoruz. Ben filmin sonunda öğrendim filmin gerçekte bütün bunları yaşayan bir insanı anlattığını ve o dakika filmden epey etkilendim.

Zaten hüzünlü bir finali vardı filmin. Üzerine bir de gerçeklik olgusu eklenince film çok anlamlı bir hale geldi benim için.

Oyunculuklar iyiydi genel olarak. Gerçi Emile Hirsch'ten başka gördüğümüz fazla karakter yoktu. Bir diziye konuk olmuş oyuncu gibiydiler diğerleri. Farklı zamanlarda farklı kişiler halinde ama kısa süreli karakterlerdi.

Emile Hirsch, aslında filmin de vurgulamış olduğu gibi maceracılığı, özgürlüğü isteyen bir karakteri iyi taşımış ve rolünün üstesinden gelmiş.


Kısacası, izledikten sonra etkisi uzun bir süre unutulmayacak ve bence herkesin de rahatlıkla sevebileceği bir film.


Puanım: 9/10