2014 The Imitation Game / Yapay Oyun | Film Bilgileri & Yorumları

berkann

Konu Sahibi
Favori Üye
Katılım
22 Aralık 2011
Mesajlar
18,893
Reaksiyon puanı
6,728
Puanı
1,060
2084970.jpg

Yapay Oyun - The Imitation Game (2014)

Türü: Biyografi, Dram, Gerilim, Savaş
Yönetmen: Morten Tyldum
Senaryo: Andrew Hodges (book), Graham Moore (screenplay)

Oyuncular:
Benedict Cumberbatch
Keira Knightley
Matthew Goode
Rory Kinnear
Allen Leech

IMDb Sayfası

Filmin Özeti
Ünlü matematik dehası Alan Turing'in hayatının anlatıldığı filmde, Turing'i Benedict Cumberbatch canlandırıyor. Filmde, 2. Dünya Savaşı sırasında Almanların şifreli haberleşmelerinin kodlarını çözen Alan Turing'in Nazileri durdurma başarısı anlatılıyor.

Filmin Fragmanı

 

Danger UA!

Tecrübeli Üye
Katılım
12 Mayıs 2011
Mesajlar
9,085
Reaksiyon puanı
3,713
Puanı
560
Oscar döneminin en iddalı filmlerinden biri.Başarılı bulduğumu söyleyebilirim.

Film ilginç bir konuyu ele alıyor.Hem 2.Dünya Savaşı,hem Alan Turing'in gay olmasından dolayı yaşadığı sıkıntılar ve de Alan Turing'in çocukluğunda yaşadığı ilişkiye odaklanıyoruz.

Düz bir kurgusu yok.Hem hakkındaki soruşturma,hem kod kırma çalışmaları hem de çocukluğu karışık sırayla ama kafa karıştırmayan bir biçimde ilerliyor.

Fakat ben yeterince etkileyici bulmadım.Yani sinema filminden çok bir TV filmini andırıyordu.Yine de kısa sayılmayabilecek bir süresine rağmen sıkıldığım an pek olmadı.

Turing'in makinesinin adının Christopher olması güzel ayrıntıydı.

Filmin en çok dikkat çeken kısmı oyunculuklara gelelim.Ben filmde oyunculuk bakımından en çok Turing'in çocukluğunu canlandıran oyuncuyu beğendim.Film en iyisi oydu.Benedict Cumberbatch'a gelirsek abartılı oynamadan da oynanabildiğini göstermiş.Kesinlikle izlerken Turing'i hissedebiliyorsunuz ama bunu abartmadan yapması ayrı bir artı.İlk 5'e girer büyük ihtimal.Keira Knightley ise iyiydi ama Oscar'lık bir durum yoktu.Ama Cumberbatchla iyi uyum sağlamış zaten bulunduğu kategorinin favorisine baktığımızda kendisinin adaylığı hak ettiğini söyleyebilirim.

Yönetmen filmde gerekli dokunuşları yapamamış.Film iyi ama gereken etkileyiciği sağlayamıyor.Burada yine bir yönetmen etkeni var tabi.Her biyografi filmi izlediğimde Ron Howard'a olan hayranlığım artıyor.Bu film bir A Beautiful Mind olabilirdi ama olamamış.Fakat yine de iyi olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Günümüz bilgisayarının temellerini atan,savaşta milyonlarca kişinin hayatını kurtaran bu insanı ve kendisine yapılan insanlık ayıbını görmek için bu filmi tavsiye ederim.Yılın iyi filmlerindendi.Kendi alanında karşılaştırma yapmak gerekirse de A Beautiful Mind'den 1-2 gömlek aşağı,The Theory Of Everything'den 1-2 gömlek üstün.

7.5/10
 

legolas9900

Favori Üye
Katılım
3 Şubat 2012
Mesajlar
11,147
Reaksiyon puanı
4,819
Puanı
710
Konum
Fransa
Gayet güzel bir Biyografi filmi cekmisler.
Film, Alan turing'in gecirdigi zor zamanlari (yasadigi sıkıntılari) anlatiyor ve bu zorluklarla bile cok iyi is cikardigi ön planda tutuluyor. Benedict Cumberbatch ve Matthew Goode' nin oyunculuklarini cok begendim. Ikiside canlandirdiklari karakterleri cok iyi oynamislar. Filmi izledikten sonra cok rahat kimseyi zor duruma sokacak seyler yapmamamiz gerektigi dersini cikarabiliriz cünkü filmde bir kac defa bunun üstüne deginiliyor.
Sometimes it is the people no one imagines anything of that do the things no one can imagine."

Puanim: 8/10​
 

destere

Favori Üye
Katılım
15 Ocak 2012
Mesajlar
67,698
Reaksiyon puanı
41,332
Puanı
1,059
'' Bazen hiç kimsenin hayal edemeyeceği şeyleri hayal edipte gerçekleştiren insanlar vardır ''

zamanında çocukken christopher ın alan a ' alan ın joen e, joen in tekrar finale doğru alan turing e söylediği bu söz konunun özünü oluşturuyor sanırım..

alan turing gibi zeki insanlara saygı duyuyorum , filmin genelinde bu zekanın sonuçlarını görebilmek için pür dikkat olmuş filmi takip ediyordum sonuçlar elde edildikten sonra ise gidişat sıkıcı bir hal almaya başladı ..

filmde yer yer fazla duygusal bindirmeler yapılmıştı hatta bir sahne yeşilçam filmlerini çağrıştırdı
alan turing in joen clarke ı kendisinden vazgeçirmek için seni sevmiyorum dediği kadının ona tokat attığı sahne

gereksiz duygusal sahnelerde vardı
peter adlı vatandaşın kardeşinin bombalanacak gemide olma ihtimali ???

başkarakterin homoseksüel oluşu yakın geçmiş ingilteresindeki bu tarz eğilimler için uygulanan katı kurallar dikkat çeken başka bir noktaydı ..


oyuncu olarak yine benedicht cumberbacht harikaydı
keira knightley sempatikti
charles dance ( got un acımasız Tywin lannister ı ) pek fazla gözükmemesine rağmen başarılıydı ..

kısaca puanım = 7
 

bazinga

Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,083
Reaksiyon puanı
49,735
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Tahmin ettiğimden çok daha fazla beğendim. Bir ara izlediğim hiçbir filmi beğenmeyip 8 ve üstü puan vermiyordum hiç. Şimdi ise tam tersi olmaya başladı üst üste izlediğim filmleri beğeniyorum. :D Tabii bunlar büyük ölçüde filmlerle alakalı. :):)

Detaylı yorum şurada: http://izleryazar.com/imitation-game-2014/

Özet geçmek gerekirse:

Bazı sahneler gerçekten özensiz çekilmiş ve inandırıcılıktan uzaktı. Burada yönetmen beceriksizliği var ama bir bütün olarak ben çok beğendim. Beni etkilemeyi başardı. Benim alanımdaki bir kişi olduğu için de ayrıca etkiledi. Doğrusu bana bir şeyleri başarma isteğini yansıtmayı başardı.

Etkileyici olmadığına katılmıyorum. Bence sonları çok etkileyiciydi. Belki ben filme fazla kaptırdım kendimi ama ağlatmaya yaklaştı. :)

Yukarıda @legolas9900 ve @destere'nin bahsettiği replik bence çok iyiydi. Bu seneki en iyi repliklerden biri. :)

Benedict Oscar adaylığını hak ediyor, Keira hak etmiyor ama olsun. Keira her türlü aday olabilir sakıncası yok bence. :Z

The Theory of Everything'den gerçekten birkaç gömlek üstün. O filmin yapamadığı hemen her şeyi başarmış. :):)

8.5/10
 

destere

Favori Üye
Katılım
15 Ocak 2012
Mesajlar
67,698
Reaksiyon puanı
41,332
Puanı
1,059
Tahmin ettiğimden çok daha fazla beğendim. Bir ara izlediğim hiçbir filmi beğenmeyip 8 ve üstü puan vermiyordum hiç. Şimdi ise tam tersi olmaya başladı üst üste izlediğim filmleri beğeniyorum. :D Tabii bunlar büyük ölçüde filmlerle alakalı. :):)

Detaylı yorum şurada: http://izleryazar.com/imitation-game-2014/

Özet geçmek gerekirse:

Bazı sahneler gerçekten özensiz çekilmiş ve inandırıcılıktan uzaktı. Burada yönetmen beceriksizliği var ama bir bütün olarak ben çok beğendim. Beni etkilemeyi başardı. Benim alanımdaki bir kişi olduğu için de ayrıca etkiledi. Doğrusu bana bir şeyleri başarma isteğini yansıtmayı başardı.

Etkileyici olmadığına katılmıyorum. Bence sonları çok etkileyiciydi. Belki ben filme fazla kaptırdım kendimi ama ağlatmaya yaklaştı. :)

Yukarıda @legolas9900 ve @destere'nin bahsettiği replik bence çok iyiydi. Bu seneki en iyi repliklerden biri. :)

Benedict Oscar adaylığını hak ediyor, Keira hak etmiyor ama olsun. Keira her türlü aday olabilir sakıncası yok bence. :Z

The Theory of Everything'den gerçekten birkaç gömlek üstün. O filmin yapamadığı hemen her şeyi başarmış. :):)

8.5/10
theory i izledikten sonra bu filmin kıymetini daha iyi anladım :)
umarım yarın theory adaylık falan alır yoksa boşa giden emeğime acırım :)
 

gundix123

Favori Üye
Katılım
14 Aralık 2011
Mesajlar
4,188
Reaksiyon puanı
3,284
Puanı
459
Konusu, anlattığı dönem ve oyuncularıyla bu senenin en merakla beklediğim filmlerden birisiydi bu film. Bence oldukça başarılı bir filmdi. Yer yer gözlerim yaşardı. Sanırım ben de filme kendimi fazla kaptırmışım. :D

Benedict Cumberbatch sevdiğim oyunculardan birisi. Bu filmde de gerçekten çok başarılıydı. Rolünün hakkını vermiş. Oscar adaylığını hak ediyor en azından. Yalnız yorumlarda ya gözüme çarpmadı ya da yazılmamış Alan Turner'ın küçüklüğünü canlandıran çocuk oyuncu da bence çok iyiydi. Fazla sahnesi yoktu ama olduğu sahneler güzeldi.

Keira Knightley'in rolü tatlıydı. Oyunculuğu da iyiydi bence.

Hikaye gerçekten güzeldi. Aslında bilgisayar sisteminin bir nevi kurucusunu anlatan bir hikaye. Hikayenin 3 farklı nokta da geçmesi de ayrı güzeldi. Hem Turner'ın çocukluğunu hem savaş yıllarındaki durumunu hem de savaş sonrası yıllarını ayrı ayrı izlemek güzeldi.

Senaryo da başarılıydı. Filmin sıkıldığım tek bir anı bile olmadı. Her anı dolu doluydu filmin. Bazı sahneler bence de özensizdi ama onun haricinde genel olarak bakacak olursak başarılıydı senaryo.

Genel olarak benim üzerimde etki bırakan bir filmdi. Uzun zamandır bir filmden bu kadar etkilenmemiştim. Aslında bunda filmin biyografi filmi olması da etkili. (Genelde normal filmlerde eğer film çok iyi değilse etkilenmem.) Ama tabi bu her biyografi filminden etkilendiğim anlamına gelmiyor. Film belli bir seviyenin üstündeydi ve beni etkiledi. O yüzden bana göre başarılı ve izlenilmesi gereken bir film

Puanım: 9/10
 

destere

Favori Üye
Katılım
15 Ocak 2012
Mesajlar
67,698
Reaksiyon puanı
41,332
Puanı
1,059
Konusu, anlattığı dönem ve oyuncularıyla bu senenin en merakla beklediğim filmlerden birisiydi bu film. Bence oldukça başarılı bir filmdi. Yer yer gözlerim yaşardı. Sanırım ben de filme kendimi fazla kaptırmışım. :D

Benedict Cumberbatch sevdiğim oyunculardan birisi. Bu filmde de gerçekten çok başarılıydı. Rolünün hakkını vermiş. Oscar adaylığını hak ediyor en azından. Yalnız yorumlarda ya gözüme çarpmadı ya da yazılmamış Alan Turner'ın küçüklüğünü canlandıran çocuk oyuncu da bence çok iyiydi. Fazla sahnesi yoktu ama olduğu sahneler güzeldi.

Keira Knightley'in rolü tatlıydı. Oyunculuğu da iyiydi bence.

Hikaye gerçekten güzeldi. Aslında bilgisayar sisteminin bir nevi kurucusunu anlatan bir hikaye. Hikayenin 3 farklı nokta da geçmesi de ayrı güzeldi. Hem Turner'ın çocukluğunu hem savaş yıllarındaki durumunu hem de savaş sonrası yıllarını ayrı ayrı izlemek güzeldi.

Senaryo da başarılıydı. Filmin sıkıldığım tek bir anı bile olmadı. Her anı dolu doluydu filmin. Bazı sahneler bence de özensizdi ama onun haricinde genel olarak bakacak olursak başarılıydı senaryo.

Genel olarak benim üzerimde etki bırakan bir filmdi. Uzun zamandır bir filmden bu kadar etkilenmemiştim. Aslında bunda filmin biyografi filmi olması da etkili. (Genelde normal filmlerde eğer film çok iyi değilse etkilenmem.) Ama tabi bu her biyografi filminden etkilendiğim anlamına gelmiyor. Film belli bir seviyenin üstündeydi ve beni etkiledi. O yüzden bana göre başarılı ve izlenilmesi gereken bir film

Puanım: 9/10
çocuk oyuncuda ilginç bir kaş yapısı vardı :) hanı yeşilçam filmlerine özgü köylü kezban tipleri çizerler ya kaşı uzun uzun birbirine temas eden türden :) çocuk oyuncuda onların erkek kezban tipiydi sanırım :)
 

Aserat

Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,617
Reaksiyon puanı
62,941
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
Yorumumu kısa bir şekilde yapıyorum. :)

Alan Turing'in homoseksüel olduğu gerçeğini gözümüze gözümüze sokmamaları iyi olmuş. Ayrıca hayatından sadece belli bir parça alındığı için dağınıklık veya yapaylık hissi yok. Çoğu konuyu da derli toplu şekilde önümüze sunmayı başarıyor. Yalın anlatımı da filmin iyi olmasında büyük önem taşıyor.

Morten Tydlum'un rejisinde bir sıkıntı göremedim açıkçası. Filmin ekmeğini yediği açık, ama mesela bir Richard Linklater'dan daha iyi. Denildiği gibi özensiz duran kimi anlar vardı, ama çok sıkıntı yaratmadı. Teknik özellikleri de doyurucuydu.

Oyunculuklar biraz sönük gibiydi. İyiydi, ama bu yıl daha iyileri vardı. Mesela Benedict Cumberbatch'ı beğendim, ama risk alıp daha farklı rollerde oynaması lazım bence. Keira Knightley de Emma Stone (Birdman) gibi hikayeye çok fazla hizmet etmeyen bir karakteri canlandırıyor. Performansında çok da Oscar'lık bir şey göremedim maalesef. Matthew Goode da dikkat çekici bir iş çıkarmasına rağmen çok öne çıkamıyor.

Neticede güzel bir film olmuş. Zaten ben de belgesel gibi bir şey beklemediğim için hayal kırıklığına uğramadım. 2014'ün önemli filmlerinden. İzleyin derim.

8/10

Oscar Karnesi
En İyi Film
En İyi Yönetmen (Morten Tydlum)
En İyi Erkek Oyuncu (Benedict Cumberbatch)
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Keira Knightley)
En İyi Uyarlama Senaryo
En İyi Kurgu
En İyi Özgün Müzik
 
Son düzenleme:

Danger UA!

Tecrübeli Üye
Katılım
12 Mayıs 2011
Mesajlar
9,085
Reaksiyon puanı
3,713
Puanı
560
Yorumumu kısa bir şekilde yapıyorum. :)

Alan Turing'in homofobik olduğu gerçeğini gözümüze gözümüze sokmamaları iyi olmuş. Ayrıca hayatından sadece belli bir parça alındığı için dağınıklık veya yapaylık hissi yok. Çoğu konuyu da derli toplu şekilde önümüze sunmayı başarıyor. Yalın anlatımı da filmin iyi olmasında büyük önem taşıyor.

Morten Tydlum'un rejisinde bir sıkıntı göremedim açıkçası. Filmin ekmeğini yediği açık, ama mesela bir Richard Linklater'dan daha iyi. Denildiği gibi özensiz duran kimi anlar vardı, ama çok sıkıntı yaratmadı. Teknik özellikleri de doyurucuydu.

Oyunculuklar biraz sönük gibiydi. İyiydi, ama bu yıl daha iyileri vardı. Mesela Benedict Cumberbatch'ı beğendim, ama risk alıp daha farklı rollerde oynaması lazım bence. Keira Knightley de Emma Stone (Birdman) gibi hikayeye çok fazla hizmet etmeyen bir karakteri canlandırıyor. Performansında çok da Oscar'lık bir şey göremedim maalesef. Matthew Goode da dikkat çekici bir iş çıkarmasına rağmen çok öne çıkamıyor.

Neticede güzel bir film olmuş. Zaten ben de belgesel gibi bir şey beklemediğim için hayal kırıklığına uğramadım. 2014'ün önemli filmlerinden. İzleyin derim.

8/10

Oscar Karnesi
En İyi Film
En İyi Yönetmen (Morten Tydlum)
En İyi Erkek Oyuncu (Benedict Cumberbatch)
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Keira Knightley)
En İyi Uyarlama Senaryo
En İyi Kurgu
En İyi Özgün Müzik
Homoseksüel mi demek istedin.Homofobik demek homoseksüellerden tiksinen demek çünkü.Alan Turing ise homoseksüel yani eşcinsel.:)
 

Tolstoyevski

Emekli
Katılım
14 Temmuz 2014
Mesajlar
24,283
Reaksiyon puanı
39,933
Puanı
1,061
Yaş
27
Konum
Gökteki Yıldızlar ✨✨
Web Sitesi
www.ataturkungencligehitabesi.com
Klasik kahraman Amerikalı ve Amerikan milliyetçiliği propagandası yapan filmlerin Ingiliz versiyonu. Her 2.dünya savaşında gördüğümüz tek taraflı bir Hitler düşmanlığı ve anti propagandası yine gözümüze sokulmuş. Taraflı filmler listesine bir yeni film daha eklendi. Artık bu konuda onca film yapıldı ki insanların aksini düşünmesi mümkün değil.

Dalgalanan İngiliz bayrakları da filmin tarafsız (!) Olduğunun göstergesiydi.

Her neyse filme gelirsek, güzel bir filmdi. Yani sinema tekniği açısından günümüz standartlarının az üstündeydi.

Biyografi... Bize İngilizlerin anlattığı biyografik tarihi göz önüne alırsak çok iyi bir biyografi diyebiliriz.

Tabi 50 küsür yıl devlet sırrı kalmış ve kimsenin bilmediği ayrıntıları günümüze yakın bir zamanda ortaya çıkartmaları, 2013'de II.Elizabeth'in Alan Turing hakkında çıkardığı af meselesi ve hiç vakit kaybetmeden çekilen bu film... Acaba Ingiliz propagandası mı yapılıyor? Sorusuna akıllara getiriyor.

Tarih denilen şey geçmişte yaşanılanlar mıdır yoksa tarihçilerin yazdıkları mı?

Her neyse. Anlatılan olaylarının gerçek dünyada %100 gerçekleşmiş olup olmadığını, Alan Turner başta olmak üzere dolaylı olarak Ingilizlerin 14 Milyondan fazla insanın ölümüne engel olup olmadığı gibi göreceli ve kesinliği tartışılır konuları tarihçilere (?) Ve işinde uzman teorisyenlere bırakayım ve filmde anlatılanların tümüyle gerçek olduğunu kabul edeyim.

Eğer gerçekten anlatılanlar yaşanmışsa, Alan Turner çok büyük bir adammış. Şuanda internete, telefona bile sahip olmamız o adam sayesinde(imiş), hatta CompuTER, Alan TURner. Demekki -TER eki oradan geliyor diye mantık yürüttüm. Kim bilir?


O yıllarda verilen kararları günümüz mantığıyla değerlendiremeyeceğim için yorumda bulunmuyorum. Ama elbette hormonal tedavi görmeseymiş belki de insan zekasıyla birebir robotlar günümüzde her evde yaygın olacaktı.. Ama tabi belki de olmayacaktı veya olsaydı kötü sonuçlara yol açacaktı. Olacağı varmış olmuş.

Gerçek Alan Turner, siyanürlü elmadan bir ısırık alarak intihar(?) etmiş. Filmde iki nesneye de yer verilmişti. Cidden çok başarılı bir biyografi filmiydi.

Elbette Akıl Oyunları kadar ihtişamlı değildi ama son yılların en iyi biyografi filmiydi.

Filmin gerçekliği ve propaganda yapıp yapmadığı tartışılır ama teknik açıdan çok başarılı bir film olduğu tartışılmaz.

Oscar'da ödül almasa da olur ama teknik yönden adaylıkları varsa alabilir de. Ancak kesinlikle yılın en iyi filmi değil ve o ödülü haketmiyor.

7.2/10
 

bazinga

Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,083
Reaksiyon puanı
49,735
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Klasik kahraman Amerikalı ve Amerikan milliyetçiliği propagandası yapan filmlerin Ingiliz versiyonu. Her 2.dünya savaşında gördüğümüz tek taraflı bir Hitler düşmanlığı ve anti propagandası yine gözümüze sokulmuş. Taraflı filmler listesine bir yeni film daha eklendi. Artık bu konuda onca film yapıldı ki insanların aksini düşünmesi mümkün değil.

Dalgalanan İngiliz bayrakları da filmin tarafsız (!) Olduğunun göstergesiydi.

Her neyse filme gelirsek, güzel bir filmdi. Yani sinema tekniği açısından günümüz standartlarının az üstündeydi.

Biyografi... Bize İngilizlerin anlattığı biyografik tarihi göz önüne alırsak çok iyi bir biyografi diyebiliriz.

Tabi 50 küsür yıl devlet sırrı kalmış ve kimsenin bilmediği ayrıntıları günümüze yakın bir zamanda ortaya çıkartmaları, 2013'de II.Elizabeth'in Alan Turing hakkında çıkardığı af meselesi ve hiç vakit kaybetmeden çekilen bu film... Acaba Ingiliz propagandası mı yapılıyor? Sorusuna akıllara getiriyor.

Tarih denilen şey geçmişte yaşanılanlar mıdır yoksa tarihçilerin yazdıkları mı?

Her neyse. Anlatılan olaylarının gerçek dünyada %100 gerçekleşmiş olup olmadığını, Alan Turner başta olmak üzere dolaylı olarak Ingilizlerin 14 Milyondan fazla insanın ölümüne engel olup olmadığı gibi göreceli ve kesinliği tartışılır konuları tarihçilere (?) Ve işinde uzman teorisyenlere bırakayım ve filmde anlatılanların tümüyle gerçek olduğunu kabul edeyim.

Eğer gerçekten anlatılanlar yaşanmışsa, Alan Turner çok büyük bir adammış. Şuanda internete, telefona bile sahip olmamız o adam sayesinde(imiş), hatta CompuTER, Alan TURner. Demekki -TER eki oradan geliyor diye mantık yürüttüm. Kim bilir?


O yıllarda verilen kararları günümüz mantığıyla değerlendiremeyeceğim için yorumda bulunmuyorum. Ama elbette hormonal tedavi görmeseymiş belki de insan zekasıyla birebir robotlar günümüzde her evde yaygın olacaktı.. Ama tabi belki de olmayacaktı veya olsaydı kötü sonuçlara yol açacaktı. Olacağı varmış olmuş.

Gerçek Alan Turner, siyanürlü elmadan bir ısırık alarak intihar(?) etmiş. Filmde iki nesneye de yer verilmişti. Cidden çok başarılı bir biyografi filmiydi.

Elbette Akıl Oyunları kadar ihtişamlı değildi ama son yılların en iyi biyografi filmiydi.

Filmin gerçekliği ve propaganda yapıp yapmadığı tartışılır ama teknik açıdan çok başarılı bir film olduğu tartışılmaz.

Oscar'da ödül almasa da olur ama teknik yönden adaylıkları varsa alabilir de. Ancak kesinlikle yılın en iyi filmi değil ve o ödülü haketmiyor.

7.2/10
Öncelikle "computer" kelimesinin Alan Turing ile hiçbir ilgisi yok. :D "compute" kelimesinden türeme bir kelime. :)

İngiliz propogandası yorumun ilginç geldi. Bence propoganda olarak pek bir şey yoktu filmde. Sonuçta savaş sırasında İngiltere'de geçen bir hikaye anlatılıyor elbette İngiliz bayrakları falan olacak yer yer ama genel olarak minimum düzeyde tutulmuş tüm bu konular.
 

Yakamoz-Asi

Emekli
Katılım
8 Ocak 2013
Mesajlar
49,230
Reaksiyon puanı
29,160
Puanı
1,061
The Imitation Game son zamanlarda izledigim en tatmin edici biyografi filmi oldu diyebilirim bugün bu filmi izledikten sonra. Dün izledigim American Sniper ve daha önce izledigim The Theory of Everything gibi biyografi filmleri ile kiyasladigimizda bence The Theory of Everything kadar iyi, ama daha tatmin edici bir film olmus.

Film 3 farkli acidan gösteriliyor.
Cocukluk, Sorgu ve yasananlar.
Özellikle kafa karistirmadan anlatilan bu üc acidan özelikle kod kirma calismalari filme damga vuran taraf. Binevi bilgisayar sisteminin kurulmasini anlatan bir film de diyebiliriz uzaktan baktigimizda.
Filmde homoseksüel tarafin göze batirilmamasi cok iyi olmus, filmi itici yapabilirdi ama yapmadi, tam yerindeydi.

"Bazen hiç kimsenin hayal edemeyeceği şeyleri hayal edipte gerçekleştiren insanlar vardır."

Filmi izlerken bu sözün bu kadar anlamli olacagini tahmin etmemistim sadece kulagima hos gelen bir söz diye düsünüyordum ama filmin en önemli sözlerinden biri olmus.

Oyunculuk acisindan harkulade bir film olmus. Gerek basroldeki oyuncular, gerekse cocuk oyuncular güzel rol yapmislar. Filmdeki müzikler de ayrica güzeldi. Oscar'da En Iyi Müzik'te aday olmasi bu sebeple sasirtmadi.

Genel olarak her yönüyle tatmin edici bir film olmus diyebilirim. Bazi sahnelerdeki görüntüyü begenmedim, belki film biraz daha kisaltilabilirdi ama cok rahatsiz edici degildi zira film sürükleyici bir film gibi geldi bana.

Puanim: 9.5
 

sokak sanati

Favori Üye
Katılım
23 Şubat 2013
Mesajlar
86,599
Reaksiyon puanı
57,064
Puanı
1,061
Filmi izlemek için sabırsızlanmıyordum ama erken izlemediğime pişman oldum. Çok sağlam bir film olmuş.

Filmin konusu zaten dikkat çekici ve içine çeken bir konu bu nedenle hiç sıkılmadım. Film olarak izlediğim kesimle ilgili hiç kötüye yoracak yönü yoktu ama ben biraz mantığa uyduramadım olayı. Savaşı kazanmalarına sebep olan bir insanın bu denli işkence görmesi yani son sahnede kısacık geçtiler Alan'ın sonunu ama düşününce inanılmaz buluyorum. Tabi o dönem Alan'ın neler yaptığı biliniyor diye bir kılıfta var. Bence aşırı saçma geliyor. Mantığa uymayışı hikaye ile bariz oynandı hissi veriliyor zaten şifre çözümünde Alman ajanlarında var oluşunu es geçmemeliyiz. Ben bu kadar dehalaştırmayı saçma buldum yada filmin sonunda olayın gizlenmesi hikayeyi acayip değiştirilmeye müsait hale getirmesi de beni böyle düşünmeye itti açıkçası her neyse gerçekliğini tartışmayayım.

Dediğim gibi filmin senaryosu, kurgusu direk içine çeken ve mükemmel olan yönüydü. Çok başarılıydı tabi filmin bir de kıyaslanacak rakibi var Theory of Everything. Bence ikisinin de başarılı olduğu noktalar vardı ama senaryo ve kurgu açısından tabi ki bu daha iyiydi. Çok etkiledi özellikle sonlara doğru müthiş duygu seline tutuldum. Tabi bunlarım filmin hikayesinin doğruluğunu düşünerek diyorum. Hee filmin sonunda bağlanan çocukluk hikayesi olayı da çok etkileyiciydi cidden. Sevdim ben filmin akışını.

Oyunculara gelirsek Benedict güzel bir performans sergilemişti özellikle son sahnelerde beni benden aldım ama geçiş sahnelerinde fazlası ile sırıtmıştı bence. 27 yaşında hiç olamamıştı bence yada 40 yaşında ki hali ile 10 yıl değil de 3 yıl varmış gibi görünüyordu tabi burada makyaja falan olay kayar yine de benim gözüme batan noktalardı. Onun dışında Alan rolünün hakkını çok iyi vermişti az önce de dediğim gibi kıyaslanmaya müsait bir film ve Theory of Everyting'de Eddie'nin canlandırdığı Stephen'ına göre altta bir performanstı.:)

Keira.:love1: ise muhteşem sayılmazdı ama duruşu asaleti yeterdi. Aday olabilmiş zaten kazanmasını beklemiyorum o kategoride daha iyiler var gibi ama aday olsun benim açımdan sıkıntı yok.:bhr: Birde dönem filmlerine ayrı bir yakışıyor.:Z

Filmin adaylığının bulunduğu tüm kategoriler haklı ve yerinde bence. Müzik olsun, kurgu olsun yada uyarlama senaryo olsun hepsi hak edilmiş adaylıklar.

Filmin son 15 dakikasına kadar 8 verebilirdim ama son dakikalarda olayı 9'a çıkarttı. Tabi orta yolu bulup 8.5/10 verildi.:X
 

berkann

Konu Sahibi
Favori Üye
Katılım
22 Aralık 2011
Mesajlar
18,893
Reaksiyon puanı
6,728
Puanı
1,060
Yazacak pek bir şey bulamadım o yüzden madde madde yazacağım. :D

- Beneditch Cumberbacht'ın performansı iyiydi ama beni çok etkileyemedi. Oscar adaylığı olan Michael Keaton ve Eddie Redmayne'ın gerisinde. -Steve Carell'ı izlemedim.-
- Keira Knightley güzel kadın da oyunculuğu kötü. :( Bu yüzden zaten kendisinden pek bir beklentim yoktu. Yine de sırıtmamış.
- Bence filmin en iyisi Alan Turner'ın küçüklüğünü canlandıran çocuktu. İyi bir performans göstermiş.
- Alan Turner'ın hikayesi çok iyiymiş ama tam olarak iyi uyarlanamamış gibi geldi bana.
- Herkes The Theory of Everything ile karşılaştırmış. Ben de karşılaştırayım. Bence bu film, işleyiş ve senaryo olarak daha iyiydi ama beni Stephen Hawking daha fazla etkilemişti.

8/10 -8.5 verecektim ama sonradan zaten düşürecektim muhtemelen.-