Zey TV Cevapsız Sorular-4.Bölüm Konuğu-Sherlock

Reactions: Dosi and Sherlock

Pamuk gibi ol diye sıva modumu sonuna kadar açtım ortağım...


Aynen aynen, sen olmasan muhtemelen şu an burada olamayabilirdim.
Evet bazen aniden sinirlenebiliyorum o konuda haklısın ama genel olarak sinirli bir birey değilimdir bence.
Sadece bazı anlarda işte, altını çizdiğim cümleye de imzamı atarım...
 
Reactions: Dosi

Evet film gerçekten berbattı, Star Wars evreninin hiç edilmesini sinemada izlesem muhtemelen daha çok kahrolurdum o sebeple yetişememiş olmam bir bakıma iyi de oldu.


Ahahahaha.
Bugün devam edersin, tu tu ruuuuuu...


 
Reactions: 12.Adam and MEnes
Sinirli değilde çabuk alev alıyorusn onu diyelim
ama bu nadiren olan bir şey aslında.

Pamuk ne demek, kuş gibi kanatlanıp uçasım geldi
 
Reactions: Sherlock
Hakkımdaki düşüncelerin beni ziyadesiyle mesut etti.Günlük hayatımda da kimseyi kırmamaya gayret gösteririm.Fakat tahmin edersiniz ki hepimizin bir sınırları vardır.Günlük hayatta Öfkemi kontrol altında tutamadığım anlar oluyor.(Bu Forumda da bazen birkaç üye hariç)Forumda bu yapımı bastırabiliyorum.Özellikle bu yıl Forumda çok aktif olduğumu fark ettim. @sokak sanati jüri ortağımızda bahsettiği üzere 😁 Son 1 yılda Bende Sanki sizleri önceden tanışıyormuşuz gibi bir izlenimim oldu.Diğer Sabar üyeleri masacre,Tolstoy,darklegend, maskeli fedai,m.enes,(size göre zaman zaman hainli fedai 😂) Forumun İkinci başkanı profesör hepiniz birbirinden değerli yorumlarıyla Forumun eğlence ve kültür seviyesini yukarı çekiyorsunuz.Spor konusunun amiral gemiral gemisi futbol ise çocukluğumdan beridir ilgi duyduğum bir alandı.O kadar ki Avrupa'nın 5 büyük liginin özetlerini yaklaşık 10 yıldan fazladır izlerim ve not alırım.(Almaya devam ediyordu.... 😂) Basketbola da 2013 ten itibaren kralın gelişi ile çok sıkı takip eder olmuştum.Özellikle forumdan transfer haberlerini... şimdi ise kral gitti.Bakalım veliahtı olarak kim gelecek?( Gönlüm oyuncusu da olan Sarunas'tan yana) Yakın bir dönemde "Sarı Melekler" i de takip ederdim.Avrupa ve Türkiye de son olarak da Fivb Külüpler Dünya Kupasını almasıyla(önce fivb i sonra cev şampiyonlar ligini kazandı.Yanlış anlaşılma olmasın da 😁) kazanılabilecek tüm kupaları kazandıktan sonra hevesim doğal olarak azaldı.Elde tek gemi kaldı.😆 Anlatabileceklerim şimdilik bu kadar.Aklınıza takılanları Soru cevap şeklinde devam edersek memnun olurum.😍
 
Reactions: Sherlock
@Sherlock bana SNK karakterlerinden en sevdiğin 5 karakteri ve sebeplerini yaz. Sıralayacaksın ama
Ve en sevmediğin 2 tanesini sebebiyle yaz

Haydi yorul bakalım
En sevdiğim 5 SNK karakteri sırasıyla geliyor...

1)EREN F... JEAGER... Eren karakterinin yapısını anlamak için aslında kurduğu belli başlı cümlelere bakmak gerekiyor. İlk sezonlardan bu yana Eren'in tek amacı oldu o da özgür olmak. SNK'nın temeli buradan çıkıyor. Özgürlüğün peşinde giden bir avuç insan... Eren çocukken bile bu kafadaydı aslında. Duvarların dışına çıkmak istiyorum diyordu. Duvarların dışını merak etme unsuru Eren'i tanımlayan ve babasına benzerliğinin ortaya çıktığı temel yer. Owl Grisha'ya demişti seni o duvarlardan dışarı çıktın diye seçtim diye. Eren de küçüklüğünden beri hep ileriye yürüyen, hep özgürlüğü arayan biri olarak gözümüze çarptı. Elde ettiği gücü ve bu gücün gelişiminden sonra yaşadıkları aslında onun hep bu yolda devam ettiğini gösteriyordu. İşte Eren'i mükemmel yazılmış bir karakter olarak bu özellik ortaya çıkarıyor. Ne olursa olsun ileriye gidecek ve bundan asla vazgeçmeyecek. Öğrendikleri, öğrenecekleri bu gerçeği değiştirmeyecek. Attack Titan'ın da özelliği buradan geliyor. Hep özgürlüğü araması ve ileriye gitmesi. Belki de Attack Titan'ın sahiplerinin ortak özelliği budur kim bilir... Bundan sonrası manga... EREN'in asıl karakter gelişimi mangada gözüküyor diyebiliriz. Mangada time skip olduktan sonra öyle şeyler yapıyor ki ve biz öyle şeyler öğreniyoruz ki ağzımız açık izliyoruz. Gelmiş geçmiş en büyük karakter gelişimine sahip en muazzam karakterlerden birine evriliyor. Ve yaptığı her şeyi tam olarak halkı ve arkadaşları için yaptığını görüyoruz. Yaptığı her şeyin, aldığı her kararın bir sebebi var. Burada çok da detaya girmek istemiyorum... Hikayeye getirdiği soluk, final kısmında yaptıkları ve yapacakları SNK'nın anlamını ve mottosunu anlamamızı sağlıyor... İşte o ilk sezonlarda gördüğümüz pısırık EREN'den Chapter 100 ve sonrasında gördüğümüz EREN arasındaki fark burada... Ama aslında EREN hep aynıydı... Başından beri aynıydı. Sadece bunu gösterecek gücü elinde yoktu... 'Free will' ise her daim kalbinde vardı...

2) ERWIN SMITH... Bir askerden çok daha fazlası... Erwin Smith serinin 1 numaralı karakteri bir çok kişi tarafından. Çünkü tam manasıyla bir canavar kendisi. Ama bunu karşısındaki canavarları yok etmek için yapan bir canavar... Karşısındaki güç kendi halkının sahip olduğu güçten çok fazla olduğunda bunu alt etmek için insanlığını yok sayan bir adam... Emrindeki askerlere hiç çekinmeden ölün diyebilecek bir asker. Bunun sebeplerini öğrenince aslında bencil de bir canavar olduğunu görüyoruz. Ama bu bencilliğin temelinde yine insanlığın kurtulmasına giden yolu bulmak geçiyor. Belki bunu kendi istediği için daha çok önemsiyor ama yine de insanlığın kurtuluşunda ve ilerlemesinde ne kadar büyük bir rolü olduğunu her defasında bizlere gösteriyor. Erwin Smith'in bir felsefesi var. Kendisi bir taktik deha. Kendisi bir savaşçı. Asla pes etmeyen ve imkansız nedir bilmeyen bir çılgın... Bir kumarbaz... Yaptığı planları bir kumar üzerine kuruyor ama her şeyi hesaplayarak yaptığı için o kumarı bir şekilde kazanmasını biliyor. Son yaptığı kumar ise hayatına mal oluyor... Ama insanlığın geleceği için bu kumarı oynamak zorunda olduğunu bilen bir canavar işte... Erwin'in değerini seride mangada daha iyi anlıyoruz diyebiliriz. Eğer Erwin yaşasaydı hikayenin nasıl ilerleyeceğini tüm okuyanlar çok fazla merak ediyor gerçekten... Buna ben de dahilim...

3)REINER BRAUN... Reiner'ı anlamak için gerçekten mangayı okumak gerekiyor. Elimizdeki anime verisi Reiner karakteriyle ilgili çok az detay içeriyor. Ama Reiner da bize muazzam aktarılan ve karakter gelişiminin sonuna kadar hissettirildiği çok başarılı bir karakter... Reiner ve arkadaşları bambaşka bir tarihle büyütülüyor. Bambaşka bir gerçek onlara öğretiliyor. Onlara öğretilenler doğrultusunda yaşıyor ve hareket ediyorlar. Ve 4 küçük çocuk bir adaya gönderiliyor. Onlara deniyor ki oraya gidin ve orada kaos çıkarıp insanların canlı canlı yenilmesini sağlayın ve mutlak güce sahip titanı ele geçirin. Bunlar da kendilerine öğretilenlerin ışığında düşmanlarla dolu bir adaya gidip görevlerini gerçekleştiriyorlar. Ama onların bir haber olduğu şey oradaki insanların kendi ırkından normal insanlar olduğu. Orada dostluğu görüyorlar, özgürlüğün anlamını görüyorlar. Eren'den çok çok önemli dersler alıyorlar aslında. Reiner bir noktada kendini görevine öyle bir kaptırıyor ki Marco'yu kendisi öldürtüyor ama Marco ölünce üzülüyor. Neden devler tarafından yendi diyor. İşte böyle buna benzer ağır bir psilojik bunalımlar yaşıyor. Reiner'ın yaşadıkları onu öyle noktalara getiriyor ki durum pişmanlıktan da öteye geçiyor. Kendini ve hayatını devam ettirmek bile istemeyecek duruma geliyor. 2. sezon 6. bölümden sonra Reiner'dan nefret ediyoruz, tarihin en büyük ihanetini yapan hainler diyoruz ama mangada öyle şeyler görüyoruz ki bu adamdan nefret etmenin manasız olduğunu anlıyoruz. Isayama seride öyle karakterler tasarlamış ki hiçbirinden net şekilde nefret edemezsiniz... Tüm karakterler gri... Salt kötü veya salt iyi yok...

4) ARMIN ARLERT... Dahi çocuk Armin... Armin'in çocukluktan beri gördüğümüz özelliği Eren'le benzer aslında. Onun da bir hayali var. Okyanusa gitmek ve aynı şekilde özgür olmak... Armin savaşmayı pek beceremez, çok güçlü, çok çevik değildir. En iyi savaşçılar arasında da yer almaz ama zekasıyla bir çok sorunda işleri çözmeyi bilmiştir. O da Erwin gibi öyle planlar kurmuştur ki kimsenin düşünmediği ve o düşünceleri fark edemediği anlarda çözüme ulaşmıştır. Aslında sadece plan da değil, bir çok şeyi zekasıyla fark etmiştir. Armin insanlığın kurtulması adına yine çok kilit rol alacaktır. Çünkü bir kez kendini feda edip Bertholdt'u yenmek için bu rolü oynadı zaten... Onun da yaşadığı değişim ve karakterin geldiği noktayı anlamak için biraz mangaya geçmemiz gerekiyor... O da aslında fazlasıyla pısırık ve bir çok şeyi yapmaktan çekinen bir karakterden bambaşka noktalara evriliyor. Nedeni ise bize çok başarılı bir şekilde aktarılıyor. Karakter gelişimi olarak tabi ki zirvede değil ama hikayenin kilit noktasında özellikle finale doğru o yer alıyor... Erwin'in yerine seçildikten sonra elde ettiği Colossal Titan dev gücünü de düşününce rolü gerçekten önemli. Ve iki taraf arasındaki köprü görevini üstlenen kişi Armin oluyor, olacak. Yani aradaki nefret zinciri bir şekilde kırılmak zorunda. Bunun farkında olup buna göre davranan en öncelikli kişi Armin aslında... Hikayenin final kısmında yine elbette hayati gelişmelerde Armin'in neler yapacağı önemli olacak...

5)LEVI ACKERMAN... Levi büyük bir savaşçı. Tarihin görüp görebileceği en büyüğü hatta... SNK'nın dengesini değiştiren adam... Ackerman'lar özel bunu biliyoruz ama Levi Ackerman daha da özel... Devlere karşı nasıl bu kadar rahat savaşıyor diyor onu her gören... Levi gibi bir adamı öyle bir aktarıyor ki bize gerçekten karakterin neden öyle olduğunu sonuna kadar anlayabiliyoruz. Çocukluğu, geçmişi, Kenny ile olan geçmişi, sonrasında Erwin ile karşılaşıp yaşadığı değişim... Ve insanlık için taşıdığı önem... Yapılan onca fedakarlıktan sonra Shigansina'nın geri alınmasında yaptıkları ve sonrasında yaptıklarını ve dönüştüğü canavarı gördükten sonra ona olan saygım gerçekten arttı diyebilirim. Levi da aynı SNK'daki bir çok karakter gibi özgürlüğün peşinde aslında. Erwin'in mottosunu benimsemesini buradan anlayabiliyoruz. Çünkü Levi'ın kimseye ihtiyacı yok normal şartlarda ama o bir şeyler feda edip, yoldaşlar feda edip bu yolda ilerliyor. Ve o yolun sonunda gerçekleri öğrenmeye de ulaşıyor. Tabi tüm o sertliğinin yanında içindeki duygusal kısım da bize müthiş aktarılıyor. Armin ve Erwin arasındaki durumda takındığı tavır, öncesinde Historia ile olan durumu, Scouts ekibinde yer alan yoldaşlarıyla olan ilişkisi... Hepsi ama hepsi çok başarılı karakter yazılımına örnek... Sonrası manga... Hikayenin ilerisinde ise Levi bu nefret döngüsünü kırmaktan çok tamamıyla Zeke özelinde takıntılı bir hale geliyor. Bunun sebebi de elbette Erwin'i öldüren kişinin Zeke olması... Hatta bu takıntı öyle bir noktaya geliyor ki Levi tüm yaşadıklarına rağmen yine de Zeke'yi öldürme sözünün peşinde gideceğini gösteriyor bize... Hikayenin finalinde ne gibi bir etkisi olacağını çok merak ettiğim karakterlerin başında geliyo ama Levi'nin söyleyecek sözleri olduğuna eminim...


SNK'da sevmediğim herhangi bir karakter yok... Çünkü yazar bunun olmasını imkansız kılıyor... Her karakteri anlamanı ve sorgulamanı ve karakterlerin neyi neden yaptığını anlamanı sağlıyor. Bunda da inanılmaz başarılı oluyor. O yüzden HAJIME ISAYAMA denen adama inanılmaz saygı duyuyorum...
 
Reactions: Sherlock and Dosi