ATV Bugünün Saraylısı - Dizi Yorumları
- Konuyu başlatan xBUGRAx
- Başlangıç tarihi
yoklukta açarım pll yi gül gibi dizi, med cızırtıya katlanamam
Öyle deme dünkü bölüm de Seranay Spencer'a 100 basardı
@sürgünüm Varsa Söyle Yoklukta idare idare ediyor işte Fikret Kuşkan başlasın diye onu bekliyoruz işte
Aynen.Fikret Kuşkan başlayana kadar izlenir Pt 1'de açıpta yabancı dizi izleyemem ben Pc ısınıyor.Öyle deme dünkü bölüm de Seranay Spencer'a 100 basardı
Yabancı dizi gece izlenir, geceleri yabancı dizi izlenir😎 (Okan'ın çakma slogınu gibi oldu ama olsunAynen.Fikret Kuşkan başlayana kadar izlenir Pt 1'de açıpta yabancı dizi izleyemem ben Pc ısınıyor.
)
Dizinin senaristleri "Bugünün Saraylısı"nı anlattı.
Senaryonun uygulama aşamasında nasıl bir değişiklik olduğunu, karakterlere ve hikayeye neler kattıklarını dizinin senaristleri anlattı.
“Siz yazarsınız ve yazarken bir dünya kurguluyor ve onu herkesten önce siz izliyorsunuz. Ama kağıt üstünde hayal dünyanızda bunu izlemekle reel olarak karşınıza çıkması arasında elbette farklılıklar olacak... Çünkü siz senaryoyu teslim ettiğiniz andan itibaren, yönetmene biat etmek durumundasınız... Çok değişkeni olan bir durumun tek cevabı olamaz... Yönetmenin hayal dünyasındaki görsel zenginliğe inanmak zorundayız, keza onların bizim hayal dünyamızdaki kelime zenginliğimize inanmaları gibi... Çok basit bir örnek vereyim. Senaryoda yazarken 11.bölümde yazılan cümle şuydu “Savaş bahçede odun kırar” Bu cümlede bir sanat var mı hayır yok... Ama 11.bölümde Savaş’ın odun kırdığı sahneye bir bakın derim... Bir tablo gibi... İşte bu bizim teslim olduğumuz yer... Elbette ki bunun aksi durumları da söz konusu olabiliyor. Bu da ekip işi yapıyor olmamızın verdiği doğal sonuçlar... Dolayısı ile zaten yönetmen ve senarist arasında görünmeyen, dillendirilmeyen bir bağ var diye düşünüyorum. O bağ oluşmamışsa zaten ya ekip değişir ya da izleyebileceğiniz bir dizi olmaz... “
Senaryonun uygulama aşamasında nasıl bir değişiklik olduğunu, karakterlere ve hikayeye neler kattıklarını dizinin senaristleri anlattı.
“Siz yazarsınız ve yazarken bir dünya kurguluyor ve onu herkesten önce siz izliyorsunuz. Ama kağıt üstünde hayal dünyanızda bunu izlemekle reel olarak karşınıza çıkması arasında elbette farklılıklar olacak... Çünkü siz senaryoyu teslim ettiğiniz andan itibaren, yönetmene biat etmek durumundasınız... Çok değişkeni olan bir durumun tek cevabı olamaz... Yönetmenin hayal dünyasındaki görsel zenginliğe inanmak zorundayız, keza onların bizim hayal dünyamızdaki kelime zenginliğimize inanmaları gibi... Çok basit bir örnek vereyim. Senaryoda yazarken 11.bölümde yazılan cümle şuydu “Savaş bahçede odun kırar” Bu cümlede bir sanat var mı hayır yok... Ama 11.bölümde Savaş’ın odun kırdığı sahneye bir bakın derim... Bir tablo gibi... İşte bu bizim teslim olduğumuz yer... Elbette ki bunun aksi durumları da söz konusu olabiliyor. Bu da ekip işi yapıyor olmamızın verdiği doğal sonuçlar... Dolayısı ile zaten yönetmen ve senarist arasında görünmeyen, dillendirilmeyen bir bağ var diye düşünüyorum. O bağ oluşmamışsa zaten ya ekip değişir ya da izleyebileceğiniz bir dizi olmaz... “
neslihanın savaşa yaptığı iki saatlik vaaz saçma olmuş ..
bornoz la geziyor altta bişey yok
Ayşen ne zaman üstünü değişti @sürgünüm
bornoz la geziyor altta bişey yok
Beyaz ceketini kırmızı paltosu yuzunden hiç göremedimneslihanın savaşa yaptığı iki saatlik vaaz saçma olmuş ..
bornoz la geziyor altta bişey yok
şaşirdim
Beyaz ceketini kırmızı paltosu yuzunden hiç göremedim
dizinin gidişatından pek hoşlaşmadım
biraz daha hareket lazım, şu atıf itindende artık kurtulsalar çok iyi olur 
