Geçtiğimiz bölüm izlemiş olduğumuz çılgın çöl macerasının elbette yansımaları olacaktı, bu yansımalar ise ancak bu kadar başarılı ve güzel anlatılabilirdi herhalde.
Daha en başta Mike ve Saul'un bu çöl macerasının hemen arkasından yaptığı sohbet, bizlere iki karakterin olaylara ve hayata bakışları hakkında net referanslar veriyor aslında. Mike'ın bunları neden yaptığını kendisinden dinliyoruz; Saul'un nasıl bir batağın içine düştüğünü ve bundan bir şekilde kurtulması, önüne bakması gerektiğini Mike üstüne basa basa söylüyor. Breaking Bad'de bu ikiliyi dost olarak izliyorduk, o dostluğun temellerinin aslında ne kadar güçlü olduğunu buram buram hissediyoruz resmen. İnanılmaz bir hikaye anlatımı bu gerçekten.
Bahsedilen küvet sahnesi gerçekten müthişti. Kim ve Saul arasındaki aşk/ilişki/çekim gücü gerçekten çok çok başka, başka dizilerde eşine ve benzerine pek rastlamadığımız cinsten. Karakterlere hayat veren iki oyuncu da çok çok iyi oynayınca her sahnelerini saatlerce izlemek istiyoruz resmen.
Gus ve Mike arasında geçen sahne ise yine çok iyiydi, birisinin işini sorunsuzca devam ettirmek için yapamayacağı hiçbir şey yokken diğerinin yine derinlerinde bir yerlerinde merhametli bir adam olduğunun kanıtı resmen. Nacho'nun akıbetini de çok merak ediyorum, kartel işine girdin mi çıkması çok zor. Ancak bu işlerden seni sıyırabilecek tek adam da Mike... Gus'ın söylediği sözler çok anlamlıydı bu arada, bu adamın her konuşması ders niteliğinde.
Kim'e ve onun cephesinde yaşananlara en son değinmek istediğimden önce şu destansı son 15 dakikalık dilime gelmek istiyorum; ben uzun zamandır bir dizi ve film sahnesinde bu kadar gerildiğimi hatırlamıyorum. Gerçekten çılgınlar çılgını bir sahneydi. Müzikleriyle, çekim açılarıyla, akvaryumdaki balığıyla... Lalo karakteri Salamanca cephesinde şu ana kadar izlediğimiz en detaycı karakter muhtemelen. Gus'ın onu basit bir planla bitirememesi, yanındaki adamı satın alması da tam olarak bu yüzden aslında.
Lalo çok detaycı ve ayrıntıcı bir karakter, en ufak bir şeyden şüphe duysa Gus'ın başına büyük belalar açılabilir. Gus'a çalışan Alman mühendisi nasıl takip ettiğini hatırlıyoruz, Vince Gilligan bize hiçbir sahneyi ve detayı boşuna izletmiyor. Bunu da bu bölüm boyunca gördük ve izledik aslında. 7 milyon ödemişsin, hapishaneden çıkmışsın, Meksika'ya gidip ortalığın durulmasını bekleyeceksin ama tam buluşma noktasına gittiği an bu detaycı yönünü susturamıyor ve buluşma noktasının 6-7 mil uzağında olan Jimmy'nin arabasına bakmak istiyor. Uzaktan bakmakla da yetinmiyor dibine dibine girip, o kurşun deliğini görüyor... İşte bu noktadan sonra Kim ve Saul için dönüşü olmayan o yola giriyoruz...
O kurşun deliğini gören Lalo soluğu direkt Kim ve Jimmy'nin evinde alıyor, Mike da uzaktan doğru Jimmy'i koruyor tabii. İşte tam bu noktadan sonra karşılıklı olarak oyunculuk şovu, yönetmenlik şovu, her anlamda müthiş bir sahne izliyoruz. Lalo, Jimmy'e sürekli olarak çölde ne yaptığını soruyor. Bir kere de değil, arka arkaya defalarca anlattırıyor ki detaylar kafasında tam olarak otursun. Ancak Jimmy/Saul öyle bir karakter ki o hikayeyi 500 kere de anlatsa orada, hata yapmadan ve hiçbir kelimesini ve detayını değiştirmeden anlatabilir. Ancak bilmediği bir şey var, o da Lalo'nun arabadaki deliği görmüş olduğu...
İşte bu noktada olaya Kim dahil oluyor ve ben Kim karakterini tam olarak bu noktada ele almak istiyorum. 5 sezondur izlediğimiz Kim genel itibariyle robot gibi bir karakter, işini asla aksatmıyor, yeri geliyor gece gündüz çalışıyor, Saul'un yaptığı pis işleri ve söylediği yalanları sevmiyor. (Gibi gözüküyor) İşte bu dizinin detaylarının ne kadar önemli olduğunu, son bölüm itibari ile anlıyoruz. Kim'i gülerken ve eğlenirken gördüğümüz her sahnede yanında Jimmy vardı. Kim her şeyin sonunu düşünürken, Saul düşünmüyor. Kim ne kadar sistemci bir karakterse, Saul o kadar vurdumduymaz bir karakter. Kim'in doğruları var, Saul'un ise yalanları... Ancak bana soracak olursanız Kim en başından beri Saul gibi olmak istiyor aslında. Kim ve Jimmy'nin restorana gidip zengin taklidi yaptıkları sahneleri hatırlarsınız veya Jimmy onu, onunla yaşamak istediği eve götürdüğünde duşa bakarlarken muziplik yapıp suyu açtığı sahneyi... Kim yine yanlış bir şey yaptıklarının farkındaydı, ama çok mutluydu. Kim'i en mutlu gördüğümüz sahneler onlardı. Kim aslında en başından beri sonunu düşünmeden, rahat rahat yaşamak istiyor.
Şimdi gelelim bu bölüme, Kim'in çok emek vererek elde ettiği işlerinden istifa ettiğini görüyoruz. Tabii aslında yine sonunu düşünüyor, "işler bensiz yürür mü, yürümez mi" sorusunun da cevabını alıyor istifa etmeden önce. İşte bu müthiş bir karakter gelişimi, müthiş bir detaycılık. Muhtemelen bu konuda Vince Gilligan daha iyisini yapana kadar, en iyisi bu... Ayrıca bu karakteri Rhea Seehorn'dan başkası oynarken hayal dahi edemiyorum, yine bir sarışına aşık olduk sanırım... O nasıl bir oyunculuktur be.
Gelelim Lalo, Jimmy'i sorgularken Kim'in araya girdiği sahneye... Kim'in Saul'u ne kadar sevdiğinin ve değer verdiğinin en büyük kanıtı o sahne. Tam o anda bir hikaye uyduruyor ve onu tak tak tak nefes almadan anlatıyor Lalo'ya. Lalo da bunun üzerine artık olayı sorgulamıyor ve gidiyor. Sorgulamıyor dediğim tabii ki yine kafasına bir şeyler takılacak ve araştırmaya gidecek. Mesela bahsi geçen benzinciye gidip, kamera kayıtlarına bakmak isteyecek olabilir en basitinden. Bu adam kafasında tüm detayları netleştirmeden, her şeyden emin olmadan asla hamle yapmadı bugüne kadar. Sezon finalinde ne olacağını hiç ama hiç kestiremiyorum... Lalo ne yapacak, Kim'e ne olacak, Nacho ölecek mi kalacak mı... Hepsi belirsiz, Breaking Bad'in öncesini izlediğimiz bu dizide adam bize resmen akıbetini merak edeceğimiz bir sürü karakter verdi. Bu neresinden bakarsanız bakın, inanılmaz bir başarı...
Bu sahneyi de bırakmış olayım, bu sahneye bakarak Lalo'nun ölmeyeceğini söyleyebiliriz ancak kesinliği yok tabii. Gus, Lalo'nun Meksika'ya gitmesini bekliyor işini bitirmek için. Çünkü Lalo Amerika topraklarında ölürse, arkasında Gus'ın olduğu çok bariz bu işin. Öte yandan belki Meksika'ya gitti hiçbir şeyi öğrenmeden, Saul de onun geri döndüğünü sandı ve bu cümleleri kurdu. Büyük bir bilinmezin ve çıkmazın içindeyiz kısacası, sezon finalini beklemekten başka çaremiz yok...