AMC Better Call Saul 2. Sezon Yorumları

Tolstoyevski' Alıntı:

1.sezon yorumu


2.Sezon Genel

Sezonun ilk yarısı felaket durgun ve sıkıcıydı. Yavaş yavaş kendine has temposu arttı ancak halen hiçbir heyecan uyandırmıyor. Aslında hukuka dair hiçbir şey olmasa, dava sahneleri ve HHM ofisi olmasa, Chuck vb. olmasa yani sadece BB'ye dair şeyler olsa fena olmazdı. Mesela sezon boyunca en sevdiğim, hareketli sahnelerin Mike sahneleri olması tesadüf değil ve açık bir şekilde BCS'nin BB'den ne kadar geride ve zayıf olduğunu gösteriyor. Bu diziden Saul hariç BB'ye dair her bir detayı çıkarsak geriye izlemesi oldukça zor bir dizi kalırdı.

Hukuka dair şeyler ne kadar azalırsa çekiciliği o kadar artıyor. Neyseki ilk yarıdaki durgunluk giderek azaldı da o esnada beş civarı seyreden puanım da yükseldi biraz. Diziye dair 2 büyük ön yargım var: 1) En kötü BB bölümü en iyi BCS bölümünden daha iyidir, 2) Ozark, BCS'den daha iyidir. Şimdilik bu iki yargı da kendini koruyor ancak son 3 sezon boyunca bozulabilirler, büyük konuşmuyorum...

SPOILER

Chuck'un Saul'un Chuck'a oynadığı oyun ve davanın Kim'e geçmesi oldukça güzeldi. Daha önce pasta bilmem neyiyle sahte delil yaratmasından dolayı Saul'a kızdığı için, yine büyük tepki gösterecek ve etik meselesi haline getirip davadan çekilecek izlenimi vermişti Kim, ancak tam beklenen olmadı. Fazlasıyla hırslı bir kadın ve anlaşılan Jimmy'in Saul'a dönüşümünde önemli etkisi olacak. Arabada Saul'u yumrukladığı sahne sezonun en güzel sahnelerinden biriydi.

En güzel sahne ise Mike'in o ikizleri gördüğü sahneydi. Baştan sona Breaking Bad içerdiği için fazlasıyla hoşuma gitti.

Mike'in takılmakta olduğu şu Nacho karakterinin ilk başlarda BB'in ilk bölümlerinde Walter'in Jesse'nin bodrumunda öldürdüğü o karakter olduğunu sandım. Hatta babasının araba galerisi temalı dükkanını görünce şaşırdım, çünkü o karakterin babası mobilyacıydı. Tabi sonradan anladım ki meğer alakası yokmuş, Nacho karakteri Breaking Bad'de hiç gözükmemiş. Sadece Walter ve Jesse'in Saul'u bağlayıp uçurumun kenarına götürdükleri şu sahnede Saul ''Onu yapan Nacho'ydu'' diye söylemiş, o sahneyi hatırlıyorum ama ismi hatırlayamadım. Nacho o halde finale yakın ölecek geçmiş zaman kullandığı ve BB'de görülmediği için. Fakat anlamadığım detay, o sahnede Lalo diye birinden bahsediyor, Lalo Salamanca imiş ve aynı zamanda ölmediği ortada ''sizi gönderen o mu?'' dediğine göre, peki neden BB'de hiç o karakteri göremedik şimdilik anlamış değilim. İlerledikçe anlaşılır sanırım.


Ted Beneke ve BB'de göremediğimiz babası, Gale, Lydia, Todd, Skinny-Badger gibi karakterleri görebilecek miyiz merak ediyorum. Skyler ve kız kardeşi keza öyle. Walter'i mesela şu mobilyacı dükkanından o sözünü ettiği şeyi alırken görsek saygım artardı diziye.. Tabi ki bütün beklentilerim BB üzerine, BCS'nin kendisine değil..

Son olarak, yönetmenin kamera fetişti olduğu zaten BB'den belli oluyordu, seneler ilerledikçe aşmaya başlamış kendini. Chuck'un yoğun bakıma götürüldüğü sahnedeki çekim tekniği çok iyiydi... Ama bu diziye dair teknik olarak şimdilik en zayıf şey, gençleştirme tekniği. Tuco da Mike da Breaking Bad'deki halllerinden daha yaşlı gözüküyorlar. Irishman'i izledikten sonra ister istemez garipsiyor insan.

SPOILER

Son sahnedeki kayıt cihazı olayı gerçekten diziye yakışmayacak basitlikteydi. Gümbür gümbür geliyorum demişti zaten o olay sahnenin en başından..

Saul karakterine ise ayrı bir parantez açmak gerek. Dizide 2 meselesi var; birincisi abisi ile olan geçinme meselesi, ikincisi ise sevdiği kadın Kim ile olan mevzusu. Sezon boyunca ve çoğu zaman Kim’e daha yakın olabilmek, onunla birlikte çalışabilmek, birlikte vakit geçirebilmek için yanıp tutuştu ve şimdilik meyvesi de aldı ve bu çabası hoşuma da gitti nedense. Ancak yine kaybedecek olması kaçınılmaz gözüküyor, her ne kadar sezon 5’ten bu ikisi hakkında birazcık spoiler detaylarına sahip olsam da sonuçta BB gerçeği var.

Herhalde en büyük iki soru Kim ve Chuck’ın BB dönemi akıbetınde ne olduğudur. Chuck’un Saul, Walter ile tanışmadan önce ölmüş olacağı kesin gibi bir şey. Ancak Kim’in ölmüş olma ihtimalini daha düşük görüyorum, çünkü sevdiği kadının ölümünden sonra BB boyunca gördüğümüz Az da olsa neşeli adam izlenimi olması mümkün olmazdı. Daha depresif olurdu. Saul’a dönüşümü söz konusu olacak olsa bile bu Kim’i iki günde unutacak kadar olamaz. Gerçekçi olmaz. Ancak Kim’in Avrupa’ya filan gitmiş olması ihtimali biraz daha mantıklı. Sezon başlarında gördüğümüz flashforwardlarda neden Saul, Kim’in yanına gitmedi ya da onu hiç anmıyor sorusuna karşılı şimdilik diyecek bir şey yok. Kesin olan bir şey, Kim ya öldü ya da ölmedi. Ama Chuck kesin ölmüştür.

6.8

Genişletmek için tıkla ...

Tolstoyevski' Alıntı:

Fikirlerim değişebilir, ön yargılı olduğum doğru ama asla sabit fikirli olmadım o da önemli. En azından hiç izlemeden eleştirmek yerine izleyip de değerlendirme yapmak daha olumlu?

Genişletmek için tıkla ...

Tolstoyevski' Alıntı:

Sen BCS’i izlersen ben de Dark’i bitiririm demiştinen sana verdiğim sözü tutup BCS’nin tamamını aradan çıkarmaya çalışıyorum her ne kadar bazı bölümler aşırı sıkıcı ve durgun olsa da, ama sen 26 bölümlük diziye 5 bölüm sabredebilmiştin. 😏

Bir de şu var, BCS’yi izlemiş birisinin dizilerden sıkılma eşiği oldukça sabır seviyesinin üstündedir. Yani BCS büyük bir sabır taşı, onu izleyen çoğu diziyi izleyebilir. Dark da yer yer ağır ama konusu gereği BCS kadar durgun olması mümkün değil doğal olarak.

Genişletmek için tıkla ...