Bölümün sonundan başlamak istiyorum. Aradaki bir kaç sahne ile birlikte bölümün en heyecanlı kısmıydı. Derya Uluğ'un dizi için seslendirdiği şarkı ile daha güzel olmuş. Asiye ile Cemal'in ayrılığı yağmurlu bir akşamda olmuştu, yollarının tekrar kesişmesi de yağmurlu bir akşamda oldu. Cemal'in ve Asiye ile Nergis'in bu karşılaşmadan sonra ne yapacağını merak ediyorum.
Halil'in bir şerefsizlik yapacağı tipinden belli ama ben bunu Nergis'e değil Asiye'ye yapacağını düşünmüştüm. Eve zorla girdi, sonucu da ağır oldu. Asiye'nin kızını korumak için suçu üstlenmesi ve Meral'e de "ben yaptım" demesi... Ölmesi iyi oldu ama Asiye ve çocuklar bu beladan nasıl kurtulacak bilemedim.
Yolda televizyonu satması, lokantada parayı ödemeden kaçmaya çalışması Asiye'nin nasıl bir çaresiz duruma düştüğünün en iyi kanıtı.
Neyse ki lokantanın sahibi anlayışlı, iyi birisi çıktı. Arabayı tamir etti, para verdi ama sonrasında işler klasik Gül Abus Semerci dizisi olduğu için karışmaya (paraları çaldırmaları, polislerin de arabayı bulması) devam etti.
Mahir... Bu hikayenin en güzel karakteri olabilir.
Umarım böyle devam eder karakter.
Önce arabaya alıp yardım etmesi, ardından trafik çevirmede eşim diyerek kurtarması... Herkesin yapacağı şeyler değil bunlar. Ama ilk bölümden dramın dibine vuran senarist bu anları da çok güzel unutturdu.
Kaza her şeyi berbat etti. Asiye'nin yakalanmamak için kendi eşi olarak tanıtması, Mahir'in ailesinin bunları öğrenmesi sonrası kendilerini müştemilatta buldular. Mahir uyanınca ne olacak, bu oyun devam edecek mi bakalım.
Alican ile Nergis çok yakışır.
Zahide'nin kızı bozmasa bari bu ikiliyi.
Zahide demişken, koca bölümün son dakikalarında gördük Zahide'yi ve diğer karakterleri. Umarım ikinci bölümde daha da çok sahneleri olur.
Son olarak, Cemal'in daha doğrusu Akın'ın son sahnedeki oyunculuğuna Twitter'da baya laf edilmiş de ne alaka anlamadım. 8 yaşındaki terk ettiği kızı ve eski karısını gören biri ne tepki verirse, ne yaparsa onu yapmış.