FK4 The Royal Tenenbaums / Tenenbaum Ailesi (2001) Film Bilgileri & Yorumları

gundix123

Konu Sahibi
Favori Üye
Katılım
14 Aralık 2011
Mesajlar
4,188
Reaksiyon puanı
3,284
Puanı
459
0265666.jpg


Tenenbaum Ailesi - The Royal Tenenbaums (2001)

Türü: Komedi, Dram
Yönetmen: Wes Anderson
Senaryo: Wes Anderson, Owen Wilson

Oyuncular:
Gene Hackman
Anjelica Huston
Ben Stiller
Gwyneth Paltrow
Luke Wilson

IMDb Sayfası

Oscar Adaylıkları (1)

En İyi Senaryo


Filmin Özeti
Royal Tenenbaum ve karısı Etheline, uzun yıllardır ayrı yaşamaktadırlar. Tenenbaum çiftinin Chas, Richie ve Margot isimli üç yetişkin çocukları vardır ve her biri ayrı birer deha olan çocukların üçü de ilk gençlik yıllarında önemli başarılar elde etmişlerdir. Gençlik yıllarından itibaren emlak alım satım işlerine el atan Chas, uluslararası finans olayını iyi kavramıştır. Ailenin üvey kızı Margot ise, oyun yazarlığına ilgi duymuş ve henüz okulunun dokuzuncu sınıfındayken 50 bin dolarlık Braverman Ödülünü kazanmıştır. Richie de spor alanında kendisini kanıtlamış ve ulusal düzeydeki tenis turnuvalarında üç yıl üst üste şampiyonluk elde etmiştir. Ancak Tenenbaum kardeşlerin gençlik yıllarındaki bu başarısı fazla uzun sürmemiş, başarı pırıltıları kısa sürede yerini başarısızlıklara ve hayal kırıklıklarına bırakmıştır. Bunun sebebi de ailenin son 20 yılının sürekli ihanetler, hatalar ve felaketlerle dolu geçmesidir. Bu hataların çoğu da babaları Royal Tenenbaum’dan kaynaklanmıştır. Bir gün baba Tenenbaum, aile üyelerine kendisinin ölümcül bir hastalığa yakalandığını ve son günlerini ailesiyle birlikte geçirmek istediğini söyler. “The Royal Tenenbaums” bu ailenin soğuk bir kış gününde yıllar sonra beklenmedik bir şekilde yeniden biraraya gelişinin öyküsünü komedi biçiminde anlatıyor.

Filmin Fragmanı

 

Tolstoyevski

Emekli
Katılım
14 Temmuz 2014
Mesajlar
24,282
Reaksiyon puanı
39,932
Puanı
1,061
Yaş
27
Konum
Gökteki Yıldızlar ✨✨
Web Sitesi
www.ataturkungencligehitabesi.com
Wes Anderson'un kendine has, sıcak ve masalsı bir filmi. Büyük Budapeşte Oteli'ne birazcık benzese de bence Büyük Budapeşte Oteli çok daha iyi bir filmdi.

Filmin en önemli unsuru hiç kuşkusuz yönetmeninin özgürlüğü. Rengarenk ve simetrik bir film.

Ayrıca işleniş tarzı açısından da (bölüm 1 bölüm 2 gibi) yine oldukça özgündü.


Sanırım Wes Anderson'un asansörlere ilgisi var ya da eskiden asansörcü idi? :D

İlk izleyişte bir çırpıda bitiyormuş gibi gözükse de aslında oldukça unutulmaz sahneleri var.

Mesela
Margot Tenenbaum'uun otobüsten iniş sahnesi neydi öyle


Filmde sevmediğim sadece iki unsur var, romantizmin olması ve sözlü müzikler.

Bunlar dışında oyunculuk olsun, senaryo olsun bunlar oldukça iyiydi. Çok iyi değillerdi ama ortalamanın üstündeydiler. Yönetmen ise çok çok iyiydi.

7.5/10
 

Aserat

Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,621
Reaksiyon puanı
62,945
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
Wes Anderson, çok sevdiğim ve olağandışı tarzıyla da dikkat çeken bir isim. Sonunda The Grand Budapest Hotel ile Akademi tarafından da ilgi görmeyi başarması beni ne kadar mutlu etti, anlatamam.

The Royal Tenenbaums da Anderson'ın maharetlerini fazlasıyla gösterdiği bir başka klasik yapım. Tüm aile üyeleri şahsına münhasır, renkli insanlar. Wes Anderson da hepsinin hikayesine güzelce yorumlar getirmiş.

Senaryoyu çok beğendim. Birbirinden orijinal karakterler var yapımda ve bunları yaratmak hiç de kolay olmasa gerek. Ama senaryo, her karaktere kendisini göstermesi için geniş alanlar vermiş.

Filmde birkaç sahne var ki izledikten sonra kolay kolay akıldan çıkmayacak türden. Spoiler vermek istemiyorum, ama trajikomedi ile harmanlanmış olan bu sahneler filmin güzel olmasını sağlayan bir diğer etken.

Oyunculukları da çok beğendim. Gene Hackman, Anjelica Huston, Ben Stiller, Gwyneth Paltrow, Owen Wilson, Luke Wilson, Danny Glover, Bill Murray... Hepsi çok iyiydi ve karakterlerine çok iyi bir yorum katmışlardı.

Bence mutlaka izlenmesi gereken bir film. Wes Anderson'a saygı duymak için güçlü bir neden.

8/10
 
Son düzenleme:

Titanium

Favori Üye
Katılım
22 Aralık 2010
Mesajlar
7,810
Reaksiyon puanı
3,698
Puanı
461
Konum
İstanbul
The Royal Tenenbaums (2001)

+ Filme izlerken ister istemez bir büyük budapeşte hotelini anımsadım. Tabi başarı olarak yakalayamaz budapeşteyi ama kadrosal olarak zorlar diyebiliriz.

+ Film için filmi sadece oyuncu kadrosu kaldırdı diyebiliriz, çünkü neredeyse hepsinin yetişkin halini biliyorum, hepsinin burada toplanmasıda bana bir şölen sundu diyebilirim.

+ Görüntü için çekimler bencede çok iyiydi bir artısıda bu, oyuncu tiplemeleri aynı şekilde filmin iyi hatlarını oluşturuyordu. Oyuncular için cidden iyi tiplemeler belirlenmiş.

+ Fakat çok eğlenceli vakit geçirdiğimi söyleyemeyeceğim, filmi belki oyuncular için hatırlayabilirim ileride..

+ Film IMDb'den 7.6, Sinemalar.com'dan 7.7 puanlama almış, oyuncuları izlemek zevkti der ve,

Filme Puanım: 7.0

0319.png
 

Danger UA!

Tecrübeli Üye
Katılım
12 Mayıs 2011
Mesajlar
9,085
Reaksiyon puanı
3,713
Puanı
560
İzlediğim 2. Wes Anderson filmi oldu. Bence gayet iyi bir filmdi. Yine rengarenk görüntüler, masalsı anlatım, Wes Anderson'un simetrik çekimleri ve absürt mizahını gördüğüm bir filmdi.

İzlerken hiç sıkıldığımı hatırlamıyorum akıcı bir filmdi. Filmin bir diğer başarısı da bu kadar karikatürize karakterlerin derinine inebilmesi ve onlar gibi hissetmemi sağlayabilmesiydi.

Oyuncuların hepsi çok iyiydi. Özellikle Gene Hackman ve Ben Stiller çok başarılı.

Bir çok akılda kalıcı sahnesi de vardı:

Fagoda'nın Royal'i bıçakladığı sahne çok absürttü.:D Margot'un otobüsten iniş sahnesi ve Richie'nin intihar sahnesi de çok iyiydi.

Filmin sonu da çok iyiydi:

Royal'in mezarında yazan yazı aslında çok anlamlıydı. Belki gerçek anlamda ailesini batan bir gemiden kurtarmamıştı ama kopuk bir aileyi tekrar birleştirmişti. Ayrıca Ben Stiller ve çocuklarının cenazede giydikleri kırmızı eşofmanın siyahını giymesi de güzel bir ayrıntıydı.

Filmin benim için en göze çarpan eksisi Owen Wilson'un oynadığı Eli karakteriydi. Hikayeye hiçbir katkısı yoktu ve çok itici bir karakterdi. Üstelik aileden bile değildi.

Wes Anderson'un tarzını daha da sevmeye başladığım bir film oldu.

7.5/10
 

sürgünüm

Emekli
Katılım
24 Eylül 2012
Mesajlar
54,421
Reaksiyon puanı
65,193
Puanı
1,059
Filmi izlemeye başlamadan önce çok komik olacağını düşünmüştüm ama öyle kahkahalarla güldürmüyor. Daha çok film eğlendirmeyi güzel başarıyor. Kısacası dram ve komedinin çok iyi bir şekilde birbirlerini dengelediği bir yapım.

Konuya kabaca değinirsek, sorumsuz ama iyi niyetli bir baba ve 3 sorunlu çocuk ile eğlenceli bir aile olan Tenenbaum’ların hikayesi anlatılıyor filmde.

Çok seri bir film ne zaman bittiğini anlayamadım bile. Oyunculuklar zaten kadrosunun da gösterdiği üzere son derece harika. Filmde güldüğüm bütün sahnelerde Gene Hackman vardı. Gerçekten müthiş oynamış.

Richie'nin intihara teşebbüs ettiği sahne iyiydi.


Çok çok güzel değil ama kesinlikle güzel. 7.5/10
 

bazinga

Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,083
Reaksiyon puanı
49,736
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Wes Anderson'ın özgün olma isteğine, simetri hastalığına falan hayranım hep filmlerini sevmek istiyorum izlemeye biraz Budapeşte'de başarmıştım ama maalesef bu filmde yine olmadı, sevemedim.

Absürt mizahı severim aslında ama Wes Anderson beni yakalayamıyor nedense bazı sahneler haricinde. Hikayeyi çok sıkıcı buldum bir türlü bağlanamadım kopuk kopuk parçalar halinde kaldı benim için film.


Oyunculardan da Gwyneth Paltrow'u beğendim en çok onun dışındakiler çok ilgimi çekmedi. Bill Murphy'yi severim ama onun sahneleri pek iyi değildi.

İntihar sahnesi hoştu. :)

Müzikler çok güzeldi, çok hoş çekimler falan vardı tamam ama yani sıkılarak geçirdiğim bir 2 saat sonrası ne yazık ki yüksek puan veremeyeceğim.

5/10

Etkinlik ödüllerimde aday aday olduğu dallar:
  • En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Gwyneth Paltrow)
  • En İyi Müzik
  • En İyi Prodüksiyon Tasarımı
 

Tzira

Emekli
Katılım
2 Kasım 2013
Mesajlar
2,575
Reaksiyon puanı
2,714
Puanı
280
Yaş
28
Konum
İstanbul - Bologna - Bursa - Ordu
Daha önce de izlediğim bir filmdi, ancak üzerinden epey bir zaman geçtiği için tekrar izledim.

Belki de tekrar izlediğimden, filmin bazı yerleri bana epey sıkıcı geldi. Ancak yine de genel olarak akıcı olduğunu söyleyebilirim.

Filmde Wes Anderson'ın daha sonra The Grand Budapest Hotel'de de göze oldukça çarpan pastel renk kullanımı dikkat çekici. Bu renklerin gözü yormayışı da bir artı. Ayrıca bu filmde de masal anlatırmış gibi bir hava var ve bütün karakterlerin olayları da bu şekilde izleyicinin kafasını karıştırmadan veriliyor, bu da başka bir artı.

Filmde özellikle Gene Hackman ve Gwyneth Paltrow çok başarılıydı. Diğer oyuncular da başarılı bir performansa imza atmışlardı.

Filmde Royal'ın Ethel'e öleceğini söylediği sahneye çok güldüm, filmin en eğlenceli sahnelerinden biriydi bence.

Bu arada Eli'ın gereksiz bir karakter olduğu konusunda @Danger UA! 'ya katılıyorum. Sondaki arabayla eve çarpma sahnesi hariç işlevi yoktu neredeyse. Onun yerine Raleigh ile Dudley'e daha çok yer verilebilirdi.

Bir The Grand Budapest Hotel değil elbette, ancak yine de güzel bir filmdi.

8/10