Son Bitirdiğiniz Yabancı Dizi Sezonu ve Yorumu

Da Vinci's Demons 2. Sezon bitti.


Sezon yine Da Vinci'nin maceraları vardı.Ama ilk sezena göre daha az şaşırdım.Da az sevdim.
Riero yoktu bu sezon neredeyse saçma bir şekle girdi ama 3. sezon daha iddialı gekecek gibi.

İlk bölümler özellikle Pazzi ile Midici sahneleri güzeldi.En sevdiğim bölümler oradan çıkacak gibi.
Sonra İnkalı bölümlerde iyiydi.Farklılık gelmiştı sıkıldık İtalya'dan.


2. Sezon
1. Bölüm:10 puan
7. Bölüm 9.5 puan
9. Bölüm 9.5 puan
10. Bölüm 9 puan...

 
[HASHTAG]#DaVincisDemons[/HASHTAG] S02 bitirdim
İkinci biraz beni sıktı ilk sezondaki heycanı alamadım 3.sezonun gazını şimdiden verdiler (gerçi ilk sezon finali de bayaa gazlıydı ama
) Hayırlısıyla Leonardo Konstantinopolis'e gelir inş


Sezona genel puanım 8-8-5/10 arası bişey veriyorum
 

2. sezonun ilk başları ve İnkalı bölümlerin harici fostu bencede.
 
[HASHTAG]#SiliconValley[/HASHTAG] S01 bitti

Bu diziyi izleyen kimse gülmek için izlemesin. Bir maceraya, yolculuğa, arkadaşlarinizla iş kurdugunuzu ve iş hayatınızda nasıl yukseldiğinizi hayal ederek izleyin.

Senenin en sinsi dizisiydi. Aradan sıyrıldı kendini fark ettirdi. Karakterlerin her biri kendini sevdirdi. Diziye her ne kadar zor ısınsam da şimdi olmazsa olmaz dizim oldu.

Diziye genel puanım 9/10 versem az biraz abartmiş olurum ama pişman olmam
Garantisini verdiler
 
Silicon Valley - Sezon 1

Konusu itibaren benim mesleğe de çok uygun bir dizi olduğundan dolayı haberini ilk aldığımdan beri diziyi izleyeceğim kesindi. İlk bölümüyle beklentilerimi fazlasıyla karşılaşmıştı dizi ve kendimi olaylara ve gruba yakın hissetmemden ötürü heyecanlandırmıştı. Fakat daha sonra ilk bölümde yarattıkları büyük etki yavaş yavaş düşmeye başladı ta ki son 2-3 bölüme kadar. Son 2-3 bölümde artık karakterlere iyice ısındık ve hem olaylar iyi gelişmeye başladı hem de bazı karakterler öne çıkarak iyi güldürmeyi başardılar.

Dizinin önceliği güldürmek değil bence yani en azından bendeki önceliği o değil. Kahkaha beklentisiyle izlemiyorum diziyi ama yer yer de iyi güldürüyor. Özellikle Erlich ve Jared son bölümlerde iyice ısındığım harika iki karakter. Başroldeki karakterimiz de tam isabet.


Normalde sezon yorumu konularında sahne yazmam ama bu sefer yazmadan geçemeyeceğim.


Richard'ın çocuklardan korktuğu ve sonrasında Erlich'in babasıymışçasına gidip çocukları tehdit ettiği sahne harikaydı. Aklıma geldikçe gülüyorum.

Herkese rahatlıkla önerebileceğim bir dizi değil belki ama özellikle bilgisayar dünyasına meraklı, geek dizilerini sevenlerin seveceği bir yapım. İlk sezonuyla sezonun yeni diğer komedileri Brooklyn Nine-Nine ve The Goldbergs ile aynı kefeye koymam şimdilik ama gelecek için çok umut vaat ediyor. İkinci sezonun çok daha iyi olacağını düşünüyorum.

Sezon karnesi:

3 bölüm 9 puan
4 bölüm 8 puan
1 bölüm 7 puan

Ortalama: 8.25

Sezona puanım:

8.5/10

 
Son düzenleme:
Dexter 7. Sezon
Adım adım final yaklaşıyor insan sevinse mi üzülse mi bilemiyor.


Bu sezon hem olaylar hem de olayların işlenişi açısından diğer sezonlardan ayrılan bir sezon oldu. Ayrıntıya spoiler'da girelim:
Önce konu olarak bakarsak tabii ki bize ilk bölümlerde "ruhsuz, aseksüel, aşık olmayan, duygusuz, kamufle olmak için Rita'yı kullanan" vs tipinde bir seri katil sunulmuştu ama Dexter gittikçe hümanistleşti, vicdani değerleri oluşmaya başladı -ya da hep vardı Harry sağolsun Dex'i canavar gibi gördüğünden adam anca buluyor kendini- Hannah'ya gerçekten aşık oldu Rita, Lila ve Lumen'dan ayrılıyor Hannah bence.
Diğer bir konu da sürekli olması beklenen Debra&Dexter aşkı. Aşk olmadı ama artık Debra'nın Dexter'a olan hayranlığının aşka dönüştüğünün ikisi de farkında. Büyük ölçüde bundan dolayı Dexter'ın seri katil olmasına çok aşırı bir tepki göstermedi, onun için işinden taviz vermeye başladı hatta Laguerta'yı öldürdü ki bu büyük olayların başlangıcıydı bence.


İşleniş olarak da farklı bir sezon oldu: Dexter'ın önceki sezonlarından alıştığımız bir düzen vardı, ilk bölümler küçük olaylar olur Dex halleder sonra bütün sezona yayılan bir seri katil davası olur (trinity killer, ice truck killer, jordan chase gibi) evimizin seri katili Dexter onu sezon finali ya da bir önceki bölüm masasına yatırır ve sezon kapanırdı ama bu sezon böyle olmadı.

Isaac karakterini plastik içinde görmeyi planlıyorduk ama Dexter'la iş birliği yaptılar ve ölümü onun elinden olmadı, Koshkalar kapanmış oldu Isaac ile sonra sanki bir aceleleri varmış gibi hemen bir hayalet olayı patlak verdi o da Dexter sayesinde hemen çözüldü galiba bu sezonun asıl olayı Laguerta'nın Harbour Butcher olayının fazla derinine girmesi ve Dexter'ı zorlamasıydı çünkü son bölümler hep onlar işlendi.

Tabii bu farklılıklar için kötü diyemeyiz.

Bölüm puanları:​
  1. Bölüm: 9.5/10​
  2. Bölüm: 10/10​
  3. Bölüm: 9/10​
  4. Bölüm: 9.5/10​
  5. Bölüm: 8.5/10​
  6. Bölüm: 8/10​
  7. Bölüm: 9/10​
  8. Bölüm: 8/10​
  9. Bölüm: 9/10​
  10. Bölüm: 9.5/10​
  11. Bölüm: 9/10​
  12. Bölüm: 10/10​
Sezon genel puanı: 9/10
 
Son düzenleme:
Seinfeld - Sezon 6

Dizi kendi çizgisinde iyi bir şekilde yoluna devam ediyor. Karakterleri artık iyice sevdiğimden dolayı hiçbir bölümü sıkıcı gelmiyor. Çok fazla beğenmediğim 1-2 bölümü vardı sadece.


Yalnız sanki efsane diyebileceğimiz bölümlerin sayısı bu sezon son 2-3 sezona göre biraz daha azdı ama olsun Seinfeld candır, efsanedir.


Sezon karnesi:

7 bölüm 9 puan
15 bölüm 8 puan
1 bölüm 7 puan

Ortalama: 8.26

Sezona puanım:

8.5/10

Altı sezon sonunda diziye genel puanım: 9.5/10

 
House of Cards - Sezon 2

Sezonu bitireli haftalar belki ay oldu ama sezon yorumu yapmayı atlamışım. Muhtemelen çok yoğun olduğum bir döneme denk gelmiştir. Neyse şimdi bir şeyler yazalım hakkında, geç olsun güç olmasın.


Dizi kendi alanında kesinlikle çok başarılı. Kalitesini her an hissediyorsunuz. Özellikle Kevin Spacey'nin performansı diziyi sırtlamaya devam ediyor.

İlk sezonla karşılaştıracak olursam ilk sezonu birazcık daha fazla sevmiştim bazı karakterlerini daha çok sevdiğimden ama ikinci sezonda da pek çok, çok iyi bölüm vardı.

Neticede herkesin izlemesi gereken bir dizi. Siyasete dair pek çok şeyin iç yüzünü görmek için bile izlenebilir.


Sezon karnesi:

1 bölüm 10 puan (2x1)
3 bölüm 9 puan
8 bölüm 8 puan
1 bölüm 7 puan

Ortalama: 8.30

Sezona puanım:

8.5/10

İki sezon sonunda diziye puanım: 8.5/10

 
Game of Thrones 4. Sezon

Hiçbir şey anlamadık, hemencecik bitiverdi 10 bölüm.


Dizinin teknik boyutuna girmeyeceğim bile artık, hepsi enfes özellikle
bu sezon ejderhalar muhteşemdi keza özellikle duvara saldırırken devler de.
Senaryo anlamında inceleyecek olursak:
Bu sezon da kaybımız büyük, 1. sezon Ned Stark, 3. sezon Robb Stark ve bu sezon 8 bölümle gönüllerde taht kuran ölümsüz Prensimiz Oberyn Martell..
Adam gibi adamdı kendisi umutlar büyüktü, Lannister'ların kökünü kazıyacaktı ama onu zor kazıdılar yerden..



Tabii her ölüme üzülmüş değiliz.
Ned Stark'ın katili Joffrey Lannister olacak ergen müsvettesinin de ölümünü gördük hamd olsun hem de daha sezonun başında.
(tabii Oberyn Martell'in ölümü de bu olayla ilgiliydi sevincimiz buruk.
)

Khaleesi için büyük hayallerimiz vardı, ejderhaları doğmuştu! 8 bin lekesizi 200 bin tane kendisine "myhsa!" diyen halkı vardı! destek tamdı yıkacaktı Westeros'u oturacaktı yıllar önce elinden alınan Demir Taht'a ama kendisi köle sevdasından kurtulamadı, kaldı dar denizin öbür tarafında -orayı da doğru düzgün yönetemiyorken insan 7 krallığı nasıl yönetecek diye düşünmüyor değil- umutlar başka sezonlara artık
)

Jon Snow'un Kara Kale'ye geri dönmesi çok iyi oldu, yabanıllar duvara saldırırken çok iyi bir komutanlık örneği gösterdi


Khaleesi'den sonraki ikinci favorim Stannis Baratheon.. Karasu Savaşı'ndan sonra anca toparlanabildi demir banka sayesinde, ondan da bazı atraksiyonlar bekliyoruz gelecek sezona ama önce bir kızıl cadıdan kurtulsa iyi olur.


Arya, özellikle geçen sezon sevgimi kazanmış, hırçın kız Arya Stark bu sezon daha bir gözüme girdi. Tazı'yı öyle ölüme terketmeseydi daa iyi olurdu ya neyse.
Arkadaşının intikamını aldığı sahne süperdi.


Sansa Stark, küçük kız Sansa büyüdü artık yani büyük kıyafetleri giyiyor inşallah büyümüştür -pek umutlu değilim ya neyse- teyzesinin yerine geçti Robin'den de kurtuldular (bence serçeparmak onu dönmeden öldürtür) bir şekilde Arya'nın yaşadığını haber alıp bir araya gelmelerini bekliyoruz..
Sezona genel puanım: 9/10
 
[HASHTAG]#GameofThrones[/HASHTAG] 4.Sezon

Uzun uzun yazacamıcam, izleyenler bilir. Dizi bu yıl muhteşem desemdi yeridir. Bu sezon bazı bölümlerini zayıf bulsam da yine de sıkılmadan severek izletti kendi.

Bu sezonda bir çok hamleler yapıldı.En önemli karakterleri öldü, galip geldi, ezik karakterler yükseldi en tepedekiler en dibe vurdular. İzleyiciye hep istenileni verdi. İzleyici şaşirtti, heycanladırdı, üzdü, sevindirdi,ağlatti, gülümsettti.

Seneyi iple çekiyorum

4.sezon paunı olarak 10/10 veriyorum.

 
Game of Thrones - Sezon 4

Diziyi övmeye nereden başlasam bilemedim. Breaking Bad'in, Dexter'ın, Spartacus'ün final yaptığı bir ortamda Game of Thrones açık ara "devam eden en iyi dizi" durumunda kaldı bana kalırsa.

Bu sezon diğer sezonlardan da daha iyiydi bence. Efsane bölüm sayısı diğer sezonlardan da fazlaydı. 1-2 tane orta düzey bölüm olsa da genel olarak harikaydı sezon. Hala izlemeyen varsa daha fazla vakit kaybetmesin.


Sezon karnesi:

4 bölüm 10 puan (4x2 4x6 4x9 4x10)
4 bölüm 9 puan
2 bölüm 8 puan

Ortalama: 9.2

Sezona puanım:

10/10

4 sezon sonunda diziye genel puanım: 10/10

 
Community Season 1

Annie sayeside başlayıp, hayranı olduğum dizi, 2-3 günümü aldı ilk sezonu, sonuç olarak eve döndüğümde ilk işim 2. sezona torrentlemek.
 
Son düzenleme:
Fargo - Sezon 1

Sezon 1 yazdım ama dizi mini-dizi niteliğinde ve hikaye bitmiş oldu.

Aslında dizi başlamadan önce iyi oyuncu kadrosuna rağmen pek ilgimi çekmeyen bir projeydi ama başladığında aldığı aşırı iyi eleştiri ve yorumlarla diziye başlamam kaçınılmaz olmuştu.

Dizi daha ilk bölümüyle şaşırtıcı derecede sağlam bir başlangıç yaptı, sonrasında zaman zaman tempo düşüp sıkıcı hale gelmeye başlar gibi olsa da sonlara doğru yeniden atağa kalkıp iyi bir noktada bitirdi.

Kaliteli bir 10 bölüm izledik. Görünen o ki tıpkı bu yıl yayınlanan benzeri True Detective gibi Fargo da bu tip 8-10 bölümlük mini-dizilerin yaygınlaşmasını sağlayacak.

Muhtemelen diziyi önümüzdeki günlerde pek çok ödül ve adaylık alırken göreceğiz. Billy Bob Thornton, Martin Freeman, Allison Tolman hepsi de ödüllük performanslar sergilediler. Bunlara da adaylık performans diyerek Colin Hanks'i de ekleyebiliriz.

Coen kardeşlerin tarzının buram buram koktuğu, orijinal filmin verdiği tadı belki de fazlasıyla veren kaliteli bir yapımdı izlediğim için mutluyum.


Sezon karnesi:

5 bölüm 9 puan
4 bölüm 8 puan
1 bölüm 7 puan

Ortalama: 8.4

Sezona puanım:

8.5/10

 
[HASHTAG]#Fargo[/HASHTAG] 1.Sezon bitirdim.

Diziye 5.bölümden sonra başlama fırsatı bulabildim. Bölümleri peşpeşe izlediğim halde hiçbir karakterlere alişmamiştim(hala öyle 1'i hariç tabii). Zamanla kendini sevdiren tek karakter Molly'di. (Edit:Malvo karakterini de ekliyorum)

Nötr duyguyla başlayıp nötr duyguyla bitrdiğim ilk dizi sanırım
Tamamen imdb ve yorum etkisiyle başladiğim dizi.

artısı eksisi olmadan gönül rahatlıyla 8/10 veririm
 
Dexter 8. Sezon
Efsaneyi bugün uğurladım gözyaşları içinde


Diziyle ilgili genel bir yorum yapmak için tamamen bitmesini bekliyordum artık birazcık uzun bir yorum yapabilirim herhalde.


Dexter'a 6 Ekim 2013'te başladım yani daha ben başladığımda bitmişti dizi çok pişmanım keşke 7. sezonda falan yakalasaydım da en azından final sezonunu güncel izleyebilseydim.

Neyse, Dexter'a başlarken bu kadar seveceğimi hiç tahmin etmiyordum ama daha diziye başlarken ne zaman bitireceğimi hesap etmeye başlamıştım yani başlarken bitirme niyetiyle başladım diğer dizilerden farklı olarak.


En iyi jeneriğe sahip dizidir, tokken acıktırır adamı
Bir de Dexter'ın jeneriğin başında tıraş olup evden sakallı çıkması gibi tuhaf bir durum vardır.
Aslında jeneriğiyle bile kendini özetliyor dizi: gününe cinayetle başlayan (sinek öldürüyor
) Dexter'ın sabah rutini çok değişik bir şekilde aktarılmış, sürekli yakın planlar Dexter'ın donuk suratı.. Aslında orada gerçek Dexter'ı görüyoruz sonra evden çıkıyor ve Miami güneşi altında her zamanki yalandan gülümsemesiyle "normal" hayatına karışıyor.

Kan, ölüm, cinayet ilgimi çeker bu tarz filmleri vs izlemeyi severim Dexter da daha ilk bölümden beğenimi kazanmıştı.

Dizinin ilk sezonu Delirtici Düşlerin Dexter'ı kitabından uyarlanmış kalan sezonlar ise kitaptan bağımsız gitmiş.

Dexter diğer dizilerden çok farklı bence, birçok dizi gibi kendine bağlıyor ama bunun için ne uçan kaçan süper karakterler ne yaşayan ölüler ne de aşırı cinsellik gibi şeyler kullanıyor. Kurgusu, senaryosu, oyunculukları çok güzel ve bunlar yetiyor diziye bağlanabilmek için.

Diziye başlamadan önce dizide bile olsa bir seri katili sevebileceğim, o sevinince sevinip o üzülünce üzüleceğim aklıma gelmezdi herhalde. İzlerken gerçekten çok içselleştirdim Dexter'ı onun başına gelen benim başıma geliyor gibi hissediyordum (sözlüklerde bu konuda yanlız olmadığımı görünce sevinmedim değil
) Bu en çok Michael C Hall'un mükemmel oyunculuğu (mükemmel oyunculuğunu biraz açacak olursak, MCH rolünü oynamıyor yaşıyor resmen bir insan bir seri katili bu kadar mı güzel oynar? Dexter'ın duygusuzluğunu çok iyi yansıtıyor, hem de bazı röportajlarını ve katıldığı tv programlarını izledim gerçekten çok eğlenceli birisi. Diziyi izleyene kadar favori oyuncum başkaydı ama MCH artık o tahtın sahibi ve inecek gibi durmuyor
) ve bence Dexter'ı Dexter yapan en önemli noktalarından biri olan monologlar sayesinde oluyor. Dizide size bir ayrıcalık sağlanıyor: kimliğini çok iyi bir şekilde saklayabilen bir seri katil var ve onun seri katil olduğunu sadece siz ve kurbanları biliyormuşsunuz gibi yani bu sizi hem diziye daha çok bağlıyor hem de biraz objektifliğinizi zedeliyor çünkü Dexter aslında kanunlardan kurtulabilen kurbanları yakalarken bazen dark passenger'ına yenilip "insanları kanundan kaçırabiliyor" da ama bu sizin için sorun olmuyor tabii
Sadece Michael C Hall değil tabii ki dizinin diğer oyuncuları da çok iyi özellikle dizinin Debra'sı Jennifer Carpenter. Kendisinin özellikle 7 ve 8. sezonlardaki oyunculukları tek kelimeyle enfes.

Ayrıca dizi katil, adalet, suçlu, suçsuz gibi kavramları da size sorgulatıyor. Yani sonuçta sadece suçluları öldürse de insanları öldüren bir katil var ve bu suç mu değil mi karar veremiyorsunuz.
Mesela özellikle 2. sezonda Dexter bir ara yakalanacak konuma gelmişti ve resmen bir katilin yakalanmaması için dua ettik diziyi izleyen milyonlar olarak.

Bir seri katilin iç dünyasını çok iyi bir şekilde gözler önüne seriyor dizi.

Tabii bunlar yüzeysel şeyler biraz daha derine girip senaryoyu inceleyecek olursak:

Dexter 3 yaşında abisiyle birlikte bir konterynerda annesinin gözleri önünde doğranmasını izlemiş ve "kanlar içinde doğmuştur". Polis memuru Harry Morgan onu evlatlık alırken kardeşi Brain Moser'ı kaderine terk etmiş garibimin çekmediği dert çile kalmamış ve bin bir zorlukla doktor olmuş, hayatı boyunca kardeşi Dexter'ı takip etmiş ve en sonunda çok trajik bir şekilde 1. sezon finalinde seri katil kardeşin ölümü de kendisi gibi seri katil olan kardeşinin elinden olmuştur. #RIPRudyCooper

Harry Morgan 10 yaşlarındayken Dexter'da tuhaflıklar olduğunu fark etmiş ve onu bir hastaneye yatırıp tedavi etmeye çalışacağına onu bir psikopat olarak görmüş ve kafasını kurtaramadığı psikopat oğlu yüzüne psikopatlarla bozan -bence kendisi de psikopat olan- Evelyn Vogel'ın insafına bırakmıştır. İkili birlikte Dexter'a nasıl hayatta kalacağını öğretmiş, içindeki öldürme güdüsünü yok etmeye çalışacaklarına bunu kanalize etmesini sağlamışlar ve sadece kötü adamları öldürerek bu ihtiyacını gidermesine yardım etmeye çalışmışlardır ki bu bence çok yanlıştı be adam çocuk daha 10 yaşında, anası gözleri önünde doğranmış onu kurtarmaya çalışacağına niye canavar gibi görüp cinayetlerine devam etsin diye kodlar öğretiyorsun
Gerçi kendisi de 8*12 de hata ettiğini gördü ama iş işten geçmişti tabii.

Dexter kendisini normal olarak gösterebilmek için kan sıçrama analisti olmuş ve bir de eski kocasından şiddet gören Rita'yla çıkmaya başlamıştır. İlk zamanlar sadece kamuflaj için olsa da Harry'nin göremediği o insan zamanla ortaya çıkmış ve Dexter, Rita'ya gerçekten aşık olmuştur.

Her şey normal giderken ikinci sezonda Doakes isimli beyefendi kafayı Dex'e takmış onu takip etmeye başlamış en son lam kutusunu bile bularak seri katil olduğunu anlamıştır. Tabii Dexter sadece suçluları öldürse de birinci kural hayatta kalmaktır. Zeki kahramanımız Bay Harbour Butcher'ı Doakes olarak göstermiştir ve şehir dışında bir yerde esir tutarken kahramanımızın gözü kara terapisti ve sevgilisi Lila, Dokaes'un gerçeği öğrendiğini öğrenmesi üzerine bulunduğu yeri patlatmıştır. Dexter'ın gerçeğini öğrenenlerin sonu hayırlı olmuyor tabii, Lila'nın ölümü de Dexter'ın elinden olmuştur. Pek sevmezdim zaten onu


Üçüncü sezonda katilimiz bir hata yaptı ve kendine bir partner buldu: Miguel Prado. Birlikte cinayetler işlese de Miguel kontrolden çıkmıştır ve o da plastikleri boylamıştır.


Dizinin en iyi sezonlarından biri olan 4. sezonda Trinity amca çıkagelmiş ve döngüsüne Miami'de devam etmeye karar vermiştir. Ve Trinity ile birlikte 2. sezon diziye dahil oldukta sonra çıkan Special Agant Lundy de onunla birlikte gelmiştir. Dexter bin bir zorlukla Trinity'yi öldürse de eve geldiğinde bizi şoke eden o sahneyle karşılaşmıştır: Rita kanlar içinde küvette yatmaktadır ve Harrison da annesinin kanları içinde ağlıyor tıpkı babası gibi. Burada kafama takılan şey ise Trinity'nin bu mizanseni bilerek hazırlayıp hazırlamadığı yani Dexter'ın geçmişini öğrenip oğluna da öyle bir şey mi yaşatmak istedi yoksa tesadüf müydü
Zaten plastiklere sarılıykenki aşırı mutlu halinden belliydi peşin peşin almış intikamını.

En vasat belki de tek vasat sezon olarak gördüğüm 5. sezonda ise Dexter, Rita'nın acısını yaşar ve onun ölümü için kendisini suçlar. Bu sırada bir cinayet mahallinde Lumen'ı görür ve onun intikamını almaya çalışarak bir anlamda vicdanını rahatlatmaya çalışır. Bir süre sonra bu aşka dönüşse de melun Lumen Jordan Chase ve adamlarının işi bitince Dexter'ı bırakıp gitmiş ve en nefret ettiğim karakterler arasında adını yazdırmıştır.
Bence öyle yapacağına Dexter, Lumen'ı görüce onu da öldürseydi başka şekilde Jordan Chase ve adamlarının durumunu öğrenip onları öyle öldürseydi daha iyi olurdu. Ayrıca bu sezon 2. sezondaki Doakes'un izinden giden Quinn kıl payı kendini kurtardı plastiklerinden halbuki ne kadar isterdim onu da okyanusa atılırken
Bir de bu sezon istemediğim iki ilişki başladı: Debra & Quinn ve Batista & LaGuerta.

Altıncı sezona gelindiğinde yine her sezon olduğu gibi bir seri katil ortaya çıkmış ve diğerlerinden farklı olmak üzere dünyanın sonunu getirmeye çalışmakta, Hristiyan inanışlarına göre "Tanrı'yı kıyamete zorlamaktadır". Travis Marshall kendini seçilmiş olarak görmüştür ve bunu profösörü Gellar'ı anlatmış ancak prof ona katılmayınca onu öldürmüş ve bütün sezon bizi bir hayali karaktere küfür ettirmiştir.
İlk başlarda üzülmüştüm bile Travis'e çünkü Gellar onu zorluyor gibiydi bu yaptıklarına. Yine bu sezon Debra'nın abisine duyduğu hayranlık aşka dönüşmeye başladı ve sezon finalinde abisini suçüstü yakaladı. Yakalamasıyla da belalar hiç eksik olmadı.
Dexter, Travis'i öldürdükten sonra lamı orada unutmuş ve Doakes'un Bay Harbour Buthcer olduğuna baştan beri inanmayan LaGuerta onu bulunca dizinin seyri bir anda değişmiştir. Bence LaGuerta'nın Dexter'a dikkatini vermesi için başka bir şey bulunmalıydı çünkü ölenin kan örneğini almak ritüelin en önemli parçalarından biri Dexter onu unutmuş olamaz. Neyse, LaGuerta sadece bu lama dayanarak ilk başta BHB'nin hala yaşadığı kanısına varmıştır.

7. sezonda ise işler iyice karışmış ve Dexter Koskhka'lardan Isaac Sirko'nun sevgilisi ve adamı olan Victor'ı öldürünce başına büyük bir bela almıştır. Bir yandan onunla uğraşırken bir yandan da çatlak LaGuerta adım adım Dexter'a ulaşmaktadır. Neyse ki Debra biraz olsun engelledi onu Dexter'ın göründüğü fotoğrafı elinden alması çok iyi olmuştu mesela.
LG en sonunda çok ileri gitmiş ve Dexter'ı tutuklatmıştır tabii bu tehlike devam edemezdi, Dexter tam onu ve annesinin ölümüne emir veren çete liderini öldürüp birbirlerini öldürmüşler gibi gösterecekken Debra olay mahalline gelmiş LaGuerta'yı vurmuştur. Keşke hiç gitmeseydi Dex ne güzel halledecekti.
Ayrıca bu sezon soğukkanlı seri katilimizi Mecnun'a çeviren, büyüleyici güzelliğiyle Hannah McKay çıkagelmiştir. Sezon finalinde de hem Isaac'ten hem LaGuerta'dan hem de -yasal yollardan- "hayalet"ten kurtulmuş ve bir sezonu daha başarıyla kapatmıştır.

Vee final sezonu 8. sezon, aslında en başta bahsettiğim Vogel olayı bu sezon ortaya çıktı. 8*10'a kadar sıradan bir sezon gibi giderken anca son üç bölüm final havasına girebildi dizi. Normal bir sezon olarak çok iyi bir sezon olsa da final sezonu olarak bakarsak yeterli değildi bence.

Büyük finalde ise Showtime sağolsun Dexter'a yakışmayacak bir şekilde onu uğurladık. Debra, Dexter Daniel'ı öldürmedi diye Daniel tarafından vurulmuş ve stv'vari bir şekilde yatağa mahkum kalmış sonra Dexter tarafından öldürülmüştür.

En sonunda ise evimizin seri katili Harrison ve Hannah'yı kendinden uzaklaştırmış, kendine öldü süsü vermiş ve oduncu olmuştur. Valla o son sahneyi düşündükçe daha çok kızıyorum Showtime'a koskoca Dexter'ı oduncu yaptılar

Bir anlamda diziyi özetleyen bir söz: "Nobody realizes that some people expend tremendous energy merely to be normal." (Hiç kimse bazı insanların yalnızca normal olmak için inanılmaz çaba sarfettiğini anlamaz.)

Ayrıca Dexter, baştan sona izlediğim ilk yabancı dizi oldu.

Dizinin İngilizce kelime dağarcığıma katkıları
: Blood, proof, victim, harbour, butcher, bay, truck, cop, sergeant, captain ve passanger


Diziye genel puanım: 11/10
))​
 
Son düzenleme:
[HASHTAG]#OrphanBlack[/HASHTAG] 2.sezon

Dİzi kendini gittikçe güelleştirdi.İlk sezonuyla karakterlere alişma süreci yaşadim, 2.sezonuyla konuya adapte olmaya çaliştim(diyelim),ve şimdi 3.sezonu en merakla bekleyenler arasındayım


Kesinlikle 2.sezonun en son 2 bölümüyle kendini katlayan diziler kervanına katılan diziler arasına girdi. Bir sene nasıl geçicek böyle bilmiyorum ama merakla bekliyoruz


Diziye 2.sezon puanım 8.5/10 olabilir.

[HASHTAG]#Believe[/HASHTAG] (Final)

Bu dizi niye hala anlamadım
Arada atiştirmalık olarak çok iyi giden bir diziydi. Bo - TEd (baba-kızın) hikayesi çok güzel işleniyordu.
Son bölümün bol hareketli ama heycansız olması, bir o kadar buruk bi üzüntü bıraktı nedense
Keşke bitmeseydi dizi, birisi sahiplensin


İlk ve son sezonuna 7.5/10
 
Orphan Black - Sezon 2

Sezon finalinin üzerinden fazla geçmeden yorumlayalım sezonu da.


Diziye ilk sezonda çabucak ısınmıştım ikinci sezonda da gayet güzel bir şekilde devam etti. Açıkçası ilk sezonda olaylar daha ilginç geliyordu dolayısıyla ilk bölümlerin tadı daha da bir başkaydı sanki ama ikinci sezonda da karakterlerin hemen hepsini benimsedik ve olaylar derinleşti. Ayrıca dizideki belki de en iyi karakter haline gelen Helena bu sezon daha da yıldızlaştı.

Hala diziye başlamayanlar için Tatiana Maslany'nin harika performansını görmek için bile izlemelerini önerebilirim. Artık Tatiana Maslany bu yıl da Emmy'ye aday olamazsa boykot bile edebilirim Emmy törenini.


Sezon karnesi:

7 bölüm 9 puan
2 bölüm 8 puan
1 bölüm 7 puan

Ortalama: 8.6

Sezona puanım:

9/10

İki sezon sonunda diziye genel puanım: 9/10