Fragman iyi oluyor da, bölüme gelince hata üstüne hata oluyor. Güvenemiyorum artık.
Son bölümde senin yazdığın kadar hata yoktu ya, ben beğendim hatta bölümü.
Fragman iyi oluyor da, bölüme gelince hata üstüne hata oluyor. Güvenemiyorum artık.
Dikkatli oku bence yazdıklarımı. Üşendin gibime geliyor.Son bölümde senin yazdığın kadar hata yoktu ya, ben beğendim hatta bölümü.
Söz - 32. Bölüm 2. Fragman:
Söz'ün bu haftaki fragmanları yine çok iyi, Çukur'un da böyle iddialı bir fragman hazırlaması lazım. Yoksa AB ve ABC1 gidebilir yine.
@Yakamoz-Asi @Yiğitt @Ahmed @Çiğdem- @Arslan Bey @vadikızı @mesmeso61
Dikkatli oku bence yazdıklarımı. Üşendin gibime geliyor.
Zaman konusunda hata üstüne hata yaptılar mesela. Çaylak annesiyle konuşuyor, o günün sonrası geliyor ama Çaylak, timle birlikte beş gün boyunca bir yerde tutuluyor. Sonra bir anda zaman geriye sarılıyor. Devamını o uzun yorumumdan okursun artık.
Yorumunun hepsini okudum, ben uzun uzun yazmaya ve okumaya üşenen birisi değilim.
Çaylak ve Tim arasında operasyon dönüşünde geçen bir muhabbet vardı. Minibüste yaşanmıştı. Orada Çaylak'ın "Ben de geçenlerde, şaka babında siz gelin o zaman deyince..." diye giden bir cümlesi var. Yani Çaylak'ın annesi o konuşmadan hemen sonraki gün gelmiyor, aradan belli bir süre geçmiş, bu süre 5 veya 6 gün işte. Dikkatli izleyin diziyi.
1 saat 51. dakikaya gel, oradan itibaren izlemeye başla.
"Oğlum dün dedin ya gelemem diye, çıkın siz gelin diye. İşte biz de geldik, sana süpriz yaptık."
İşte Çaylak değil, annesi yapıyor hatayı. Mantık hatası burada kopuyor işte. Benim kastım bu işte.
Senin tüm dikkatini ana karakterler çekiyor, ondan sanırım bu dikkatsizlik. Bir de "Sherlock" olacak, yazıklar olsun.Tamam, doğru. Çaylak'ın repliği annesinin repliğinden sonra olduğu için böyle kalmış aklımda sanırım. Haklısın, evet. Güzel mantık hatası.
Senin tüm dikkatini ana karakterler çekiyor, ondan sanırım bu dikkatsizlik. Bir de "Sherlock" olacak, yazıklar olsun.
Kendini tekrar etmelerini ve klişe senaryolarını da kaçırma ama şimdi. Bu bölümde kendini tekrar etme ve klişeler de vardı. O vicdan sahnesi neydi öyle, düşündükçe gülesim geliyor. Sırlar Dünyası'na dönüştü birden. Hafız, "ben senin vicdanınım" der gibiydi. Hatta bizzat vicdanı olarak gitmiş.Normalde kaçırmam böyle mantık hatalarını, dizilerle ilgili yaptığım tahminler de genellikle tutar. Bunu kaçırmışım.
Kendini tekrar etmelerini ve klişe senaryolarını da kaçırma ama şimdi. Bu bölümde kendini tekrar etme ve klişeler de vardı. O vicdan sahnesi neydi öyle, düşündükçe gülesim geliyor. Sırlar Dünyası'na dönüştü birden. Hafız, "ben senin vicdanınım" der gibiydi. Hatta bizzat vicdanı olarak gitmiş.
Karakter artsa, diğer karakterlerin gözükmesi de artsa, bir sorun kalmayacak. İlk sezon daha fazla karakter varmış gibi geliyor. Keşke şu "Kurt Deli" çıkmasaydı mesela. Birkaç karakter daha eklenseydi mesela. Karakter az olunca, yapmacık sahne de çoğalmaya başlıyor.O kadının yaşadıkları, hikayesi falan başından beri benim ilgimi çekmiyor zaten. Hafız’ın bir yere kapatıp orada tutması falan gereksiz şeylerdi. Dizilerimiz iki saatin üzerinde olduğunu için senaristin süreyi doldurmak amaçlı yapmış olduğu bir hamle bence.
Türk dizilerinde klişeler ister istemez oluyor, dizi süreleri uzun olduğu için. Çukur’da da oluyor, Söz’de de oluyor, diğer dizilerimizde de oluyor bu. O yüzden artık çok takılmıyorum.
Haftaya toparlanır merak etmeAgah büyük ihtimalle sonradan ajan senaryosu yazıldı . Füze fırlattığı sahnede orjinalinde Agahtan sevgilerle diyerek Paşalara füzeyi atıyordu . Ama Son bölümde o sahneyi tekrar gösterdiklerinde o repliği kesmişler Bu ajan olayı sonradan reyting için eklenmiş ufak detayları kaçırmam @Yiğitt
Aaa birde fragmanlar hariç 3 ön izleme çok fazla , tüm heyecanlı sahneleri gösteriyorlar bölümde durgun sahnelere maruz kalıyoruz
@Sherlock @eskici
Yine üst düzey bir şekilde duygulara oynanmış.Söz - 32. Bölüm 2. Fragman:
Söz'ün bu haftaki fragmanları yine çok iyi, Çukur'un da böyle iddialı bir fragman hazırlaması lazım. Yoksa AB ve ABC1 gidebilir yine.
@Yakamoz-Asi @Yiğitt @Ahmed @Çiğdem- @Arslan Bey @vadikızı @mesmeso61
Kendini tekrar etmelerini ve klişe senaryolarını da kaçırma ama şimdi. Bu bölümde kendini tekrar etme ve klişeler de vardı. O vicdan sahnesi neydi öyle, düşündükçe gülesim geliyor. Sırlar Dünyası'na dönüştü birden. Hafız, "ben senin vicdanınım" der gibiydi. Hatta bizzat vicdanı olarak gitmiş.
Karakter artsa, diğer karakterlerin gözükmesi de artsa, bir sorun kalmayacak. İlk sezon daha fazla karakter varmış gibi geliyor. Keşke şu "Kurt Deli" çıkmasaydı mesela. Birkaç karakter daha eklenseydi mesela. Karakter az olunca, yapmacık sahne de çoğalmaya başlıyor.
Çukur'da da oluyor klişe sahneler ama Çukur'un kadrosu geniş. Diğer karakterler de fazla fazla gözüküyor. Düşün mesela, Selim gözükmedi son bölüm ve aratmadı da. Yamaç dahil, herkes geri plandaymış gibi geldi. Herkes fazla fazla gözüküyor. Bana mı geliyor sadece böyle, bilemedim.
Yine üst düzey bir şekilde duygulara oynanmış.
Hafız'ın konuşmaları beni bitiriyorum. Herif imam olacağına asker olmuş. Sadece öğüt veriyor başka bir şey çıkmıyor ağzından.
Çukur'da her karaktere bir altyapı oluşturdular ve hepsinin merak uyandıran ayrı hikayeleri var. Her bir bölüm bir karakteri ele alsalar kimse sıkılmaz. Bu bölüm Selim hiç gözükmedi ama kimse yokluğunu sorgulamadı. Bölüm bitince millet Selim nerede diye sormaya başladı. Ama Söz'de birisi gözükmesin hemen yokluğu belli olur çünkü karakterler ve hikaye kısıtlı. Baştan Ethem yanlış girdi hikayeye ve karakterlere. Bunu altından nasıl kalkacak çok merak ediyorum.
Mustafa Yıldıran'ın tipinden sürekli olarak öğüt veren bir yapı var. İçerde'de de değişik roldeydi. "Canım kurban babam" repliği efsaneydi. Orada da kötü karakterdi ama nur yüzlüydü. Hani "canım kurban babam" diyor ya, sempatik duruyordu.Yine üst düzey bir şekilde duygulara oynanmış.
Hafız'ın konuşmaları beni bitiriyorum. Herif imam olacağına asker olmuş. Sadece öğüt veriyor başka bir şey çıkmıyor ağzından.
Çukur'da her karaktere bir altyapı oluşturdular ve hepsinin merak uyandıran ayrı hikayeleri var. Her bir bölüm bir karakteri ele alsalar kimse sıkılmaz. Bu bölüm Selim hiç gözükmedi ama kimse yokluğunu sorgulamadı. Bölüm bitince millet Selim nerede diye sormaya başladı. Ama Söz'de birisi gözükmesin hemen yokluğu belli olur çünkü karakterler ve hikaye kısıtlı. Baştan Ethem yanlış girdi hikayeye ve karakterlere. Bunu altından nasıl kalkacak çok merak ediyorum.
Bu sezonun başından beri onu diyorum bende. Ethem önemsemiyor gibi diziyi. Hiç onun kaleminden çıkmışa benzemiyor. Sene sonu dizi belki bitmez ancak Ethem kendisi için bitirebilir.Bu sezonun sonunda Söz final yaparsa herhangi bir sorun yaşamaz Ethem, aksi takdirde çok sıkıcı bir hal alır dizi. Ayrıca ben senaryonun kontrolünün tamamen Ethem'de olduğunu düşünmemeye başladım. Poyraz Karayel'i hatırlarsan böyle mantık hataları, duygulara oynama, kötü düşmanı öldürmeme gibi şeyler yoktu. Poyraz'ın ölmediği ortaya çıktığında en ufak bir boşluk bile bırakmamıştı Ethem. Her şeyiyle anlatmıştı olayı.
Ayrıca Poyraz'da bir ara her hafta birisi ölüyordu. Burada yalnızca ilk sezon 'Kurt Dereli' öldü. Ayrıca Poyraz'da sayısız karakter vardı, hepsinin hikayelerini ve geçmişini de biliyorduk. Bahri Baba'dan, Sefer'e kadar. Burada Yavuz, Agah gibi karakterlerin dışında kimsenin geçmişine yer verilmedi.
Ama dediğim gibi hazır oranları da yüksekken, bu sezon sonu tadında bitirsinler. Ethem'de kaliteli bir dizi yazsın, Poyraz gibi.
Bu sezonun başından beri onu diyorum bende. Ethem önemsemiyor gibi diziyi. Hiç onun kaleminden çıkmışa benzemiyor. Sene sonu dizi belki bitmez ancak Ethem kendisi için bitirebilir.
Uyuşturucu muhabbeti hakikaten sıkıcı ya bir mesaj vermeye çalışıyorlar ama bunu daha iyi yapabilirler ve narkotik polisi diye bir kadın soktular diziye yani Burcu Binici'den bahsediyorum kesinlikle berbat oynuyor. Onun dışında Eylem'in görev için takıldığı uyuşturucu satıcısı olan maviş çocuk da berbat ikiside diziden derhal çıkartılmalı bence32. Bölüm
Uğurlu rakamımda iyi bir bölüm çıksın istemiştim ama istediğim olmadı. Geçen bölümden daha kötü nasıl bölüm yapılır. Yine aşırı derecede sıkıcı bir bölümdü. Bol bol ilerlettim.
Yavuz ile Hamit arasında ajancılık oynanması, Çolak'ın sürekli hata yapıp salak olması gibi şeyler vardı. Üstüne Safiye'nin sahneleri arta arta ilerleyince aşırı sıktı. O kadar çok gösterdiler ki, öldürecekleri belliydi. Çolak'ı geri plana alıp, uyuşturucu satıcılarını ön plana aldılar ve bu da sıktı. Çolak klişeleşti tamam da, bu sahneler kadar sıkmıyordu.
Tim çatışırken dozerin orada olması ve sonda yine tim çatışırken tankın olması da tuhaf doğrusu. Aksiyon yapmak için iki araç çıkartmışlar. Aksiyondan çok yine duygulara seslenme vardı. Ters köşe bile klasik hale geldi artık.
İlk sezon vardı, daha iyiydi. En azından karakter fazlaydı, olay daha çoktu. Çolak daha zekiydi, şimdi iyice salaklaştı. Kafasına yediği kurşundan mıdır nedir, saçmalıyor sürekli. Karakter çoğalmalı, konu genişlemeli dedikçe daha çok daralıyor.
Uyuşturucu sahnesi dönmeye başladı sürekli. Çolak geri plana mı itiliyor, ön plana mı çıkıyor, artık muamma hale geldi.
Hiç mi üzerinde çalışmıyorlar dizinin, onu da çözemedim. Kendini tekrar etmeler devam ediyor. Bunları söylemekten de yoruldum. Umarım düzelir diyeceğim ama o da zor.