İsmiyle Forrest Gump, afişiyle Mezarına Tüküreceğim filmlerini hatırlatan bu kısa süreli bol tempolu film özellikle senaryosunda verdiği kader ve seçimlerin olasılığı kavramlarıyla bende tamamen MR. NOBODY efsanesini anımsattı.
Elbette bu film MR.Nob'dan önce çekilmiş, büyük ihtimalle MR. Nob'a ilham olan filmlerden biri.
Hatta günümüzde çıkan başyapıt film Whiplash 'in bile biraz da olsa bu filmi anımsattığını söyleyebiliriz.
Kelebek Etkisi' ne de biraz benzediğini söylesem de elbette Kelebek Etkisi 'nin tırnağı bile olamaz pek tabii ki.
Filmde 3 tane koşuşturma var ve ilk koşuşturmaya kadar çok güzel ilerliyor, ama sonradan pek keyif verse de bütünlüğünü devam ettiremiyor.
Filmde en güzel şey müzik ve Lola' nın kızıl saçı. Müzik resmen film için yapılmış, diyecek söz yok. Lola 'yı oynayan bayan da çok iyi oynamış.
Filmde tam açıklanmıyor ama anladığım kadarıyla işin içinde paralel evrenler de var? En azından bunun aksini kanıtlamak zor sanırım?
Gerçekçilik konusuna pek önem vermemişler, işin sanatsal yönüyle uğramışlar. Ama Lola'nın 100 Mark ile girdiği Casino 'ya birkaç dakika içinde üç sıfır atarak çıkmasına moralim bozuldu. Hiç gerçekçi değil ne kadar sanatsal olursa da olsun, biraz gerçekçi olmalıydı. Hadi diyelim birkaç dakika içinde 100 bin mark kazandın, seni öyle elini kolunu sallaya sallaya anında bırakırlar mı?
Çığlık atarak cam kırma olayına girmiyorum, belki mümkündür bilimsel olarak.
Onun haricinde telefonu kapattıktan sonra animasyon olarak göstermesi de çok hoştu.
Yönetmen ve görüntü yönetmenliği de çok iyiydi. Tek kusur senaryo. Filmlerde oyunculuk ve yönetmenden önce senaryoya baktığım için genel anlamda filmi pek beğendiğim söyleyenemez. Hiç sıkıcı değil, hayatımda izlediğim en farklı filmlerden biri. Etkinliğin en iyi filmi seçilmesine bile şaşırmam çünkü etkileyici olduğu kesin. Ama eksik bir şeyler kalmış.
6.0/10