tamamda ilişkiye girerken uzvundaki mandalı çıkarmamışmı oğlan5. Bölüm yayınlandı. İzle onu da
Konuyla ne alakası var ayrıca. Anladığım ve araştırdığım kadarı ile erkeklik uzvuna.
kadın için büyük eziyet olmuştur o şekil ilişkiye girdilerse tabi ?? 
tamamda ilişkiye girerken uzvundaki mandalı çıkarmamışmı oğlan
aklıma gelmişti öyle bişeyde yalnız öyle bir kadına insan kıyarmı o şekil yani hayali bile çok berbatBilmiyorum. Belki çıkartmamıştir. Kadın o sebeple ağlamıştır. Çok acı çektiği için.
) neler var dnyada mandallı ilişkiyi ilk kez duydum ayrıca sadie çok güzel bir kadın ben keneddy i falan unuttum şimdi sadece sarışın sadie ile rus marina ya kitlendim )
aklıma gelmişti öyle bişeyde yalnız öyle bir kadına insan kıyarmı o şekil yani hayali bile çok berbat
bu arada bu sayfa sanırım 22. 63. ün yorum sayfası değil yanlış yere yazıyormuşum gibi içimde bir his var
Neyse uzatmayalım. 5. Bölümü izle konuşuruz.
Filmi 5 parçaya bölerek izledim bazı aksaklıklardan dolayı ama iyi ki öyle yapmışım. Tek seferde oturup su gibi akıp gidecek bir film değil çünkü. Yorucu bir filmmiş.
Filmde genel bir hikaye yok bence. Filmde şunu anlatalım diye amaç yoktu. Snki Tarantino oturmuş koltuğun başına, şunu çekelim devamında bu olsun vs. doğaçlama yapılmış bir hava vardı. Bu havaya kapılmamda ki ilk neden ise devamlılık olmaması, filmin genelinde heyecan uyandırmaması. Parça parça heyecan var. Sahneler içine çekiyor ama film bir bütün değil hissi verdi bana film.
Kısım kısım demişken gerçekten her sahnenin finali olay. Unutulmayacak sahneler ile kapanmış her bölümün sonu.
Vincent'in bir anda ölümü inanılmaz şaşırttı. Sonrasında ortaya çıkışı o kadar şaşırtmadı. Ama Butch ile alakası ve ölümü pek mantıklı gelmedi. O sahne çok ucu açık kalmış. Yada ben anlamadım bilmiyorum.
Butch'un saat için otelden çıktıktan Sonra ki olaylar. Zenciye çarpması. Devamında ki antika dükkanında olan olaylar vs hepsi Pulp Fiction denilince akla gelecek olaylar.
Filmin en iyi senaryo oscarı alması bence ilginç olmuş. 94 yılında senaryo olarak daha iyiler vardı diye hatırlıyorum.
8/10 veriyorum filme puan olarak.
Başyapıtlara giriş ortalama oldu. Daha iyilerini bekliyorum.
Gerçekten sinema ne bileyim çok fazla rölativmiş. Yahu The Big Short ve Spotlight gibi bin yılın gelmiş geçmiş en en en en en sıkıcı, sıkıcılıkta level atlamış filmlerinde sıkılmayıp da Pulp Fiction'da sıkılmak ve üstüne onlardan daha düşük puanlar vermek.
Pulp Fiction değil 94 yılının, son 150 yılın en iyi 5 senaryosundan biridir, son 150 yılın en iyi olay örgüsüne sahip bir cennet-i şahanedir. İkide bir düşük puanlara karşı çıktığım için sinir olmuş olabilirsiniz fakat gerçekten böyle bir filme verilen 9-8 gibi puanlara içim gidiyor, Neyseki 5 yıl sonra yeniden izlediğinizde hemfikir olacağız zira ilk izlenişte hazmedilmemesi normaldir.
Bu filmin konusu yoktu bize anlatmak istediği çok açık değildi (Varmıydı emin bile değilim? ) ve merak unsuru çok azdı yinede sahneler efsoydu orası ayrı
Konu olarak o 2 film bu filme tur bindirir.
Belki sinema açısından çok orjinal sahneler vardı ama seninde çoğu zaman sorguladığın bir konuda beni mutlu etmedi. O da bu "bana ne kattı?" sorusu. Ben bu soruya tam cevap bulamadım.
Senaryo bana göre zayıftı ve haketmemiş o ödülü.
Yapma gözünü seveyim az önce Spotlight bu filme tur bindirir mi dedin? Yahu senaryonun nesi zayıf. Böyle olay örgüsü, diyaloglar, efsane sahneler hangi filmde var?Konu olarak o 2 film bu filme tur bindirir.
Belki sinema açısından çok orjinal sahneler vardı ama seninde çoğu zaman sorguladığın bir konuda beni mutlu etmedi. O da bu "bana ne kattı?" sorusu. Ben bu soruya tam cevap bulamadım.
Senaryo bana göre zayıftı ve haketmemiş o ödülü.
Sanatsal zevk açısından izleyenlere çok şey katan bir yapım. Spotlight gibi belli bir konusu yoktu, buna rağmen konusuz biçimde sinemanın senaryo dalında o güne kadar ve hatta günümüze kadar görülmemiş birçok devrime, yeniliğe yol açtı. Öyle bir senaryo var ki uzaktan bakınca hiçbir şey yok, yakından bakınca dolu dolu.
Bir de şu var sanat sanat içindir, bu film de sinema sanatının bütün olanaklarını en iyi şekilde kullanmış. Dünyanın en iyi film eleştirmenlerini getirin, teknik olarak hiçbir kusur eksik bulamaz.
Şayet herhangi bir sanatın tekniğinden, dilinden çok konusuna önem verilseydi, her daim günümüz popüler kültür romanları 19.yy ve 20.yy ilk yarısında çıkan klasik romanları kalite olarak geçerdi. Örneğin Soğuk Kahve ya da Grinin Elli Tonu kitapları için Kafka'nın Dönüşüm veya Camus'un Yabancı kitaplarından daha iyi kitap çünkü konusu var işleyişi sıkıcı değil demek ile örneğini verdiğin olay birbirine çok yakın.
Unutulmamalı ki 500 sene sonra iskeletimizden bile eser kalmayacağı vakit ne Big Short ne Spotlight hatırlanmayacak; fakat her fırsatta sıkıcı olduğu öne sürülen Pulp Fiction, 2001 A Spacetime, İz Sürücü, Godfather gibi yapımlar şayet sinema sinema olarak devam ettiği müddetçe sonsuza dek zamanın ötesinde olacak.
Ben biraz buna bakarak puan düşürdüm. Avrupada peynire denilen isimden bana ne. Yada ayak masajı konuşmaları.ss Belki Butch ile saf kızın TV konuşması aydınlatıcı bir konuşma olabilir onun dışında benim zihnimi zorlayan basit replikler vardı.
Ne kadar uzun yazıyorsun.
Dediğin doğru ben sahne olarak bu filmden daha çok şey hatirlayacagim. Akılda kalıcı sahneler var ama bu, izlerken çok etkilenmediğim gerçeğini yada izledikten sonra bana bir şey katmadığı gerçeğini değiştirmiyor.
Kötü bir film değil. Parça parça çok iyi bir film ama bütün olarak bir şey ifade etmiyor. Boş soru kalabalığı ile bitiyor. Bu bile 8 için iyi bir sebep.
Bence sırf akılları bulandıracağım diye o kadar karmaşaya gerek yok.
Konu olarak bence evet. Daha akılda kalıcı ve merak unsuru olan bir konusu vardı.
Replikleri beni derinden etkilemedi. Sıradan günlük konuşmalar. Gerçekçilik iyi ama etki altına almıyor burada.
Aslında tartışmayı devam ettirmenin anlamı yok zira Pulp Fiction ancak dengi filmlerle kıyaslanabilir. Spotlight filan bunlar da 3.sınıf filmlerle kıyaslanır. Birinin tutup da Bucaspor Barcelona'ya tur bindirir demesinden farkı yok durumun.
Ben sanat severim ama bir filmin tamamıda sanat için olmamalı. 3 sahne olsun en kralı olsun. Bence bu mantık daha güzel.
Bence zevkler ve bakış açısı meselesi.
Aksine gayet de hiç de eğlenceli olmayıp sırf olanağstü kurgusu ve yönetmenliği var diye 9-10 almayı hak edecek onlarca film vardır. Şayet tanımladığın gibi her sıkıcı, ağır ilerleyen filme kalitesiz etiketi yapıştırırsaydı Tarkovsky, Bergman, Kubrick, Kurusowa, Orson Welles, Coppola gibi adamlar neredeyse bütün sinemacılar tarafından sinemanın gelmiş geçmiş en büyük isimleri listesinin en başlarında yer almazlardı. Coppola'nın Apocalypse Now'u oldukça sıkıcı ve hiç eğlenceli değil : tamam o halde vasat bir film hemen 5 vereyim. Godfather için kim Forrest Gump kadar eğlenceli diyebilir ki? O halde Forrest Gump daha kaliteli... 
Ben kalitesiz demiyorum kalite tamamen ayrı bir şey. Ben puanlarımı kaliteye göre vermiyorum ki, biliyorum sen de vermiyorsun. Öyle olmasa Spotlight'a vs o puanları vermezdin. Mesela Mad Max: Fury Road'un pek çok açıdan kaliteli olduğunu kabul ederim ama bana göre iyi film değildir. Ben o filmi izlerken keyif almamışsam, izlerken oflayıp puflamışsam niye çok iyi film diyerek 9 puan vereyim ki?Mesajı yeni gördüm, aman diyim.
@Danger UA! nın bu "sıkıcı ve eğlenceli olmayan kötü filmdir" konusundaki görüşlerine kesinlikle imzamı atıyorum, sabaha kadar tartışabiliriz ki hiçbir kuvvet sinemayı gerçek anlamıyla sinema olarak ele alıp da sıkıcı olan kötüdür dedirtemez sanırım, sırf sıkıcı diye Benim de puan kırdığım çok film oldu fakat eğer teknik açıdan yoruma gerek yoksa onları sadece fazla duygusal davrandığım için verdiğimi söyleyebilirim.
Yakışmış.
Filmi izleyenler sizce?
@OzaN @destere @sokak sanati @sürgünüm @Çiğdem- @Tolstoyevski @Danger UA! @Yiğitt @gundix123 @Maskeli Fedai @BuraK
. Bu nasıl bir senaryo, onlar nasıl diyaloglar, bu kurgu nasıl bir kurgu , bu film nasıl bir film arkadaş. İlk izleyişimde de ikinci izleyişimde de verdiğim tepkiler aynı. Bu film tam bir Başyapıt. Müthiş kara mizahı diyaloglarda kendini belli ediyordu zaten. Unutulmaz jenerik müziği de cabası 
Filmde birçok efsane replik ve sahneler var hayatım boyunca unutamayacağım birçok sahne içeriyor film. Bir şarjör merminin bizimkilere isabet etmeyişi, Vincent'ın Marvin'i kazara vuruşu ve sonra yaşananlar. Restorant soygununda yaşananlar, diyaloglar efsaneydi.
Bu yazdıklarımdan kötü bir filmmiş gibi bir anlam çıkıyor ama bence film her şeyiyle, her detayıyla müthiş. Tarantino bunu nasıl başarmış bilmiyorum ama bu bölük pörçük kurgusuna, zaman zaman durgunluğuna ve boş diyaloglarına rağmen izlediğim en akıcı filmlerden biri Pulp Fiction. İlk sahnesinden son sahnesine kadar filmin en ufak bir anında bile sıkılmadım. Oyunculuklar, müzikler, çekimler, mekanlar vs her anlamda efsane bir yapım. Pulp Fiction ismi de bir nevi filmin nasıl olduğunu niteliyor. Ucuz, sıradan ama aynı zamanda eşsiz.
