BluTV Masum - Dizi Yorumları

1x4

Bu bölüm biraz daha ara bölüm gibi olmuş. Ana hikayeyle pek ilgilenmeden yan hikayelerden gitmişler. Ama yine de iyiydi beğendim.

Eleştireceğim tek nokta daha geçen bölümün yorumunda bahsettiğim olaya girmeleri oldu. Aldatma olayı olmadan farklı şekilde bağlarsalar büyük takdir edecektim ama bunlar klişe üzerinden gittiler. Açıkçası tatmin olmadım ama yine de beklenilen bir şeydi bu yüzden pek uzatmayacağım bu konuyu. :)

Bölüm zaten bolca flashback üzerinden gitti. Karakterlerin neler yaşadığından falan bahsedildi. Olayın daha net anlaşılması ve daha vurucu olması açısından etkili bir taktik aslında. Bunu uzatmazlar umarım ki son sahneden uzatılmayacağını anladım. Rüya Yusuf'a ulaştıysa artık 5.bölümden itibaren ana hikeyeye yoğunlaşılır diyorum ve daha hareketli bölümler izleyeceğiz gibi duruyor.


Bu arada @Tolstoyevski

Zaman konusunda bilgi verilmiyordu ben de o konuyu sorgulamıştım. Ama 3.bölümde flashback esnasında Emel Selim'e yaşını sordu o da 88'liyim 28 yaşındayım dedi. Yani cinayetlerin yaşandığı yıl 2016'ya tekabül ediyor. Aradan 1 yıl geçiyor dava Yusuf'a geliyor. Adamlar da 1 yılda sakalları uzatıp böyle hayattan soğudular sanırım. :A Ama yine de boşluk var tabi o konuda.

Bir de Taner'le (İsmail Abi) Rüya evliler. Gelinim falan dedi Rüya'ya o gıcık kadın olan anneleri. Yani o dediğin uçukluk yoktur. :) Ama ikili arasındaki ilişki çoook değişik. :A Kadına şiddeti uygulayan 3.bölümden anladığım üzere Taner özür falan diliyordu bir sahnede. Ama onun iyileşmesi için krem süren de o, yani hayat kadını olduğunu sanmıyorum. Kadın bunlara rağmen bunun yanında kalıyor ve şiddetine göz yumuyor. Kadının telefona cevap verip hemen dönmek istemesi falan onu ben de algılayamadım. Acaba Emel falan mı aradı bilmiyorum ama o kadın çok muallak şuan. Geçmişte baya acı çektirdiler buna belli bu yüzden son sahnede geldi buldu Yusuf'u. Bakalım nereye gidecek olay. Ters köşe ben de bekliyorum artık son bölümler yaklaştı sonuçta. :)


8.5/10

Zaten tüm sır perdesi yalnızca aldatma üzerine cinayetten öte gitmezse zaten 2.bölümden çözülmüş olur dizi. 2.bölümde Taner'in bir takım cinayet işlediği, Emel ve Selim'i ilişkilerinden dolayı öldürdüğü sezdirildi. Eğer ters köşe yapmak için cinayetleri aslında Taner değil de şizofren kardeşinin işlemiş olduğunu filan öğrenirsek bu da aslında çok sürpriz olmaz. Ama rapor saklama olayı var bir de, eğer şizofren kardeş cinayetleri işlemiş olsaydı niye böyle pis bir işe girişsinler ki? Rapor olayını da çözemedim, fakat şundan eminim Okan Yalabık'ın oynadığı karakter dışında en az bir ana karakterden biri de şizofren olabilir. Mecnun ya da İsmail Abi? Mecnun'un PC de gördüğü çocukluk çekimleri heralde halüsilasyondu, onda da bir iş var.


Bir de üçüncü bölümün sonunda adam kendi evinde kafasına sopa yiyor (dededen bağımlı olmuş herif :A) dördüncü bölümde neredeyse bunun bahsini hiç açmıyor? Bu nasıl iştir onu da anlamadım, hırsız girse onu bayıltmak için girecek değil bir şeyler çalardı. Senaryoda sanki kasıntı bir gizem yaratma amacı var, gizemi tadında yaratmaları çok güzeldir ama ölçüyü biraz fazla kaçırırlarsa güzel ama tuzu fazla kaçmış yemek gibi susatır ve hoşa gitmez. :)

Şimdi olay şu mudur? Rapor dedikleri şey cinayet raporu, başkomser Cevdet namus meselesi haline getirdiği için genç gelinini ve Selim'i öldürtüyor İsmail Abi'ye, sonra orada pis bir katakulli yapıyor ve olay yeri raporlarını vb alıyor, değiştiriyor. Bir şeyler dönüyor işte, ama Emel'in kazada öldüğünü biliyoruz ilk bölümden, Selim'in ise bagajda gördüğümüz üzere direkt cinayete kurban gittiğini. Yani o rapor Emel'in kazaya mı cinayete mi kurban gittiğiyle ilgili de olabilir. İsmail Abi'nin kendini öldü göstermesi olayını da çözemedim çünkü çok fazla ortalıkta dolaşıyor, hastane önüne gelmeler, eve gelmeler filan. Yani çevrede konu komşuya, tanıdığa karşı yakalanma korkusu hiç yok gibi?
 
Zaten tüm sır perdesi yalnızca aldatma üzerine cinayetten öte gitmezse zaten 2.bölümden çözülmüş olur dizi. 2.bölümde Taner'in bir takım cinayet işlediği, Emel ve Selim'i ilişkilerinden dolayı öldürdüğü sezdirildi. Eğer ters köşe yapmak için cinayetleri aslında Taner değil de şizofren kardeşinin işlemiş olduğunu filan öğrenirsek bu da aslında çok sürpriz olmaz. Ama rapor saklama olayı var bir de, eğer şizofren kardeş cinayetleri işlemiş olsaydı niye böyle pis bir işe girişsinler ki? Rapor olayını da çözemedim, fakat şundan eminim Okan Yalabık'ın oynadığı karakter dışında en az bir ana karakterden biri de şizofren olabilir. Mecnun ya da İsmail Abi? Mecnun'un PC de gördüğü çocukluk çekimleri heralde halüsilasyondu, onda da bir iş var.


Bir de üçüncü bölümün sonunda adam kendi evinde kafasına sopa yiyor (dededen bağımlı olmuş herif :A) dördüncü bölümde neredeyse bunun bahsini hiç açmıyor? Bu nasıl iştir onu da anlamadım, hırsız girse onu bayıltmak için girecek değil bir şeyler çalardı. Senaryoda sanki kasıntı bir gizem yaratma amacı var, gizemi tadında yaratmaları çok güzeldir ama ölçüyü biraz fazla kaçırırlarsa güzel ama tuzu fazla kaçmış yemek gibi susatır ve hoşa gitmez. :)

Şimdi olay şu mudur? Rapor dedikleri şey cinayet raporu, başkomser Cevdet namus meselesi haline getirdiği için genç gelinini ve Selim'i öldürtüyor İsmail Abi'ye, sonra orada pis bir katakulli yapıyor ve olay yeri raporlarını vb alıyor, değiştiriyor. Bir şeyler dönüyor işte, ama Emel'in kazada öldüğünü biliyoruz ilk bölümden, Selim'in ise bagajda gördüğümüz üzere direkt cinayete kurban gittiğini. Yani o rapor Emel'in kazaya mı cinayete mi kurban gittiğiyle ilgili de olabilir. İsmail Abi'nin kendini öldü göstermesi olayını da çözemedim çünkü çok fazla ortalıkta dolaşıyor, hastane önüne gelmeler, eve gelmeler filan. Yani çevrede konu komşuya, tanıdığa karşı yakalanma korkusu hiç yok gibi?

Dediğine katılıyorum ve aldatma üzerine bir cinayetten öteye gidecektir diye düşünüyorum. O kadar basit bir hikaye değildir yani. 2.bölümün sonunda öyle gösterildi ama bence cinayetleri Taner'in işlediği de kesin değil. Ha keza dediğin gibi Tarık işlemiş olursa onda da sürpriz olmaz çok gözümüze sokuldu sonuçta. Rapor meselesi bunu Cevdet'in yok etmesi şizofren olan çocuk için gereksiz olur gibi. Belki de cinayeti oğulları yapmadı diyeceğim onu da o cümle yok ediyor. Bir babanın oğulları için neler yapabileceğini bilseydin tarzında bir cümle kurmuştu adam.

İkinci bir şizofren olayı için ise emin değilim ama Pc'deki videonun ikinci kısmı dediğin gibi halüsinasyon. Çünkü bölümde hiç bahsedilmedi videonun ikinci kısmından falan. Belki de gerçekten Yusuf da şizofrendir. Zaten dizideki ana genç nesil 3'lü hepsinin kafada problemler var belli. Ne Taner ne Yusuf ne Tarık normal. :A

Yusuf'un sopa yemesinin üzerinden dördüncü bölümde bahsedilmemesi zaman atlamasıyla ilgili bence. Çünkü orda üzerinden zaman geçmiş gibi bir algı aldım ve olayı da saklamış ailesinden zaten. O olay tamamen mercekle alakalı bence, Taner kafadan problemli olduğu için merceğin de değeri olduğu için bilinçli riske girdi orda. Ama aşırı gizem katılmasında haklısın çok soru işareti var, yavaş yavaş çözsünler de rahatlayalım biz de. :)

Olayın Cevdet tarafından düzenlenmesi çok olası. Ama flashbacklerde durumlar üzerinde hiç bir etkisi gözükmüyor şimdilik. Ondan bağımsız yaşanıyor da sonra bunun kulağına mı gidiyor acaba. Bu da oğulları için her şeyi yapan baba sıfatıyla raporu yok ediyor. Ama cinayeti yani cinayetleri işleyen dediğim gibi hala belirsiz bence. Taner belki de sadece gömme işini üstlendi. Çok fazla soru işareti var rapor olayının ne olduğunu merakla bekliyorum ben de. Ha bu kadar ortalıkta gezmesine, milleti takip etmesine, milletin evine falan girmesine ben de anlam veremedim. Hem kendini ölü gösterip hem bunları yapması hiç akıl işi gelmiyor. Adam ayarsız tamam da öyle kafasız da değil sonuçta. Bilemiyorum artık 5. bölümde olaya dair bir şeyler açıklasınlar ve bizi şaşırtsınlar lütfen. :)
 
4. Bölüm üzerine;

İlk 3 bölüme oranla biraz sönük kalsa da geçmişe dair ayrıntılar barındıran bir bölüm olmuş.

Bölüm Emel'in Tarık'ın ailesine durumu açıklamasıyla başlıyor. Tarık'ın psikolojik yardım alması gerektiğini anlatıyor. Fakat görünen o ki ailenin daha çok ihtiyacı var :A Kayış hepten kopmuş :) ''Oğlanın önüne zeytinyağlı koy'' dediği yerde ''teyze sen ne anlatıyon'' dedim :F

Ana hikayeye girilmiyor ısrarla. Bu bölüm bütünüyle çerez bölüm olmuş. Senaryonun geneliyle ilgili tek bir sahne yoktu. Paso flashbacki dayamışlar. Hatta öyle ki Yusuf toplamda 5 dk falan gözüktü.

Şu kitap olayına değinmemişsiniz. Emel Selim'in ablasına kitaptan bahsediyor daha sonra Selim otelde Emel'e aynı kitabı hediye veriyor. Hani kardeşim özel hayatın gizliliği ? :) Selim olan mesafeli tavrı daha da perçinlenmesi lazım iken direk oğlanın kucağına atlıyor. Ben orada ''sen ablan ile olan seanslarımızı mı dinliyon la?'' demesini beklerdim.

Senaryoda bence kilit isim Taner'in eşi Hülya. Son sahnede Yusuf'a gelmesiyle sır perdesini aralayacak bence. Bana göre Tarık Emel'in onu aldattığını öğrenip bam bam bam Emel ve Selim'i hacamat ediyor. Daha sonra abisi cesetleri hallediyor. Kaza ise olayın süsü. Zira raporda da kaza yazıyor. (İlk bölümde annesinin bavuldan çıkardığı rapor.) Cevdet komiserin de raporlar üzerindeki oynaması bu olabilir. Polis işin kaza olmadığından şüphelenip Yusuf'u ailenin içine sokup ağız araması pek muhtemel.

Zaman merfhumunu niye bu kadar kafaya taktınız anlamadım? @MEnes @Tolstoyevski
Hangi sahnenin hangi zamanda geçtiğini sorgulamak yerine ana hikayeye odaklanın bence asıl gizem orada :A

Diğer 3 bölümün gerisinde kaldığını düşündüğüm için puanımı kıt tutuyorum :)

8/10
 
Bölümlerin bir saat olduğunu ve Haluk Bilginer ile Okan Yalabık'ı görünce hemen başlamak istedim ve ilk iki bölümü izledim. Senaryo gizem dolu gayet güzel ilerliyor, sansürsüz olması da ayrı bi hava katmış. Çekimler de şahane olmuş ilk defa bir yerli dizi de ses sistemimden sinema filminde duyduğum bas seslerini duydum. İkinci bölümü ilk bölüme göre daha çok beğendim. Umarım BluTV istediği üye sayısına ulaşırda bu tür yapımlara devam eder :)
 
1x5

İşte beklenilen tarzda bir bölüm. Süresi 45 dakika ve dolu dolu bir bölüm müthişti.

Bu bölüm ana hikaye biraz daha aydınlatıldı ve olayın en azından bir kısmının nasıl gerçekleştiği aydınlatıldı ve gerçekten izlerken baya şaşırdım. Diziden beklediğim ters köşeyi yaptılar bu bölüm. Selim cinayetinin nasıl işlendiğini çok merak ediyordum ve klişe olmayan şekilde müthiş olmuş o kısım. Hani Taner'in ne kadar psikopat olduğu gösterildi ve namus cinayeti gibi canice bir şekilde adamı öldürdüğü falan düşünüldü. İşte burada dizi yapacağını yaptı. Olay cinayet bile değil kaza, oldu hatta nefsi müdaafaya bile girebilir gerçekleştiği yer itibarıyla sonuçta adamın kardeşinin evi ve kaset kaydı falan var elinde. Karşıdaki adam da normal değil yani. O sahnedeki Taner'in soğukkanlılığı ve olaya tepkisi müthiş olmuş. Karakter psikopat gösterildi ama baya zeki de bir karakterdi bu da gösterildi, bu sahnede bunu net anladık. Serkan Keskin de muazzam oynamış o sahneyi. Hem bakışlarıyla hem de diyalogları yedirmesiyle müthiş sahne olmuş.

Bölümdeki diğer büyük hadise ise merakla beklediğim Taner Yusuf karşılaşması son sahnede gerçekleşti. Bu kadar erken olmasını beklemiyordum ama müthiş bir sahneydi. İkilinin yüzleşmesi baya iyiydi. Taner yine burada şov yaptı ve gıcık teyze geldi son sahnede yine yaptı yapacağını. Çok meret bir kadın ya. Bakalım yüzleşmenin devam kısmında neler olacak onu da birazdan 6.bölümü izlerken göreceğim tabi. :A

Dizi bu bölümde ilk büyük adımını ve beklenmedik hareketini yaptı benim adıma.Taner'den soğukkanlı ve sağlam bir namus cinayeti beklenirken olayın iç yüzünün öyle olmadığı anlaşıldı ve takdirimi kazandı bu durum. Bakalım daha neler göreceğiz izleyelim hele 6.bölümü. :)

9.5/10
 
1x6

Tahmin ettiğim gibi bu da efsane bir bölümdü. Bu kadar dolu dolu muazzam 2 bölüm izlemek çok iyi geldi. Dizinin potansiyeli açıkça yüzümüze vuruldu bu 2 bölümde. İzlediğiniz dizi en iyisi kardeşim akıllı olun dedi adamlar. O kadar yüksek seviyelerdeydi yani.

Bu bölüm de aynı 5.bölüm gibi iki ana olay üzerinden ilerlemiş. Arada Yusuf'un durumu var ama ona değinmemişler. O bidahaki bölüme kaldı, tabi oradaki Taner'in mesajı falan baya iyiydi. Yusuf oradan nasıl çıkacak onu da göreceğiz artık.

Cevdet Selahattin komiser sahnesi muazzamdı. Haluk Bilginer döktürmüş de döktürmüş süper sahne olmuş. Ayarı verip gönderdi ama bu bölümde anladık ki gelişen olayların Cevdet'le alakası yokmuş. Bunu tahmin etmiştim zaten adamın söylediklerinden belliydi oğulları için neleri göze alabildiğini görmüş olduk. Ne yaptıysa oğulları yaptı bu da sonradan öğrenip çaresizce yıllarını verdiği mesleğe bile bakmayıp yapması gerekeni yaptı. Bu sahnedeki tavır da bunu kanıtlar nitelikteydi. Ayrıca Tarık arabanın kasaya bindi orada ne yapacak aşırı merak ediyorum. Şimdiki zamanda iki merak ettiren soruyla bitirmişler bu bölümü. Bekleyeceğiz artık. :)

Gelelim bölümün asıl meselesine. Yine bir flashback ve uzaya çıkan iki efsanevi oyunculuk var ortada. Bu dizide her oyuncunun bu potansiyele sahip müthiş oyuncular olduğunu zaten biliyorduk. Hepsinin karakterinin de kendince şov yaptığı yerler olmuştu ama bu sahnede Tülin Özen yok etmiş ortalığı. Ben uzun süredir böyle bir bayan oyuncu performansı izlememiştim. Verin kadının oscarını hak etmiş. :) Keza Okan Yalabık da bu sahnede yine zirveye çıkmış dizideki sahnelerinden. Zaten dizinin oyunculuk anlamında yıldızıydı ilk bölümden bu yana Haluk Bilginer'le birlikte. Bu sahnede zirvede tek başına yerini almış. Tülin Özen de dizinin tamamında pek ortalıkta yoktu ama tek sahneyle zirveye yaklaşmış yani o derece bir sahneydi.

Sahnenin detayıne gelecek olursak Tarık'ın hiç bir şeyden haberi olmamasına rağmen Emel gördükleriyle birlikte haklı olarak Selim'i onun öldürdüğünü sandı kasedi gördükten sonra. Halbuki her şey normal seyrinde ilerliyordu. Oradan sonra zaten Selim'in resmi ordaki devasa oyunculuklar falan derken olay koptu gitti. Bu sefer de Emel'in öldüğünü sandık ama dizi yine beklenmeyeni yaptı ve son sahnede çok değişik şeylerin olacağına işaret eden Taner Emel karşılaşması gerçekleşti. Emel'in nasıl bir sonu olduğunu çok merak ettirdi doğrusu bu sahne. Ama heralde Tarık'ın gerçekten de olayla hiç bir ilgisi yok gibi duruyor. Bakalım devamında neler olacak büyük merakla bekliyorum.


Dizi tahmin ettiğim gibi durgun bölümlerden sonra 2 vurucu bölümle seviyeyi tepeye çıkardı. Finali de bu seviyede muazzam yaparsa başyapıt olarak hatta gelmiş geçmiş en iyilerden olarak yerini alacaktır. :)

10/10
 
2 bölüm art arda kalite resitali ile fevkalade bir gece geçirdim teşekkürler BluTv cansınız :A
Anadolu topraklarından çıkan en kaliteli yerli yapım bu dizidir. Abartıyorsam şerefsizim benim burada abarttığım görülmemiştir :A Gerek oyunculuk gerek senaryodaki gizem, heyecan hat safhada. Umarım platform emeğinin karşılığını alıyordur ve böyle işlerin devamının getirilmesinde öncü olur.

5.Bölüm; Dizinin tam anlamıyla uçuşa geçtiği ve hikayenin iç yüzüne dair çok net sahneleri barındırdığı bir bölüm olmuş. Ters köşesi bol, klişelerden uzak..

Bölüm Hülya'nın karakoldaki konuşmasıyla olaya dair donelerin önümüze sunulacağının sinyalini verdi. Tahminler az çok doğru çıktı sayılır. Şube, Cevdet'in oğlu Taner'in ölmediğini düşünüyor ve 2 cinayetin katil zanlısı olarak da küçük oğlan Tarık'ı mesul tutuyor. Bu nedenle Yusuf'u sinsi bir yılan gibi içlerine sokmuşlar ilk bölümde.

Geçmiş-gelecek sahnelerinin ayrımı için sakal ayrıntısını tercih etmeleri klişe olsa da diziye çok yakışıyor bee :) Hele Okan Yalabık inanılmaz bir evrim geçirmiş dizideki hayali zamanda.

Taner'in Selim ile olan sahnesinde nefesimi tuttum adeta gerilimi ekranın içinden beynimize beynimize mıhladılar. Serkan Keskin soğukkanlı imajını iyi geçirdi seyirciye. Bir an elindeki sürahiyle yaradana sığınıp vuracak sandım ama yumoş oğlan sivrisinek gibi duvara çarpıp öldü :A :F

Son sahnedeki oyunculuklar der susarım. İki eski arkadaşın buluşmasını heyecanla bekliyordum. Keşke daha uzun tutsalarmış o sahneyi. Şirret karı yine yaptı yapacağını. Resident Evil'den fırlamış gibi arkadan gavura vurur gibi vurdu. Yahu sen annesin be kadın. Anne dediğin terlik atar, cimcik atar ne biliyim tokat atar. Kütükle vurmak ne? :A Bence dizideki o kısım biraz zorlama olmuş. Yaşlı başlı kadın oğlu yaşındaki adamı dağa kaldırdı lan şaka gibi :F

9.5/10
 
1X1
Behzat Ç'de olduğu gibi bol alkollü sahneler geçecek gibi .Gerçeklik payını yükseltiyor bu sahneler müthiş haz aldım duyguyu daha derinden hissetim.
Müthiş iş olmuş müthiş.Dizinin oyuncuları müthiş adeta Şampiyonlar Ligi kadrosu gibi .Dizinin ilk bölümü bol diyaloglu geçti diyebiliriz.Çoğu insan diyaloglu bölümleri sevmez ben tam aksine düşünüyorum ilk sahneleri diyaloglu son sahnelerinde ise vitesi yüksek olan dizilere bayılırım.Bu yüzden dizi tam bana göre yapılmış.Tarık'ın kayalık sahnesinde beynime ılık su girdi 3 saniyeliğine beyin **cıklaması yaşadım.Böyle işlere sahip çıkmak lazım ki bizim ülkeden de dünya çapında dizi çıksın.

10/10

Böyle kaliteli işler çıksın 9 lirayı bırak ayda 39 liraya da üye olurum.Pinti olmayın bu kadar bazı yorumları okudum millet işi beleşe getirmek istiyor :D
 
Son düzenleme:
6. Bölüm üzerine; MASUM ON FIRE :hearteyes:

Bölümdeki oyunculuklar karşısında dehşete düştüm. Zevkten ekranı tırmaladım. Bakınız bu dizi için 9 lirasına kıyamayan gitsin Bez Bebek falan izlesin açık ve net söylüyorum verdiğiniz her kuruşa değer. :A


Haluk Bilginer oyunculukta zirve yapmış bir adamsın üstadım. Saygıyla eğiliyorum. Komiser ile olan sahnede bir anı anlatışı var. Sanki o gazinoda vurulanlar arasındayım :A En sonda ''şimdi suyunu iç, s.ktir git'' diyişi beni benden aldı :A

Taner'in güncel zamanda Selim'in ablasını neden takip ettiğini çok merak ediyorum. Acaba ne alıp veremediği var? Olayı kurcalıyor diye onu da mı harcayacak? Bundan hareketle ben Emel'i de Taner'in öldürdüğünü düşünüyorum. Battı balık yan gider hesabı onu da öldürmüş ve olaydan en az zararla sıyrılabileceğini düşünmüş olabilir. O son sahnedeki bakışma efsaneydi.

Gelelim bölümün efsane tiradına. Okan Yalabık ve Tülin Özen ''kemerleri bağlayın birazdan atmosfer dışına çıkıyoruz'' dedi ve aldılar sazı ellerine şiir yazdılar. Benim her zaman söylediğim bir şey vardır; bir oyuncu cinnet geçiren birisini oynayabildiği kadar oyuncudur. Mükemmel bir kıstastır o, harika bir turnusoldür. Tülin Özen de altından öyle bir kalkmış ki bölümü sırtladı taşıdı götürdü maşallah.

Emel'in de kafasını çarpıp ölmesi -son sahnede anladık ki ölmemiş- biraz klişe ve tekrar olmuş sanki. Dizide herkes kafasını çarpıp ölüyor iki bölüm önce de Yusuf'un kızının kafa karpuz gibi ayrılmıştı ikiye :F Senaristin bu beyin travması fetişini anlamlandıramadım :A

Eski bir ses kayıt cihazı nelere mâl oldu be. Ulan abisini arasa o an herşey çözülecekti belki. :A

Dizinin bitmesine 2 bölüm kaldı diye hüzünleniyorum. Uzasın da istemiyorum. Damağımıza çalınan bir parmak bal misali on yıllar sonra bile efsane olarak analım.

10/10
 
Son düzenleme:
1x3

Yoğun film mesaisi bitti, şimdi Masum vakti. :)

Yalnız ilk iki bölümün biraz altındaydı bence. Belki Haluk Bilginer'in ilk kısımda hiç gözükmemesindendir. Sonlarına doğru merak uyandırdılar yine. :)

Bu arada BluTV iyi hoş ama televizyonda izlemek çok zor. HDMI ile laptop bağlamak gereksiz yere uğraştırıyor. Mobil uygulamalarından televizyona cast etme yok. Smart TV uygulamaları yok. Bunu bir an önce halletmeleri lazım. :)

8/10
 
1x3

Yoğun film mesaisi bitti, şimdi Masum vakti. :)

Yalnız ilk iki bölümün biraz altındaydı bence. Belki Haluk Bilginer'in ilk kısımda hiç gözükmemesindendir. Sonlarına doğru merak uyandırdılar yine. :)

Bu arada BluTV iyi hoş ama televizyonda izlemek çok zor. HDMI ile laptop bağlamak gereksiz yere uğraştırıyor. Mobil uygulamalarından televizyona cast etme yok. Smart TV uygulamaları yok. Bunu bir an önce halletmeleri lazım. :)

8/10
Smart Tv uygulaması var ben ordan izliyorum mesela. LG marka televizyonun varsa webOS market üzerinden indirebilirsin blutv uygulamasını :)
 
1x4

İyiydi hoştu da senaryonun daha iyi olması gerektiğine katılıyorum. Kalan bölümler daha iyi olur umarım. :)

Aldatma olayı çok basit olmuş, hoşuma gitmedi.

Bir önceki bölümün sonuyla ilgili bir şey anlatılmaması da hoşuma gitmedi.

İlk sahnede Emel'in anne ve babaya içini döktüğü sahneleri beğendim. Anneye hem güldüm hem çok sinir oldum. :):)

8/10
 
1x5

Çok iyiydi, ilk iki bölümden sonraki en iyisi buydu.

Sona saklanacak pek çok şey ortaya çıktı aslında. Finali ise harikaydı. Şimdi kalan üç bölümde konu nereye gidecek merak ediyorum. :)

9/10
 
1x1 - 1x2 - 1x3 - 1x4 genel yorum :D
Öncelikle filmin giriş introsu çok güzel, müziği ayrı güzel. Böyle dizilere destek verilmeli devamı sağlanmalı, hatta mümkün olsa TV dizileri bile bu kadar kısa ve kaliteli olsa, ağır dram veya aşk üçgeni konularından kurtulsa...Haluk Bilginer, Ali Atay, Okan Yalabık, Tülin Özen, Serkan Keskin, Bartu Küçükçağlayan, Mehmet Özgür sevdiğim oyunculardır hepsi de kendini ispat etmiş oyuncular zaten. Bu tarz kaliteli yapımların devamı gelir umarım.

İlk bölüm karakterleri tanıma Tarık'ın psikolojik sıkıntıları olduğunu, Anne Nermin'in ise nasıl bir gıcık karakter olduğunu falan gördük en sonda da Taner'in aslında ölü olmadığını öğrendik 4.bölüme geldik hala neden saklanıyor tam ortaya çıkmadı gerçi. Nermin ise her geçen gün daha da gıcık oluyor. :D Sınırı yok kadının.

Emel ile Selim'in ilişkisi çok hızlı gelişti, tabi Tarık'a yazık ama işte ne anneden ne babadan yardım gelince kızda ne yapsın tek başına başa çıkamadı. Muhtemelen Emel ile Selim'i öldürecek Tarık, Taner'de onları gömecek sonra üstüne kalacak ya da Taner öldürecek sonra gömecek o yüzden dağa çıkmış olacak diye tahmin ediyorum da bu da çok bilindik ve beklendik bi son olur bu kadar kolay olmaması lazım yoksa bi anlamı olmaz finalin. :)

8.5/10
 
1x5

Olaylar biraz daha açığa kavuştu ama daha net değil 6.bölümde bunu göreceğiz sanırım lakin 7. ve 8. bölümde ne yapacaklar o merak konusu. Keşke bu ilk sezon olsaydı da 2.sezonda temmuz gibi eylül gibi başlasaydı güzel olurdu böyle az bölümlü, az süreli güzel bir dizi. Sansür olmaması ayrı bir zevk veriyor izlerken küfürler falan hah diyorsun işte gerçek film, dizi bu.

9/10
 
1x6

Çok iyiydi. Tülin Özen coşmuş, izleryazar TV Ödüllerindeki adaylığını garantiledi bu bölümle birlikte. :):)

Yalnız Emel'e kızdım. Evet cinnet geçirdi mantıklı davranması beklenmemeli ama yine de adamın masum olduğu çok belliydi. Hiç duraksamadı.

Abinin olayı aşırı soğukkanlı karşılayıp sigarasını yakması da çok enteresandı. Zaten günümüzde ortalarda rahat rahat gezmesi de bir tuhaf.

9/10
 
1x7

Muazzam bir bölüm daha... Diziden beklediğimiz beklenmeyeni yapma ve ters köşeye yatırma olaylarını son 2 bölümde iyice patlatacaklar sanırım. Bu da onun girişi olmuş adeta.

Bölümün ilk yarım saati ayrı efsane son 15 dakikası ayrı iyi son 5 dakikası iyice yok artık dedirten cinstendi. Olaya sırasıyla girelim, Taner'le Emel'in konuşması başından sonuna kadar efsaneydi. Oradaki Serkan Keskin oyunculuğu derim susarım arkadaş bu nasıl bir şey ya. Keza Tülin Özen geçen bölümden kaldığı yerden devam etmiş yine yürümüş gitmiş.

Olaya gelecek olursak Rüya'nın merak ettiğimiz durumunu açıklamışlar. Oradaki durum gerçekten gizem doluydu baya ilgi çekiciydi açıklamış oldular. Ama yine de tam açıklanmamış, Rüya birisine bağlı seviyor ve bunu seven biri var tamam bu cepte. Bu adamın manyak olduğu ve Rüya'nın da bundan dayak yemesine rağmen ayrılamadığı durumu var ama nedeni soru işareti adamı tanıyınca anlayacağız bunu. Yine Taner'in en başından bunu bile bile evlenmesi baya ilginç. Adam psikopat ama kadını sevdiği için bir şey yapamıyor, kaybetmek de istemiyor bu duruma katlanıyor. Ben Taner'in dövdüğünü sanmıştım hatta hem dövüp hem krem sürüyor falan bu nasıl manyakça bir ilişki demiştik ama Taner'i bize öyle gösterdiler ki olabilitesi var demiştik. Ama dizi burada ters köşesini yapmış olayın iç boyutunu çok güzel anlatmışlar. Taner'in gerçekten de o kadar cani olmadığını gösterdiler.

Buraya kadar tamamız ama sahnenin devamında sohbet o kadar tatlı giderken olay tatlıya bağlanmışken Emel'in durumu açıklaması ve çözmesi işleri bozdu tabi. Taner'in ya kardeşi ya Emel arasında seçimi kardeşinden yapacağı malumdu zaten. Yine tatlı tatlı konuşurlarken bez senin mi güzel falan derken adam soğukkanlı bir şekilde harcadı Emel'i resmen. Cinayetin kaza olmadığı da anlaşıldı. Sahne her şeyiyle efsaneydi ya. Serkan Keskin o şekilden o şekile o kadar efsane geçişler yapmış ki mükemmeldi. En sonunda da bombayı patlatıp soğukkanlı katil moduna girdi adam, çok farklı duyguları ardı ardına yaşatan efsane bir sahneydi. Kaza, araba, denize düşüş, bunlar Taner ve babası tarafından organize edilmiş ve rapora ölüm şekli değiştirilerek geçilmiş belli. Bezle boğulma değil de denizde boğulma şeklinde işlenmiş. Ama onun izleri anlaşılmayacak mı, kaza olmadığı çözülmemiş mi kafamda deli sorular. Gerçi bunun için Yusuf'u görevlendirdiler gerçi 1 yıl geç de olsa bunun üzerine gitmeye karar vermişler heralde. Tabi bunun sebebi de soru işareti. Neden 1 yıl beklenmiş olayın üstüne gidilmesi için, bunun cevabı komiser Selahattin'de diyorum. Son bölümde bu aydınlatılacaktır. :)


Gelelim bölümün son kısmına. Ali Atay'ın ormandan kurtulduğu sahnede iyi güldüm. Adamı domuz niyetine götürüyorlardı az daha. :A Orada bir anda müzikle gelen ve Yusuf'un aklına gelen çizimler olayı iyice karıştırdı. Tabi Masum isminin nerden geldiği çok açık artık. Bu hikayede Masum olan ama suçlanan adam şizorfren Tarık bunu anladık. Yusuf da bu çizimlerden giderek yine Tarık'ı suçlayacak. Ama Tarık evde rastgele karşılaştığı bir kaset yüzünden eşiyle kavga etmiş bu yüzden aklına kazınmış kaset. Kafadan da sorunlu olduğu için beyninde yer etmiş bu da çizime yansımış. Yani benim düşüncem bu. Tarık'la ilgili son bölümde başka bir şey çıkarsa şok olurum şimdiden diyeyim. :A

Son sahne ise kafaları iyice yaktı. Hayır Taner Selim'in ablasını takip ediyor ne var bunda nereye gidecek bu diyorduk merak ediyorduk. Öldü bildiğimiz Selim pat diye karşımızda belirdi noluyor arkadaş napıyorsunuz siz derdiniz ne bizimle. :A Adamı gömdük biz oradan nasıl çıktı neler yaşandı arada sorularıyla beraber son bölüme geçiyorum hemen tabi. :)

10/10
 
1x1

Başladık diziye. Bölümlerin hepsini birden izlemek için Tam bugün başlamak istiyordum.Planlar tuttu. Sabaha kadar internetim izin verirse izlemeyi planlıyorum. :)

Ali Atay cinayet bürosu amiri rolünde. Ali Atay polis rolüne yakışır yine başka dizilerde polis olarak görmek isterim :)
Oyunculuklar iyi zaten diyecek söz yok.Sayısı az olan ama sağlam olan Sevdiğim oyuncular listesinden seçme yapmışlar resmen. Yani başrollerin hepsini severek izliyorum.
Aile çok garip. Şizofren bir oğul,sanırım unutkanlık hastalığı olan bir baba, huysuz bir anne.Yusuf'un kızı Tarık'a katilsin sen dediğinde kesin bu öldürdü abisini dedim ama yanıldım. Sonda kayıp abi göründü. Çok merak uyandırdı. Böyle senaryoları hep yurt dışında mı göreceğiz biraz da biz yapalım derken sonunda görmeye başladık. Daha fazla da görürüz umarım. İlk bölümden konuyla ilgili fazla yorum yapamıyorum heyecanlı olacağı kesin. Sabaha kadar biter inşallah hepsi :D

8,5
 
1x8


Ne diyebilirim ki dizi efsane olduğunu bir kez daha kanıtladı. Acayip bir finaldi... Dizi yüksek prodüksiyonlu ilk internet tabanlı dizi olarak çoook yüksek olan beklentilerimi hiç kırmadan karşıladı. Hatta son 4 bölümle o beklentiyi aştı bile diyebilirim. Hollywood ayarında olduğunu zaten söyledik bunu da kanıtlar nitelikteydi baştan sona.

Final bölümünde soru işareti kalmayacak şekilde tüm detaylarıyla anlattılar olayları ve sonunda da asıl bombaları patlattılar, muazzam bir finaldi.

Meseleleri sırayla irdeleyelim. Önce Emel olayından başlamak gerek. Aslında en başından bu şekilde tahminler yapılmıştı olayı baba kurguladı diye. Ama bölümlerin gidişatında Cevdet'in olaylarla alakası olmadığını ve tek derdinin oğullarını kurtarmak için olayın sonunda devreye girdiğini düşünmüştüm. Bunda da haklı çıktım. Adam oğulları için her şeyi yapan bir baba gerçekten. Tarık'ın durumunu kurtarmak için diğer oğluna cinayet işlettirdi ve kaza süsü verilip, raporlar değiştirilip iki oğlunu da bir şekilde polisten kurtarmış oldu. Tarık'ın iki olayla da alakası olmadığını görmüş olduk. Aslında hikayenin Masum'u gerçekten de oydu. Sonuçta adam hasta şizofren. Asıl suç bunu kabullenemeyip onu hastaneye yatırmayan ailedeydi bence. Ama bu durumun neler doğurduğuna sonra değineceğim finali hemen yorumlamayalım. :)


Selim olayı ise dizinin yaptığı ve gerçekten herkesi ikna ettiği en büyük ters köşeydi. Beni baya kandırdılar resmen. Daha 5.bölümde demiştim kardeşler suçlu bile değil dizinin adı buradan geliyor falan. Nefsi müdaafa, eve gizlice girmiş hırsız falan, ortada cinayet bile yok olay kaza demiştim. Hani dizi herkesi inandırdı Selim'in o sahnede öldüğüne. Hatta baştan mezar kazma falan gösterildi kesin öldü falan denildi yani. Hiç de kuşkulandırmadılar bu sahnenin devamı yok orada Selim ölmedi diye. Ama adam gerçekten ölmemiş ve o mezar boşuna kazılmış resmen. Helal olsun bu kadar insanı ikna edip şaşırtmayı başardılar finalde. Ama Taner için ise çok değişik duygular besliyorum. Gerçekten çaresiz ve cani olmayan bir adam mı yoksa manyak ve acımasız bir katil mi çözemedim. Gerçi son hali bu ikinci maddeye daha iyi uyuyor o kesin zaten. Ama flashbacklerde falan adam cidden istemeyerek zorunda kaldığı için işledi Emel cinayetini. Yine dönüp dolaşıp her şeyin sebebi Tarık olayına geliyoruz. Bu adamın da manyaklaşması Tarık sayesinde oldu sonuçta. :) 6. bölümün sonunda neden Selim'in ablasını takip ettiğini merak ediyorduk, yarım kalan işim var falan diyordu sebebini de güzel açıklamış oldular. Adam soğukkanlı bir katil moduna girmiş ve acımadan harcadı Selim'i. Bu sefer gerçekten öldü. :A

Tarık'ın masum olduğuna gerçekten inanmıştım taa ki bu bölüme kadar. Aslında hiç bir olayla bağlantısı olmayan ve sadece kendi derdinde olan, hastalığıyla uğraşan bir adamdı. Ama hastalığı finalde doruk noktasına ulaştı ve bir aile kıyımına şahit olduk. O nasıl bir sahneydi o nasıl bir oyunculuktu öyle Okan Yalabık... Dumur oldum o sahnede tüm ailenin ölüsünü görünce aynı Yusuf gibi. Çok vurucuydu bu final. Keza bu bölüm yine döktüren artık övmekten bir hal olduğum Haluk Bilginer'i de bir kez daha övüyorum. Üstat uçmuşsunuz ya bu performanslar Türkiye standartlarına çook fazla çook. Dizinin oyunculuklarını övdük de durduk zaten finalde de değişen bir şey yoktu yani, efsane oyunculuklar vardı yine.

Gelelim Rüya meselesine. Olayın Rüya'da çözüleceğini hepimiz hissetmiştik aslında. Ve gerçekten de olay onda çözüldü. Hatta olayın aslında iki amir arasında çözüleceğini bir şekilde hissettim. Rüya'nın gizemi ve geçen bölüm Taner'in anlattığı ona tüm bunları yapanın kim olduğu merak konusuydu. O merak giderildi ve tüm bu olaylar birbirine bağlanarak efsane bir son oldu. Selahattin'in Rüya ile başından beri ilişkili olduğu ama sır olarak saklandığını öğrendik. Yani aslında bir nevi olayı tekrar açan, dosyayı tekrar ortaya çıkartan Selahattin. Amacının ne olduğunu ise çözemiyorum ama Cevdet'le aralarında geçmişten gelen bir husimet olduğu belli. Bu da onun intikamını almak için Rüya'yı kullanarak dosyayı açtırdı. Aslında 4.bölümün sonunda izlediğimiz sahne o bölümün şimdiki zamanı değilmiş. 1.bölümden önceki bir sahneymiş. Dosyanın nasıl açıldığını ve Rüya'nın gizemini adamlar aslında bize 4.bölümde göstermiş ama öyle beklenmedik bir durumdu ki bu hiç birimiz Selahattin'in en başından bunu planladığını çözemedik tabi. Ha o komiserde bir şeyler olduğundan şüphelendik, tavırları bunu belli ediyordu ama bu kadarını beklemiyordum elbette.

Sözün özü tüm sırların aydınlatıldığı, üstüne bir de şizofren çocuğun aile kıyımı yaptığı içimizi acıttığı efsane bir final olmuş. Baya vurucu bitirmişler müthiş beğendim. Çok da yarıda bitmiş gibi oldu aslında. Yusuf Selahattin'i çözmüşken biraz daha devam ettirilebilirmiş ama sanırım bilinçli burda bitirilmiş. Tüm olayın neden olduğu ve gizemin kaynağı olan Rüya'nın olayının açıklandığı son sahne damgayı vurmaya yetmiş yani. Ne diyeyim böyle dizilerin çoğalması dileğiyle verdiğim 10 lira sonuna kadar helal olsun. :)

10/10