Tolstoyevski
Emekli
- Katılım
- 14 Temmuz 2014
- Mesajlar
- 24,277
- Reaksiyon puanı
- 39,952
- Puanı
- 1,061
- Yaş
- 27
- Konum
- Gökteki Yıldızlar ✨✨
- Web Sitesi
- www.ataturkungencligehitabesi.com
Son paragrafın son kısmı iyi güldürdü doğrusu. Senin bakış açını da anlıyorum sen çok abartılan işlere karşı daha izlemeden direk farklı bir bakış açısıyla başlıyorsun ve tüm detayıyla, tüm incelikleriyle inceleyerek o filmin gerçekten öyle olup olmadığını çözme çabasına giriyorsun. Aslında doğru bir düşünce ama bazen bir ön yargı da oluşturabilir bu durum söyleyeyim.
Yukarıda dediğin filmlerin hepsini ben de izledim ve gerçekten de dediğin gibi sanatın sanat olduğu ve bunu bize sonuna kadar hissettiren filmlerdi. Hem Birdman, hem Whiplash, hem The Artist, hem de Les Miserables hepsi de o yönlerden veya diğer bir çok yönden gerçekten çokça başarılıydı. Ama işte ben veya bir çok insan bu filmin de büyüsüne kapıldı ve filmin çok başarılı şekilde yaptığı çokça şeyinin olduğuna ikna oldu. Bunun değişmesi de zor görünüyor. Ha belki o saydığın filmlerden iyi yapmadı bunları belki de yaptı, bu kişisel zevkelere ve o filmlerden alınan tada göre değişir. Ama sinema sanatının her alanı, hadi bu abartılı oldu diyelim bir çok alanı bu filmde yüksek düzeyde ve en az o filmler kadar başarıyla uygulandı benim ve bir çok insanın fikrime göre. Bu kadar çok iyi şeyin yapıldığı bir filmin başyapıt olarak adlandırılması gayet doğal bence.
İşleniş konusuna ise şunu söyleyeyim. Bir filmin işlenişinin özgün olması tamam yönetmenlikle elbette alakalalı ama bence senaryoyla da alakalı. Bir önceki mesajdan da dediğim gibi böyle bir konudan böyle bir film çıkması sadece yönetmenlik başarısı olmaz bence. Senaryo dediğimiz şey sonuçta yazarın kafasındakilerin kağıda aktarılmasıdır. Hani bunu yaparken filmin gidişatını da kafasında kurgulayıp kağıda aktarıyor. Yani filmin nasıl ilerlemesi gerektiği, nasıl bir hayal gücüne sahip olması gerektiği de senaryoda var. Diyeceğim o dur ki senaryo tamam klişe bir konu ama bu konunun nasıl işleneceği senaryonun içeriğinde yer aldığı için yönetmen onu o şekilde tasarlamış ve çekmiştir. Bu yönden bakıldığında özgün senaryo kısmında yer alabilir bence.
Galiba haklısın, daha önce de Interstellar'da da bu tarz bir muhabbet yaşamıştım, bir film çok fazla övgü alınca ister istemez en ince ayrıntısına kadar dikkat kesiliyor ve bu da çoğu zaman pek iyi olmuyor Gerçi geçen sene Star Wars da o biçim övülmüştü ama ben de onlardan olmuştum büyük ölçüde.
Şimdi tekrar tekrar düşündüm bu filmi niye çok fazla sevemedim diye. Kıl tüy detaylar, kıyaslar filan hep hikaye. Tek büyük nedeni var o da senaryo, senaryo, senaryo. Bu filmden geriye diyebileceğim şey, senaryosu olması gerekenden zayıf hoş bir film, olacaktır. Fakat şu da var ki senaryoyu müthiş bulan kişi sayısı da çok değil ve zayıf olduğunu düşünen kişi sayısı da az değil. Bir yerde bu filmle alakalı olumsuz bir yorum görürsen muhakkak temelinde senaryo yatıyor olacaktır. Bu kadar insan beğenmişse demek ki gerçekten bir şeyler varmış bize hitap etmeyen, aynı zamanda bu kadar kişi senaryodan yakınmışsa demek ki senaryo kusursuz değilmiş. Senaryo filmin gölgesinde kalmışsa başyapıt kısmı benim için yatar. Öteki tüm kıyaslamalar da başyapıt olup olmadığıyla alakalıydı.