2016 La La Land / Aşıklar Şehri - Film Yorumları

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,673
Reaksiyon puanı
50,335
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com


La La Land (2016)

Türü: Komedi, Dram, Müzikal

Yönetmen: Damien Chazelle
Senaryo: Damien Chazelle

Oyuncular:
Ryan Gosling
Emma Stone
J.K. Simmons
Amiée Conn
Terry Walters
Thomas Jefferson Shelton

IMDb Sayfası




Filmin Fragmanı
 
Yılbaşı akşamı gideceğim, kaç aydır merakla bekliyorum ve kesinlikle kaçıracak değilim.
 
İlk gün yani bugün 16.45 seansına planlarımı yaptım ve gideceğim.
Umarım hayal kırıklığı çıkmaz bu kadar beklentiden sonra. Ki çıkacağını da sanmıyorum.
 
Filmden çıkalı 1 saat oldu gelir gelmez Youtube'da müziklerini açtım dinliyorum hemen de indirmeyi düşünüyorum.
Muazzam bir filmdi ya. Muazzam bir yolculuktu. Büyüleyici bir atmosferdi. Bu filmi sinemada izlediğim için çok şanslıyım. Damien Chazelle'e bu yıl verin Oscar'ını. Adam ortaya modern bir şaheser çıkarmış. Harika harika harika diyorum başka da bir şey diyemiyorum. Beklediğim bir durumdu bu tepkiyi vermem, filmden beklediğimi almam o kadar memnun etti ki mutlu oldum gerçekten.


Film hakkında konuşulacak o kadar şey var ki hangisinden başlasam bilemiyorum. O muazzam atmosferinden ve aykırı senaryosundan bahsetmek lazım biraz. Hani filmde klişe hiç bir şey yok. Yok yani. Bulamazsınız mümkün değil. Ana teması senaryosu basit gibi görünüyor. Ölme eşiğine gelmiş jazz müziği bunu kurtarmak isteyen bir piyanist ve oyunculuk hayalleriyle yanıp tutuşan bir kız. Mucize eseri karşılaşıyorlar ve aşık oluyorlar ve bu aşktan sonra başlayan yolculuğu izliyoruz. Konu çok basit gibi görünüyor ama bu konudan öyle muazzam özgün bir senaryo çıkartmış ki Chazelle bayıldım ya. Film boyunca yüzümden tebessüm eksik olmadı. O yolculuğa ben de katıldım ve kendimi alamadım gerçekten. Sadece filme odaklandım ve kendimi kaptırdım öylece.
Tahminim Damien Chazelle hem yönetmen hem senaryo Oscar'ını alacaktır bu yıl. Bir çok yerden de ödülle dönmüş zaten. Oscar'da da alması yüksek ihtimal yani.

Bu atmosfere bu kadar kapılmamızı sağlayan bir görüntü yönetmenliği var ki filmde muazzam. Müthiş görüntüler, müthiş görseller ve bunun senaryoyla işlenişi mükemmel. Oscar'da bu ödülü ve bir çok teknik ödülü alması yüksek ihtimal. Prodiksiyon tasarımı, kostum makyaj, ses kurgusu miksajı falan bunların net favorisi yani. Kurgusu da keza çok iyiydi. Detaya girmek istemiyorum ama bu harika senaryo harika kurgulanmış. Bir çok dalda olduğu gibi kurguda da favori görüyorum.

Filmin müzikal olması sebebiyle müziklerinin de iyi olması muhtemel diyebilirsiniz. Ama filmin o kadar müthiş müzikleri var ki yazı başında da yazdığım gibi geldiğim gibi ilk işim onları Youtube'dan bulup dinlemek ve indirmek oldu. City of Stars adlı müziğin şimdiden efsane olduğunu söyleyebilirim. Filmin ana müziği de bu zaten. O tema her çaldığında kayboluyorsunuz içinde. Oscar'da hem müzik hem özgün müzik ikisini de almasını canı gönülden destekliyorum ve yine favori olarak görüyorum.


Gelelim oyunculuklara. Emma Stone sen mükemmel bir detaysın. Muazzamdı baştan sona kadar. Kariyerinin zirvesine çıkmış bu rolde. Böyle bir karakteri harika oynamış. Ne bileyim yani filmde övülecek o kadar şey var ki bu da onların başında geliyor yani. Emma Stone çok çok çok iyiydi. Dedikleri ve övdükleri kadar varmış gerçekten. Ryan Gosling de keza öyle. İkisinin aralarındaki uyum müthişti. Hani ana temadaki gözüken ama aslında filmin derdinin o olmadığını anladığınız ikisinin arasındaki aşk da müthiş işlenmiş. İnsanın yüreğine dokunuyor izlerken. İkisi de adaylık alacaktır bu kesin. Emma Stone kazanabilir buna yürekten inanıyorum. Ama Jackie'yi de görmek gerek. Ryan Gosling için ise pek ihtimal vermiyorum. Diğer performanslar çok iyi diyorlardı.

Ayrıca filmde öyle bir son sahne var ki aynı Whiplash gibi tarihe geçecek cinsten. İzlerken gerçekten vaay bee dedirtiyor insana. Chazelle yine kendine özgü tarzıyla mükemmel bir son hazırlamış filme.


Yılın en iyi filmi kesinlikle. Böyle çıkacağını biliyordum ama izleyince pekişti kafamda. Hatta müzikale farklı bir boyut getirdiği için tarihin en iyi müzikalleri arasına yazın şimdiden. Dediğim gibi modern bir şaheser var karşımızda. Bu yıl da Oscar'da üstüne herhangi bir filmin çıkabileceğini düşünmüyorum. En iyi filmi alma ihtimali çok yüksek. Hem seyirci hem eleştirmenler beğenmiş zaten. Akademi de beğenecektir filmi elbette. En az 5 6 civarı Oscar alacaktır diyorum bu cümleyi törenden sonra alıntılarım.
Daha da yukarılara çıkabilir tabi göreceğiz.
Ne diyim ki filmde kusur yok yani yok. Arasanız da bulamazsınız. Başından sonuna kadar kendinizi kaptırırsınız ve sonunda mutlu ayrılırsınız. Gidin ve sinemada izleyin diyip bitiriyorum.


9/10
 
Son düzenleme:
Tam yorum: http://izleryazar.com/la-la-land-2016/

İstediğim kadar kusursuz olmasa da harika bir yapım, modern başyapıt. Onlarca yıl sonra bile anılacak bir film. İzlerken Nocturnal Animals'taki kadar coşmadım ama filmden çıktığımdan beri değeri artıyor bendeki. (Tabii film hiç bitmesin istedim o ayrı) Görsel ve işitsel açıdan muhteşemdi. Görüntü yönetmenliği, kostüm, prodüksiyon, müzik, şarkı, yönetmen ne varsa silip süpürmeli. Benim bir numaralı filmim olmayabilir (şu an iki numara) ama kazandığı her Oscara sevineceğim.


9/10
 
9'da tıkanacağını düşünmemiştim, daha yukarlara çıkacağını sanıyordum açıkçası.
 
Son düzenleme:
9'da tıkanacağını düşünmemiştim, daha yukarlara çıkacağını sanıyordum açıkçası.
9.5 ile 8.5 arasında gittim film boyu. Senaryosu birazcık daha iyi olsa 9 üstü de olabilirdi tabii. Finalini beğenmedim pek. 9 üstünü son üç yılda sadece 3 film geçebildi zaten. Bu puan da çok iyi. Keşke 10 olsaydı tabii.
 
Ben de finalini çok farklı ve iyi buldum. Whiplash gibi uçarı ve özgün bir final olmuş. Chazelle bu farklı final tarzını çoğu filminde uygulayacak sanırım. Mutlu ve klişe bir son arayanlara tokat gibi olmuş. Aralarındaki büyük aşkın hala devam ettiği son bakışlarından anlaşılıyor ama hayallerinin peşinde koşmanın bedelini ödüyor ikisi de.
Senaryo konusuna gelince yazında net bir vurguyla mesajı yok diye yazmışsın; aslında vardı bence. Hayal kurmanın ve peşinden gitmenin anlamını çok özgün bir dilde işlemişler. Hatta bir şarkı bile var konu hakkında filmde. Here's to the fools who dream çok iyi bir şarkıydı olayı aydınlatan cinsten biraz da.
Ben de kolay kolay 10 veremiyorum son yıllarda ama bunda kusur bulacak zamanım olmadı izlerken. Büyüsüne kapıldım gittim filmin.
 
Tamam hayal kuralım da sonuca iyi varmıyor ki. Hayal kurunca sevdiğinizden ayrılırsınız falan mı mesajı?
 
Tamam hayal kuralım da sonuca iyi varmıyor ki. Hayal kurunca sevdiğinizden ayrılırsınız falan mı mesajı?
Tam tersi büyük hayaller kurulduğu zaman bunun elbet bir bedeli olacak gibi bir mesaj. Hani büyük bir aşka sahip olsan bile hayallerinin peşinden gidersen eğer o aşkı bile kaybedebilirsin. Zaten burdan anlaşılıyor filmin hayal kurmanın anlamına nasıl bir vurgu yaptığı.
 
Yani evet öyle bir çıkarımda da bulunabilir ama bence tatmin edici değil. Yazıda dediğim gibi herkes farklı çıkarımlarda bulunabilir. Bunlardan biri de bu mesela.
 
Yani evet öyle bir çıkarımda da bulunabilir ama bence tatmin edici değil. Yazıda dediğim gibi herkes farklı çıkarımlarda bulunabilir. Bunlardan biri de bu mesela.
Yani orası öyle tabi. Zaten 8.5 - 9 filmin alması gereken en düşük puan bence, verilen emeği ve genel kalitesini göz önüne alınca. Daha yukarısı kişisel tatmin olma olayına bakıyor. Seni de yeterince edememiş yapacak bir şey yok.
Ama Oscar'a damga vurmasını bekliyorum. Çok büyük oynamışlar bir çok teknik dalda.
 
Ben tahminlerimde 14 dalda aday olur dedim öyle olursa rekora ortak olacak.
Filmi izledikten sonra gerçekten 14 dalda da adaylığı hak ettiğini gördüm. Belki kurgu ve senaryo hariç.
 
Ben tahminlerimde 14 dalda aday olur dedim öyle olursa rekora ortak olacak.
Filmi izledikten sonra gerçekten 14 dalda da adaylığı hak ettiğini gördüm. Belki kurgu ve senaryo hariç.
Ki onları bi senin beğenmediğini gördüm. Baya yorum okudum da bu konuda pek eleştiri görmemiştim belki vardır bilmiyorum. Ama senaryoda tüm ödüllerde aday olmuş nerdeyse, bu kadar kendine has özgün bir hikaye anlatım dili varken filmin Oscar'da da kaçıracağını sanmıyorum. Kurguda da yine çoğu yerde aday olmuş. Düşününce ve biraz inceleyince 14 bana da mantıklı geldi. Neden olmasın.
Revenant bile 12 olmuştu yani, bu ondan çok yukarda bir film.
 
Onlar da kötü değil de işte mükemmel değil. Revenant'ın 12 dalda olduğunu unutmuşum aklımda 10 diye kalmış. Kesinlikle çok daha yukarda, umarım 14 olur.
 
Muazzam bir film. Modern başyapıt. Başyapıt kelimesinin altını son dönemlerde en çok dolduran eserlerden biri. Bu film bence sinemaseverlere neden sinemayı bu kadar çok sevdiklerini ve sinemanın ne kadar tümel bir sanat alanı olduğunu gösteriyor. Tüm sanat dallarını içinde bulabileceğimiz bir film. Dans, tiyatro, resim, müzik...

Film aslında o kadar masalsı olmasına rağmen bir o kadar da gerçekçi ve klişeden uzak. Böylelikle hem seyirciyi büyülüyor hem de şaşırtabiliyor. Filmin bu yönüyle Whiplash'ten daha özgün olduğunu düşünüyorum. İlk sahnesinden son anına kadar insanı eşsiz bir sanat yolculuğuna çıkarıyor.

Damien Chazelle kesinlikle bu filmde sanatını bambaşka bir çıtaya koymuş. Bu filmde kusur bulmak çok zor. Şu zor zamanlarda öyle iyi geldi ki. İyi ki vakit ayırıp sinemada izlemişim.

Genelde müzikallerde bir yerden sonra kopuyorum. Çünkü takip etmek bir yerden sonra çok zorlaşıyor. Bu filmde bu ayar çok güzel yapılmış ve hem o dediğim masal-gerçek tezatlığı güzel verilmiş hem de olay örgüsünün başarılı bir şekilde ilerlenmesi sağlanmış.

Oyunculuklara gelirsek, bence son yıllardaki en casting olduğunu söyleyebilirim. İlk başta Emma Watson-Miles Teller ikilisinin adı geçiyordu ama iyi ki olmamış. Bu karakterleri bence bu iki oyuncudan daha iyi kimse canlandıramazdı. Özellikle Emma Stone çok başarılı, Oscar alması sürpriz olmaz. Ryan Gosling de çok başarılıydı büyük ihtimal Oscar adayı olur.

Finali de çok iyiydi.

Hayallerimizin peşinden gitmenin elbet bir bedeli olacaktır. Son sahnede Sebastian ve Mia bunun bilincindeydi. Hayallerini gerçekleştirebildikleri için birbirleri adına duydukları mutluluk ve aynı zamanda yaşadıkları o burukluk hiçbir kelime olmadan ancak bu kadar iyi olabilirdi.

Tam bir sinema şöleniydi. Daha 2-3 kez izlerim ilerleyen zamanlarda.


9.5/10
 
Ya neden bir köyde yaşamak zorundayım neden?
 
Gerçekten çok güzel, romantik, naif film; sevmeyeni de az çıkar bence. Hayaller, aşk, hayat ve müzik olabildiğince iyi harmanlanmış. Emma Watson'ın olmayışına üzülmüştüm ama Ryan Gosling ve Emma Stone kimyası mucize gibiydi, ölene kadar beraber oynasınlar, ne yapsalar izlerim.
@OzaN'a katılıyorum senaryonun ana hatları özellikle ilişki üzerine olan kısmı klişe sayılabilir ama Chazelle'in kendine has üslubu filmi özgünleştirmeyi başarmış. Final sekansına bayıldım,
hele ki son kareyi gördükten sonra aklımda çalmaya başlayan Sezen Aksu şarkılarıyla salondan ağzımda yakılmaya hazır sigaramla çıktım
9/10
 
Filmi sonunda bu akşam izleyebildim ve diyebileceğim tek şey yılın en iyi filmi olduğu. Gönül isterdi ki 2016 gibi vasat bir yılı bununla kapatalım, ama bugüne kısmet oldu.

Konu ve işleniş en başta klişe gibi görünebilir ki, yükselmek için çabalayan müzisyen ve oyuncu kalıbı kağıt üzerinde pek özgün durmuyor. Ama Damien Chazelle'in yönetmenliğinden mi, senaristliğinden mi, yoksa filmin genel havasından mı bilinmez, bu sıkıcı konudan eşsiz ve masalsı bir yapım çıkmış. Aşkın mevsimlerle anlatılmasına da hayran kalmamak mümkün değil.

Damien Chazelle'in Whiplash'ini da daha önce izlemiştim, ona göre çok daha yetkin bir iş ortaya koymuş. Orada öğretmen-öğrenci ilişkisini daha farklı bir açıdan ele alırken burada hayallerinin peşinden koşarken yıkılan aşkları muhteşem şarkılar ve büyüleyici bir atmosferle perdeye yansıtmış. 3. filmi de ilk ikisi kadar kaliteli olursa namı yürür gider. Sadece açılış sahnesini izleyen biri bile bunu kolayca anlayabilir.


Prodüksiyon tasarımı ve kostümler de çok güzel, özellikle rasathane sahnesine ayrı bir parantez açmak lazım. Keza başta 'City of Stars' ve 'Someone in the Crowd' olmak üzere tüm şarkılar da çok iyi. Yani her anlamda büyüleyici bir sinema deneyimi sunuyor.

Başrollerin uyumu ve performanslarına da denecek söz yok. SAG'den toplu performans adaylığı alamaması dikkat çekmişti, ama o iki kişilik filmlerden biri olduğu için normal. Zaten onlar dışında kimsenin önemli bir ekran süresi de yok. Emma Stone gerek güzelliği, gerek yeteneğiyle tam bir Mia olmuş. Güçlü durmaya çalışan, kırılgan bir karaktere çok yakışmış. Keza Ryan Gosling'i de çok beğendim, ama Oscar'da şansı partnerine göre daha düşük olacaktır maalesef.

Final için yapılan övgüler az bile kaçmış.

Sebastian ve Mia'yı ayrı gördükten sonra yeniden 5 yıl öncesine dönülmesi ve olayların daha farklı şekilde gerçekleştiğini görmek umutlandırdı ve mutlu etti, ama gerçek olmadığını görünce adeta şok oldum. Sadece final sahnesiyle bile Oscar'ı hak ettiğini söyleyebilirim.
Kısaca ifade edersem sinemayı sevme nedeni. Oyunculuklar, reji, senaryo bir yana her anlamda bir görsel şölen ve beyazperdede izlenmeyi hak ediyor. Umarım Oscar'da da en az 5-6 ödül alır.

9.5/10 (4.5/5)
 
Son düzenleme: