Yusuf’u kim yetiştirdiyse işi yarım bırakmış. Operasyon bilgisi, dövüş sanatları on numara, beş yıldız ama büyük resmi görebilme ve aynı anda ayrıntılara odaklanabilme ne yazık ki sıfır. Kurtlar Vadisi Pusu’da tutunacaksan ne yazık ki daha çok çalışman lazım Yusuf.
Sen kimsenin çıkartamadığı yeraltı zenginliklerini çıkartacağım diye babana bile posta koy, sonra git Gölge’yle anlaşmaya çalış. Bir de dar kapı, geniş kapı muhabbeti yapıyorsun. Peki böyle bir işte ortak gerekiyorsa dar kapı kimdir, geniş kapı kimdir Yusuf efendi bunu hiç düşündün mü? Gölge sahip olduğu güçten dolayı herkesin geçmek isteyeceği kapı. Artık sen bilirsin…
Geçen bölümü izledikten sonra en çok merak ettiğim konulardan biri de Gölge’nin toplantı odasının kapısını açtıktan sonra neler olacağıydı. Maalesef hiçbir şey göremedik ya da Vadi şimdilik bize göstermiyor. Yine de Asya ile çıkışta görüştüler tabii… Giderler falan yapıldı ama iş bir yere bağlanmadı. Şimdilik Yusuf - Asya karşılaşmasından arzu ettiğim keyfi yaşayamadım ama hala umudum var. Gelecek paragrafta Yusuf’un yavuklusu konusuna girerdim ama Yusuf bile merak etmiyor ben niye edeyim değil mi? Orada kalsın.
İki hafta önce işlenen Kurtlar Vadisi Twitter konusu yine önümüze geldi. Fakat bu sefer Süha baba aracılığıyla hem duruma net olarak nasıl baktıklarını ortaya koydular hem de iki hafta önceki yazımda belirttiğim gibi bir tarafı kötü göstermektense her tarafa aynı mesafede durmaları gerektiğinin altını çizdiler. Güzel bir mesaj oldu. Zira twitter’de sadece bizim konumumuza göre kötü adamlar manipülasyon yapmıyor. Her kesim bu bilgi kirliliğine oluk açıyor. Kimse melek değil. Polat’a üzüldüm yahu… İstanbul - Urfa arası 1310 km ediyor. Hele ki kamyonla minimum 18-20 saatte gidilir. Ne bir WC var ne de erzak. Çekilir çile değil. Adam perişan oldu. Herkes ben değil ki ulen ne olur ne olmaz diye daima tedarikli olsun. Bence koordinatları da bu yüzden geç çözdü. Açken benim de kafam çok çalışmaz. Yoksa Polat o işi çok hızlı hallederdi.
Nakliye sırasında Urfa’da yaşanan aksaklık gösterdi ki sınırlarımız hiç de öyle yansıtıldığı gibi delik deşik değil. Herkes görevinin başında maşallah. Herhalde ekran karşısındaki hiçkimse bir çanta dolusu parayı verip geçmelerine kızmamıştır. Şahsen son derece ikna edici bir yöntem olarak görüyorum. Umarım bir an evvel dolara çevirmeyi akıl ederler zira dolar ile euro’yu eşitleyeceklermiş.
Allah o sinyali kesenlerden razı olsun. Yolculuk biraz daha devam etseydi muavinden su isteyecektim. Polat konteynırın kapağı açılır açılmaz adamları öyle bir temizledi ki tek bir kurşun dahi sıkma hakkı tanımadı. Yorumlarda adamların ölmeyi beklediğini yazanlar olacaktır. Şimdiden onlara toplu bir cevap vereyim. Bence onlar ölmeyi beklemiyordu. Sahne Polat’ın çok hızlı davranması üzerine düşünülmüş ama o etkiyi tam olarak yansıtamadığı konusunda sizlerle katılırım. Şöförü de önümüze kattık istikamet Tel Abyad!
Biz üç parça füze götürüyor sanıyoruz meğer Gölge bölgeye bir orduya yetecek kadar malzeme yığmış. Vallahi görünce şaşırdım. Sınır işine mi girsek ne yapsak? Amaç başından beri belliydi. Şedid topraklarından Türkiye’ye füzeler atılarak bir savaş başlatılacak. Tam da memlekette kara harekatının dillendirildiği bir dönemde “savaşa girmemizi kötü güçler istiyor” mesajı vermek de her babayiğidin harcı değil hani...
Bir arka kapı yapmıştır dedik değil mi? O ne hindir ooooo o ne uyanıktır ooooo boşuna Tilki dememişler. Adam hiçbir şey olmamış gibi saçını düzeltti yoluna gitti. Bundan sonrası ise epey sıkıntılı. Cenazeye gelen Rose bize Karun’un gücünden ziyade Tilki’nin gücünü göstermiş oldu. Karun gibi bir adam dahi......
..Tilki’den rica ediyor, dostluğunu teklif ediyor. Tilki’yi ilk gördüğümüzde acısıyla gelip saçma sapan işler yapar mı diye korkmuştuk ama yok. Emin oldum ki ilk seferkinden çok çok daha etkili bir Tilki göreceğiz. Saf’iye zaten gitti de umarım Elif'le bir çocuk kaçırma vakası yaşanmaz.
Pusat’ın çıkışını daha görkemli bekliyordum açıkçası. En azından Rascoln bi karşılamaya gidebilirdi. Adam gelmese kimse nerede bu demeyecek. Bu adam menemen masasında oturuyordu ağalar sıradan biri değil yani… Artık haftaya Pusat’ın kaderi de çizilir. Nerden, nasıl başlayacak göreceğiz. Şimdiye kadar Polat’ın Pusat’la arasına hep bir mesafe koyduğunu sezmiştim. Sebebini hala bilmiyorum. Halbuki Pusat bir yerde ona emanettir. En çok da bu soğukluk ne zaman ve nasıl kırılacak onu merak ediyorum.
Büyü(g) bir sorunumuz var… Adım gibi eminim o an Ariel’in saç diplerini ter basmıştır. Bu zamana kadar hafife aldığı Polat Alemdar’ı kendi karargahında görmek Gölge’yi resmen delirtti. Eeee Polat Alemdar bu… Aslanla aslan olur, Gölge’yle Gölge. Arkandan inine kadar girer de farkına bile varmazsın.
Açıkçası mikrofon işi bana büyük sürpriz oldu. Böylesi bir diyaloğu hiç beklemiyordum. İzlemek dışında hiçbir şey yapamamanın verdiği çaresizlik ve sinirle Gölge köpürdü de köpürdü. Zaten ondan başka türlü bir tepki beklemezdim.
Fırat ve Dicle’nin kaynağından Basra’ya kadar olan bölge onun olacakmış. Polat’ın cevabı nefisti. “Türkiye böyle saplantılı ruhların hayallerini kabusa dönüştürmekle meşhurdur.” Eminim her Vadi sever erim erim erimiştir. Sahnede çatışmadan daha vurucu olan şey diyaloglardı. Aralarında geçen “bana çıkan yol sevdiklerinin canından geçiyor.” ve “cehennemde de olsan senin için geleceğim!” diyaloglarıyla son imzalar atıldı. Aslında bıraksan Gölge daha da konuşurdu ama Polat kamerayı yüzüne kapattı.
Belli ki bu kurşun atmadan yürümeler moda olacak. Ne yalan söyleyeyim yakışıyor da yahu… Üstelik Gölge izlerken böylesi bir çıkış yapmak adamı resmen delirtir. Yasin Komutanla sezon başında az uğraşmamıştım ama sonunda oldu. Artık Polat’a daha yakın duruyor ve aktif olarak kullanılıyor. Yalnız bu bölüm dublajı bana da fena battı. Komutanımın şu dublaj sorunu bir türlü yerli yerine oturmadı gitti. Yeni İngilizce öğrenmeye başlamış hazırlık sınıfı öğrencisi gibi konuşurken araya İngilizce laflar sıkıştırmak Gölge’ye hiç yaramadı hiç...
Aslında burada konumuz Gölge değil. Evet, çok sinirlendi. Esip, gürleyecek. Polat’ı artık muhattap kabul etmek zorunda kalacak. Bunlar hep bilindik şeyler. Bilinmedik olan Ariel’in tepkisi. Planda ufak sarkmalar olduğunda sakalını kesen adam şimdi ne yapacak? Tepkisini nasıl gösterecek hiç bilmiyorum ama zevkle ve merakla bekliyorum.
Gölge acaba füzeleri büyük bir özenle getirirken Dark River üssünü vuracağını tahmin ediyor muydu? Burası Ortadoğu beyler. Bomba bir yerden çıkar, düşeceği yere kadar 10 tane adres değiştirir. Bu bölgede hiçbir şey planlandığı gibi gitmez. Bunu Gölge de öğrenecek. Hoş körfez savaşında da buradaymış ama Rambo’culuk oynamaktan bölgeyi iyi süzememiş.
Kurtlar Vadisi Pusu 271. Bölüm sağlam bir patlamayla bitti. Fakat bu seferki patlama hiç de fena değildi. Artık Polat Alemdar, Asya’nın problemi olmaktan çıktı ve bu epey pahalı bir çıkış oldu. Büyürken kaçırılan küçük problemler bir noktadan sonra büyük problemler halini alabilir. Gölge için Polat da tam olarak bu kuralı işletti. Yanlış anlaşılmasın Polat’a küçük demiyorum. Gölge’nin aklınca küçüktü. Zira azıcık dengi görse Polat varken bu memleketten kolay kolay toprak koparamayacağını bilir ve ilk iş onunla ilgilenirdi.
Kurtlar Vadisi Pusu geldiği nokta itibariyle şuan tam olarak bir dört yol ağzında duruyor. Bu saatten sonra senaryo ekibi diziyi istediği yöne sürükleyebilir ve bence bu çok keyifli bir durum. Bazı şeyler değişecek. En azından bu zamana kadar Gölge ve Ariel ile nasıl başa çıkacağını Polat düşünüyordu. Şimdi Polat’ı nasıl durduracaklarını onlar düşünsün.
Not: Sadece 100 dakika bölüm yapan ekibin ayağına taş değmesin. Tuttukları altın olsun. Amin.
Samed Aslan/Ranini.tv
