Show Kurtlar Vadisi (2003-2005) - Dizi Yorumları


Tam yazarken internet gitti şu an ve bu daha da sinir bozucu oldu laf ağzımda kaldı resmen gelmesini bekliyorum şu an


Ve geldi...


Meseleye gelirsek, çünkü bizzat Scarface ve Godfather'den esinlenmeler var, direkt yani göz göre göre ve bunu kaliteli bir şekilde uyarladıkları için hoşuna gidiyor insanın.


Örnekle geleyim,

Godfather 2'de mahkeme sahnesinde yaşlı adamı kararından vazgeçirmek için onun abisini Sicilya'dan getirmeleri ve mahkeme salonunda ona göstermeleri sonucu kararından vazgeçmesi; aynısı bu dizide mahkemede adamın kararından vazgeçirmek için onun oğlunu mahkeme kapısında göstermelelei,

Godfather'da Baba öldükten sonra Micheal'in bir günde tüm diğer tüm babaları temizlemesi; Kurtlar Vadisi'nde de Çakır öldükten sonra (spoiler sayılmaz bu artık
) aynı gece Polat'ın diğer tüm babaları intikam maksadıyla temizlemesi. Micheal en sonunda eniştesini öldürmeden önce "şu öldü bu öldü" diye rest çekerken, aynısının Polat tarafından da yapılması...

Godfather'daki konsey gibi Vadi'de de konsey olması...

Scarfacevari sıfırdan yükselen Çakır ve o katliam sahnesine benzer kumarhane baskını...

Diziyi tam izlemediğin için, sadece Youtube'dan sahnelere bakarak tabi etkisi hissedilmez. Güzel görüntü kalitesinde baştan sona izlemek gerekir, süresi 55 dakika zaten bölümlerin su gibi akıp gidiyor.


 
1-2 dakikalık videoda bile inanılmaz derecede kötü ve sinir bozucu bir oyunculuk yüzünden sinirlerim bozuldu.

Ya senaryo ve hikaye olarak benzeyebilir de dizi kalitesiz. Kalitesizden kastım çok amatör, ucuz ve yapay duruyor. Gerçekten anlamıyorum nasıl bu kadar övüldüğüne.
 

Diziyi tamamen izlemeden ve bu tarz ön yargılarla yaklaşırsak tabi ki yerden yere vurmak normal, ama yanlış mı sonuna dek yanlış. Çünkü Kurtlar Vadisi 1-97, nasıl desem onlarca efsane karakteri içerisinde bulunduran çok derinlikli ve işlediği konuyu en iyi işleyen kompleks bir yapımdı. Oyunculukların kötü olduğu filan da yok, başrol karakteri Polat'ı canlandıran oyuncu belki oyuncu geçmişi olmadığı için göze batıyor olabilir ancak geri kalan oyuncu kadrosu tiyatrocular cemiyeti zaten. Zafer Ergin, Selçuk Yöntem, Oktay Kaynarca, Özgü Namal... Yan karakterlerin harika oyunculuğu. Müzikleri. Kurgusu, yönetmenliği, derinliği...

Godfather olayı sadece kısmi bir esinlenme o da bazı detaylarda, yani Godfather uyarlaması da değil tabi. Ama Godfather'i 14 kez izleyecek kadar çok seven birisi olarak, o tür sahneleri görmek ayrıca mest ediyor. Şu sahnede mesela Godfather'a selam niyetinde çalan Godfather müziği....


Tabi diziyi Youtube'dan değil, temiz kalitede izlemek lazım. 55-60 dakika bölüm süresi, Türk siyasetine, derin devlet olaylarına, 90'lar mafya-devlet olaylarına az da olsa ilgin varsa ya da sıkılmazsan gerisi zaten kendiliğinden gelir.

Ezel'le mukayese edilecek bir dizi de değil bu arada. Ezel'i de çok severim hatta 3 numaramdır, ama Vadi fersah fersah önde. Ezel'in olayı akıl oyunları ve intikam hikayesiydi, Vadi'nin ise anlattığı olay daha geniş ve derinikli. Zaten bazı detayların birebir Vadi'den alındığını demeye gerek yok.



Hadi bana gülüp geçiyorsunuz, genel olarak belli bir kalitenin üstünde olduğu bilinen en azından öyle bir algı olan Ekşi Sözlük'te bile neden KV bu kadar çok seviliyor, şu alttaki başlıktaki entrylerde çoğunluk ne demiş bunlara da bir bakmak lazım tabi...



Biraz göz gezdirince dahi anlaşılıyor ki hem Kurtlar Vadisi 1-97, hem Ezel izlemiş olanların büyük çoğunluğu Kurtlar Vadisi derken; Vadi’yi tam izlememiş, bir iki bölüm ön yargılı olarak ucundan bakmış ya da sadece kesit sahnelerine bakarak bölük pörçük bakmış olanlar biraz da ezbere fakat kesinlikle ön yargılı bir şekilde Vadi’yi gömüyor. Biraz da şey gibi bu, Friends-HIYMM’da ikisini de izleyenlerin genel çoğunluğunun Friends demesi gibi...

Ama diziyi tartışabilmek, kıyaslayabilmek ve gerekirse gömebilmek için öncelikle izlemek gerekiyor. İlla 97 bölümü baştan sona izlemek de şart değil, 10-15 bölüm izle öncelikle nasılsa bölüm süresi 55-60 dakika, o zaman tartışalım enine boyuna.
@phoebebuffay
 
Son düzenleme:
+1
Ya onun dışında da dizide bir sahtelik, samimiyetsizlik var. Ezel ile falan kıyaslanıyor bir de. Ezelin özellikle ilk sezonu her şeyiyle muhteşemdi.

Ezel'i hiç baştan sonra oturup izlemedim ama sahnelerini çok kez izledim
Kalite olarak bence de baya önde
Bu dedikleriniz Pusu için neyse de ilk 97 bölüme bayağı haksızlık ediyorsunuz
Kesinlikle en iyi, en samimi yerli dizidir. Ezel'in birçok detayı da Vadi'den alınmıştır
Ayrıca senaryosu o kadar öndeki Necati Şaşmaz bile bu senaryoda göze batmıyor, o da iyi iş çıkarıyor


Tabi diziyi olur da izlemeye kalkarsanız YouTube'den izlemeyin. Çünkü telif hakkı yüzünden hem sahneler kesilmiş, hem de saçma sapan müzikler eklenmiş
 
Ben hikaye ve senaryo olarak bakmıyorum olaya diziyi izlemediğim için. Birkaç övülen sahnesini izledim, beğenmedim. Bana yapay ve kalitesiz geldi bilmiyorum.

@Tolstoyevski zaten önceki yorumda neden bu kadar övülüyor anlamıyorum yazmıştım, yani biliyorum kitlesi tarafından çok övüldüğüne.

Belki ilk bölümüne bakarım, pek seveceğimi sanmıyorum ama. @Maskeli Fedai nereden izleyelim?
 
Reactions: Tolstoyevski
Bir bütün olarak izlemen gerekiyor
Yoksa kısım kısım izlesen tabi saçma gelir


Bu konunun ilk sayfasında paylasmislardi galiba. Ordan izleyebilirsin
 
+1
Ya onun dışında da dizide bir sahtelik, samimiyetsizlik var. Ezel ile falan kıyaslanıyor bir de. Ezelin özellikle ilk sezonu her şeyiyle muhteşemdi.
Ezel mi
Te Allah'ım Vadiden daha iyi dediği diziye bak. Sırf şu sahne tek başına Ezel'i 50'ye böler 40'la çarpar.

 
Son düzenleme:
33.Bölüm

Çakır'ın tahliye olduğu bölüm oldu. Polat'la Elif'in Kız Kulesi karşısındaki meşhur bankta oturuşu... Kısacık sahnesine rağmen Abuzer Kömürcü bölümün güldüren yüzüydü tabi..


8.5


34.Bölüm

Polat, Çakır, Memati ve Seyfo Dayı'nın meşhur Tombalacı baskınları ve pusuya düşüp kıl payı kurtulmaları... O pusuya sıkıştıkları ortam zamanında rüyama girmişti...

Polat'la Çakır sözde çapkınlığa gittiler ama çarpılıp döndüler. Dönerken Polat, Ester tarafından enselendi...


8.6



35.Bölüm

"Karahanlı, sadakatini takdir ediyor."


Şu repliğin söylenme karizması ve bölümün ters köşesi olması gerçekten unutulmaz. Çok kaliteli bir bölümdü, Polat'ın anlattığı fıkralar bile bir başka.

Bu bölümde Çakır yavaştan vedalaşmaya başladı, öleceğini hissediyor ve o kadar üzülüyorum ki... İnsan o bölümlere gelmek istemiyor....

Son sahnede nihayet Tombalacı yakalandı. Karahanlı'dan beklenmedik bir hamle oldu, üstelik Ester'e rağmen. Yalnız yat üzerinde Çakır ve Polat'ın kaptan kılığında arkalarını döndükleri o an... Ulan cidden karizma be...

9.0
 
36.Bölüm

Dehşet bir başlangıçla başlayan yine akıllarda unutulmaz sahneler bırakan bölümlerden biri oldu.

Çakır'ın Tombalacı'yı dehşet bir şekilde öldürerek intikamını alması, o kendinden geçtiği kısım unutulmazdı...

Şu meşhur çekim sekansı da bu bölümde yaşandı, efsane üçlü...


8.7



37.Bölüm

"Sefirlik" kelimesinin Türkçeye ve internet kültürüne hiç olmadığı kadar girmesine neden olan meşhur bölümler... O meşhur "Racon kesmiyorum, kafa kesiyorum!" bölümleri... Cerrahpaşalılar, 6 baba'nın sefirlik toplantısı, İstanbul'u paylaşma meseleleri... Gerçekten şu bölümleri izlerken insan mest oluyor ve bir daha böyle dizinin gelmeyeceğini anlıyor. Eşkıya'ymış, Çukur'muş, İçerde'ymiş Dışarda'ymış... Aralarında o denli kulvar farkı var ki son senelerde neden bu dizinin halen dillerden düşmediğini daha iyi anlıyor insan.

Büyük harflerle diyebilirim ki, KURTLAR VADİSİ, TÜRK DİZİLERİNİN THE GODFATHER'ıdır. Bundan hemen "Vadi ile Godfather bir mi tutuluyor" anlamı sakın çıkmasın, alakası yok. Türk Dizileri nezdinde bir değerlendirme...


9.1
 
Çakır'ın ölümüne yaklaştığı için bölümleri yavaş izleyen Tols adamlığı.. @Sherlock @Gerekli24
 
38.Bölüm

Cerrahpaşalıların yas tuttuğu bölümler. Halit’in manyak ablasını ilk kez görmüş olduk. Son sahnede emniyette nezarethanede Halit’le Polat ve Çakır’ın karşı karşıya gelmesi bölümün en beklenmedik sürprizi oldu.


8.6




39.Bölüm


Efsanevi 2004 İstanbul Kışını iliklerimize kadar hissettiğimiz bölümler. Ne günlerdi be, şu biriken karlara bak diye içi geliyor insanın.

Şu meşhur “emniyete gidin ve deyin ki bundan sonra kimse emniyette değil” sözü de Kurtlar Vadisi menşeliymiş meğer, hem de bir kadın tarafından, hanımağa tarafından söylenmiş sözmüş... Dizideki kadınlar bile bir başka manyak.

Halit: Çakır, 39 say!
Çakır: Sen de sülaleni say!

Şu efsanevi atışmanın karizması bir yana, Halit’in intikam için 39 gün daha saydığı bölümün de 39.bölüm olması...

Nezarethanede Polat jiletli adamı paketlerken Çakır’ın o futbol maçı seyreder gibi heyecanlı halleri... Böyle bir karakter bir daha gelmez dizi tarihinde. Elim gitmiyor sonraki bölümlere... 🚬 🚬 🚬

Tıpkı bir önceki bölüm gibi bu bölümün de sonunda üçü bir araya geldi bu kez Testere Necmi nedeniyle. Artık insan cendereyi duymak, kahvehanede çay içmek istiyor/SPOILER]


9.1
 
Malum bölüme gelmemek için haftalardır yavaştan alsam da yapacak bir şey yok, ölüm Allah'ın emri...


40.Bölüm


Bir Abuzer Kömürcü efsanesi geldi geçti Türk dizi tarihinden böylelikle... Böylesine bir karakter, böylesine bir oyunculuk. Bir daha öylesi de gelmez.

Erdal'ın babası Abuzer'i öldürdüğü sahnedeki o duygu değişimleri, ağlaması... Bunlar en iyi sahnelerden biriydi bölümün.

Laz Ziya'ya gıcık oldum. Öldür işte öldüreceksen, mezara atıyorsun sonra niye öldürmüyorsun işte Meral denen o lanet kadını...

Son sahnede Eren'in şişlenmesi bölümün bir diğer olayıydı...


8.3



41.Bölüm



"Sen benim Elif'imsin..."

Çakır ve Deli Hikmet'in karşılıklı atıştığı sahne çok iyiydi. Ancak bölümün olayı Cerrahpaşalılar'a kurulan pusu ve Halit'in yiğeninin Halit tarafından öldürülmesi düzeneğinin kurulması... Eren'e karşılık olsa da durum şu an 2-1 oldu. Bakalım Cerrahpaşalıların hamlesi ne olacak.

8.5



42.Bölüm

Çok rahat bir şekilde denilebilir ki şimdiye dek ki 42 bölüm içerisindeki en iyi, en dolu dolu bölümdü fakat bölümün süreler 60 dk civarı olduğu için yarım kaldığı çok net hissediliyor... Yani bir sonraki bölüm muhtemelen daha da iyi bir bölüm olacak. Ama gerçekten çok çok iyi bir bölümdü...

Aynı anda Karahanlı'nın konuşması ve suikast hazırlığı sahnesi, Polat'ın Cerrahpaşa-kahvehane baskını ve Çakır'ın ailesinin başına bir iş gelmiş olabileceğinden korkarak evine koştuğu bu üç muhteşem bölümü eş zamanlı olarak sundular. Haliyle bölümün süresi yetmedi ama üçü de unutulmaz...

Elif: Kardeşime böbreğini mi vereceksin?
Polat: İstersen sana da yüreğimi veririm.


Heyt be.

9.5