Netflix Kulüp (The Club) - Dizi Yorumları
- Konuyu başlatan Emre Ozansoy
- Başlangıç tarihi
İnsanlar setteyken bir de bunu çekmek için uğraşmışlar. Başka kanallar böyle ufak görünen şeyleri umursamıyorlar o yüzden Netflix'in böyle ekstralara önem vermesini ayrı bir seviyorum. 
Güzel video olmuş ama Metin Akdülger'i de aradı gözler.
Güzel video olmuş ama Metin Akdülger'i de aradı gözler.
4 bölümden oluşan ikinci kısım yayında!
Evet 4 bölüm yayınlanmış ama nedense 5 diye aklımda kalmış. Ancak o zaman toplam 11 bölüm oluyor haklısın. En fazla 10 yapıyor netflix. Bu arada bu diziyi beklerken kendimi seda sayan nasıl yayın yapıyor diye onun programını izleme şoku
Müsait olduğum için 4 bölümü de bir çırpıda izledim. İlk kısımla aynı tatta olduğunu hatta son bölümüyle seviyeyi arttırarak noktaya koyduğunu düşünüyorum. İki ay önce tüm editlerin baş malzemesi olan Selim bu sefer bir tık geride kalmış ve önceki kısmın aksine Orhan'ı (doğal olarak) biraz daha işlemişler. Matilda, İsmet, Raşel ve Çelebi de her zamanki gibi ayarlarında devam etmiş.
Fragmanda gördüğümde tüylerimi (ya da tüylerimizi) ürperten 6-7 Eylül Olayları'nın nasıl ele alındığını merak ediyordum ve hem dehşetini ciddi şekilde yansıtıp hem de buna rağmen umut dolu bir sonla bitirerek güzel bir denge tutturmuşlar. Zaten dizinin tüm hikayesini buna bağlamak için adım adım inşa ettiği belliydi ve hakkını da vermişler açıkçası. Zeynep Günay Tan yine ne kadar usta bir yönetmen olduğunu dosta düşmana tekrar ilan etmiş emeklerine sağlık.
Daha bahsedilecek çok detay var ama şimdilik aklımda kalanlar bunlar. Ne olursa olsun böyle Varlık Vergisi, 6-7 Eylül gibi yakın tarihimizden acı olayları ele alıp tartışmaya açması, muhteşem prodüksiyonu, müzikleri ve oyunculuklarıyla bu sezonun en iyi işlerinden biriydi. Hem Netflix Türkiye'nin hem de ülkemizin tüm dizileri arasında da şimdiden üst sıralarda haklı bir yer edindiği kesin. Son bölüm final gibi bitti o yüzden devamı gelmezse şaşırmam ama Atiye'nin 3, Muhafız'ın 4 sezon sürdüğü bir ortamda 2. sezonu hak ediyor. Tüm ekibin eline emeğine sağlık.
Diziye genel puanım: 8.5/10
Fragmanda gördüğümde tüylerimi (ya da tüylerimizi) ürperten 6-7 Eylül Olayları'nın nasıl ele alındığını merak ediyordum ve hem dehşetini ciddi şekilde yansıtıp hem de buna rağmen umut dolu bir sonla bitirerek güzel bir denge tutturmuşlar. Zaten dizinin tüm hikayesini buna bağlamak için adım adım inşa ettiği belliydi ve hakkını da vermişler açıkçası. Zeynep Günay Tan yine ne kadar usta bir yönetmen olduğunu dosta düşmana tekrar ilan etmiş emeklerine sağlık.
Dizi gerçekten final gibi bitti çünkü dış sesin de eşliğiyle yeni doğan çocuğa (ya da Ranini temsili mi diyelim) uzun bir dönemi kısaca anlattırmışlar. Bu arada izlerken dış ses çok tanıdık gelmişti ama bir türlü çıkaramamıştım meğer Başak Daşman'mış. Zaten onun eşliğinde izlediğimiz son 5-10 dakikalık kısım o kadar etkileyiciydi ki dizinin kusurlarını gözümde sıfırladı bile diyebilirim.
Orhan'ın sonunun böyle olacağını hiç tahmin etmiyordum. Hele ki annesini kendi elleriyle öldürüp sonrasında içinde bulunduğu eski evini yakması. Sonrasında herhangi bir sahne gelmediği için alevler arasında kalıp öldü diye düşünüyoruz ama 2. sezon olursa Metin Akdülger'i görmek istiyorum o yüzden bir yolunu bulup kurtarsınlar. Kendisine daha uzun bir yer ayrılabilir miydi diye sorulsa evet derim ama bu kısımda da çaresizliğini ve köşeye sıkışmışlığını olabildiğince iyi vermişler.
Maske: Kimsin Sen'in üstünden birkaç gün geçtiği için Suzan Kardeş'i her gördüğümde aklıma Ağaç kostümüyle kolbastıyı söylediği anlar geldi. Ekran süresi kısa olsa da etkileyici oyunculuğuyla iz bırakmayı başardı. Bu arada tüm sorunlar Mevhibe hanımın hastalığı yüzünden çıktı ama hem Kürşat'ı hem de hizmetçiyi öldürerek her şeyi yine kendisinin çözmesi ilginç oldu.
Köylü çocuk Bahtiyar ne ara İsmet'in babasının adamı oldu oralar çok hızlı geçilmiş ama Tasula'ya tecavüz etmeye kalkışması fenaydı. Ama Tasula'nın çok akıllıca bir hareketle onu da Rum diye yutturarak linç ettirmesi içimi ferahlatmadı dersem yalan olur. Neyse ki Hacı tarafından kurtarılması ve ölmemesi sevindirdi. Ayrıca Hacı'nın "benim abim köyde kaldı" demesi de vurucuydu.
Matilda'nın Raşel ve Çelebi'yle olan ilişkisinin gelişimini izlemek keyifliydi. Raşel'in ergen tripleri (gerçi babasını annesinin öldürdüğünü öğrenen birine böyle demek doğru mudur bilmem) tam gaz devam etti ama neyse ki doğru yolu buldu. Öte yandan Çelebi'nin geçirdiği değişimi de hem senaryo hem de Fırat Tanış çok iyi yansıttı. Şu sahneye kalbimizi bırakalım. :bbhr:
Selim de bu kısımda depresif takıldı ama neyse ki fazla uzatmadı (4 bölümde ne kadar uzatabilirdi) ve depresyonundan çok güzel bir şarkıyla çıktı. İçimde kalan şey ise ilgimizi çeken Selim-Orhan kısmından da pek sahne göremememiz oldu. Aynı şekilde müzikal performans bakımından da maalesef eksiklik vardı.
İsmet yine her zamanki odunluğunu sürdürdü ve nasıl başladıysa öyle bitirdi gerçekten inanılmaz bir başarı.
Zaten onun eşliğinde izlediğimiz son 5-10 dakikalık kısım o kadar etkileyiciydi ki dizinin kusurlarını gözümde sıfırladı bile diyebilirim. Orhan'ın sonunun böyle olacağını hiç tahmin etmiyordum. Hele ki annesini kendi elleriyle öldürüp sonrasında içinde bulunduğu eski evini yakması.
Sonrasında herhangi bir sahne gelmediği için alevler arasında kalıp öldü diye düşünüyoruz ama 2. sezon olursa Metin Akdülger'i görmek istiyorum o yüzden bir yolunu bulup kurtarsınlar. Kendisine daha uzun bir yer ayrılabilir miydi diye sorulsa evet derim ama bu kısımda da çaresizliğini ve köşeye sıkışmışlığını olabildiğince iyi vermişler.Maske: Kimsin Sen'in üstünden birkaç gün geçtiği için Suzan Kardeş'i her gördüğümde aklıma Ağaç kostümüyle kolbastıyı söylediği anlar geldi.
Ekran süresi kısa olsa da etkileyici oyunculuğuyla iz bırakmayı başardı. Bu arada tüm sorunlar Mevhibe hanımın hastalığı yüzünden çıktı ama hem Kürşat'ı hem de hizmetçiyi öldürerek her şeyi yine kendisinin çözmesi ilginç oldu. Köylü çocuk Bahtiyar ne ara İsmet'in babasının adamı oldu oralar çok hızlı geçilmiş ama Tasula'ya tecavüz etmeye kalkışması fenaydı. Ama Tasula'nın çok akıllıca bir hareketle onu da Rum diye yutturarak linç ettirmesi içimi ferahlatmadı dersem yalan olur.
Neyse ki Hacı tarafından kurtarılması ve ölmemesi sevindirdi. Ayrıca Hacı'nın "benim abim köyde kaldı" demesi de vurucuydu.Matilda'nın Raşel ve Çelebi'yle olan ilişkisinin gelişimini izlemek keyifliydi. Raşel'in ergen tripleri (gerçi babasını annesinin öldürdüğünü öğrenen birine böyle demek doğru mudur bilmem) tam gaz devam etti ama neyse ki doğru yolu buldu. Öte yandan Çelebi'nin geçirdiği değişimi de hem senaryo hem de Fırat Tanış çok iyi yansıttı. Şu sahneye kalbimizi bırakalım. :bbhr:
Selim de bu kısımda depresif takıldı ama neyse ki fazla uzatmadı (4 bölümde ne kadar uzatabilirdi) ve depresyonundan çok güzel bir şarkıyla çıktı. İçimde kalan şey ise ilgimizi çeken Selim-Orhan kısmından da pek sahne göremememiz oldu.
Aynı şekilde müzikal performans bakımından da maalesef eksiklik vardı.İsmet yine her zamanki odunluğunu sürdürdü ve nasıl başladıysa öyle bitirdi gerçekten inanılmaz bir başarı.
Daha bahsedilecek çok detay var ama şimdilik aklımda kalanlar bunlar. Ne olursa olsun böyle Varlık Vergisi, 6-7 Eylül gibi yakın tarihimizden acı olayları ele alıp tartışmaya açması, muhteşem prodüksiyonu, müzikleri ve oyunculuklarıyla bu sezonun en iyi işlerinden biriydi. Hem Netflix Türkiye'nin hem de ülkemizin tüm dizileri arasında da şimdiden üst sıralarda haklı bir yer edindiği kesin. Son bölüm final gibi bitti o yüzden devamı gelmezse şaşırmam ama Atiye'nin 3, Muhafız'ın 4 sezon sürdüğü bir ortamda 2. sezonu hak ediyor. Tüm ekibin eline emeğine sağlık.
Diziye genel puanım: 8.5/10
Son düzenleme:
Evet 4 bölüm yayınlanmış ama nedense 5 diye aklımda kalmış. Ancak o zaman toplam 11 bölüm oluyor haklısın. En fazla 10 yapıyor netflix. Bu arada bu diziyi beklerken kendimi seda sayan nasıl yayın yapıyor diye onun programını izleme şoku
6 bölüm yayınlanmıştı şimdi 4 yayınlanacak denmişti
birazdan bende izlicem bölümleri
Anladım teşekkürler6 bölüm yayınlanmıştı şimdi 4 yayınlanacak denmişti
izleyince yorumunu yaz akşam hepsini izlemeye çalışacağım ben de.
Anladım teşekkürler
İlk bölümü izledim ikinciyi izliyordum yaşlı netim sağolsun donmaya başladı indirip devam edeceğim yine çok güzeldi gökçe ile salih bademci harika ya
Teşekkürler ben izleyeceğim birazdan 2.kısımı beğenmişler baya
Ranini 70 yaşında mıMüsait olduğum için 4 bölümü de bir çırpıda izledim. İlk kısımla aynı tatta olduğunu hatta son bölümüyle seviyeyi arttırarak noktaya koyduğunu düşünüyorum. İki ay önce tüm editlerin baş malzemesi olan Selim bu sefer bir tık geride kalmış ve önceki kısmın aksine Orhan'ı (doğal olarak) biraz daha işlemişler. Matilda, İsmet, Raşel ve Çelebi de her zamanki gibi ayarlarında devam etmiş.
Fragmanda gördüğümde tüylerimi (ya da tüylerimizi) ürperten 6-7 Eylül Olayları'nın nasıl ele alındığını merak ediyordum ve hem dehşetini ciddi şekilde yansıtıp hem de buna rağmen umut dolu bir sonla bitirerek güzel bir denge tutturmuşlar. Zaten dizinin tüm hikayesini buna bağlamak için adım adım inşa ettiği belliydi ve hakkını da vermişler açıkçası. Zeynep Günay Tan yine ne kadar usta bir yönetmen olduğunu dosta düşmana tekrar ilan etmiş emeklerine sağlık.
Dizi gerçekten final gibi bitti çünkü dış sesin de eşliğiyle yeni doğan çocuğa (ya da Ranini temsili mi diyelim) uzun bir dönemi kısaca anlattırmışlar. Bu arada izlerken dış ses çok tanıdık gelmişti ama bir türlü çıkaramamıştım meğer Başak Daşman'mış.
Orhan'ın sonunun böyle olacağını hiç tahmin etmiyordum. Hele ki annesini kendi elleriyle öldürüp sonrasında içinde bulunduğu eski evini yakması.
Maske: Kimsin Sen'in üstünden birkaç gün geçtiği için Suzan Kardeş'i her gördüğümde aklıma Ağaç kostümüyle kolbastıyı söylediği anlar geldi.
Köylü çocuk Bahtiyar ne ara İsmet'in babasının adamı oldu oralar çok hızlı geçilmiş ama Tasula'ya tecavüz etmeye kalkışması fenaydı. Ama Tasula'nın çok akıllıca bir hareketle onu da Rum diye yutturarak linç ettirmesi içimi ferahlatmadı dersem yalan olur.
Matilda'nın Raşel ve Çelebi'yle olan ilişkisinin gelişimini izlemek keyifliydi. Raşel'in ergen tripleri (gerçi babasını annesinin öldürdüğünü öğrenen birine böyle demek doğru mudur bilmem) tam gaz devam etti ama neyse ki doğru yolu buldu. Öte yandan Çelebi'nin geçirdiği değişimi de hem senaryo hem de Fırat Tanış çok iyi yansıttı. Şu sahneye kalbimizi bırakalım. :bbhr:
Selim de bu kısımda depresif takıldı ama neyse ki fazla uzatmadı (4 bölümde ne kadar uzatabilirdi) ve depresyonundan çok güzel bir şarkıyla çıktı. İçimde kalan şey ise ilgimizi çeken Selim-Orhan kısmından da pek sahne göremememiz oldu.
İsmet yine her zamanki odunluğunu sürdürdü ve nasıl başladıysa öyle bitirdi gerçekten inanılmaz bir başarı.
Daha bahsedilecek çok detay var ama şimdilik aklımda kalanlar bunlar. Ne olursa olsun böyle Varlık Vergisi, 6-7 Eylül gibi yakın tarihimizden acı olayları ele alıp tartışmaya açması, muhteşem prodüksiyonu, müzikleri ve oyunculuklarıyla bu sezonun en iyi işlerinden biriydi. Hem Netflix Türkiye'nin hem de ülkemizin tüm dizileri arasında da şimdiden üst sıralarda haklı bir yer edindiği kesin. Son bölüm final gibi bitti o yüzden devamı gelmezse şaşırmam ama Atiye'nin 3, Muhafız'ın 4 sezon sürdüğü bir ortamda 2. sezonu hak ediyor. Tüm ekibin eline emeğine sağlık.
Diziye genel puanım: 8.5/10
Şimdi bitirdim bölümleri harikaydı bayıldım hele final mutlaka izle
