Efsane sezon finaline geldik... Son sahnede artık olaylar aydınlandıktan sonra işler asla eskisi gibi olmayacak, tahminimiz bu yönde. Kaan atarını yapıp çıkıyor mekandan ama Cihangir'in direk yüzleşmesi çok iyi. Yine dizinin olayları uzatmadan çözüme kavuşturması. Her şey direk pat pat gerçekleşiyor. Kaan oradan çıkıyor ve bir sinirle yeşil evde evrak arıyor. Ne aradığını o da bilmiyor ama diğer köstebeğe dair bir şeyler olsa gerek. Malum zarfı buluyor ve sonrası destansı oyunculuk. Önü alınamaz mükemmel sahneler sürüsü. Bölüm boyunca göreceğimiz inanılmaz oyunculuklar ve dram ve trajedi. Sandıkçı trajedi sevmez ama Kaan haklı. Cihangir haklı. O ikisi sonuna kadar yaptıklarında haklı. Yine yüzleşmeler gerçekleşiyor tüm gerçekliğiyle. Kaan Bahar'a da atarını yapıyor ama son cümlesi çok vurucu. Bi de ne biliyor musun, ben sana aşık olmuştum... İçim cız etti izlerken...
Devam ediyoruz yüzleşmeler bitmedi. Kaan Hümeyra Karabulut'a gidiyor Kaan Erkmen olarak. O ne sahne öyle... Kaan'ın tepkileri, mimikleri, söyledikleri gerçekten parçalayan cinsten. Sandıkçı'nın Kaan'ı anlatışı ise sonuna kadar doğru. Kaan'ın anlık parladığını ve düşündükten sonra neyi nasıl yapacağını çözmesi anlaşılabilir. Bölümün ilerisinde görüyoruz zaten bu durumu.
Devamında Halka'nın ve Altemur'un çılgınlıkları. Cihangir'in yalanları doğal olarak Çağatay sahnesinde ortaya çıkıyor İskender'i görünce. Sonrasında Çağatay üstüne Kaan'ı da açıklıyor. Bilinmez sır olarak hiç bir şey kalmıyor görünürde. Herkes her şeyi öğreniyor. Ve büyük tasfiye gerçekleşiyor. Resmi olarak küçük Halka tasfiye ediliyor. Tabi Altemur bunu yaptı ama 1 2 yerde söylediğine göre yukarılar var hesap vermesi gereken. Yani Yukarısı diye olaya dahil olan Altemur çok da Yukarısı değil gibi. Daha yukarısını önümüzdeki sezonda göreceğiz elbet. 3 Halka var sonuçta... Tasfiyeden sonra Altemur ortak operasyonla herkese saldırıyor ama Vekilharç kıyağını geçip bu bilgiyi daha önce verdiği için Hümeyra kurtarılıyor, İlhan kendini kurtarıyor. İskenderler de kendi başlarının çaresine bakıp bir şekilde kaçıyor.
Olaylar gerçekten fazla gergin ve karakterler diken üstünde ilerliyor. Hepsinin bir araya gelmesi tüm herşeyin konuşulması Müjde'nin de herşeyi öğrenmesi güzel hamleler. Dizide bilinmeyenin kalması gerçekten güzel. Yüzleşmeler, karakteler arası diyaloglar oyunculuk şovları. Gerçekten herkes şovunu yaptı bu bölümde. Müthiş oyunculuklar ve dramatik sahneler izledik müthiş. Vedalar yapılıyor artık karakterler her şeyin sonuna geldiklerini bildikleri için ona göre davranıyor. Kaan da Cihangir de aileleriyle o şekilde ayrılmak istemiyor. Çünkü çocukluktan bugüne onları büyütenleri sevmeme şansları yok. Gerçekleri öğrenmiş olasalar bile asıl gerçek yüzlerine vuruluyor İlhan tarafından. Burak Sergen'in müthiş oyunculuğuyla...
Ancak arada bir Terzi Bahar sahnesi var anlayamıyoruz. Sandıkçı Kaan'a ulaşamıyor kimseden bilgi alamıyor bu yüzden Çağatay'a sarıyor. Çağatay da mükemmelliğine devam ediyor tabi. Kaçışı oradaki tepkileri çok iyi. Sandıkçı aslında biliyor Cengiz'in cesedini bulamadığını ama mecbur babanı öldürdün üzerinden yürüyor Çağatay'a. Çağatay'ın babam küçükken öldü diyalogu çok komik. Çok kötü espriler yapıyorum muhabbeti de bölüm boyunca beni baya güldürdü. Hokus pokus falan... Sonrasında Özcan'ı alıyor Sandıkçı ama Özcan konuşmaz ki... Terzi Bahar sahnesi yaşanıyor tabi. Terzi babasının numarasını veriyor neden olduğunu çözemiyorum. Bu adamın yaptıklarını hala kimse anlayabilmiş değil. Özcan'dan ilk defa bilgi alıyorlar, Terzinin babasının kimliğini. Özcan'ın bu kimliği vermesi de mantıklı, çünkü Çağatay'a neler yaptığını biliyor adam sonuçta. Polisin Altemur'la uğraşması işlerine gelir.
Bundan sonrası belli gizli odaya gidilecek ve yok edilecek... Vekilharç yardım edecekti öyle olması gerekiyordu öyle de oldu. Gördüğümüz kadarıyla bir sorun yok, bizimkiler parmak izini alıyor ve yola çıkıyor. Kaan Cihangir buraya ortak olarak gitmeli yoksa harcanırlar. Yolda gidişteki geçmiş gelecek arasında Cihangir Eren değişim sahnesi gerçekten müthişti, etkileyici bir sahne olmuş. Gizli odaya gidiyorlar yine benim çok da sevmediğim bir slow motion sahne var. Tamam one shot çekim güzel ama niye slow motion kardeşim düzgün yapsanıza şu sahneleri. Sarı renk ve Terzi müziği hoş detaylar olmuş tabi. Odaya geliyorlar ama bir de kimi görelim Çağatay da orda. Halka'nın çocukları toplanmış ve sonlarına doğru mu ilerliyor...
Altemur'un planlarını izliyoruz bundan sonrasında. İlk defa güzel bir kurgu ve plan yaptı ve acımasız bir adam olduğunu biliyoruz zaten. Bunu da sonuna kadar gösteriyor. Vekilharç'ı ve durumunu çözdüğü için bunu çıkarına kullanıyor. Odayı hazırlıyor ve herkesin olduğu orman evine baskına gidiyor. Final kısmı aksiyon sahneleri falan derken orada 2 önemli kısım var. Birincisi açıkladığı çok büyük gerçek. Cengiz Han'ın Altemur korkusu yüzünden çocukları değiştirmesi, Çağatay'ı yurt dışına göndermesi... Gerçekten bu kadarını hiç mi hiç beklemiyordum. İkincisi sahneler ilerledikten sonra Kaan'ın önceki bölümde Eren'in sahip olduğu ve Hümeyra'ya geçen anahtarla odayı açmasına Altemur'un verdiği tepki. Gerilimli aksiyonlar sonucu Hümeyra'nın vurulması, Kaan'ın tepsiki... Çağatay'ın oradaki çatışmada vurulması ve tüm sahneler boyunca verdiği tepkiler. Kaan'la yüzleşmesi ve küs gitmeyelim sözleri. Hepsi ama hepsi muazzam... Polisin gelmesi Müjde'nin silaha doğrulması ve ateş sesi duymamız, Vekilharç'ın oradan kaçması, Terzi'nin uzaktan olayları seyredişi. Çok çılgın bir son. Odayı ateşe verip kendilerini kapalı odada Halka'yı ve sırlarını yok etmek uğruna ölüme terk eden Halka'nın çocukları...
Burada bu anahtardan kaç kişide var sorusu devreye giriyor. Eren'in bu anahtarı nasıl ele geçirdiği sorusu önem kazanıyor. Ya da Altemur'un tabiriyle yukarılara çok çıkmak isteyen Eren ne yaptı da bu anahtarı aldı. Gerçekten hak mı etti ya da çaldı mı. Eğer çaldıysa neden anahtar değiştirilmedi. Halka'nın gizli odası sonuçta bu. Kimsenin ulaşamaması lazım buraya. Buradan çalmadığı sonucuna varırsak Eren yukarılara gerçekten çıktı mı, ya da ölmemiş olabilir mi... Dedik ya gizemler bitti diye aslında bitmedi. Ölüp ölmeme durumlarının gizemde bırakılması çok hoş olmamakla birlikte bu duruma çok da kızamıyorum sonuçta silahlar çekilmiş. Halka'da silahlar boşa çekilmez olaylar gerçekten çok ciddileştiği için bu çatışmalar oldu yani. Hümeyra, Adem, Doktor amca, Çağatay net vurulanlar, Altemur veya Müjde belirsiz. Terzi orada devreye girmiş de olabilir babasını vurmuş olabilir. Polisin gelmesiyle oranın karışacak olduğu gerçeği var.
Son sahnede asıl bomba ise Cengiz Han. Bizimkiler orayı ateşe verdiklerinde bir resim gözüktü. Çağatay'la Cengiz'in resmi. Resim yanarken Cengiz yanmadan sahneyi değiştirdiler... Cengiz Han sezon finalinde gelir diyordum ama bu sahneden sonra kesinlikle 2. sezonda gelecek diyorum. Senaryoyu 2. sezona bolca gizem bırakacak şekilde bıraktılar. Bu odanın yanmasına asla müsaade edilmeyecektir. Ya Cengiz Han onları oradan kurtarıp evrakları bir kısmı yanmış şekilde kurtaracak. Ya da daha da Yukarısı olaya dahil olacak. Ki onların zaten 2. sezonda olaya dahil olacakları kesin gibi. Halka'nın kuruluşu daha detaylı işlenecektir. Geçmişte yaşananlar, Hümeyra'nın babası, Terzi'nin babasıyla yaşadıkları, Bahar'ın babasının bu olaydaki yeri ve bir ihtimal Terzi'yle ilişkisi, küçük Halka kısmı işlendiği için sıra büyük Halka'da. Eren'in bu anahtarı nasıl ele geçirdiği mevzusu da var. 2. sezon için yine müthiş bir senaryo kurgusu yapacaklarına eminim.
Tabi bölüm sayısı da çok önemli burada. Eğer dijital ortamda 13 bölüm olursa 1 saatlik bölümlere burada 19 bölümde anlattıkları kadar hikaye sıkıştıramazlar. İşlerin boyutu değişir ve bizim sabırsızlığımız artar. Muhakkak 13 bölüme göre çok iyi ayar çekerler ve daha özgür olurlar. Kalite zaten tavandayken bu minvalde tavanın da üstüne çıkar, bu da bizi memnun eder ancak. Kafamızda kalan soru işaretleriyle 3 aylık bekleyişimiz başlasın. Umarım bütçesi daha büyük bir dijital platformda dönerler. Teknik açıdan zaten çok iyi ama daha iyisi de olabilir. Aksiyon sahneleri daha iyi olabilirdi. Senaryoda sıkıntı yok, oyunculuklar keza öyle, müzikler müthiş. Dizide aslında çok da kusur görmüyorum ama çok ince eleyip sık dokuduğumuzda ufak tefek şeyler bulmamız olasıdır.