En Son İzlediğiniz Film? 🎞

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan şirin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Double Lover (2017)

Ozon'un türlü fantezilerini filmleştirdiği bir başka film.
Konusunu fazla zorlama buldum, fakat filmin bir çekiciliği olduğu da net. Bunda Marine Vacth'in güçlü performansı önemli etken. Film boyunca kendisini nereden tanıdığımı hatırlamaya çalışsam da bulamadım meğer başka bir Ozon filmi Young & Beautiful'danmış...

François Ozon filmografisinin zayıf sayılabilecek halkalarından...

5/10
 
@bazinga'da yine François Ozon aşkı depreşti. Birçok filmini gömüyor ama yine de merak edip izliyor.
 
Reactions: bazinga

Sürü (1978)

Her ne kadar o dönem mahkum olmadığı için kendisi yönetmemiş olsa da Yılmaz Güney'in izlediğim ikinci filmi oldu. İkide sıfır maalesef benim için, daha da Yılmaz Güney filmi izlemem.

Doğu Anadolu bölgesine dair sıkça izlediğimiz şeylerin ortaya karışık yapıldığı bir film olmuş. Tıpkı Yol gibi fazla dağınık bir film, ana hikayesi güçlü ve sürükleyici değil. Tarık Akan'ın karakteri sayesinde biraz olsun tutunabildim filme. Fakat o dönem filmlerinde iyi karakterlerin bile eşlerine son derece normal olaymış gibi tokat atması çok üzücü. Kadına şiddet konusunda bu kadar vahim durumda olmamızda yakın döneme kadarki sanat insanlarımızın bile sorumsuzca tavırlar sergilemesi büyük etken olsa gerek...

Filme dair iki şeyi beğendim. İlki Zülfü Livaneli'nin müzikleri (her ne kadar abartılı bir kullanıma sahip olsalar da kendi içinde çok başarılılar). İkincisi ise o dönem Ankara'sına dair sunduğu görüntüler.

4.5/10
 
Reactions: Araf
İzlediğim 10 filminden 5 tanesine 7 ve üzeri puan vermişim, gayet başarılı bir oran.
Filmografisini bitirecek adam, gerçi bitmiş sayılır.
Tabii en yükseği Frantz oldu.

Sürü ve Yol filmleri genelde Türk sinemasının başyapıtı olarak görülüyor ama tabii yönetmeni sevmediğim için ön yargıyla yaklaşıp izlememeyi tercih ediyorum biraz da.
 
Filmografisini bitirecek adam, gerçi bitmiş sayılır.
Tabii en yükseği Frantz oldu.
Evet sanırım Frantz en iyisi.


Çok filmi var. Woody Allen gibi her sene bir film çekiyor Ozon abimiz.


Sürü ve Yol filmleri genelde Türk sinemasının başyapıtı olarak görülüyor ama tabii yönetmeni sevmediğim için ön yargıyla yaklaşıp izlememeyi tercih ediyorum biraz da.
İki filmin de abartılı sevilecek nesi var hiç anlamış değilim.
Belki o dönem izlemek yine farklı olurmuş da günümüz gözüyle bakınca son derece demode, sıradan filmler...
 
Bir fikir ortaya koyup onu direkt filme dökmek kaliteyi düşürüyor aslında ve bu yüzden Ozon abimizin her filmi kaliteli olmuyor ya da Woody Allen ve diğer abilerin filmleri.


O filmlerin bu kadar iyi olmasının temel sebebi, aslında dönemi anlatıyor oluşu ve günümüze de çıkarım yapılıyor olması. Hani o dönemin bir de siyasi yapısına, toplum yapısına da gönderme yapılıyor filmlerde ve esas ilgi çekici nokta bu ama tabii yeşilçam koduyla yapılması biraz "klişe" olarak bakmamıza neden olabiliyor. Kemal Sunal'ın filmleri "klişe" gelir ama kapıcılık, çöpçülük gibi dönemin köyden kente geçişin olduğu dönemi anlatmsı açısından önemli yapıtlar.

Bu filmler aslında genel olarak toplumu bilinçlendirmek, uyandırmak amaçlı da yapıldı. Yılmaz Güney'in filmleri de genel olarak aslında siyasi ideolojilerin yansıması. Yol filmi mesela The Revenant'a ilham kaynağı olmuş bir yapım mesela, bu yansıma filmlerinde böyle bir yönü de var. Bereketli Topraklar Üzerinde filmi vardı mesela, onu izleyebilirsin, belki yakında Mubi'ye de düşebilir. Filmin büyük bir bölümü yeşillik alanda geçiyor, tarım alanlarında ve çok farklı bir kafada. 79'da çekiliyor, 80'de darbe oluyor ve yasaklanıyor, negatifler çalınıyor ve negatifler bulunduktan 28 yıl sonra Türkiye'de vizyona giriyor. Bu filmi düşün, 1981 yılında yapaılan oylamada Strasbourg'ta "en iyi film" seçiliyor. Belki bu filmi beğenebilirsin.
 

The Girl Next Door (2004)

2000'ler Amerikan komedi filmlerinin kolay ulaşabilirliğini seviyorum. Üst üste ağır filmlerden sonra iyi geldi.

Film, klasik bir ergen fantezisi filmi gibi başlıyor ama konu açıldıkça derinlik kazanmaya başlıyor. Elbet beklentiyi yüksek tutmamak gerek, ana amacı izleyiciye iyi vakit geçirtip kafa dağıtmasını sağlamak olan bir yapım. Bunu da başarıyor. Elisha Cuthbert'in de katkılarıyla tabii.

6/10
 
Reactions: Araf
Bu filmi yıllar önce izlemiştim, hiç unutmam. Elisha'nın karakterinin, Emile'in karakteri tarafından porno yıldızı olduğunu öğrendiği sahneler bildiğin şok etkisi bırakmıştı, etkilemişti nedense. Uzun zamandır izlemek istiyordum, bir ara ben de izlerim tekrardan.
 
Reactions: bazinga

The Breadwinner (2017)

Animasyon türünde aşırı zor sevebiliyorum maalesef. Bu filmle ilgili yorumlar muhteşem olunca şans vereyim dedim ama hayal kırıklığı oldu.

İlk başta Afganistan'ın içine düştüğü korkunç durumu masalsı bir distopyayla birleştirmesi zekice geldi. Fakat senaryo ilk etapta çok beklendik şekilde ilerleyince yavaş yavaş soğudum ve sonra da zaten konu çok dağıldı. 2020'li yıllarda hala dünyada böyle şeylerin yaşanıyor olması çok üzücü...

5/10
 
İrlanda kökenli Cartoon Saloon'un animasyonlarından birisiydi bu animasyon ve çok fazla animasyon filmleri de yok, az ve öz yapıyorlar. Geçen yıl beğenmediğin Wolfwalkers'ı da onlar yapmıştı mesela, Apple da dağıtıcısıdı.
Pixar kadar olmasa da zaman içerisinde umarım kendilerini daha çok görürüz.
 
Reactions: bazinga

The Party (2017)

Zayıf bir tek mekan filmiydi. Bu tip filmler için eldeki metnin güçlü olması gerekir. Bu film tamamen oyuncu kadrosuna yaslanmış. Biz sanatsalız demek için de siyah beyaz çekme ucuzluğuna gitmişler. Oyunculuklar dışında vasat bir filmdi.

4/10
 
Reactions: Araf
BluTV'de makinistin listesinden gidiyordum, çok kötü filmdi, hiç unutmam. Çok puan bile vermişsin, ben 3 puan vermiştim.
 
Reactions: bazinga
BluTV'de makinistin listesinden gidiyordum, çok kötü filmdi, hiç unutmam. Çok puan bile vermişsin, ben 3 puan vermiştim.
Ben de BluTV'deki kendi listemi temizlemeye çalışırken izledim. Keşke izlemeseydim, neyse ki süresi çok kısaydı.


Cartoon Saloon'un sevdiğim bir filmi çıkmadı, bundan sonra da çıkacağını pek sanmıyorum. Yol yakınken dükkanı kapatabilirler.
 
Reactions: Araf
Senin pek animasyonla aran yok aslında, belki ondandır. Toy Story ve bazı Pixar animasyonları olabilir belki sayabileceğimiz sevdiğin.
The Secret of Kells'i deneyebilirsin, hoşuna gider belki. Çizimler çok hoştu, şirketin ilk animasyon filmi. Kitabı bitirebilmek için kitabın eksik parçasını bulmak için kitabın peşinden koşmaya çalışan Brendan'ın hikayesi. Bunu da sevmezsen bir filmi daha kalıyor geriye ama onu da izlemesen olur artık.
 
Reactions: bazinga

Un Coeur en Hiver (1992)

Güzel, sade, bir o kadar da sıra dışı bir aşk filmiydi.

Emmanuelle Beart'ın canlandırdığı Camille karakteri sinema tarihinin en güzel kadın karakterlerinden biri olmuş. Tıpkı esas erkeğimizin bir sahnede belirttiği gibi güzelliğine bakmaktan filme odaklanmak zordu zaman zaman.


Robert de Niro'ya benzer bir abimizin canlandırdığı Stephane karakteri de çok çarpıcı bir karakterdi. Sevmesi kolay ama anlaması zor bir karakterdi. Fransa'nın ıssız adamı diyebiliriz sanırım kendisine. Fakat filmi gerçekten sevdiği fakat ortağına değer verdiği için uzak durmaya çabaladığı şeklinde okumak da mümkün. Hatta okuma filmi daha bile değerli kılıyor bana kalırsa. Tabii gerçekleri bilmenin net bir yolu yok.

Yönetmenlik, keman eşliğindeki müzik kullanımı da çok başarılıydı. Üst üste vasat, vasat altı filmlerden sonra iyi bir filme denk gelmek iyi geldi.

8/10
 
Reactions: Araf
Sonunda beğendiği bir film bulabildi.


Bu arada Emmanuelle Beart aşık olunası bir güzelliği vardı o dönem. Mubi'de Torment vardı, ona bir bak istersen. Orada inanılmaz güzeldi.
Film bu arada acayip sinirini bozabilir ama gerçekçi.
 
Reactions: bazinga
Ya bugün ya da yarın Doctor Strange izleyeceğim @Araf sence izlememe değer mi?
Marvel evrenine yeterince hakim değilim. İzlediğim film yine çok ama son zamanlardaki filmlere fazla bakmadım.


Hemen Marvel uzmanımıza bağlanıyoruz, @bazinga ve filme puanı 6.5'muş ve şunu diyor: "... Doctor Strange, Marvel filmlerinin içinde en izlenebilir olanlarından biri olmuş. Her ne kadar sonlara doğru her Marvel filminde olan gereksiz aksiyon cümbüşü bu filmde de mevcut olsa da hem verdiği mesajlar, hem zengin görselliği, hem de nispeten ilgi çekici hikayesiyle şans verilmeyi hak ediyor."

Tabii çok övülen Spider-Man: No Way Home filmine de 6.5 puan vermişti. Fantastik filmleri çok fazla sevmiyor. Seviyor ama Marvel filmlerini çok fazla sevmiyor.
 
Reactions: EmreCan
Mayıs'ta arkadaşlar ile sinemasına gideceğiz yaşarsak.
Ondan 1.serisini izleyeyim dedim.
Ders çalışıyordum ara verdim, bitirdikten sonra direkt izlerim büyük ihtimal.
Spiderman filmlerini pek ben izlemezdim seriye hakim değilim çok. NO WAY HOME filmine arkadaşlar ile gittik hiç bir beklentim yoktu ne - yönden ne de + yönden, karakter adını bile bilmiyorken bayıldım ben.
Yabancı filmler ile hiç aram yok canım isterse izliyorum. Bence Marvel filmleri harikanın da ötesinde.
 
Reactions: Araf