En Son İzlediğiniz Film? 🎞

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan şirin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Seksenli yılların başarılı yapımlarından Milyarder'in yönetmenliğini Kartal Tibet, senaristliğini Ümit Ünal üstleniyor. Ümit Ünal şimdilerde yönetmen kimliğiyle tanınan bir isim ama yönetmen kimliğine bürünmeden önce senarist kimliğiyle tanınıyordu. Bu film çekildiğinde 21 yaşındaydı. Bu yaşlarda kaliteli bir senaryo yazımı başarıdır, yaşının üstünde bir senaryo. Başrol oyuncusu Şener Şen ve evet, yine bu filmde de büyük keyifle izletiyor. Şener Şen'in filmlerini izlemek başka bir şey.

Çoğu insanın fantezilerinden birisi biletten para çıkacak ve zengin olacak düşüncesidir ama çıktığını düşündüğünde sonra gelenleri de hesap etmekten kendini alamaz. Genel olarak düşünce de biletin başkası tarafından ele geçirilip geçirilmeyeceği olur. İşte bu noktada film bizim için bu fanteziyi gerçeğe döküyor ve tren istasyonu amiri olan Mesudiyeli Mesut'un milli piyangodan bilet çıktıktan sonra paronayaya dönen hayatını anlatıyor ve insanların ikiyüzlülüğü ortaya konuyor.

8/10
 
Son düzenleme:
  • Beğendim
Reactions: bazinga

Yunanistan'ın yetiştirdiği belki de en büyük yönetmen olan Theodoros Angelopoulos'un filmi olan Eternity and a Day, sanatsal üslubuyla dikkat çekiyor. Bu sanatsal üslubuyla ön plana çıkan filmin başrolü İsviçreli oyuncu Bruno Ganz. Filmin çekim yeri ise, Selanik. Selanik'in o puslu havasında, deniz manzaralı bir film çıkıyor ortaya.

Filmde Alexander isimli yazar amansız bir hastalığa yakalanır, karısından 30 yıl önceki yaz gününü anlatan bir mektup alır ve filmdeki hikaye geçmişle gelecek arasında sürüp gider. Yanında da bir çocuk vardır ve bu da olaya yer yer sanatsallık katmaktadır. Filmin genel olarak sanatsallığı, Alexander'ın geçmişe gidip geçmişin sonsuzluğunda yaşaması. Eleni Karaindrou'nun "By The Sea" bestesi eşliğinde izlemeye değer bir film.

8/10
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga
0955234.jpg


Aksiyon filmi arıyorsanız buyrun derim...

İçinde kendine has bir kurgu ve seneryo barındıran;süprizli sonlu ,hiç bitmeyen bir aksiyon arıyorsanız doğru filmdesiniz.

+21 olabilir(yoğun silah-kılıç-dağılan kafa-uzuvlar ve kan sahnelerinden dolayı)

10 üzerinden 8.
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga

There Is No Evil, Mohammad Rasoulof'un yazıp yönettiği İran yapımı bir film. Film dört hikayeden oluşuyor ve bu hikayelerin temelinde idam karşıtı olmak var. Anlatılan konu çok cesur, kimi sahneler de etkileyici. Biraz ağır gidiyor, tam da Abbas Kiyarüstemi tarzında arabayla gidişler var.

İlk hikayede infaz memurunun günlük yaşantısı anlatılıyor, ikinci hikayede infazcı askerin buna karşı duruşu anlatılıyor, üçüncü hikayede infazcı askerin sevdiği insanın yanına gelmesinden sonra öğreneekleri karşısında yaşadığı dram anlatılıyor Dördüncü ve son hikaye ise, önceki üç hikayeden bir tık daha farklı. İçinde yine idam geçiyor ama klasik hikaye. O klasik hikayenin içinde yönetmenin kızı Baran Rasoulof da rol alıyor. Kısacası ağır akışına rağmen önemli bir konuyu ifade etmesiyle izlemeye değer bir film.

7/10
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga

Nefesim Kesilene Kadar (2015)

Çok uzun süredir BluTV listemin en diplerinde bekleyen yerli filmlerdendi, nihayet izleyebildim.

Yerli sinemamızın kaliteli fakat pek yeni hissettirmeyen örneklerinden biriydi. Esme Madre başrolde çok başarılıydı. Karakterinin sıkışmışlığını çok iyi hissettirdi. "Hayatta hiç kimseye bel bağlama, çünkü bel bağladıkların seni hayal kırıklığına uğratır." teması iyi işlenmiş.

Ece Yüksel de kısacık rolüyle dikkat çekmeyi başarmış. Gerçekten çok yetenekli bir genç oyuncu. Onun karakterinin daha iyi kullanılmasını isterdim. Genel olarak derine inilemeyen yan karakterler fazlaydı ve filmin daha iyi olmasının önündeki engellerden biriydi bu.

6/10
 
  • Beğendim
Reactions: Araf

Filmi yazıp yöneten Noah Baumbach'ın olduğunu söylesem ilginizi çeker mi? Frances Ha ve Marriage Story izleyen birisiyseniz bence ilginizi çekecektir. Filmde ayrıca komedyen kimliği olan Adam Sandler ile Ben Stiller da var ve o klasik komedyen kimliklerinden biraz farklı tarzları var. Dustin Hoffman da var ki filmde, böylece bu dörtlü film için izlemek için sebepler oluşturuyor.

Filmde Meyerowitz ailesinin, bilhassa baba ve oğulların hikayesi anlatılıyor. Bir tarafta ön plana çıkan Denny, bir tarafta ön plana çıkan Matthew ve hikayenin odak noktası ise, emekli öğretmen ve başarısız heykeltraş olan babaları Harold. Denny'nin gelmesiyle birlikte aile yüzleşmesi söz konusu oluyor. Baktığımızda konusu iyi, her ne kadar senaryo iyi işlenmese de. Kurgu düşüncesi de iyiydi ama sahne geçişleri sıkıcıydı.

Kısacası hikaye fikri iyi ama işlenişi o kadar da iyi değil, aksine sıkıcı. Bazı sahneler var, filmi ayrı anlamsız kılıyor. Karakterler arasındaki bağın da iyi işlenmediğini düşünüyorum.

Filmde Eliza'nın filmlerinin gösterildiği sahneler çok anlamsızdı. Çıplaklık ve cinsellik bu kadar anlamsız bir şekilde yerleştirilir filmin içine.

4/10
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga

Bölük, Aytaç Ağırlar'ın yazıp yönettiği, 1996 yılında yaşanan olaylardan uyarlanan dram filmi. Dram filmi ama içinde komedi unsurları da barındırıyor. Süresi kısa, biraz da yerli dizi gibi ilerliyor film ama tabii etkileyici bir tarafı da var. Hem güldürüyor, hem de hüzünlendiriyor.

Erdal karakteri ön planda olan bir karakter olsa da, özellikle Murat karakteri filmin dram yönünü oluşturuyor. Kantin televizyonun 1996 yılında yaşanan olaylar geçiyor, her ne kadar bazı tarihler gerçek tarihlerle uymasa da. Filmin nostalji yönü de var. Her şey dozunda diyebilirim; dram kısm da, komedi kısmı da. Hem güldürmeyi, hem de duygulandırmayı başarıyor. Bu arada film bittiğinde Murat karakterini araştırmanızı öneririm.

7/10
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga

Tie Me Up! Time Me Down! (1990)

Almodovar bazen çok iyi anlaştığımız bazen pek anlaşamadığımız bir yönetmen. Sevdiğim filmlerine bir tane daha eklenmesine sevindim. :Z

Filmi ben son dönemdeki İspanyol gerilim filmi dalgasına en yakın duran Almodovar filmi olarak gördüm. Oldukça sürükleyici ve heyecan dozu yüksek bir filmdi. Bununla beraber oldukça da eğlenceliydi. Üstelik Stockholm sendromu gibi çok zor ve tehlikeli bir konuya eğilmesine rağmen... Filmin konusu yanlış yorumlara çok açık. Bu nedenle eleştirmenler zamanında sevmemişler filmi. Haksızlar diyemem, normalde ben de bu tip yanlış anlaşılması çok kolay filmlere pek sıcak bakmıyorum ama filmi gerçekten sevdiğim için finalinden puan kırmayacağım, pozitif okumalarına odaklanacağım...

Başrolde cüretkar bir performans sergileyen Victoria Abril harikaydı. Genç Antonio Banderas'ın da en sevdiğim performanslarından biri oldu. Üstat Ennio Morricone imzalı müzikler de üstadın en iyilerinden olmasa da ilgi çekiciydi...

7.5/10
 
  • Beğendim
Reactions: Araf

Filmdeki hiçbir detaya göz gezdirmeden izlemeye başlamış olsaydım, muhtemelen doksanlı yıllarda yayınlanmış bir HBO filmi olduğunu düşünürdüm; ancak bu film HBO yapımı bir film değil, A24 yapımı bir film. Komedyen üslubuyla tanıdığımız Jonah Hill'in ilk uzun metrajlı film yönetmenliği deneyimi. 2010'lu yıllar zaten kendisi için değişim yıllarıydı; hem fiziksel yönden, hem de sinema yönünden. Bu film de o değişim yönünün parçalarından, ilk yönetmenlik deneyimi.

Film Los Angeles'ta, doksanlı yıllarda geçmektedir ve Stevie isimli 13 yaşında çocuğun evle, kaykaycı çocuklar arasındaki yaşamı anlatılıyor Evde annesi ve şiddete meyilli olan abisiyle yaşayan sıradan bir şekilde yaşayan Stevie, dışarıda kaykaycı arkadaşlarıyla kendinin hem mücadeleci yönünü, hem de cinsel yönünü keşfetmeye çalışacak.

Filmdeki görüntü soluk, tam eski yapımlardaki gibi. Aynı zamanda ekran dar, tam da yine eski yapımlardaki gibi. Filmin sinematografisi, doksanlı yılların bir parçası. Jonah Hill'in 83 doğumlu olduğunu düşünürsek ve çocukluğunu doksanlı yıllarda yaşadığını düşünürsek, filmi belki de kendini düşünerek yazmıştır, esin kaynağı da kendisidir. Kısacası bir çocuğun çevresinin onu nasıl dönüştürdüğünü gösteren bir yapım. Kısa süresine rağmen ağır gidiyor, sıktığı da oluyor, görüntüsü de yoruyor, bütün bunlar ayrı konu ama ilginç bir filmdi.

13 yaşındaki bir çocuğu genelde görmediğimiz bir yakınlaşma sahnesinde görmemiz ilginçti.

6/10
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga

Ümit Ünal'ın senaristliğini yaptığı, Türk sinemasının ünlü yönetmeni Atıf Yılmaz'ın yönetmenliğini üstlendiği ve buram buram MFÖ kokan film, absürd yapısıyla dikkat çekiyor. Absürd yapısının yanı sıra fantastik bir tarafı da var. Muhtemelen Türkiye'deki en absürd film olabilir.

Fatih isimli müzik yaparak geçimini sağlayan bir gencin, şeytan tarafından ruhunun satın alınmasıyla başlayan süreç, politik göndermeli, insanlığın şeytanlığına göndermeli bir filme dönüşüyor. Görsel efektelr dönemin de etkisiyle amatörce kalmış, ayrı konu. Görsel efektleri bir kenara bırakırsak, farklı tarzda bir film ve şeytan üzerine esprilerin güldürdüğü bir filmdi.

7/10
 

Tolga Cevik'in filmi diye izledim. Duygusal anlamda güzel bir film. Basit bir kurgusu var. IMDB puani bence yerinde bir puanlama olmus.

6/10
------


Son zamanlarda izledigim eski filmler arasinda en iyisi diyebilirim. Morgan Freeman varsa zaten o film kalitelidir. Ben Affleck ise oyunculugu ile gayet basarili olmus. Gerek kurgusu, hikayesi, aksiyonu ile tavsiye edilecek bir film.

IMDB puani bana düsük geldi.

8/10
 
  • Beğendim
Reactions: Araf
  • Güldürdün
Reactions: Yakamoz-Asi
İsviçre dizi ve filmi de yoktur ama çok fazla. :A

Onlar Netflix'e düsmüyor zaten. Genellikle parali kanallarinda yayinlaniyor. Ama ilgimi ceken yok zaten aralarinda. Ama Netflix Türkiye olsa cok daha iyi olurdu benim icin. Cok daha fazla film izlerdim.
 
Onlar Netflix'e düsmüyor zaten. Genellikle parali kanallarinda yayinlaniyor. Ama ilgimi ceken yok zaten aralarinda. Ama Netflix Türkiye olsa cok daha iyi olurdu benim icin. Cok daha fazla film izlerdim.
Netflix yapımı İsviçre dizi ve filmi hiç yok mu? Şöyle bir bakayım dedim İsviçre ile ilgili Netflix yapımı bir şey var mı diye; İsveç yapımları çıktı ve bir de "Küçük İsviçre" çıktı, o da İspanyol yapımı. :D
 
  • Güldürdün
Reactions: Yakamoz-Asi
Netflix yapımı İsviçre dizi ve filmi hiç yok mu? Şöyle bir bakayım dedim İsviçre ile ilgili Netflix yapımı bir şey var mı diye; İsveç yapımları çıktı ve bir de "Küçük İsviçre" çıktı, o da İspanyol yapımı. :D

Hic duymadim daha önce. Ilgincmis. :D
 
  • Güldürdün
Reactions: Araf
Bir @Dosi'nin memleketi İsveç kadar olamadınız. Kalifat çıkardılar mesela, @Dosi zirveye koydu diziyi, bayıla bayıla izledi. İsviçre'de yok böyle şeyler işte, sinema ve dizi yapımı konusunda zayıf bir ülke sanırım. :D

Yani, öyle ünlü bir film var mi diye düsündüm, aklima bir sey gelmedi. O yüzden diyorum ya, Netflix Türkiye olsa benim acimdan cok daha iyi olurdu. :D
 
  • Güldürdün
Reactions: Araf
Yani, öyle ünlü bir film var mi diye düsündüm, aklima bir sey gelmedi. O yüzden diyorum ya, Netflix Türkiye olsa benim acimdan cok daha iyi olurdu. :D
Ben İsviçre'ye ait ünlü bir film söyleyebilirim, o da Youth filmi. İtalya, Fransa, İsviçre ve İngiltere ortak yapımı bir film. Swiss Almanca dili de kullanılıyor filmde. Filmde Hollywood filmlerinde gördüğümüz oyuncular da var. En önemlisi de çekim yeri İsviçre.
 
  • Beğendim
Reactions: Yakamoz-Asi