En Son İzlediğiniz Film? 🎞

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan şirin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Evet,platform demek isteim.Maaşallah yeryüzündeki bütün platformları tekeline geçirmişsin. :A
BluTV yıllık almıştım kampanyada, Mubi’yi ücretsiz kullanıyorum kampanya kapsamında (@Sherlock ve @xdragxx’e teşekkürler :D)

Prime Video zaten yeni geldi ücretsiz denemesindeyim. Tek Netflix var aylık düzenli ödediğim onu da yakın bir arkadaşla ortak kullanıyorum. :D
 
  • Güldürdün
Reactions: 12.Adam
BluTV yıllık almıştım kampanyada, Mubi’yi ücretsiz kullanıyorum kampanya kapsamında (@Sherlock ve @xdragxx’e teşekkürler :D)

Prime Video zaten yeni geldi ücretsiz denemesindeyim. Tek Netflix var aylık düzenli ödediğim onu da yakın bir arkadaşla ortak kullanıyorum. :D
Netflix i tek hesapla iki kişi ortak kullanabiliyor mu? 😱
 
A Separation
Uzun zamandır izleme listemde olan bir filmdi, yeni izleyebildim. Ben sinemada Hollywood dışına pek çıkmam ama A Seperation oldukça mütevazi bütçesine rağmen son derece kaliteli bir iş olmuş. Yönetmen anlatmak istediği dünyayı çok gerçekçi ve güzel bir şekilde anlatmış. Filmin en başarılı yönü de bu gerçekçiliğiydi bence. Oyunculuklar da çok başarılıydı. Herkesin kendince haklı olduğu olduğu ama aynı zamanda kimsenin haklı olmadığı bir film. Final sahnesini de beğendim :D
8.2/10
 

Gia (1998)

Angelina Jolie konusundaki eksiklerimi kapamaya devam ediyorum. Orta yaş dönemini sevemesem de gençlik yıllarında gerçekten iyi bir oyuncuymuş. Bu filmin sinemalarda değil de HBO'da gösterilmesi şanssızlığı olmuş. Belki 1 sene sonra aldığı Oscar'ı kolaylaştırmış olabilir o ayrı konu tabii.

Amerika'nın en ünlü mankenlerinden birinin parlama ve erken yaşta ölüme sürüklenme hikayesini ele alıyor film. İlginç bir karaktermiş gerçekten Gia. Fakat uyuşturucu mevzusundan itibaren benim açımdan çok tekrara düşmeye başladı, son 1 saat 20-30 dakikaya sığdırılsa daha iyi bir film olurmuş.

Eğri oturup doğru konuşacak olursak filmin en akılda kalıcı sahneleri Angelina Jolie'nin malum sahneleriydi. Angelina Jolie'yi pek güzel bulmazdım normalde ama o yıllar vücudu kusursuzmuş. #Respect. Lost'tan tanıdığımız Elizabeth Mitchell da hiç fena değildi. :Z

6.5/10

------------



Toz Bezi (2015)

BluTV listemde uzun süredir bekleyen yerli filmlerdendi. İstanbul Film Festivalinde en iyi film ödülünü alan filmlerden biriymiş bu da. Fakat bu kez pek sevdiğimi söyleyemem. Asiye Dinçsoy çok iyi oynamış ve karakterlerle empati kurabilmek de çok zor değildi. Fakat hikaye genel anlamla yeni ya da etkili bir şey sunmuyor. Örneğin geçenlerde yorumladığım Borç'un anlattıklarının çok küçük bir kısmı bu filme denkti.

5/10

------------



Midnight Run (1988)

Netflix'ten kalkmadan yakalanacaklar izleme serimin ilk durağıydı. Dönemine göre çok iyi bir filmdi, günümüze göre de hala iyi bir film. Kat kat daha iyi imkanlarla çekilen Hızlı ve Öfkeli'den kat kat iyi bir film mesela. :)

Robert De Niro alışkın olduğumuz tarzda bir rolde. Ödül avcısı eski bir polis, ek olarak burada komediye de yakın bir performans sunuyor. Ona eşlik eden Charles Grodin yakından tanıdığım bir oyuncu değil. Mafyadan yüklü miktarda para yürüten muhasebeciyi oynuyor. Karakteri sıra dışıydı, sıra dışı olma sebebi ise hiçbir sıra dışı özelliğinin olmamasıydı. :) Gayet sıradan bir adamdı her yönüyle ama böylesini izlemeye alışkın olmadığımız için ilgi çekici geldi ve karakterle kolay bağ kurabilip sevdik. De Niro ile aralarında güzel bir kimya oluşmuş.

Güzel bir film ama fazla beklentiye girmemek lazım. Yorgun bir gün sonrasında izlenebilecek hafif, eğlenceli bir aksiyon filmi.

7/10
 
Django Unchained
Yine Tarantino, yine mükemmel bir film. Kill Bill dışında full gidiyoruz. :A
Film teknik açıdan çok iyiydi. Filmin atmosferi, müzikler, mekanlar, sahneler, oyunculuklar vs hepsi mükemmeldi. Kurgusunu izlediğim diğer Tarantino filmlerine kıyasla 1 tık zayıf buldum ama yine de oldukça iyiydi tabii. Ek olarak süresi biraz daha kısa olabilirmiş.
8.8/10
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga

Make Us Dream (2020)

Biraz farklı bir tercih yapayım dedim, futbolla alakalı yapılan içerikleri severim zaten ki burada Steven Gerrard ve Liverpool faktörleri de mevcut. Bu yüzden zaten ilgimi çeken bir filmdi, daha doğrusu belgeseldi...

İşlenişi ve anlatım tarzını sevdim. Sadece Steven Gerrard ve Liverpool'la sınırlı kalınmaması izlemeyi daha keyifli ve ilgi çekici kılıyor. Premier Lig'in bugün nasıl dünyanın en ilgi çekici ligi olması, paranın ve ekonominin futbolda ne kadar önemli olduğu (Manchester City'nin, Araplar tarafından satın alınışı da mevcut. :A), futbolcu olmanın zorlukları gibi birçok farklı noktaya değiniliyor.

Belgesel sonrası Steven Gerrard'a ve Liverpool'a olan ve zaten yüksek derecede olan saygım biraz daha arttı. Dile kolay 30 yıl şampiyonluk gelmemesine rağmen taraftarların asla takıma desteği bırakmaması, Gerrard'ın nasıl büyük bir karakter olduğunu, Liverpool tarihinin önemli maçlarını görüyoruz. "You'll Never Walk Alone" kesinlikle boşa söylenmiş veya öylesine kullanılan bir söz değil...

Son olarak bu tarz içerikler ilgisini çeken ve hala izlememiş olanlar için Amazon Prime'da bulunan "All or Nothing" ve Netflix'te bulunan "Sunderland 'Til I Die" -belgesel- dizilerini öneririm.

Puan: 8/10
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga

Get Him to the Greek (2010)

Judd Apatow ekibinden kötü iş çıkmaz diyerek izledim ama kötü etmişim. Keşke Netflix'ten kalkanlar arasından haklarımdan birini bu filmle kullanmasaymışım.

Yer yer eğlendirdiği kısımlar olmadı diyemem ama genel olarak her yönden çok zayıf bir filmdi. Spinoff'u olduğu Forgetting Sarah Marshall'ın çeyreği etmez.

3/10


---------



Edtv (1999)

Ron Howard'ın yüksek hatrına ilgi çekici konusu eklenince şans vermek istedim. Filmin en büyük şanssızlığı Truman Show'dan sonra çıkmış olması. Onun gibi harika bir filmin üzerine bu film biraz vasat kalmış ister istemez.

Matthew McConaughey de genel olarak itici bir adam zaten ve burada da öyleydi. True Detective'deki partneri Woody Harrelson ile burada kardeş olmaları enteresandı. :)

Televizyon dünyasını acımasızca eleştiren bir film, kötü değil, iyi olduğu noktalar var ama süresi fazla uzun ve biraz yapay.

6/10
 

Accepted (2006)

Netflix'ten kalkmak üzere olanlar arasından seçtiğim filmdi ve 4 filmlik seçkimin en iyisi çıktı. Çok eğlenceli, özgün bir konuya sahip filmdi. Epey eğlendim izlerken. Eğitim sistemi üzerine verdiği mesajlar da hoştu. Eğitim gerçekten tek kalıba sığdırılabilecek bir şey değil. Günümüzde Türkiye'de de herkes üniversite okumalı, üniversite okumayan işsiz kalır gibi bir anlayış var. Bunun üzerine herkes önemsiz bölümlerden de olsa bir üniversite okuyup bitirme telaşında. Sonrasında da işsiz üniversiteliler ordusu oluşuyor. Oysa üniversite okumayan pek çok kişi üniversite okuyanlara göre daha yüksek ücret aldığı işlerde çalışıyorlar.

En önemli olan insanın kendi istek ve ihtiyaçları doğrultusunda kendini geliştirebilmesi.

Blake Lively gencecik haliyle çok güzeldi. Maria Thayer de kızıl saçlılara olan sempatimi hatırlattı. :) Kariyerinin başındaki aşırı kilolu Jonah Hill de iyiydi. :)

Underrated bir film, türü içinde çok başarılı.

7.5/10
 
  • Harika
Reactions: kerem
Yakında 5 kere izleyen beni de geçersin. :A Bu kadar beğendiğini söylememiştin. :D
5 kez de izlemiş olabilirim emin değilim :A
Godfatherı tek film olarak ele alırsak top 10'uma girer heralde La La Land. Senaryo olarak pek bir numarası olmasa da ben çok seviyorum. :A
Emma Stone en sevdiğim 3-4 yabancı oyuncudan biri zaten :bhr:
 
  • Harika
Reactions: kerem

Enemy at the Gates (2001)

Uzun zamandır Netflix listemde duran fakat bir türlü elimin gitmediği bir filmdi nihayet izledim. Korkacak bir şey yokmuş. :):)

İkinci Dünya Savaşında Almanların Sovyetler Birliğini çok zora soktuğu bir ortamda savaşın kritik noktalarından biri olan Stalingrad'da geçiyor film. Almanlar ve Ruslar arasındaki bir savaşın tamamen İngilizce olması gerçekçiliğe gölge düşürüyor. Şive falan da yapmaya çalışmamışlar. Karlı bir atmosfer yaratma fırsatını da kaçırmışlar. Bu gibi gerçekçilik ögelerini önemsemedikleri için eleştirmenlerden vasat not alsa da genel olarak başarılı bir filmdi.

Her şeyden önce "sniper filmi" denilince aklıma ilk bu film gelecek sanırım. American Sniper bu filmin yanında epey zayıf kalıyor. İki sniper'ın düellosu şeklindeki filme bir de aşk üçgeni (tam da üçgen değil aslında) sığdırılmış. Savaş sahneleri başarılıydı. Fakat yer yer konu fazla dağılmış hissettirdi, sonlara doğru filme ilgimi giderek kaybettim ne yazık ki.

Oyunculuklar genel olarak ortalamaydı. Rachel Weisz şu anda da yaş grubunda en güzel bulduğum kadınlardan ama bu kadar gençken ilk kez izledim sanırım, çok doğal bir güzelliği varmış o yıllarda. Hayran kalmamak zor...

7/10

------------------


Manifesto (2017)

Sık karşıma çıkan bir filmdi ve başta çok heveslisi olmasam da bir şans vereyim dedim. Keşke yarıda bıraksaymışım...

Sanat ve felsefe konusunda çok ileri seviyede bilgi sahibi değilseniz benim gibi çoğunluğunu boş gözlerle izleyeceğiniz bir film. Bunun adı sinema falan değil bence, yönetmen düşünce kusmuş resmen. Kendi düşünceleri de değil. Farklı dönemlerde etkin olmuş çeşitli görüşler...

Cate Blanchett fena değildi ama yer yer bir skecin parçası gibi hissettirdi. Filmin tek olumlu yanı iyi görüntü yönetmenliği. Onun dışında film bile demekte zorlanacağım enteresan bir deneme, belki belgeselimsi demek daha doğru.

2/20
 

Cube (1997)

Süresini göz önüne alarak açıp izlediğim bir film oldu. Merak uyandırıcı, sürükleyici olsa da sonlara doğru etkisini kaybetti. Açıkçası filmin başından beri beklediğim finalle karşılaştım, sonunu beğenemedim. Çok sıradandı. Fikir olarak güzel, böyle kapalı mekan filmleri insanı geriyor ve merak uyandırıyor. Daha güzel işlenebilirmiş, mesela filmin sonu beni tatmin etmedi. Neden oradalardı, neden o isimler seçilmişti gibi sorular cevap bulamadı bende. (Film seriymiş ve toplam 3 filmden oluşuyormuş, sanırım diğer filmlerinde sorunun cevabını bulabileceğiz. İzler miyim diğer filmlerini bilemiyorum.)

6/10
 

Bizim İçin: Şampiyon (2018)

İlk olarak sinemada izlemiştim ve çok etkilenmiştim. Gerçekten harika bir biyografi filmiydi, etkisinden uzun süre çıkamamıştım. Yıllar sonra bir filmde gözlerim doldu. İkinci kez izlerken de yine aynı duygularla, aynı etkiyle izledim. Farah Zeynep Abdullah'ı izlemeyi çok seviyorum, yine çok yakışmış ama filmin yıldızı doğal olarak Ekin Koç'tu. Halis Karataş'a benzerliğiyle de çok güzel seçim olmuş film adına. Enerjisini de beğeniyorum zaten. Fikret Kuşkan olur da kötü iş çıkarır mı? Ahmet Katıksız harika bir dünya kurmuş, son yılların en iyi yerli filmi diyebilirim.


Issız Adam (2008)

Uzun zamandır izlemediğimi fark ettim, zaman zaman oturup izleyip eskilere daldığım, hüzünlendiğim filmlerden biri. Çağan Irmak'ın filmleri kendini tekrar tekrar izlettiriyor, ayrı bir dünyası var. Alper ve Ada'nın aşkını izliyoruz, sonu hepimizin kursağına yapışmıştır. Filmin müzikleri, özellikle ''Anlamazdın'' filmle anılan şarkılardan biri oldu. Şöyle bir bakınca Cemal Hünal dışında kimseyi de düşünemiyorum bu filme...
 
  • Beğendim
Reactions: kerem

The Rider (2017)

Burayı da yine salmış gibi olmuştum, izlediklerimden yorum yapmaya geldim...

Yakın zamanda izlemeyi umduğumuz Nomadland'in yönetmeni Chloé Zhao'nun ikinci filmi, kendisi yazmış, kendisi yönetmiş. Ortaya da başarılı bir drama çıkmış. Filmin en dikkat çekici noktası ise gerçekçiliği...

Bunu sağlayabilmesindeki en önemli unsur ise filmde yer alan oyuncuların, aslında kendilerini oynamış olmaları ve biz bunu, filmin sonunda öğreniyoruz. Bunları spoiler kutucuğu içerisine yazmamın sebebi de bu zaten...

Tabii bu söylendiği kadar kolay bir şey değil, öyle olsa biyografik her film bu şekilde çekilirdi zaten. Herkes kendisini oynardı. İlk kez oyunculuk deneyimleri olmasına rağmen filmde izlediğimiz herkes, oldukça başarılı oynamış. Bunda yönetmenin o performansları alabilmesi de önemli tabii.

Senaryo ve kurgu başarılı, verilmek istenen mesaj net. Kendimi sık sık başrolde yer alan karakterin yerine koydum, ne yaparsa yapsın olduramıyor, hayallerini gerçekleştirmesinin bir yolu kalmamış ancak yaşamak zorunda... Brady'nin insanlığa dair, insanın evrendeki yeri ve misyonu hakkında konuştuğu sahne çok başarılıydı bu arada.

Manzaralar çok güzel, bunda filmin geçtiği mekanların da etkisi var tabii. Son olarak atlar çok asil hayvanlar...

Puan: 7.5/10
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga

Forum İstatistikleri

Konular
172,253
Mesajlar
3,738,155
Üyeler
8,471
Son Üye
fatihbuyukcam