En Son İzlediğiniz Film? 🎞

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan şirin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

@Tolstoyevski 'ye bu filmi bulup önerdiği için çok çok teşekkürler...

Kesinlikle The Matrix,The Truman Show gibi filmlere katkısı olduğunu düşünüyorum.

Filmin konusu son derece ilginç.Hatıralar,anılar,geçmiş... Hiçbiri insanların kendisine ait değil.Uzaylıların deneyine göre sürekli değişiyor yaşadıkları hayatlar.Açıkçası biraz paranoyak bir düşünce gibi gelebilir ama böyle bir şeyin olması bence saçma değil.Kim bilir belki biz de öyleyiz.


Kesinlikle ben de bu filmin bilim-kurgu adına bir kilometre taşı olduğunu düşünüyorum.İşte bu tarz bilim-kurgulara ayrı bir hayranım yani The Matrix,The Truman Show,Blade Runner gibi.Çünkü hepsinin verdiği bir mesaj ve yaptığı bir felsefe var.Tipik uzaylı istilası filmleri gibi değil.Onların da bazılarını seviyorum ama onlar bu tarz filmler gibi derin değil.

Bu arada Blade Runner demişken ben bu filmi izlerken Blade Runner geldi aklıma.Hem ufaktan konu olarak -ikisinde de uzaylıların yaşamını sürdürmek için bir arayışı var-. hem de iki filmin de atmosferi birbirine çok benzer.Yüksek binalar,karanlık şehir gibi...

Sonuç olarak bilim-kurguya ilgisi olan herkesin bu filme hayran kalacağını düşünüyorum.

9/10
 
Blade Runner'a kadar her şey iyi gidiyordu da Blade Runner'a benzetince konudan koşarak uzaklaşasım geldi.
 
Yok yani Blade Runner'ı hiç sevmem de herhangi bir yönden benzetilmesi beni korkutmaya yetti.
Blade Runner bence bilim-kurguda bir kilometre taşıdır.Yakın gelecekte geçen bir film-noir.Sanırım Blade Runner'da çok sıkıldın normal karşılanabilir ama Dark City öyle değil.Konusu yere daha sağlam basıyor ve izlerken sıkmıyor.
 
Çakallarla Dans 3 Sıfır Sıkıntı

Öyle yardıracak bir film değildi ama kesinlikle sıkıcı da değildi. Biraz daha iyi olabilirmiş ama bence vakit geçirmelik Türk komedisine göre ortalamanın biraz üstü bir film olmuş.
1'den kötü 2'den iyi. Umarım 4'ü 5'i de çıkar daha da geliştirerek.


7/10
 

Dışarıdan bakınca çok ilgimi çeken cazip bir filmdi ama hayal kırıklığı oldu.Bu konudan böyle bir film çıkarmak... Karakterler çok antipatik,hiç zekice yapılam bir plan yok.Akılda kalan soruların hiçbiri cevaplanmadı.Sadece küpün içindeki 6 kişi dolaşıp duruyor.Oraya nasıl girdiler,kim yaptı bunu vb. sorular havada.Yer yer gereksiz diyaloglarla da sıktı.

5.5/10


Robert Downey Jr. için izledim ve beklentilerimi karşıladı.Robert Downey Jr. sınırları iyice aşıyor ve bir zenciyi oynayan Avustralyalı aktörü oynuyor.


Filmi beğenmek için savaş filmleri hakkında bilgi sahibi olmanız lazım.Platoon,Rambo ve diğer tüm savaş filmlerine göndermesini yapıyor.
Onun dışında Akademi ödülleri ve diğer ödüllere de göndermeler var.

Filmde eğlence,aksiyon ve komedi her şey var.

Ben Stiller hem oyunculukta hem de yönetmenlikte başarılı iş çıkarmış ama Jack Black ve karakteri çok kötüydü.

Filmin en iyisi de Tom Cruise'du.
Kariyerinin en farklı performansını ortaya koymuş mükemmel bir oyunculuk ortaya çıkarmış ayrıca karakteri filmin en iyi karakteriydi.
Dansları güldürdü.


İzlerken sıkılmayacağınız ortalama üstü bir komedi filmi.

7.5/10
 
Son düzenleme:

Serinin 2.filminde grup bu sefer Avusturalya'ya gidiyor. Olayların sırası yine ilk film gibiydi ama yinede eğlendim filmi izlerken.

Jay'in mesajı komedininde ötesindeydi müthişti


Will'in suratına b.k geldiği sahne en komik sahneydi


Sonlarına doğru biraz sıkılsamda iyi bir devam filmiydi.

8/10
 

Michael Mann gibi bir yönetmen ve iyi oyuncu kadrosuyla ilgimi çeken bir filmdi ve izlemeye karar verdim.Heat'ten sonraki en iyi Michael Mann filmi.

Film sadece bir gecede olanları anlatıyor ama gece oldukça uzun.Konu olarak alışılagelmiş katille-masum adam yolculuğu var ama karakterleri iyi tanıtıyor ve bu iki karakter arasındaki ilişkiyi iyi yansıtıyor.Ayrıca Michael Mann'ın yarattığı şehir atmosferi ise harika.

Oyunculara gelirsek film genel olarak zaten 2 kişilik bir filmdi.Tom Cruise da Jamie Foxx da mükemmeldi.Tom Cruise proje seçerken daha seçici davransa ve aksiyonun dışına çıksa bugünlerde belki Oscarlı bir oyuncu olurdu.Jamie Foxx ise saf taksiciyi iyi canlandırmış ve Oscar adayı olarak aynı yıl hem yardımcı olarak hem başrol olarak Oscar adayı olmayı başarmış.Mark Ruffalo da şimdiye kadar gördüğüm en farklı tarzda karşımıza çıkmış ve rol yakışmış.

Olay örgüsü ve kurgu çok iyiydi.Filmin akılda kalıcı birçok sahnesi var:

Vincent'in adamla yaptığı caz muhabbeti ve ardından adamı öldürmesi,Disco'daki çatışma sahnesi,Shadow On The Sun'ın çaldığı sahne,Max'in Vincent yerine bilgileri almak için Felix'in yanına gittiği sahne.

Sonunu da çok beğendim:

Hey Max... Herifin birisi burada Los Angeles'ta trene binip ölüyor.Sence kimse farkeder mi? Vincent filmin başında attığı hikayenin aynısını yaşıyor ve ölüyor.

Müzikleriyle,oyuncularıyla,kurgusuyla ve replikleriyle müthiş bir Michael Mann filmiydi.

9/10
 
13.Kat/ The Thirteenth Floor




"Düşünüyorum. Öyleyse varım."

Descartes'in varlık felsefesine çığır açan, derin tartışmalara neden olan efsanevi sözüyle başlıyor film.

Filmin senaryosu müthiş. 1999'un ilk başlarında çıkmış yani Matrix'den önce. Teknik olarak Matrix daha iyi ama Matrix hiç şüphesiz bu filmden de birkaç detay esinlenmiş.

Ancak esas olarak Incepiton'un bu filmden esinlendiğini çok daha rahat görüyoruz. Elbette senaryo, fikir açısından 13.Kat Incepiton'u ezer geçer. Lakin teknoloji ve animasyonlar, efektler bu filmde çok kullanılmadığı için tarihin tozlu sayfalarına karışmış.

İlk yarısı oldukça ağır geçiyor lakin ikinci yarı özellikle 70.dakikadan sonra döktürüyor. Müthiş replikler, müthiş gerçekler açığa çıkıyor.

İnsanın varlığı ile ilgili felsefi bir bilimkurgu filmi. Tıpkı Dark City ve Matrix filmleri gibi.

Filmin esas konusu, bir grup bilimadamı yıllarca üzerinde çalıştıkları bilgisayar simülasyonu ile sanal bir dünya oluştururlar. Lakin bizim bildiğimiz dünyadan hiçbir farkı yoktur, her şey resmen gerçek gibidir. Orda yaşayan insanlar vardır ve bizim, sizin gibi hayatları vardır. Onlar da bir simülasyonun parçası olduğunu bilmezler.

Simülasyonu oluşturan adamlardan biri simülasyonun içine girerek istediği bir tarihe gider...

Lakin simülasyonu oluşturan adamlar çok sonra korkunç gerçeği öğrenecektir

Meğersem kendileri de simülasyonun içindeymiş. Başkalarının oluşturduğu simülasyonun parçasından başka bir şey değillermiş. Daha da korkuncu böyle binlerce simülasyonun olmasıymış. Ancak tek simülasyon içinde simülasyona sahip olanlar bizim başkarakterin dünyasıymış./spoiler]

Matrix kadar karışık ve Dark City kadar hareketli değil. Yine de kült bir bilimkurgu filmi.

8.4/10
 
@OzaN onu daha önce denedim ama Mobil olduğum için imdb nin mobil sitesinin linkini alabiliyorum, masaüstü versiyon açılmıyor. Yine de olmadı sadece linkini eklerim imdb'nin.




 
Moderatörün son düzenlenenleri:

Uzun zamandir bu filmi izlemek istiyordum. Filme evimizdeki televiyondaki bir film izleme uygulamasinda yer alan fragmanda rastladim ve ilgimi cekti. Ek olarak Willem Dafoe'yu daha önce Inside Man filminde rastlamistim ve dikkat cekmisti.

Filmin büyük cogunlugu basrolün üstüne kurulu olmus. Willem Dafoe bence harika bir oyunculuk sergilemis ve filme büyük bir kalite vermis. Sogukkanli ve bir o kadar da yetenekli karakteri canlandirmis.

Film'den Aksiyon tarzinda bir sey bekleyenler büyük cogunlukla hayal kirikligina ugrayacaktir zira temposu oldukca düsük bir film. Aksiyon yönünden hic tatmin edici degil. Yani afise aldanmayin.

Filmi izledikten sonra kafamda birkac soru isareti kaldi ama daha sonra nette arastirdiktan sonra o soru isaretleri biraz da olsa giderildi. Lakin filmi izledikten sonra soru isareti kalmasi filmin cok iyi mi yoksa kötü mü oldugunu cözemedim tam olarak.

Filmin uzunlugu tam yerinde olmus, ne cok kisa ne cok uzun. IMDB puaninin 6.8 olmasi bence kesinlikle büyük cogunlugun aksiyon tarzi bir film beklemesinden kaynaklanmistir ama bence daha yüksek bir puani hak eden bir film.

Görsel olarak enfes bir film diyebilirim. Tansanya bölgesinde cekilmis ve yesillik, ormanlar icinde geciyor.

Puanim: 8.0
 

Robert Downey Jr.'ın Charlie Chaplin gibi bir dehayı canlandırması benim için çok ilgi çekici ve filmi izlemem için bir sebepti.

Film 2 buçuk saat olmasına rağmen su gibi geçti.Chaplin'i yakından tanımak,filmlerin nasıl ortaya çıktığını görmek büyük keyifti.Chaplin'in büyük filmleri The Kid,The Great Dictator,Modern Times gibi.Chaplin bu filmleri neden çekmiş,nasıl özen göstermiş,müziklerini nasıl bestelemiş gibi.Charlie Chaplin'in dünya görüşünü de kominizm spekülasyonlarını da es geçmemiş.Chaplin'e en çok zarar veren şey olan çapkınlığına da filmde bolca yer var.Yaşlılık halinde de çok iyi makyaj yapılmış ve o da yaşlılığa uyum sağlamış.

Filmde oradan buradan izlediğimiz pek çok tanıdık oyuncular var.Ama filmi Robert Downey Jr. taşıyor.Mükemmel bir performans sanki Charlie Chaplin'in kendisiymiş gibi.O yıl rakibi Al Pacino olmasaymış mutlaka Oscar almalıydı derdim.

Chaplin'in ekmek dansı yaptığı sahnede sergilediği oyunculuk olağanüstü!

Filmin beni etkilediği sahneler ise şunlar:

Nazi adamla arasındaki diyalog ve son sahnedeki Chaplin filmlerinden kapanış.

Film adına benim için olumsuz olan tek şey sahne geçişleriydi.Çok kötü durmuş o geçiş efektleri.Onun dışında sinemasever olan herkesin Chaplin'i biraz olsun tanımak adına bu filmi izlemesi lazım.

8.7/10
 

Top 250'ye sık sık girip çıkmasıyla dikkatimi çeken bir filmdi. Son iki yıldır yılbaşında izlemek istiyordum ama sınav dönemine denk geldiğinde izlemiyordum. Bu yıl zamanım varken 2014'ün filmlerine bir filmlik ara verip izledim doğrusu pek de değmedi.


Film çocukluğa dair bir film. Bazı noktalarda gerçekten iyi tespitleri var fakat genel olarak Top 250'ye girebilecek bir film olmaktan çok uzakta, vasata yakın bir film.

6/10
 

Hep Türk sinemasına olan ön yargım üzerinden ertelemişimdir ama ertelemekle ne kadar kötü yaptığımı anladım.Bu zamana kadar film hakkında bir tane olumsuz düşünce görmedim.Benim de film hakkında pek olumsuz bir düşünce yok açıkçası.

Türklerin Scorsese-De Niro'su olan Yavuz Turgul-Şener Şen ikilisinden unutulmaz bir film.

Bu filmde gerçek aşk var gerçek acılar ve hayalkırıklıkları var.Film çok dramatize ama bir o kadar da gerçekçi.İşte mükemmelliği burada.Çağan Irmak filmlerindeki gibi bayık bir dram yok.Filmde kendinizi hangi karakterin yerine koyarsanız koyun hepsinde mutsuz olacaksınız ama bunlar gerçek.

Oyunculara gelirsek Şener Şen ve Uğur Yücel mükemmel performans göstermiş.Filmi taşıyan bu iki isim özellikle Şener Şen mükemmel.

Cumali'nin çatıdaki ölüm sahnesi hem oyunculuk hem dram açısından mükemmel kaliteye sahip bir finaldi.

Müzikler de iyiydi.Özellikle Fırat ve Seyreyle Güzel türküleri çok iyiydi.

Türk sinemasında belki en iyisidir ama ilk 5'te olacağı kesin.IMDB'deki yerini hak ediyor.Böyle bir filmin birçok klasik filmin önünde olması gerçekten gurur verici.

8.5/10
 

Filmi dün izledim.Konusu iyi gibi duruyordu ama hayal kırıklığı yaşadım maalesef.Filmi Nicole Kidman bile kurtaramamış ne yazık ki.Filmde sürükleyicilik yoktu.Geriim ve gizem desen o da yoktu.Sonu ise saçma bitti

4/10
 

Başları sıkıcı başlasada film ilerledikce açıldı. Genel olarak ana konusu diğer gerilim, psikolojik filmlere benzer. Film kitap uyarlaması ayrıca, beğendim genel olarak. Çok tanıldık oyuncular yok zaten genç oyuncu kadrosu ağırlıklı bir film. Devam filmi de çekilecekmiş ona sevindim.

Puanım; 8/10
Küp serisini daha yeni izledim 2. filmi çok daha farklı ve değişik. Bence 2. filmini de bir izle.

Mezarına Tüküreceğim
Dün izledim.
Kızcağıza neler ettiler ya.