En Son İzlediğiniz Film? 🎞

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan şirin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
@berkann Jagten Danimarka filmiydi, yanlış ülke filmini izlemişsin galiba. :D
Evet öylemiş, yazdıktan sonra öğrendim. :D Neyse zaten bence birbirine çok yakın 2 ülke sineması. O tarafa İskandinav sineması diyeceğim bundan sonra. -Danimarka tam orada değil ama azıcık su var aralarında, oradan saydım.- :D
 

Inglourious Basterds

Tarantino'nun izlediğim 4. filmi oldu. Genel olarak beğendim. Bence birkaç sahne dışında sanki kendi değilmiş gibi geldi bana. Aynısını Django Unchained için de düşünüyorum. Ama tarzı olan sahneler en iyi sahnelerdi.
Bardaki çatışma; sinema salonunda sinemacı kızla, filmin başrolünde oynayan askerin birbirlerini öldürmesi.

Başta Waltz olmak üzere oyunculuklar iyiydi.

Anlık güldüren sahneler de mevcuttu. Onlardan birisi:
Gala gecesine gittiklerinde İtalyanca rolü yapmaları çok komikti. :F

Tarantino'yu da tebrik etmek gerekir. Neredeyse filmin tamamı Almanca ve Fransızca'dan oluşuyordu.

Açıkçası filme kaç puan vereceğimi bilmiyorum. Yuvarladığım rakam 8 olacak ancak; 8.5'ten 7.5'ten emin değilim. Filmi izlerken süresine rağmen sıkılmadım ancak, bütüne baktığımda farklı bir şeyler göremiyorum. Yine de Tarantino'nun en sevdiğim filmleri arasına girdi diyebilirim.

7.5/10
 

Will Smith ve Martin Lawrence ikilisinden müthiş bir aksiyon komedi filmiydi. Film boyunca ikisinin mimikleri sesli güldürdü :D Aralarında geçen konuşmalar, birden tartışmaları filan çok iyiydi :D

Filmde ilk 1 saat filan komedi daha fazlaydı ama son 30 dk. aksiyon tavan yaptı. Çatışma sahneleri, patlama sahneleri filan başarılıydı bence.

Özellikle Martin Lawrence'in düştüğü durum güldürdü :D

9/10
 
A Good Year - 2006 yapimi.
çok klişe be kotu yazilan bir aşk hikayesi, ama oyle renkler ve mekanlar var ki, cezb olmamak elde degil.
- film bilindigi uzere RTdan 30 - puan almiş, ama soyledigim gibi senaryodan çok renkler ve mekanlar için izledim.
- filmin yildizi: Russell Crowe - Marion Cotillard ama bence Isabelle Candelier.
- klişe hatta fazla klişe halinde bir hikaye ve senaryoya sahip.
- filmdeki kullanilan renk/işik çok başariliydi.
- yonetmenlik tarafindan bakarsak, daha iddiali ve başarili olabilirdi.
- R.Crowe ilk başlarda siritiyor ama sonradan baya yukseliyor.
- M.Cotillard Rust and Bone daki performansina gore zayif kalmişti ama yine harikaydi.
- Muzikler/Soundtrack çok başariliydi.
- filmin en iyi sahneleri: Havuzun dolma sahnesi - Tenis sahnesi - ilk tanişma - ilk karar sahnesi.
- film begendim ama bir kere daha izlermiyim, sanmam, benim IMDB puanim 4.
 

Efsane yönetmen Woody Allen'ın yazıp yönettiği, üstüne de rol aldığı bir film.

Doğrusu sıkıcıydı, "bu film ne zaman bitecek" diye düşündüğüm de oldu. Bu filmi sıkıcı yapan, oradan oraya atlamaları ve diyalog bakımından da insanı bunaltan yapıya sahip olması.

Kurgusal olarak pek iyi bulmadım filmi. Tam filmi adapte olmaya yakın oluyorum, başka bir konuya atlanıyor. Bu da iyi değil tabi ki. Çok rahatsız etti.

Woody Allen'in performansını iyi buldum. Onun dışında sabit oyuncu yoktu. Diane Keaton bile çok fazla gözükmedi.

Bu film şimdi yapılsa, daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Sağlam bir kurgu, sağlam bir ilerleyiş ve bağlantı olurdu, daha iyi olurdu.

Son sahnelerde her şey daha bir anlam kazandı, her şey rayına oturdu ama sonuç olarak karmaşıktı.

Şu replik hafızama kazındı bile;
"New York gibisin; ıssız bir adaya benziyorsun."

6/10
 

Müthiş bir komediydi. 5 arkadaşın 30 yıl sonra tekrar buluşmaları ve ardından gelen komedi zinciri.

5 arkadaşın hepside birbirinden farklı karakterlerdi. En ilginç karakter filmi izlemeden de tahmin etmiştim zaten Rob Schneider'di :D Ayağına ok saplanması filan güldürdü :D

Adam Sandler reyiz yine sesli güldürdü çoğu yerde :D Özellikle kıza bakarken değiş demesi iyiydi :D

Küçük çocuğun annesinden süt içmesi, 2 çocuğun sapıklık yapması filanda komikti :D

9/10
 

Mark Wahlberg, Christian Bale ve Amy Adams gibi oyuncuların rol aldığı başarılı bir filmi izledim, çok beğendim.

Film baştan sona heyecanlıydı, bu bir gerçek. Dövüş filmlerine karşı ayrı bir sempatim var. Rocky serisi de sevmemin ayrı bir nedeni. Bu gerçekten esinlenmiş bir film. Bu da filmi daha bir anlamlı kılıyor.

Mark Wahlberg'in oyunculuğu da iyiydi ama Christian Bale'nin oyunculuğuna ayrı bir parantez açmak lazım. O karakteri çılgın yapan da bu. Amy Adams da güzeldi hani, onu da atlamamak lazım.

Bu tarz gerçek hayattan esinlenerek uyarlanmış filmlerde en sevdiğim nokta, sonda gerçek hayatta neler yaptığını göstermesi. Bu da filmi ne kadar etkili yaptığını gözler önüne seriyor.

Sıkıcılık diye bir şey yoktu, akıcı diyebilirim. İyi bir yere bağlandı. "Olmayacak derken olma" olayı Rocky'e benziyor. Rocky serisi daha başka bir olay. Bu film kendine özgü, gerçek hayattan esinlenmiş bir film.

10/10
 

Belki günümde olmadığımdan, belki hava sıcak olduğundan, belki de bu türü pek sevmediğimden ötürü film bana bayağı sıkıcı geldi. Oysa film çok iyi başlamıştı ama sonradan benim için sıradan bir mafya filmine dönüştü. Uyuşturucu, seks, yükseliş, düşüş ve
bir adamın arkadaşlarını satması

Büyük beklentiyle izlemiştim, belki sonra daha dikkatli izlemeliyim.

Türünü seven için başyapıt olabilir, sevmeyen için işkenceye dönüşebilir.

6.5/10 -ten 7-
 

Engin Akyürek ile Farah Zeynep Abdullah'ın başrolde yer aldığı bir filmi seyrettim, çok beğendim. Yazan ve yöneten Kerem Deren olunca sanırım beğenmem çok doğal.

Türk sinemasında romantik tarzda filmlere oranla çok farklı ve çok iyi. Kerem Deren'in ilk sinema deneyimi başarılı olduğunu söylemek lazım, umarım yeni filmler yapar ve bu tarz iyi filmler çıkar ortaya. Filmin ilk sahnelerinde "ne oluyor" diyorum, film geliştikçe "neler olacak" diyorum ve sonda da "ne oldu" diyorum. Kendi kafamda birçok soru sordurdu film. Ters köşe haber ediyordu gelişen olaylarla ve bu gerçekleşiyordu. Senarist ters köşe olayını filminde de konuşturuyordu.

Engin Akyürek'in tarzı biraz farklı. Farah Zeynep Abdullah'ın da öyle tabi. Bu ikilinin sahneleri gelesiye kadar çok sıradan gidiyor. Daha sonra bir başlanıyor, keyifli sahneler çıkıyor ortaya. Gülümseten, samimi sahneler. O sıradan sahneler bile sonlarda sıradanlığını yitiriyor.

Nil Karaibrahimgil'in 'Kanatlarım Var Ruhumda' da ayrı bir renk katıyordu filme, bunu da atlamamak lazım. Farah Zeynep Abdullah'ın canlandırdığı çılgın karaktere de hava katıyordu. Hani şu Eylül'e. Diğer karakter de Engin Akyürek'in canlandırdığı Tekin. Karakterler de iyiydi.

Doğru insanı bulursunuz, yanlış kararlar verirsiniz. İşte bütün mesele de buydu. Doğru insanı bulmak zordur ama yanlış kararlar vermek kolaydır. Bunun üzerine gidilmiş. Akıl oyunları da var ama sonu çok iyi bağlanmış.

Kerem Deren'in ilk sinema deneyimi başarılı oluyordu, en azından benim gözümde ya da benim gibilerin gözünde. Bunda sanırım eşi Pınar Bulut'un da büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Hele filmin sonunda eşine göndermede bulunuyordu, sevgisini dile getiriyordu.

Filmi beğendim. Türk sinemasında bu tarz filmlerin çoğalmasını isterim doğrusu. Klişeye kaçmaksızın olayları samimi bir dille anlatmak. Kimi zaman gerçekten duygulandırmak. Abartmadan, izleyeni sıkmadan ve farklı bir bakış açısı sunarak.

10/10
 

Spirited Away

Büyük umutlarla izlediğim ancak kısmen hayal kırıklığına uğradığım bir film oldu.

Filmi farklı yapacak bir şey yoktu. Sıradandı bana kalırsa. Ve açıklanmayan şeyler film bittikten sonra beni rahatsız etti.
Neden ruhlar? Orası neresi? İnsanlardan neden nefret ediyorlar?
Herkes Miyazaki'nin hayal gücünden bahsetmiş ancak ben ortada "vay be" diyebileceğim bir hayal gücü göremiyorum.

Filmin en büyük artısı ise sıkılmadan izlettirmesi.

Tavsiye ederim ama ben farklı bir şeyler bulamadım filmde. Top 250'de 36. sıra abartı gibi.

7/10
 

İlk filme göre daha iyi bir filmdi bence.

Çoğu sahne sesli güldürdü. Bu filmde başrollerin dışındaki bütün karakterler ilginçti :D Aslında en sevdiğim komedi türü olmuş diyebilirim. Herkes heryerden çıkıyor filan :D

Steve Buscemi bu filmde daha komikti, özellike partide giydiği kıyafet sesli güldürdü :D

Taylor Lautner reyizde iyiydi, dövüş haraketleri filan :D

Adam Sandler yine döktürmüş. Adamın her hali güldürüyor ya :D

10/10

@OzaN 3.film çıkacakmıymış biliyormusun ? :D
 
@berkann Ruhların Kaçışı'nı fazla beğenmemene şaşırdım, Miyazaki'nin diğer filmini sevdiğine göre buna bayılırsın diye tahmin etmiştim ama tam tersi oldu. :D

@cevaa şimdilik gözükmüyor ufukta. :)
Ben de öyle düşünüyordum ama Princess Mononoke daha çok hoşuma gitmişti. :D

Sen Miyazaki'nin hangi animelerini izledin? Ben de ona göre izleyeyim de bir sonraki etkinliğe koyacak animemiz olsun. :D
 
Ben de öyle düşünüyordum ama Princess Mononoke daha çok hoşuma gitmişti. :D

Sen Miyazaki'nin hangi animelerini izledin? Ben de ona göre izleyeyim de bir sonraki etkinliğe koyacak animemiz olsun. :D
O ikisini izledim işte başka izleme geri kalanı etkinliklerde izleriz her sezon bir tane. Ama tabii bu sezonki animeyi de kimse izlemezse kendimize özel anime programı yaparız. :D