En Son İzlediğiniz Film? 🎞

berkann

Favori Üye
Katılım
22 Aralık 2011
Mesajlar
18,893
Reaksiyon puanı
6,730
Puanı
1,060

Mystic River

Clint Eastwood'un yönetmen koltuğunda oturduğu, izlediğim ilk film. Maalesef pek beğendiğimi söyleyemem.

Bence olayların birbirine bağlanışı çok basitti. Sonlara doğru bu basitlik daha da arttı. Aynı şeyi replikler için de söyleyebilirim. Zaten senaryoda bir zekilik olduğunu düşünmüyorum. Böyle filmlerde benim beklentim, filmin beni şaşırtması. Ama bu filmde onu göremedim. Felsefi bir düşünce de yoktu.

Sean Penn ve Tim Robbins'in oyunculukları çok iyiydi.

Umduğumu bulamadığım ama sıkılmadan izlediğim klasik polisiye filmi.

6.5/10 -tan 6-
 

Araf

Emekli
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
38,599
Reaksiyon puanı
23,222
Puanı
1,060
Konum
Aydın

İzlemek istediğim filmlerden biriydi ve en sonunda izledim. İzlemek istememdeki temel sebeplerden biri de, ekibin Leyla ile Mecnun ve Şubat'tan oluşan oyunculardan oluşması. Çok beğendiğimi de rahatlıkla söyleyebilirim.

Onur Ünlü resmen yönetmenliğini de konuşturmuş. Dizinin senaristliğini de üstleniyor tabi, onu da atlamayalım. Kurgu bakımından olsun, çekim olarak olsun, mükemmel kalitede bir film. Ali Atay oyunculuğunu konuşturmuş yine, bakışlar falan.

Onur Ünlü'nün mizah anlayışını alıştığım için gördüğüm şeylere çok büyük şaşkınlıkla karşılamadım. Absürd bir iş olmuş. Süper güç olayları da yerli yerindeydi ve başarılıydı.

Akhisar'da çekilmiş bir iş ve oyuncuların dilinde Ege şivesi. Ege şivesi de severek izlediğim iki dizinin ekibinden duymak kulağa hoş geldi.

Onur Ünlü'nün siyah beyaz olarak çektiği; Türkiye'nin alıştığı tarzda olmayan absürd tarzda bir film ortaya çıkıyor. Türkiye'nin 'başyapıt' dedirtecek tarzda bir iş olduğunu da düşünüyorum.

10/10
 

berkann

Favori Üye
Katılım
22 Aralık 2011
Mesajlar
18,893
Reaksiyon puanı
6,730
Puanı
1,060

The Song of Sparrows / Serçelerin Şarkısı

İran sinemasına Farhadi'yle artan merakım, Majid Majidi ile devam ediyor. Aslında çok büyük bir dram bekliyordum ama öyle çıkmadı.

Genel olarak izlerken çok sıkıldım. Bir amacı yokmuş gibi geldi filmin bana. Anladığım amaçlar da çok kolay bir şekilde aktarılmış. Yani
adam haram parayla erik alıyor ve giderken poşet yırtılıyor. Yarısı dökülüyor. -haram parayla aldığı kısım-
Stv dizisi basitliğinde olmuş ne yazıkki. :(

İran filmlerinde bir çok şeyi anlıyorum. Onlar da Türkçeyi anlıyor olacaklar ki 2 kez İbrahim Tatlıses'i duydum. :D

Bu kadar olumsuz yorumuma rağmen, sadeliğinden dolayı sevebilirsin. Yönetmenin etkinlikteki filmi Cennetin Çocukları'nı merakla bekliyorum.

6/10
 

berkann

Favori Üye
Katılım
22 Aralık 2011
Mesajlar
18,893
Reaksiyon puanı
6,730
Puanı
1,060

Toy Story

Ne zamandır başlamak istediğim bir seriydi. Nihayet bu gece başladım. Zaten beklentim çok iyi yöndeydi ve film onu karşıladı.

Hem komedi, hem aksiyon iyi işlenmişti filmde. Özellikle oyuncak dinazor yer yer güldürdü. :D Filmin verdği mesaj da çok iyiydi. Animasyon filmlerinde -çocuklara yönelik olanlarında- altta bir mesaj olması gerektiğini düşüyorum.

Bence çok zevkli, eğlenceli bir animasyon. Şu ana kadar izlediğim animasyonların en iyisi diyebilirim. Benim gibi hala izlemeyen varsa, hemen izlesin.

9/10 -animasyon olduğu için puanını biraz daha yüksek verdim ama hak etmiyor diyemem.-
 

berkann

Favori Üye
Katılım
22 Aralık 2011
Mesajlar
18,893
Reaksiyon puanı
6,730
Puanı
1,060

Toy Story 2

İlk filme oranla puanının düşük olmasıyla beklentim azalsa da, bence bu filmin de ilk filmden aşağı kalır yanı yok. Aksiyona birazcık daha fazla ağırlık verilmiş, o kadar. Keşke gülebildiğim daha çok yer olsaydı.
"Tanımadığın oyuncaklarla konuşma." repliği güldürdü. :F

Toy Story serisinden bir filmi daha önce izlediğimi hatırlıyorum. O film, 2. filmmiş meğer.

Film bittikten sonra kamera arkası görüntülerini de izleyin, bazıları çok komikti. :D

8.5/10 -tan 9-
 

berkann

Favori Üye
Katılım
22 Aralık 2011
Mesajlar
18,893
Reaksiyon puanı
6,730
Puanı
1,060

Good Will Hunting

Açıkçası böyle bir hikaye beklemiyordum. Ama hikaye beni hemen içine çekti. Kahramanımız kadar zeki olmasam da, yaşadığı sorunları kendimle özleştirebildim. Aslında herkesin az ya da çok kendini göreceğine inandığım bir film.

Oyunculuklar iyiydi. Özellikle Matt Damon'ın oyunculuğunun bu kadar iyi olduğunu tahmin etmiyordum.

Senaryonun uyarlama olmaması da çok şaşırtıcı. Film bence tam bir biyografi film düzeyindeydi. Şurayı biraz saçma buldum:
4 yılda bir verilen ödülü kazanmış bir matematikçi zor bir denklemi çözemezken, bizimkinin o kadar kısa sürede doğru cevabı vermesi saçma.
Yani demek istediğim; zeki olabilir ama onu işlemen gerekir. Filmde çalıştığı sahne pek yok gibi, ama denklemleri şakır şakır çözdüğü sahnelerden geçilmiyor. (KISKANDI)

Sıkılmadan izlediğim ve genel olarak beğendiğim bir film oldu. Zaten psikoloji varsa, büyük ihtimal beğenirim. :D

8.5/10 -tan 9-
 

Araf

Emekli
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
38,599
Reaksiyon puanı
23,222
Puanı
1,060
Konum
Aydın

Bu film izlemek istediklerim arasındaydı ve en sonunda izledim. Bu filmi izlemek istememdeki temel sebep; "(500) Days Of Summer" gibi bir filmin senaristliğini üstlenen Scott Neustadter ve Michael H. Weber'in bu filminde senaristliğini üstleniyor olması.

Gençlik bir filmi olduğundan hemen hemen bilindik sahnelerle başlandı. Bir yandan bağlanmak; bir yandan da bağlanmamak söz konusuydu. İster istemez insan bağlanıyor.

Filmde kopukluk vardı. Oradan oraya, oradan oraya derken, bağlantıyı kopardılar. Asıl vermek istenen mesajı izleyiciye kopuk bir şekilde verildi. Genel olarak sıkıcı değildi ama sonu daha iyi olabilirdi.

Miles Teller iyiydi mesela, rolüne uygundu. Shailene Woodley de karakterine uygundu. Karakterine görüntü bakımından da rahatlıkla uyum sağladı. Brie Larson da iyiydi. Bu üçlünün canlandırdığı karakterler arasında geçiyor.

Bağlantı;
Hayatın anlamını yitiren Sutter, en sonunda hayatının anlamını Aimee buluyordu. İşin içine Cassidy'i fazla dahil olmasa, o bulma olayını dolandırmayıp, daha etkili bir şekilde geçirilebilirdi. Sonunu daha iyi beklerdim gerçi. Sonuçta filmin senaristleri, "(500) Days Of Summer" gibi bir filmde izleyiciye tokat gibi bir final yapıyordu. Scott Neustadter kendi hayat hikayesinden esinlendiği için o film için normâl bir finaldi aslında.

Genel olarak iyiydi. Sıkıcı değildi, eğlenceliydi. Klasik "bağlanmak olmasa da bağlanırsın" mesajını veren romantik komedi filmlerinden diyebilirim. Filmin daha da iyi olmasını beklerdim.

7.5/10
 

berkann

Favori Üye
Katılım
22 Aralık 2011
Mesajlar
18,893
Reaksiyon puanı
6,730
Puanı
1,060

Ondskan

İsveç sineması da takip etmek istediğim ülklerin başında geliyor. Daha önce sadece Jagten'i izlemiştim ve sevmiştim. Bu filmi de yine sevdim ve etkileyici buldum.

Film bence en iyi başlama sahnelerinden birini yapıyor. Özellikle
çocuğun, üvey babasından dayak yerken, annesinin piyano çaldığı sahneler
çok etkileyiciydi. Bunun dışında etkilendiğim çok sahne var.

Gerçekte bu kadar ileriye gidilir mi bilimiyorum ama bu film sonuçta ve filmdeki şeyler de asla olamaz diyebileciğim şeyler değildi.

Başroldeki erkek iyi oynamıştı.

Genel olarak benim oldukça etkileyici bulduğum bir film oldu. Baştan sonuna kadar pür dikkat izledim. Tavsiye edilir.

8.5/10 -tan 9-
 

berkann

Favori Üye
Katılım
22 Aralık 2011
Mesajlar
18,893
Reaksiyon puanı
6,730
Puanı
1,060

Toy Story 3

Yine eğlenceli bir macera izledik. Diğer filmlerine oranla süresi daha uzun olsa da, hiç sıkmadan izlettirdi kendini.

Aksiyon yine fazlaydı. Komedi de yeteri kadardı. Filmin en sonundaki çekimlere yine güldüm. :D
"Ah Romeo, neden Romeo'sun sen." tabi bunu bir uzaylı oyuncak dinlerseniz koik gelir. :F

Barbie karakteri çok iyiydi. :F Ayrıca komedi anlamında favorim, dinazor Rex.
Hadi yine iyi, dişi dinazor buldu kendine. :A

4. film gelir mi, gelmeli mi bilmiyorum ancak çekerlerse izlerim yine.

9/10

Genel olarak bence seri, en iyi seri filmlerden birisi. 3 film de çok eğlenceli. Seri filmlerdeki bir filmin diğerini tutmaması -kalite bakımından- gibi bir şey yok. Eğer izlemeyen varsa hemen izlesin. İzlediğim en iyi animasyon filmlerinde ilk 3'ü aldılar. Yanlarına belki WALL-E veya Monters, Inc. serisi yaklaşabilir.
 

cevaa

Emekli
Katılım
26 Şubat 2011
Mesajlar
22,434
Reaksiyon puanı
4,420
Puanı
911
Yaş
30
Konum
İstanbul

Etkileyici bir dram filmiydi. Otizmli ve online oyun bağımlısı bir gencin yaşadıklarını anlatıyordu.

Film işneliş açısında Klass filmine benziyordu. Okulda alay edilmeler filan ama sonu çok farklı bitti.

Film vermek istediği mesajı çok iyi vermiş. Özellikle cenaze sahnesinde alay edenlerin bile üzülmesi bence en iyi sahnelerden biriydi.

Ayrıca sonda çocuğa üzüldüm ya, kızın yanında olduğunu sanıyordu ama yoktu :(

Dram filmi izlemek isteyenler için tam ideal bir film. Hem süresi kısa hemde sıkmıyor.

8/10
 

Araf

Emekli
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
38,599
Reaksiyon puanı
23,222
Puanı
1,060
Konum
Aydın
Kaçış Planı - The Next Three Days

Ülkemizde dizi olarak çekilen 20 Dakika'nın uyarlandığı filmi merak ettim ve izledim. Başta biraz sıkıcılık vardı ama sonradan film sonlara doğru müthiş bir şekilde açıldı. John, Lara'yı kaçırmaya başladığı sahneler çok hareketliydi. Tabi Türkiye'deki dizi versiyonu ile Amerika'daki film versiyonu arasında çok fark var. Her ne kadar 20 Dakika dizisi, Kaçış Planı filminden uyarlanma olsa da aralarında çok fark var. Başrol oyuncusu çok başarılı bir performans sergiliyor. Yani yeterince olayları film olarak anlatamamışlar, dizi olsalar daha iyi anlaşılırdı herşey. Açıkcası ben beğendim filmi.
Arslan Bey, izlediginiz yerin linkini bana özelden gönderebilirmisiniz?

Ben en son Tetikci'yi izledim.
@Yakamoz-Asi acaba izledi mi?