Klas ve güzel bir maç oldu. İlk yarıdaki oyun çok temizdi ki buna bağlı olarak sadece 1 dakika eklendi.
Bratislava maçının devamını oynarmış gibiydi futbolcular. İlk yarısı baskılı ve kaybedilen topları çabuk kapmaya çalışan ve bu konuda başarılı olan bir takım görüntüsü verdik. Pas yapmak yerine daha hızlı ileriye gittik. Bu çok belirgindi. Böylelikle çok pozisyon bulduk. İkinci yarı pek ciddiye alınmayan lakin buna rağmen yine etkili bir oyun izletti takım bize. Farkı 2'ye katlamak mümkündü, AA buna gerek görmedi. Hak verilebilir bu maç özelinde.
Burak Yılmaz muazzam oynadı. Orta sahaya gelip top alıp-verdi, top çaldı, atak başlattı. Elneny ile olan paslaşmalarından sonraki temiz vuruşu ve golü etkileyiciydi. Maç içinde, özellikle ikinci yarı çok kötü şutlar çıkardı ama bunu da önceden de belirttiğim gibi laubaliliğe bağlayabiliriz.
Atiba ve Elneny ikilisi en iyi maçını oynadı. Diğer herkes gibi çok çalışkandılar. Atiba usta işi bir şekilde golünü attı. Elneny asist yaptı ve gole çok yaklaştı. Ofansif anlamda katkı vermeye başlar demiştim, 1 hafta sonra dediğim gerçekleşti. Bu gerçekten çok gerekli. Adem Layiç hâlâ tam verimli bir şekilde oyun içerisinde değil. Fakat o da iyiydi.
Gerçekten "Bu oyuncu kötüydü." diyebileceğim biri yok. Takım gaza gelmiş ve herkes kendi yeteneğine paralel olarak çabalıyor.
Kayserispor'un sonuncu olduğunu, Fenerbahçe'yi yendiğini, GS'ye 2 tane gol attığını unutmamak lazım.
Oyuncuları ve Abdullah Avcı'yı tebrik ediyorum. Maçın adamı ise tabii ki Burak Yılmaz.
İstatistikler için
tık.