Klasik Band of Brothers - Mini Dizi Yorumları

6. Bölüm

Soluksuz izledim, şimdiye kadarki en iyi bölümdü. :)

Eugenen'in hemşirenin eşarbını yırttığı sahnede göz yaşları sel olabilir. :(
9.5/10
 
6. Bölüm

Çok sıkıldım zar zor tamamladım. Bir şeyi sevmeyince sevmiyorum işte. Teknik kalite hatrına 6'dan aşağı inmiyorum:

6/10
 
1x1

Kalitesinden kuşkum olmasa bile, Amerikalılar için hazırlanmış milli bir sinema dizisi. Buram buram milliyetçilik kokacağı kaçınılmaz. Kubrick gibi, Acopolysse Now gibi kendi ülkelerini yerden yere vuracaklarını hiç sanmıyorum. Onlar Japonya'da yaptıklarını görmezler. Büyük ihtimalle American Sniper tarzı bir milliyetçilik göreceğiz gibi. Zaten Tom Hanks ve Steven Speielberg adları geçiyorsa Tanrı Amerika'yı korusun düşüncesi ön plandadır.


Neyse, bir Amerikan yapımı olduğu için kendi ülkelerine laf etmeyecek olmalarını normal karşılayalım. Ama dizinin sürükleyicilik açısından da gideri yok. Ya da sadece belli bir kesime hitap ediyor, eğer böyle ağır askeri yapımlara ilgisi olanlar benden çok çok daha sevecektir onu da doğal karşılıyorum.

Ama dizi bana göre değil, askeri teknik kısımlar vb.vb her bölümde çekilecek iş değil.
Devam etsem bile ayda 1 bölümden fazlasını izleyemem ama onu da sanmıyorum. Sonuçta izlemesek pek bir şey kaybedeceğimizi sanmam, Acopolysse Now'un ötesinde bir yapım mı ki sanki?

Yine de üstte de dediğim gibi, oldukça emek harcanmış kaliteli bir eser.

6.5/10
 
@Tolstoyevski Diziyi ben de pek sevmedim ama her savaş filmi veya iyi olmak için Amerika'yı yerden yere vurmak zorunda değil. Japonya'ya yaptıklarını tabii görmezler biz Ermeni'lere yaptıklarımızı görüyor muyuz? Ha Amerika Japonya'ya yaptıklarını öven bir film çekse tabii ki rezalet olur. Tıpkı American Sniper'ın bir katili kahramanlaştırması gibi.

6. Bölüm

Ben baya sıkıldım yine. Tam sevmediğim tarzda ilerliyor. Bu bölüm doktora ağırlık vermişler.

"Son kısımda askerin yarasını sarmak için hemşirenin eşarbını yırttığı sahne iyiydi ama."]

6/10
 
7. Bölüm

Önceki bölüm kadar olmasa da iyi bir bölümdü.

Çevirmen arkadaş Winters'ı 3 bölüm önce Yüzbaşı olduğu halde hâlâ Teğmen olarak çeviriyor. :)

İki arkadaşı feci şekilde yaralandıktan sonra Buck'un miğferini yere bıraktığı sahne çok duygusaldı.
9/10
 
8. Bölüm

Bazı yerleri sıkıcıydı, bazı yerleri ise çok iyiydi. :)

Bu bölümde çaylak Teğmen Henry Jones rolünde Colin Hanks'i görüyoruz. O zamanlar bayağı gençmiş ama babasına aşırı derece de benzediği için hemen tanınıyor. Daha önce de Fargo, Dexter ve Mad Men dizilerinde karşımıza çıkmıştı. Kaliteli projeler de yer almasında babasının bir etkisi var mıdır acaba? :)

Winters, bu arada Binbaşı rütbesi aldı. Yarbay ve Albay olduğu günleri de görürüz umarım. :)

8.5/10
 
1x1

Kalitesinden kuşkum olmasa bile, Amerikalılar için hazırlanmış milli bir sinema dizisi. Buram buram milliyetçilik kokacağı kaçınılmaz. Kubrick gibi, Acopolysse Now gibi kendi ülkelerini yerden yere vuracaklarını hiç sanmıyorum. Onlar Japonya'da yaptıklarını görmezler. Büyük ihtimalle American Sniper tarzı bir milliyetçilik göreceğiz gibi. Zaten Tom Hanks ve Steven Speielberg adları geçiyorsa Tanrı Amerika'yı korusun düşüncesi ön plandadır.


Neyse, bir Amerikan yapımı olduğu için kendi ülkelerine laf etmeyecek olmalarını normal karşılayalım. Ama dizinin sürükleyicilik açısından da gideri yok. Ya da sadece belli bir kesime hitap ediyor, eğer böyle ağır askeri yapımlara ilgisi olanlar benden çok çok daha sevecektir onu da doğal karşılıyorum.

Ama dizi bana göre değil, askeri teknik kısımlar vb.vb her bölümde çekilecek iş değil.
Devam etsem bile ayda 1 bölümden fazlasını izleyemem ama onu da sanmıyorum. Sonuçta izlemesek pek bir şey kaybedeceğimizi sanmam, Acopolysse Now'un ötesinde bir yapım mı ki sanki?

Yine de üstte de dediğim gibi, oldukça emek harcanmış kaliteli bir eser.

6.5/10
Milliyetçilik adına pek bir şey yok dizide. Ben adamların Amerikalı olduğundan emin olamayıp İngilizler mi diye imdbye baktım hatta. :):)

Bu tarz filmleri sevenler hangi milletten olursa olsunlar aynı oranda severler bence. American Sniper gibi bir şey kesinlikle yok...
 
9. Bölüm

İlk 30 dakikası sıkıcıydı, ancak sonrası duygusal olmakla beraber muhteşemdi.

Yahudilerin tellerle çevrili bir toplama kampında yaşadıkları, Hitlerin ne kadar acımasız bir diktatör olduğunun resmi idi. "Keşke kendini 3 yıl önce öldürseydi"
9/10
 
10. Bölüm (Final)

Daha iddialı bir final beklesem de iyiydi yine de. :)

Binbaşı Winters'ın Yüzbaşı Sobel'e çektiği ayar çok iyiydi: ''Rütbeye selam veriyoruz, adama değil.'' :)
9/10
 
7. Bölüm

Artık bitirmek için izliyorum, ilgi çekiciliği kalmadı dizinin. İzlerken başka işlerle de uğraşıyorum yoksa çekilmiyor.

Yalnız aksiyon sahnelerindeki çekimler muhteşem. Anca bu kadar iyi olur yani ama duyguyu veremiyorlar...

6/10

----------------

8. Bölüm

Bu bölüm de aynı dozdaydı hatta biraz daha sıkıcıydı galiba. :D

Colin Hanks'in gelişi bölümün ilgi çekici tek noktasıydı herhalde. :)

@sürgünüm babası kadar olmasa da iyi oyuncu bence, buradaki rolü babası sayesinde almıştır (sonuçta dizinin yapımcısı). Belki pek çok rolü daha ama Dexter, Fargo falan kendi başarısı olsa gerek. :):)

6/10
 
9. Bölüm

Son kısmı bir hayli güzeldi gerçekten. Kimileri Yahudi propogandası falan diyebilir ama bu insanlar gerçekten yaşamış bunları. Herkese gösterilmesi kadar doğal bir şey yok...

7/10
 
7. Bölüm

@OzaN'la tamamen aynı fikirdeyim. Sahneler sıkıcı, aksiyon sahneleri çok sıkıcı ama tek başına hiçbir şey ifade etmiyor tabi o sahneler.

"Guarnere ve Toye parçalandıktan sonra Buck'ın tepkisi etkileyiciydi ama sonrasında Buck'a biraz daha yoğunlaşabilirlerdi."]

7/10
 
10. Bölüm (Final)

Şükürler olsun bu diziyi de tamamladık. En azından "sonradan açılıyor muydu", "haksızlık mı ettim" gibi sorular olmayacak kafamda. Rahatlıkla söyleyebilirim ki bu dizinin IMDb Top 250 TV'de bir numara olması akıl almayacak bir olay. Breaking Bad veya Game of Thrones ile kıyaslanamayacak bir dizi. Diziye 10 puan veren 10 kişiden 7'sine sorsam diziden 5 tane bile karakter adı bile sayamaz. Teknik kalite açısından mükemmele yakın bir işçilik var ama gel gelelim teknik kalite karın doyurmuyor. :)

Homeland'de izlemeye doyamadığım Damian Lewis'i burada izlemek güzeldi, karakteri de iyiydi. Dizide bu kadar net başrol olduğunu bilmiyordum. Umarım Bilions dizisi iyi çıkar da orada daha da severek izleriz. :)

Bölüm özeline gelecek olursak savaş sonrası psikolojiden esintiler taşıdığı için bölümlerin çoğundan daha iyiydi. Ayrıca ufak tefek ilginçlikleri de içinde barındırıyordu. Örneğin Hitler'in asansörle çıkılan özel karargahı çok enteresan geldi. :)

7/10
 
8. Bölüm

Çok sıkıcıydı. Colin Hanks'i izlemek güzeldi ama çok sıkıcıydı.

"Winters'ın en son yağtığı kıyak güzeldi. Binbaşı rütbesini alması da iyi oldu."]

6/10
 
9. Bölüm

En etkileyici bölüm oldu sonlarıyla. O son kısmıyla en az bir Schindler's List, The Pianist kadar iyiydi.

" Çalışma kampındakilerin zayıflıktan ölecek kıvama gelmiş hallerini gördüğümde kanım dondu resmen. İnsan insana bunu nasıl yapabilir?"]

8.5/10
 
9. Bölüm

En etkileyici bölüm oldu sonlarıyla. O son kısmıyla en az bir Schindler's List, The Pianist kadar iyiydi.

" Çalışma kampındakilerin zayıflıktan ölecek kıvama gelmiş hallerini gördüğümde kanım dondu resmen. İnsan insana bunu nasıl yapabilir?"]

8.5/10
Ben bununla ilgili birçok belgesel izledim. İnsanlar açılıktan ölen diğer kişilerin cesetlerini yemişler. Bir de kazanlar da vücutları eritilenler var tabii, onlar daha dehşet verici.
 
10. Bölüm

Bu diziyi de bitirdik sonunda. Kesinlikle kaliteli bir eser belgesel tadında ama mesela bu dizide Winters dışında doğru düzgün kişiliği hakkında bilgi sahibi olabileceğin bir karakter yok. Sağlam karakter yok demek istediğim. Dizi bitince akılda kalan replik sayısı 2'yi geçmez. Teknik olarak mükemmel bir iş senaryo da kötü değil ama dediğim gibi pek bağ kuramadım ben. Bence 1. olacak bir dizi değil.

Finale gelirsek benim en beğendiğim bölümlerden biri oldu. Savaş sonrası olduğu için büyük ihtimal.

"Winters'ın verdiği ayar bence de çok iyiydi. Sobel keşke daha çok olsaydı onun olduğu ilk bölüm en iyi bölümdü belki de."]

8/10