Senaryo için dediklerine katılıyorum, Ozark'ın üzerine Breaking Bad tohumları serpiştirilmiş tam olarak. Hatta ilk bölümün son sahnesi ile Ozark'ın ilk bölümünün son sahnesi neredeyse aynı. Bence net bir şekilde iki diziden de esinlenme var. Yanlış anlaşılmasın, olumsuz anlamda söylemiyorum bunu. Bunun olması, esinlenilirken bol bol aşka meşke girilmemesi güzel bir şey. Tabii bazı klişeler vardı yine ama o kadar olur.
Dizinin ilk bölümü dijitale çekilmiş iki bölümün birleşimi muhtemelen, kurguda bunu hissettiriyorlardı zaten ilk bölümde. Bazı geçişlerden anlaşılıyor bu durum, tabii muhtemelen dijitale çok daha cesurca çekilmiş sahneler de vardır ama TV'ye uygun bir kurguyla hazırlarlarken ilk bölümü atılmıştır onlar. Halit Ergenç'i, Ozan Güven'i küfür ederken sansürsüz izlemek vardı ama olmadı işte.
Keşke Bein'le anlaşmazlık yaşamasalardı.
Yakın dönemde Çukur'da benzer bir mevzu olmuştu, haberlere falan çıkmıştı hatta. Bir tane polis karakteri vardı ve biraz aykırıydı sisteme. Eleştiriler gelince direkt karakter değiştirilmişti. Umarım burada da benzer işlere girilmez. Özellikle ilk bölümde bol bol gönderme de vardı, bir anda değişirse dizi hoş olmaz.
Dediğin gibi ilerde dizinin tadı muhtemelen kaçacak, Uluç Bayraktar'ın (Ezel'in de yönetmeni) önceki iki dizisi olan İçerde ve Çarpışma da çok iyi başlamıştı ama sonradan bozmuşlardı. Kolay değil TV'ye haftada iki saat dizi yazmak ve çekmek. Senaryonun ister istemez tadı kaçıyor. Ama eğer yine tek sezonluksa İçerde ve Çarpışma gibi en azından aşırı derecede bozmadan kaliteli bir şekilde noktalayabilirler hikayeyi ve umarım öyle olur. Dijitalde olsa konusu itibariyle ağır ağır ve oldukça kaliteli işlenebilirdi dizi ama maalesef TV'ye geçmek durumunda kaldı. Dijitale çektikleri bölümlerin ayarında TV'ye diziyi çekmeleri de çok zor. Dediğin gibi dizi gayet olumlu ve iyi başladı, umarım da böyle devam etsin...