Annem gidelim dedi şaşırdım.ben pazartesi ya da salı gidicem
Bizde gideriz belki. Tabi Meryoş olmasa pek gönüllü olmazdım.
2016 Annemin Yarası - Film Yorumları
- Konuyu başlatan Aserat
- Başlangıç tarihi
-
- Etiketler
- annemin yarası
Bizde gideriz belki. Tabi Meryoş olmasa pek gönüllü olmazdım.
Ben şuan salondayım, filmin başlamasını bekliyorum. Eve dönünce yorum yapacağım.
21.dk den sonrasını izleyin isterseniz hepsini izleyin gayet keyifli
Berrak ve Emre Karayel cidden kaliteli isimler.
Filmden ümidi kestim şimdi IMDB'de 1 veriyorum.Tamam merakla bekliyoruz yorumunu.Ben şuan salondayım, filmin başlamasını bekliyorum. Eve dönünce yorum yapacağım.
erdal özyağcılar,cengiz bozkurt,yılmaz erdoğan,cem yılmaz hepsi beğenmişBerrak ve Emre Karayel cidden kaliteli isimler.
@destere fahriyoşu gülcan arslan ağlayarak konuşuyor zaten
erdal özyağcılar,cengiz bozkurt,yılmaz erdoğan,cem yılmaz hepsi beğenmiş
Yılmaz dışındakiler fiyasko.
Yılmazda ayıp olmasın diye demiştir.
Bugün Meryem'i sinemada rezil ettim. En az 50 kişiye rezil oldu.21.dk den sonrasını izleyin isterseniz hepsini izleyin gayet keyifli
Arkadaşlarla Kolpaçino'ya gittik bugün, bu filmin fragmanı çıktı "bu kadın filmin yarısında yoktur tükenip kaçmıştır" dedim salonda bir gülüşme oldu görceniz.
@sokak sanati @Yiğitt @Çiğdem-Böyle sinemada insanları güldürmeyi seviyorum.
Amacım dikkat çekmek değil. .ss
ıyyy @Çiğdem- le evlenesice .ss (en büyük bedualarımdan biriBugün Meryem'i sinemada rezil ettim. En az 50 kişiye rezil oldu.
Arkadaşlarla Kolpaçino'ya gittik bugün, bu filmin fragmanı çıktı "bu kadın filmin yarısında yoktur tükenip kaçmıştır" dedim salonda bir gülüşme oldu görceniz.
Böyle sinemada insanları güldürmeyi seviyorum.
)
Sabah attığın yorumdan sonra bu davranışınla da gözüme battın, ayrıca Kolpaçino kısmına da izninle 'Iyyy' demek istiyorum.Bugün Meryem'i sinemada rezil ettim. En az 50 kişiye rezil oldu.
Arkadaşlarla Kolpaçino'ya gittik bugün, bu filmin fragmanı çıktı "bu kadın filmin yarısında yoktur tükenip kaçmıştır" dedim salonda bir gülüşme oldu görceniz.
Böyle sinemada insanları güldürmeyi seviyorum.
totallikte bir marka oldu artık totoş atacan.ss neyse meryoşum ne kadan sempatik @Çiğdem- olsa çekin pis elinizi derdiSabah attığın yorumdan sonra bu davranışınla da gözüme battın, ayrıca Kolpaçino kısmına da izninle 'Iyyy' demek istiyorum.
@cookies @sokak sanati @vadikızı @Harunnn60 @destere
totallikte bir marka oldu artık totoş atacan.ss neyse meryoşum ne kadan sempatik @Çiğdem- olsa çekin pis elinizi derdi
Kadın ne diyor orada Hoşt mu diyor.
Meryem muhtemelen hoşt ne demek bilmiyor.
seni mi gördü de hoşt desin.ssKadın ne diyor orada Hoşt mu diyor.
"Mutlu bir geleceği mutsuz bir geçmişe kurban etmeyecek çocuklara..."
Ve filmi sonunda izledim. Tüm forum ahalisinin benim yorumumu beklediğini biliyorum, o yüzden giriş kısmını fazla uzatmayacağım.
Öncelikle senaryoyu çok beğendim. Normalde bu tür filmlerde fazlasıyla görülen ajitasyon ve duygu sömürüsünden uzak kalınması film için ciddi bir artı. Fragman 1-2 önemli kısmı açık edebiliyor, ama bu filmi izlemenize engel olmasın; çünkü başından beri temposu düşmeyen bir senaryo ve bolca da sürpriz var. Üstelik komedi sahneleri de boş değildi, özellikle Borislav ve Marija'nın çoğu sahnesinde şahsen çok eğlendim.
Bir de film öyle yavaş değildi, dediğim gibi temponun pek düşmemesi de son dönem dram filmlerinde göremediğimiz bir durum olduğu için filme daha çok bağlanmamı sağladı. Salih'in gelgitlerinin çok iyi yansıtılmasının yanı sıra Borislav hakkında filmin sonuna kadar bir türlü fikir edinememiz de iyi bir düşünce olmuş.
Teknik kısımdan ayrı olarak bahsetmeye gerek yok, çünkü her zaman olduğu gibi yine "aşmış" bir iş olmuş. Kurgu, müzikler, sinematografi, av sahnelerindeki animasyon çalışmaları vb. şeyler filmin senaryosunu daha da besliyor.
Oyuncuları ise ayrı ayrı değerlendireceğim, çünkü onlar hakkında söylemek istediğim fazla şey var.
Ozan Güven: Yılın en iyi erkek oyuncu performanslarından biri. Yıllardır Cem Yılmaz'ın filmlerindeki yan karakterlerden sonra başrole terfi etmesine çok sevindim ve buradaki oyunculuğuyla da bu konumda kalıcı olacağı izlenimini verdi, senaryo da bazı yerlerde onu torpil geçmiş gibi hatta.
Meryem Uzerli: Meryem'i bu filmde izledikten sonra Türk magazin basını ve halk tarafından aşırı derecede gereksiz bir şekilde yerin dibine batırıldığını anladım. Belki bu tükenmişlik sendromu olayıyla birçok insanın espri maddesi oldu, Gecenin Kraliçesi'nin olmamışlığı ve onun üzerinden yapılan reklamların da elde patlamasıyla birlikte iyice şamar oğlanına döndü; ama çok iyi senaryolarla buluşabildiği zaman gerçekten harikalar yaratabilen biri. Olağanüstü enerjisi ve üzerinde çalışılmış performansıyla kadrodaki favorilerimden oldu, umarım ileride de Türkçe'sinin engel olmayacağı roller bulur ve beyazperdede daha çok izleyebiliriz.
Bora Akkaş: Filmin reklamları yapılırken başroldeki daha ünlü 4 oyuncu üzerinden yapılıyor, ama asıl başrol es geçiliyor. Yıllar boyunca TV dizilerinde Geniş Aile'deki Zekai'nin izlerini atmaya çalışan genç oyuncudan ziyade çok farklı bir ışık gördüm, sanki Salih olmak için yaratılmıştı ve harikaydı
Okan Yalabık: Muhteşem Yüzyıl'dan sonra sadece reklam seslendirmelerini duyabilmiştik; ama geçen yıl Analar ve Anneler'den sonra burada da oyunculuğun kitabını yazmış. Rol süresi fazlaydı, ama bazı anlarda daha çok olmasını istemedim değil. Onu da çok beğendim.
Belçim Bilgin: Kelebeğin Rüyası gibi başyapıta yakın bir filmi bile berbat eden bir oyuncu olduğunu düşünürsek ne diyeceğimi bilemiyorum, ama kesinlikle kötü değildi. Daha yetenekli bir ismin elinde daha işlevli bir hale gelebilirdi, kaldı ki rolü de çok çok önemliydi; ama diğer 4 isme göre geride kalmasına rağmen beklediğimden daha iyi bir Belçim Bilgin vardı karşımda.
Bu arada Ozan Açıktan'ın yönetmenliğini de es geçmek istemiyorum, çünkü Çok Filim Hareketler Bunlar ve Sen Kimsin gibi iki zayıf komediden sonra (izlemesem de) Silsile ve şimdi de Annemin Yarası ile farklı bir yöne saptı ve bu yolda daha da ilerleyeceğini ve beklentilerimizi boşa çıkarmayacağını umuyorum.
Sonuç olarak yılın en güçlü filmlerinden biri ve adeta bir kalite resitali. 2 saat boyunca gerek gülerek, gerek tüyleriniz ürpererek, gerekse duygulanarak izleyeceğiniz bir yapım. Hatta Kelebeğin Rüyası gibi gelecek sene Oscar'a aday adayı olarak gönderilme ihtimali yüksek. Tek sorun Balkan karakterlerin Türkçe konuşup yazı yazarken orijinal dili kullanması olabilir, ama sonuçta film Türkiye'ye yapıldığı için hiç gözüme batmadı. Sonuç olarak izleyin ve (en önemlisi) izlettirin. Osman Pazarlama, Ali Kundilli, Kolpaçino gibi rezilliklerin arasında elmas gibi parlıyor.
Not: Meryem Uzerli'nin şarkısı lütfen en kısa zamanda Youtube'a yüklensin, şiddetle rica ediyorum.
9/10
Ve filmi sonunda izledim. Tüm forum ahalisinin benim yorumumu beklediğini biliyorum, o yüzden giriş kısmını fazla uzatmayacağım.
Öncelikle senaryoyu çok beğendim. Normalde bu tür filmlerde fazlasıyla görülen ajitasyon ve duygu sömürüsünden uzak kalınması film için ciddi bir artı. Fragman 1-2 önemli kısmı açık edebiliyor, ama bu filmi izlemenize engel olmasın; çünkü başından beri temposu düşmeyen bir senaryo ve bolca da sürpriz var. Üstelik komedi sahneleri de boş değildi, özellikle Borislav ve Marija'nın çoğu sahnesinde şahsen çok eğlendim.
Bir de film öyle yavaş değildi, dediğim gibi temponun pek düşmemesi de son dönem dram filmlerinde göremediğimiz bir durum olduğu için filme daha çok bağlanmamı sağladı. Salih'in gelgitlerinin çok iyi yansıtılmasının yanı sıra Borislav hakkında filmin sonuna kadar bir türlü fikir edinememiz de iyi bir düşünce olmuş.
Teknik kısımdan ayrı olarak bahsetmeye gerek yok, çünkü her zaman olduğu gibi yine "aşmış" bir iş olmuş. Kurgu, müzikler, sinematografi, av sahnelerindeki animasyon çalışmaları vb. şeyler filmin senaryosunu daha da besliyor.
Oyuncuları ise ayrı ayrı değerlendireceğim, çünkü onlar hakkında söylemek istediğim fazla şey var.
Ozan Güven: Yılın en iyi erkek oyuncu performanslarından biri. Yıllardır Cem Yılmaz'ın filmlerindeki yan karakterlerden sonra başrole terfi etmesine çok sevindim ve buradaki oyunculuğuyla da bu konumda kalıcı olacağı izlenimini verdi, senaryo da bazı yerlerde onu torpil geçmiş gibi hatta.
Meryem Uzerli: Meryem'i bu filmde izledikten sonra Türk magazin basını ve halk tarafından aşırı derecede gereksiz bir şekilde yerin dibine batırıldığını anladım. Belki bu tükenmişlik sendromu olayıyla birçok insanın espri maddesi oldu, Gecenin Kraliçesi'nin olmamışlığı ve onun üzerinden yapılan reklamların da elde patlamasıyla birlikte iyice şamar oğlanına döndü; ama çok iyi senaryolarla buluşabildiği zaman gerçekten harikalar yaratabilen biri. Olağanüstü enerjisi ve üzerinde çalışılmış performansıyla kadrodaki favorilerimden oldu, umarım ileride de Türkçe'sinin engel olmayacağı roller bulur ve beyazperdede daha çok izleyebiliriz.
Bora Akkaş: Filmin reklamları yapılırken başroldeki daha ünlü 4 oyuncu üzerinden yapılıyor, ama asıl başrol es geçiliyor. Yıllar boyunca TV dizilerinde Geniş Aile'deki Zekai'nin izlerini atmaya çalışan genç oyuncudan ziyade çok farklı bir ışık gördüm, sanki Salih olmak için yaratılmıştı ve harikaydı
Okan Yalabık: Muhteşem Yüzyıl'dan sonra sadece reklam seslendirmelerini duyabilmiştik; ama geçen yıl Analar ve Anneler'den sonra burada da oyunculuğun kitabını yazmış. Rol süresi fazlaydı, ama bazı anlarda daha çok olmasını istemedim değil. Onu da çok beğendim.
Belçim Bilgin: Kelebeğin Rüyası gibi başyapıta yakın bir filmi bile berbat eden bir oyuncu olduğunu düşünürsek ne diyeceğimi bilemiyorum, ama kesinlikle kötü değildi. Daha yetenekli bir ismin elinde daha işlevli bir hale gelebilirdi, kaldı ki rolü de çok çok önemliydi; ama diğer 4 isme göre geride kalmasına rağmen beklediğimden daha iyi bir Belçim Bilgin vardı karşımda.
Bu arada Ozan Açıktan'ın yönetmenliğini de es geçmek istemiyorum, çünkü Çok Filim Hareketler Bunlar ve Sen Kimsin gibi iki zayıf komediden sonra (izlemesem de) Silsile ve şimdi de Annemin Yarası ile farklı bir yöne saptı ve bu yolda daha da ilerleyeceğini ve beklentilerimizi boşa çıkarmayacağını umuyorum.
Son sahnede Nerma'nın, kendisine tecavüz adamın Borislav olduğunu hatırlamasıyla gelişen final sahnesi çok etkileyiciydi, o anlarda etkilenmemek mümkün değil. Ve neden Marija'yı harcadınız sayın senaristler?
Not: Meryem Uzerli'nin şarkısı lütfen en kısa zamanda Youtube'a yüklensin, şiddetle rica ediyorum.
9/10
Son düzenleme:
Niye bu kadar şımarıksın."Mutlu bir geleceği mutsuz bir geçmişe kurban etmeyecek çocuklara..."
Ve filmi sonunda izledim. Tüm forum ahalisinin benim yorumumu beklediğini biliyorum, o yüzden giriş kısmını fazla uzatmayacağım.
Öncelikle senaryoyu çok beğendim. Normalde bu tür filmlerde fazlasıyla görülen ajitasyon ve duygu sömürüsünden uzak kalınması film için ciddi bir artı. Fragman 1-2 önemli kısmı açık edebiliyor, ama bu filmi izlemenize engel olmasın; çünkü başından beri temposu düşmeyen bir senaryo ve bolca da sürpriz var. Üstelik komedi sahneleri de boş değildi, özellikle Borislav ve Marija'nın çoğu sahnesinde şahsen çok eğlendim.
Bir de film öyle yavaş değildi, dediğim gibi temponun pek düşmemesi de son dönem dram filmlerinde göremediğimiz bir durum olduğu için filme daha çok bağlanmamı sağladı. Salih'in gelgitlerinin çok iyi yansıtılmasının yanı sıra Borislav hakkında filmin sonuna kadar bir türlü fikir edinememiz de iyi bir düşünce olmuş.
Teknik kısımdan ayrı olarak bahsetmeye gerek yok, çünkü her zaman olduğu gibi yine "aşmış" bir iş olmuş. Kurgu, müzikler, sinematografi, av sahnelerindeki animasyon çalışmaları vb. şeyler filmin senaryosunu daha da besliyor.
Oyuncuları ise ayrı ayrı değerlendireceğim, çünkü onlar hakkında söylemek istediğim fazla şey var.
Ozan Güven: Yılın en iyi erkek oyuncu performanslarından biri. Yıllardır Cem Yılmaz'ın filmlerindeki yan karakterlerden sonra başrole terfi etmesine çok sevindim ve buradaki oyunculuğuyla da bu konumda kalıcı olacağı izlenimini verdi, senaryo da bazı yerlerde onu torpil geçmiş gibi hatta.
Meryem Uzerli: Meryem'i bu filmde izledikten sonra Türk magazin basını ve halk tarafından aşırı derecede gereksiz bir şekilde yerin dibine batırıldığını anladım. Belki bu tükenmişlik sendromu olayıyla birçok insanın espri maddesi oldu, Gecenin Kraliçesi'nin olmamışlığı ve onun üzerinden yapılan reklamların da elde patlamasıyla birlikte iyice şamar oğlanına döndü; ama çok iyi senaryolarla buluşabildiği zaman gerçekten harikalar yaratabilen biri. Olağanüstü enerjisi ve üzerinde çalışılmış performansıyla kadrodaki favorilerimden oldu, umarım ileride de Türkçe'sinin engel olmayacağı roller bulur ve beyazperdede daha çok izleyebiliriz.
Bora Akkaş: Filmin reklamları yapılırken başroldeki daha ünlü 4 oyuncu üzerinden yapılıyor, ama asıl başrol es geçiliyor. Yıllar boyunca TV dizilerinde Geniş Aile'deki Zekai'nin izlerini atmaya çalışan genç oyuncudan ziyade çok farklı bir ışık gördüm, sanki Salih olmak için yaratılmıştı ve harikaydı
Okan Yalabık: Muhteşem Yüzyıl'dan sonra sadece reklam seslendirmelerini duyabilmiştik; ama geçen yıl Analar ve Anneler'den sonra burada da oyunculuğun kitabını yazmış. Rol süresi fazlaydı, ama bazı anlarda daha çok olmasını istemedim değil. Onu da çok beğendim.
Belçim Bilgin: Kelebeğin Rüyası gibi başyapıta yakın bir filmi bile berbat eden bir oyuncu olduğunu düşünürsek ne diyeceğimi bilemiyorum, ama kesinlikle kötü değildi. Daha yetenekli bir ismin elinde daha işlevli bir hale gelebilirdi, kaldı ki rolü de çok çok önemliydi; ama diğer 4 isme göre geride kalmasına rağmen beklediğimden daha iyi bir Belçim Bilgin vardı karşımda.
Bu arada Ozan Açıktan'ın yönetmenliğini de es geçmek istemiyorum, çünkü Çok Filim Hareketler Bunlar ve Sen Kimsin gibi iki zayıf komediden sonra (izlemesem de) Silsile ve şimdi de Annemin Yarası ile farklı bir yöne saptı ve bu yolda daha da ilerleyeceğini ve beklentilerimizi boşa çıkarmayacağını umuyorum.
Sonuç olarak yılın en güçlü filmlerinden biri ve adeta bir kalite resitali. 2 saat boyunca gerek gülerek, gerek tüyleriniz ürpererek, gerekse duygulanarak izleyeceğiniz bir yapım. Hatta Kelebeğin Rüyası gibi gelecek sene Oscar'a aday adayı olarak gönderilme ihtimali yüksek. Tek sorun Balkan karakterlerin Türkçe konuşup yazı yazarken orijinal dili kullanması olabilir, ama sonuçta film Türkiye'ye yapıldığı için hiç gözüme batmadı. Sonuç olarak izleyin ve (en önemlisi) izlettirin. Osman Pazarlama, Ali Kundilli, Kolpaçino gibi rezilliklerin arasında elmas gibi parlıyor.Son sahnede Nerma'nın, kendisine tecavüz adamın Borislav olduğunu hatırlamasıyla gelişen final sahnesi çok etkileyiciydi, o anlarda etkilenmemek mümkün değil. Ve neden Marija'yı harcadınız sayın senaristler?
Not: Meryem Uzerli'nin şarkısı lütfen en kısa zamanda Youtube'a yüklensin, şiddetle rica ediyorum.
9/10
Bundan sonra gözüne batmamaya çalışıcam.Sabah attığın yorumdan sonra bu davranışınla da gözüme battın, ayrıca Kolpaçino kısmına da izninle 'Iyyy' demek istiyorum.
Sen izlediğin ucube filmlerine bak, Kolpaçino serisi candır.
Ayrıca bu filmi de izleyeceğim fragmanı hoşuma gitmişti nete düşsünde.
Çok beğendiğin için kaldırdık.beğeni butonu nereye gitti la moderatör
Bir de anlayışın kıt.Pardon?
"Ucube" mi? Deniz ile takıla takıla bana laf sokmaya başlaman da gözüme batıyor, söylemiş olayım.Bundan sonra gözüne batmamaya çalışıcam.
Sen izlediğin ucube filmlerine bak, Kolpaçino serisi candır.
Ayrıca bu filmi de izleyeceğim fragmanı hoşuma gitmişti nete düşsünde.
Ayrıca vizyonda izlemek varken neden internetten izleyeceksin ki?
Sen KPSS'ye girmeyecek misin, git ona çalış bir zahmet. Sınavda benden ve bana soktuğun laflardan soru sormayacaklar yani.Çok beğendiğin için kaldırdık.
Bir de anlayışın kıt.
aaa ucube diye senin de heykelini diker tayyip amcama laf söylettirii pisBundan sonra gözüne batmamaya çalışıcam.
Sen izlediğin ucube filmlerine bak, Kolpaçino serisi candır.
Ayrıca bu filmi de izleyeceğim fragmanı hoşuma gitmişti nete düşsünde.
