FK7 After the Wedding / Düğünden Sonra (2006) - Film Yorumları

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,085
Reaksiyon puanı
49,740
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
0457655.jpg


Düğünden Sonra - Efter brylluppet (2006)

Türü:
Dram
Yönetmen: Susanne Bier
Senaryo: Susanne Bier (story), Anders Thomas Jensen (story), Anders Thomas Jensen (screenplay)

Oyuncular:
Mads Mikkelsen
Neeral Mulchandani
Tanya Sharma
Swini Khara
Meenal Patel

IMDb Sayfası



Oscar Adaylıkları (1)

- Yabancı Dilde En İyi Film (Danimarka)




Filmin Fragmanı
 

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,085
Reaksiyon puanı
49,740
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com

Forumdash

Favori Üye
Katılım
21 Temmuz 2012
Mesajlar
66,140
Reaksiyon puanı
38,907
Puanı
1,060

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,085
Reaksiyon puanı
49,740
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Bakın bu bir dramdır. :)

Sağlam bir dram filmiydi. Giriş kısmında farklı karakterlerden çok alakasız sahneler görünce filme bağlanmakta güçlük çektiğim doğru ve bu durum olaylar başlayana kadar devam etti. Giriş kısmı cidden uzundu ama düğündeki o vurucu sahne sonrasında işler bir anda çok ilgi çekici bir hale gelmeye başladı...

Yıllar sonra çocuğu olduğunu onun düğününde öğrenmek... Başta tesadüf gibi gözüken karşılaşmanın aslında üvey babanın öleceğini anlamasıyla planladığının anlaşılması...

Güzel bir senaryo gerçekten.

Filmi seçmemizde asıl sebep Mads Mikkelsen'di ama ben performansını çok da beğenmedim. Çok soğuk bir adamı oynuyor ama ne bileyim bazı yerlerdeki tepkileri çok yetersiz geldi. Belki canlandırdığı karakterin öyle olmasını yönetmen istedi ama daha etkileyici bir performans ağlatabilirdi. :)

Jorgen rolünde Donald Trump kendisinden beklenmeyecek kadar iyi bir performans ortaya koymuş. :D

Filmin en iyi performansını şüphesiz Anna karakteriyle Stine Fischer Christensen ortaya koymuş. Çok da tatlı bir kızmış. :)

Öyle kızı da düğünden hemen sonra aldatan adama ne desek boş. :(

Sonuç olarak tamamen kusursuz olmasa da kaliteli bir dram. 7.5 ile 8 arasında kararsız kaldım. En azından şimdilik:

7.5/10
 

sürgünüm

Emekli
Katılım
24 Eylül 2012
Mesajlar
54,421
Reaksiyon puanı
65,193
Puanı
1,059
Film ilk başlarda durağan ilerlese de, bir süre sonra artmaya başlayan heyecan sonlara doğru muhteşem bir boyuta ulaştı. Jörgen'in bir sonraki adımda neler yapacağını merak etmek ve filmin büyük bir bölümünü empati yaparak geçirmek, filmin beni kendine bağlayan en büyük etmenlerden birkaçı diyebilirim.

Jörgen'in yerinde olsam...

...ailemi Jacob'a bırakamazdım herhalde. Jacob iyi bir insan, çocukları çok seviyor, ikizlere de kuşkusuz sahip çıkacaktır ama yine de gönlüm razı olmazdı. :)

Yaşadıklarını Jörgen iyi yansıttı bana, o duyguyu hissettim. Genel olarak oyunculuklar zaten çok iyiydi. En çok da Anna karakterinin oyunculuğunu beğendim. Tabii günümüzde o eski halinden eser kalmamış. Tam tersi Mads Mikkelsen bugün neyse, 10 sene önce film çekilirken de aynıymış. Helene de yaşına göre baya güzeldi. (Oyunculuklardan öte görünüş değerlendirmesi gibi oldu. :))

@OzaN : Ya sen ya ben yanlış anlamışız.

Benim anladığım, üvey babanın Hindistan'dan çağırdığı adam, karısının eski sevgilisi çıkar. Buraya kadar her şey tesadüf. Anna'nın babası olduğunu öğrendikten sonra diğer planlarını hayata geçiriyor.

Bunu da şöyle delillendirebilirim. Jörgen fon parası bırakma karşılığında Jacob'a Danimarka'yı terk etmemesi koşulu sunuyor, Jacob buna itiraz ediyor ve ''sen beni tanıdığın için mi Hindistan'dan getirttin, beni satın alamazsın'' gibi şeyler söylüyor. Orada Jörgen gerçeği düğünden sonra öğrendiğini ifade ediyor.

Bu arada Kuzey Avrupa'nın soğuk insanları böyle güzel dramalar yapıyor da biz neden yapamıyoruz? Maddiyatla ilgili olduğunu düşünmüyorum, İran sinemasının biribirinden güzel filmleri var. 75 milyonluk ülkede futbolcu yetiştiremiyoruz, Olimpiyatlarda önemli dereceler kazanamıyoruz, dünyaca ünlü bilim insanlarımız yok, Atatürk'ten beri düzgün bir siyesetçi ve devlet adamı çıkmamış. "Türk Övün Çalış Güven''....neyimizle övünelim, bitmişiz ağlayanımız yok. :)

8/10

@destere dramaları seven bünyene bu film ilaç gibi gelecek, sakın kaçırma. :)
 

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,085
Reaksiyon puanı
49,740
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Film ilk başlarda durağan ilerlese de, bir süre sonra artmaya başlayan heyecan sonlara doğru muhteşem bir boyuta ulaştı. Jörgen'in bir sonraki adımda neler yapacağını merak etmek ve filmin büyük bir bölümünü empati yaparak geçirmek, filmin beni kendine bağlayan en büyük etmenlerden birkaçı diyebilirim.

Jörgen'in yerinde olsam...

...ailemi Jacob'a bırakamazdım herhalde. Jacob iyi bir insan, çocukları çok seviyor, ikizlere de kuşkusuz sahip çıkacaktır ama yine de gönlüm razı olmazdı. :)

Yaşadıklarını Jörgen iyi yansıttı bana, o duyguyu hissettim. Genel olarak oyunculuklar zaten çok iyiydi. En çok da Anna karakterinin oyunculuğunu beğendim. Tabii günümüzde o eski halinden eser kalmamış. Tam tersi Mads Mikkelsen bugün neyse, 10 sene önce film çekilirken de aynıymış. Helene de yaşına göre baya güzeldi. (Oyunculuklardan öte görünüş değerlendirmesi gibi oldu. :))

@OzaN : Ya sen ya ben yanlış anlamışız.

Benim anladığım, üvey babanın Hindistan'dan çağırdığı adam, karısının eski sevgilisi çıkar. Buraya kadar her şey tesadüf. Anna'nın babası olduğunu öğrendikten sonra diğer planlarını hayata geçiriyor.

Bunu da şöyle delillendirebilirim. Jörgen fon parası bırakma karşılığında Jacob'a Danimarka'yı terk etmemesi koşulu sunuyor, Jacob buna itiraz ediyor ve ''sen beni tanıdığın için mi Hindistan'dan getirttin, beni satın alamazsın'' gibi şeyler söylüyor. Orada Jörgen gerçeği düğünden sonra öğrendiğini ifade ediyor.

Bu arada Kuzey Avrupa'nın soğuk insanları böyle güzel dramalar yapıyor da biz neden yapamıyoruz? Maddiyatla ilgili olduğunu düşünmüyorum, İran sinemasının biribirinden güzel filmleri var. 75 milyonluk ülkede futbolcu yetiştiremiyoruz, Olimpiyatlarda önemli dereceler kazanamıyoruz, dünyaca ünlü bilim insanlarımız yok, Atatürk'ten beri düzgün bir siyesetçi ve devlet adamı çıkmamış. "Türk Övün Çalış Güven''....neyimizle övünelim, bitmişiz ağlayanımız yok. :)

8/10

@destere dramaları seven bünyene bu film ilaç gibi gelecek, sakın kaçırma. :)
Spoiler içindekı kısımla ilgili olarak...

Bilmiyorum bana inandırıcı gelmemişti, bence her şey planlıydı. Ya da çok acayip bir tesadüf yani bilemiyorum. :):)
 

Danger UA!

Tecrübeli Üye
Katılım
12 Mayıs 2011
Mesajlar
9,085
Reaksiyon puanı
3,713
Puanı
560
Çok durağan başlayan ve nasıl bağlayacaklar derken iyi bir drama dönüşen bir filmdi. Açıkçası düğüne kadar olan kısımlar aşırı durağandı. Olaya bir türlü giremediler. Sonrasında işler değişti tabi.

Düğünde bir tanıdık çıkacağını tahmin etmiştim ama evlenen kızın adamın kızı çıkması gerçekten şaşırtıcıydı. Tabi bunlar tesadüf değil. Jörgen'in planının bir parçası hepsi.

Ben de Mads Mikkelsen için izledim ama filmin en iyisi Jörgen karakterini canlandıran adamdı. Özellikle sonlara doğru performansı mükemmeldi.

Bir de görüntü yönetmenliğini beğenmedim. Danimarka sinemasında özellikle Lars Von Trier'in filmlerinde sıkça gördüğümüz bir tarz ama o bile artık bunu terk etti. Sürekli oyuncuların suratının alakasız yerine yapılan zoomlar rahatsız etti.

Genel olarak iyi bir film. Tabi bazı zorlama kısımları var. Ama Danimarka sinemasında daha iyi dramalar görmüştüm.

7/10