SON DAKİKA!

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde koronavirüs vakalarında yaşanan artış üzerine yarın saat 18.00'den itibaren 13 Nisan'a kadar kısmi sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Ülke genelinde Eczaneler, Hastaneler ve Süpermarketler açık bulundurulacak. Diğer işletmeler kapatılacak.
 
Çok geçmiş olsun, güzel haberlerini bekliyoruz. Dikkat et yurtta ve uçakta da. 🙏
Bunları canlı yaşayan birisinden okumak çok farklıymış.
Be careful. :(
Çok güzel bir yazı yazmışsın, önlem almamanın neler doğrabileceğini bir kez daha anladık. Gerçekten İtalya kötü bir süreç geçiyor.

Her gün 600-700 insan vefat ediyor, peki İtalya halkında psikolojik durum ne? Sosyal medyada şarkı söylüyorlar balkonlarda videoları vardı ama zamanla ölü sayısı her geçen gün arttıkça bu videolar da azaldı.
Büyük geçmiş olsun güzel haberlerini bekliyor olacağız umarım en kısa sürede atlatılacak bu süreç. :)
Hoşgeldin Iraz, büyük geçmiş olsun. Şimdiden iyi yolculuklar, dikkatli ol. Bekliyoruz dönüşteki yorumlarını.

İnşallah İtalya'daki durum da bir an önce düzelir ve normala hayatına dönebilirsin. :(
Umarım kazasız belasız dönersin ve bu süreci çabucak atlatırsın. Zor bir karar almışsın (en azından ben yapabilir miydim bilmiyorum) ama en iyisi ailenin ve sevdiklerinin yanında olmak. Şimdiden çok geçmiş olsun. 🙏


Hepinize çok teşekkür ederim, umarım her şey daha iyiye gider. İnsanların psikolojik durumları açıkçası çok ikilemde gibi geliyor bana; bir tarafta gerçekten önlem alıp, her gün gelen haberler karşısında morali bozuk bir grup varken diğer tarafta da uyarılara pek kulak asmayan bir grup var gibi. Ama birinci grup daha baskın tabii.
Bu arada Los Angeles'ta yaşayan Kanadalı bir tanıdığımla konuştum, açıkçası o da şehirde karantina uygulanmasına rağmen özellikle turistlerin pek dikkat etmediklerini söyledi. New York'ta en son epey bir vaka vardı yanlış bilmiyorsam, o da ABD İtalya veya İspanya'ya dönebilir diye korkuyordu.
 
Hepinize çok teşekkür ederim, umarım her şey daha iyiye gider. İnsanların psikolojik durumları açıkçası çok ikilemde gibi geliyor bana; bir tarafta gerçekten önlem alıp, her gün gelen haberler karşısında morali bozuk bir grup varken diğer tarafta da uyarılara pek kulak asmayan bir grup var gibi. Ama birinci grup daha baskın tabii.
Bu arada Los Angeles'ta yaşayan Kanadalı bir tanıdığımla konuştum, açıkçası o da şehirde karantina uygulanmasına rağmen özellikle turistlerin pek dikkat etmediklerini söyledi. New York'ta en son epey bir vaka vardı yanlış bilmiyorsam, o da ABD İtalya veya İspanya'ya dönebilir diye korkuyordu.
Türkiye'de de durum çok farklı değil ne yazık ki. :(

New York'ta evet aşırı yayılmış. :( Los Angeles'ta hala turist var mıymış ya, bu kadar gamsızlık da fazla...
 
Geçenlerde @Harunnn60 Twitter'da yazınca bari dedim yıllar sonra foruma dönüp İtalya'daki corona maceramdan bahsedeyim. Doğru başlık burası mı bilmiyorum ama galiba burası. 😛

8 Şubat'tan beri İtalya'dayım. Bilen bilir, yıllardır İtalya'da öğrenciyim, birkaç sene daha böyle sürecek gibi görünüyor. İtalya'nın Bologna şehrindeyim, Milano-Venedik-Floransa üçgeninin ortasında kalan, Kuzey İtalya'da bir şehir. Aslında Şubat ayının başlarında da İtalya'da görülen vaka vardı, ancak bu vakaların Roma'da bulunan 2 Çinli turist olduğu söyleniyordu. Torino diyenler de vardı. Panik havası yoktu, havalar da Şubat ayı ortalamasına göre daha yüksek sıcaklıkta seyrediyordu. İnsanlar hep dışarıdaydı yani.

Ancak olayların seyri 20 Şubat civarı değişmeye başladı. Milano ile Bologna arasında yer alan Codogno ilçesindeki bir fabrika işçisinin (ki Wuhan'a gidip gelmişti galiba) COVID-19 testinin pozitif çıktığı söylendi ve tüm fabrika karantina altına alındı. Ardından civarındaki Lodigiano şehrine de sıçradığı söylendi. Sonra ülkenin Lombardiya, Veneto ve Emilia-Romagna (ki Bologna da bu bölgede) bölgelerinde çeşitli korona vakalarının görüldüğü açıklandı. Bu bölgeler, İtalya'nın belki de en önemli bölgeleri, zira Venedik, Milano gibi şehirler de bu bölgelerde. Gün geçtikçe vaka sayısı arttı, ölümler başladı. 24 Şubat haftası içlerinde benim okulumun da bulunduğu çoğu okul 1 haftalık tatil ilan etti. Tabii durum başta bu kadar ciddi yansımadığı için herkes "1 hafta okulu dezenfekte falan ederler, önlem alırlar" tavrıyla yaklaştı olaya, ben de dahil olmak üzere. İşin ciddiyetini ben okul 1 hafta daha tatil olduğunda ve online eğitime geçtiğinde anladım. Ama dışarıda pek bir şey değişmemişti, tek tük maskeli insan görülebiliyordu ama sanki virüs yokmuş gibiydi, insanlar günlük yaşamlarına devam ediyorlardı. 7 Mart günü Milano'da bir işim vardı, oraya gittiğimde her zaman kalabalık olan şehrin daha boş olduğunu gördüm fakat yine de dışarıda insanlar vardı.

Aynı akşam hükümetin Kuzey İtalya'daki 14 şehrin karantina altına alınacağı hakkında çıkaracağı bir kararname internete sızdırıldı. Bunu duyan insanlar akın akın memleketlerine, Güney İtalya'ya filan kaçmaya başladı. Yani Kuzey İtalya'daki potansiyel taşıyıcılar virüsü değişik yerlere taşımış oldular bir nevi. Bunu fark eden hükümet, 9 Mart akşamı yeni bir kararname yayınladı: "Bütün ülke karantina altında". Vaka ve ölüm sayıları artmışken, beklenen bir karardı tabii bu.

Buna göre okullar ve home-office çalışabilen şirketler kapalı olacak, birçok dükkan yine kapalı olacaktı. Sadece marketler, eczaneler, bankalar, postaneler ve gazeteciler çalışacaktı. Birçok ülke İtalya ile seferlerini iptal ettiğinden benim de birçok arkadaşım başka ülkeden aktarmalı olarak Türkiye'ye gittiler ve virüsü oraya da taşıdılar galiba. Üstelik aralarında gerçekten 14 gün karantinada kalan var mı bilmiyorum, Sağlık Bakanlığı o dönem KYK yurtları karantinası kararını almamıştı. Ben ne olacaksa olsun diyerek İtalya'da kaldım, ancak Nisan'daki Türkiye tatilimi iptal etmek zorunda kaldım, uçaklar da Mayıs ayına kadar iptaldi zaten. Sadece işe gidip gelmek, sağlık ihtiyacı, ikametgaha gidiş ve zorunlu ihtiyaç kapsamında dışarı çıkılmasına izin verildi, bunun için de polise bir beyanname göstermek gerekiyor. Polise yanlış beyan vermenin hapis cezasına kadar yolu var. Markete 5 dakikalığına gitseniz bile yanınıza ne olur ne olmaz diye bir beyanname almak zorundasınız yani.

Tabii İtalyanlar karantinaya harfiyen uyuyor diyemeyiz. Polisler her gün bir sürü insanı karantina koşullarına uymadıkları için uyarıyor. Hatta bazı şehirlere artık ordu indi. Başta arada 1 metre mesafenin korunması koşuluyla dışarıda yürüyüş veya koşu yapmaya izin varken o da iptal edildi. Son yayınlanan kararname ile zorunlu üretim yapanlar haricindeki fabrikalar da kapatıldı. İşin ekonomik boyutu da var yani, İtalya nasıl daha toparlanacak bilmem.

Ben çöp atmak haricinde dışarı çıkmadım 9 Mart'tan beri. Ancak geçenlerde Cumhurbaşkanlığı, İtalya'da bulunan Türk öğrencileri Türkiye'ye getireceğini açıkladı ve başvurdum. Çünkü evde yapayalnızım ve zaten psikolojik tedavi gören birisi olarak bazen insan kendini kıstırılmış gibi hissediyor. Evde vakit geçirebilen birisiyim ama yalnızlık bazen koyuyor. Yarın (24 Mart) akşamı Milano'dan uçakla Türkiye'ye geleceğim fakat 14 gün boyunca Sakarya'daki veya Samsun'daki bir KYK yurdunda karantinada kalacağım. Artık oradaki maceramı da yazarım. :D
Çok zor cidden. Twitter’dan da takip ettiğim için seni az çok haberim vardı. Şimdiden iyi yolculuklar. Umarım hiçbir şey olmadan atlatırsın bu süreci. :bhr:
 
Geçenlerde @Harunnn60 Twitter'da yazınca bari dedim yıllar sonra foruma dönüp İtalya'daki corona maceramdan bahsedeyim. Doğru başlık burası mı bilmiyorum ama galiba burası. 😛

8 Şubat'tan beri İtalya'dayım. Bilen bilir, yıllardır İtalya'da öğrenciyim, birkaç sene daha böyle sürecek gibi görünüyor. İtalya'nın Bologna şehrindeyim, Milano-Venedik-Floransa üçgeninin ortasında kalan, Kuzey İtalya'da bir şehir. Aslında Şubat ayının başlarında da İtalya'da görülen vaka vardı, ancak bu vakaların Roma'da bulunan 2 Çinli turist olduğu söyleniyordu. Torino diyenler de vardı. Panik havası yoktu, havalar da Şubat ayı ortalamasına göre daha yüksek sıcaklıkta seyrediyordu. İnsanlar hep dışarıdaydı yani.

Ancak olayların seyri 20 Şubat civarı değişmeye başladı. Milano ile Bologna arasında yer alan Codogno ilçesindeki bir fabrika işçisinin (ki Wuhan'a gidip gelmişti galiba) COVID-19 testinin pozitif çıktığı söylendi ve tüm fabrika karantina altına alındı. Ardından civarındaki Lodigiano şehrine de sıçradığı söylendi. Sonra ülkenin Lombardiya, Veneto ve Emilia-Romagna (ki Bologna da bu bölgede) bölgelerinde çeşitli korona vakalarının görüldüğü açıklandı. Bu bölgeler, İtalya'nın belki de en önemli bölgeleri, zira Venedik, Milano gibi şehirler de bu bölgelerde. Gün geçtikçe vaka sayısı arttı, ölümler başladı. 24 Şubat haftası içlerinde benim okulumun da bulunduğu çoğu okul 1 haftalık tatil ilan etti. Tabii durum başta bu kadar ciddi yansımadığı için herkes "1 hafta okulu dezenfekte falan ederler, önlem alırlar" tavrıyla yaklaştı olaya, ben de dahil olmak üzere. İşin ciddiyetini ben okul 1 hafta daha tatil olduğunda ve online eğitime geçtiğinde anladım. Ama dışarıda pek bir şey değişmemişti, tek tük maskeli insan görülebiliyordu ama sanki virüs yokmuş gibiydi, insanlar günlük yaşamlarına devam ediyorlardı. 7 Mart günü Milano'da bir işim vardı, oraya gittiğimde her zaman kalabalık olan şehrin daha boş olduğunu gördüm fakat yine de dışarıda insanlar vardı.

Aynı akşam hükümetin Kuzey İtalya'daki 14 şehrin karantina altına alınacağı hakkında çıkaracağı bir kararname internete sızdırıldı. Bunu duyan insanlar akın akın memleketlerine, Güney İtalya'ya filan kaçmaya başladı. Yani Kuzey İtalya'daki potansiyel taşıyıcılar virüsü değişik yerlere taşımış oldular bir nevi. Bunu fark eden hükümet, 9 Mart akşamı yeni bir kararname yayınladı: "Bütün ülke karantina altında". Vaka ve ölüm sayıları artmışken, beklenen bir karardı tabii bu.

Buna göre okullar ve home-office çalışabilen şirketler kapalı olacak, birçok dükkan yine kapalı olacaktı. Sadece marketler, eczaneler, bankalar, postaneler ve gazeteciler çalışacaktı. Birçok ülke İtalya ile seferlerini iptal ettiğinden benim de birçok arkadaşım başka ülkeden aktarmalı olarak Türkiye'ye gittiler ve virüsü oraya da taşıdılar galiba. Üstelik aralarında gerçekten 14 gün karantinada kalan var mı bilmiyorum, Sağlık Bakanlığı o dönem KYK yurtları karantinası kararını almamıştı. Ben ne olacaksa olsun diyerek İtalya'da kaldım, ancak Nisan'daki Türkiye tatilimi iptal etmek zorunda kaldım, uçaklar da Mayıs ayına kadar iptaldi zaten. Sadece işe gidip gelmek, sağlık ihtiyacı, ikametgaha gidiş ve zorunlu ihtiyaç kapsamında dışarı çıkılmasına izin verildi, bunun için de polise bir beyanname göstermek gerekiyor. Polise yanlış beyan vermenin hapis cezasına kadar yolu var. Markete 5 dakikalığına gitseniz bile yanınıza ne olur ne olmaz diye bir beyanname almak zorundasınız yani.

Tabii İtalyanlar karantinaya harfiyen uyuyor diyemeyiz. Polisler her gün bir sürü insanı karantina koşullarına uymadıkları için uyarıyor. Hatta bazı şehirlere artık ordu indi. Başta arada 1 metre mesafenin korunması koşuluyla dışarıda yürüyüş veya koşu yapmaya izin varken o da iptal edildi. Son yayınlanan kararname ile zorunlu üretim yapanlar haricindeki fabrikalar da kapatıldı. İşin ekonomik boyutu da var yani, İtalya nasıl daha toparlanacak bilmem.

Ben çöp atmak haricinde dışarı çıkmadım 9 Mart'tan beri. Ancak geçenlerde Cumhurbaşkanlığı, İtalya'da bulunan Türk öğrencileri Türkiye'ye getireceğini açıkladı ve başvurdum. Çünkü evde yapayalnızım ve zaten psikolojik tedavi gören birisi olarak bazen insan kendini kıstırılmış gibi hissediyor. Evde vakit geçirebilen birisiyim ama yalnızlık bazen koyuyor. Yarın (24 Mart) akşamı Milano'dan uçakla Türkiye'ye geleceğim fakat 14 gün boyunca Sakarya'daki veya Samsun'daki bir KYK yurdunda karantinada kalacağım. Artık oradaki maceramı da yazarım. :D
geçmiş olsun, böyle bir süreçte aileden uzak kalmak çok zor. Benim ailem burada ama ben bile onları 2 haftadır göremiyorum ve bu gidişle ayıda rahat bulacak (İsveç'te kaliyoruz biz). Bizim burada sokağa çıkma yasağı yok, okullar açık ve hayat devam ediyor. Ailem risk grubunda olduğu için görüşemiyorum. Benle kalan bir dayım var işe gitmekte. Ben nekadar evden nadiren çıksam da dayımdan kapma riskim yüksek ve zincielemw bulaşma durumu olmaması adına annemlerle görüşmüyorum(kronik rahatsızliğım var benimde ama aileme oranla riskim daha az ) yiğenlerimde okulla gittikleri için annemlere risk teşkil etmesinler diye onlarda benimle kalmaktalar bu ara. Yaşadığın zorluğu anlıyorum yani. Gerçekten psikolojik olarak insanı yıpratan bir süreç bu. Yolculuğunda ve Türkiye'deki süreçte umarım sorunsuz geçirirsin ve bizide haberdar et :)
 
Ne zaman başlamıştı tam olarak?
İlk vakalar Aralık ayında çıkmış hatta öncesi Kasım ayına kadar uzuyor tabi o ara saklamalar oldu. Ocak ayının 3.haftası tüm dünyanın haberi oldu. 20 Ocak itibarenden Çin bu işin büyüyeceğinin anlayınca karantinaya aldı.

20 Ocak civarlarında karantina başladı diyebiliriz.
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga