En Son İzlediğiniz Belgesel?


Herkesin mutlaka izlemesi gereken bir belgesel tavsiye ederim. 1958 yapımı Amerikalıların yapmış olduğu Atatürk belgeseli. Belgesel içinde daha önce görmediğimiz birçok görüntü var. O dönemin Türkiye'si çok iyi şekilde yansıtılmış. Amerikalıların bile bu kadar övgüyle atamızdan bahsetmesi de insanı gururlandırıyor. Süresi zaten 25 dakika gibi bir şey su gibi akıyor.
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga

Cowspiracy: The Sustainability Secret (2014)

Netflix listemde uzun süredir bekleyen belgesellerdendi. Öncelikle böylesine cesur konulara yatırım yaptığı için yapımcı Leonardo DiCaprio'yu tebrik ediyorum. Çok az aşırı ünlü çevre duyarlılığını bu kadar çok ön plana taşıyor...

Bugün hayvancılığın karbon salınımıyla doğaya büyük tehdit oluşturduğunu biliyoruz. Bu belgeselin de bu konunun ön plana çıkmasındaki payı yüksek olsa gerek. Özellikle büyük et şirketlerinin ve onlarla bağlantılı çevre kurumlarının bu gerçeği ön plana çıkarmama ısrarı çok dikkat çekiciydi...

Belgeselin anlattığı meseleler çok önemli ve doğru konular. Fakat biraz vegan propagandası yapmaya çalışıyor olması değerini düşürmüş. Bence bu konuyla ilgili asıl problemler:

- Özellikle Amerikalıların aşırı miktarda yemek yemesi ve yediklerinin de çoğunun et olması
- Dünya nüfusunun aşırı artması ve özellikle fakir ülkelerde bu durumun azaltılması için gerekli tedbirlerin alınmaması

Fakat belgesel bu iki soruna da yeterince eğilmiyor. Oysa birini az et yemeye ikna etmek vegan olmaya ikna etmekten çok daha kolay olsa gerek. Sadece Amerikalılar şimdi yediklerinin yarısını yese sorun büyük ölçüde çözülecek. :) Bir de hayvancılık dışındaki faktörler çok değersizleştirilmiş. Oysa onlar çok daha kolay tasarruf sağlanabilecek önemli konular. İnsanları vegan olmaya ikna etmek çok zor ama kullanmadığında musluğu kapatmaya ikna etmek çok daha basit.

Umarım yapay et teknikleri bekleneni verir de doğa katliamının bu boyutundan biraz olsun kurtarırız...

Hatalı olduğu yanları olsa da bu konuları tartışmaya açması bile değerli olan, cesur bir belgeseldi...

8/10
 

Şokopop: Yeşilçam 101

Yeşilçam dizisini izlemişken BluTV'deki 3 bölümlük bu yeni belgeseli de es geçmek olmazdı.

İçerik olarak güzel bir belgeseldi. Yeşilçam'a dair hızlı bir özet niteliğinde...

Keşke niceliğe değil niteliğe daha çok önem verilseymiş denilen bir dönem... Aslında o dönemki sinema ile bu dönemki tv piyasası epey benziyor. Yeşilçam'ı televizyon bitirmiş, televizyonu da dijital bitirecek...

Bu arada ilk kez bir Şokopop işi izledim. İnanılmaz itici bir ses. Niye böyle saçma bir şey yapılmış ve buna prim verilmiş ayrı bir konu. Normal insan sesi izlemeyi tercih ederdim. :A

7 ile yakın olsa da:

8/10
 

Cuba and the Cameraman (2017)

Küba'da devrim sonrası geçen 30 yıllık süreci birkaç farklı kişinin gözünden, belli zaman aralıklarıyla inceleyen çarpıcı bir belgeseldi. Özellikle Fidel Castro'yu yakından tanıma olanağı veren kısımlar çok ilgi çekiciydi. Genel olarak da Küba'daki durum hakkında fikir sahibi olmayı sağlayan kaliteli bir belgeseldi. Biraz tempo sıkıntısı vardı ve bazı kısımlarının sıkıcı olduğu da doğrudur...

8/10
 
Beyaz Yaka - GAİN'de izlehttps://www.gain.tv/

Beyaz Yaka (2021)


Gain'de izlediğim 3 bölümlük bir mini belgeseldi. Günümüz Türkiye'sinde beyaz yakalıların durumunu, düştükleri sıkışıklığı güzel anlatmış.

Beyaz yakalılık yakın zamana kadar özenilen bir statüydü ama artık gerçekten pek bir ayrıcalığı kalmadı. Mavi yakadan zaman zaman daha az kazanan, buna karşın zihinsel olarak daha çok yorulan bir grup haline geldi...

7/10
 

Kapp to Cape (2015)

Norveç'ten Güney Afrika'ya uzanan bir bisiklet yolculuğu belgeseliydi. Normalde diziymiş sanırım ama Netflix tek bir film halinde yayınlamış.

Çok aşırı iyiydi diyemem ama ilgi çekici kısımları vardı. Özellikle Dağıstan ile ilgili kısımları ilgi çekiciydi. Sürekli zamana karşı yarışmaları nedeniyle yoldaki ilgi çekici unsurlara pek takılamamışlar. Yine de kısa süresiyle beklediğimi verdi diyebilirim...

7/10
 

Money, Explained (2021)

Explained serilerini seviyorum. Bilgiyi çok kısa, sürükleyici ve etkileyici şekilde aktarıyorlar.

Bu belgesel serisi de ele aldığı konuları iyi ele almış. Bazı bölümler biraz fazla ABD odaklı olsa da çoğu ülkede benzer yapıların olduğunu tahmin etmek zor değil.

Daha yüksek puan vermeme sebebim ise borsa, kripto para gibi günümüzün popüler ekonomi konularına hiç değinmemesiydi. Yatırımla ilgili hiçbir bölüm yoktu, aslında ilk başta izleme sebebimdi...

7/10
 

Netanyahu at War (2016)

BluTV'nin politik belgesel seçkisinden güzel bir belgeseldi. Özellikle Obama ile ilişkisi kısmı oldukça ilgi çekiciydi. Politik güç adına şiddet/kaos yanlısı tavır gösteren bütün liderler tarih sahnesinden silinir inşallah tez zamanda...

8/10
 
https://www.imdb.com/title/tt15139398/

İyi ki Yapmışım (2020)

Usta sanatçı Metin Akpınar'ın hayatına güzel bir saygı duruşu olmuş. Sadece o değil tüm tiyatro ve sanat yüceltilmiş. Metin Akpınar'ın sağlığı yerindeyken bu şekilde onore edilmesine sevindim.

Doğrusu Metin Akpınar'ın aktif yıllarına yetişemedim. Sadece Papatyam'da izleme fırsatım oldu ve aslında orada bile ne kadar yetenekli bir usta olduğu anlaşılıyordu. Fakat Türk tiyatrosunda ne kadar büyük işler başardığını bizzat çalışma arkadaşlarından öğrenmiş oldum. Tiyatro kayıtlarının tadı hiçbir zaman canlıyı vermiyor ama youtube'daki birkaç oyununu izlemek istiyorum...

Beni en çok etkileyen ustanın sadece oyunculukta değil pek çok farklı alanda bilgi birikimine sahip olması oldu. Özellikle tıp ve nörobiyoloji gibi alanlara çok yakın ilgi duymasına şaşırdım. Gerçek bir aydın zaten kendini belli 1-2 alanda sınırlamamalı. Metin Akpınar da benim için bu konudaki güzel bir yeni örnek oldu.

Allah ustaya uzun ve sağlıklı ömür versin, inşallah yeni ve kaliteli işlerde de görebiliriz...

9/10
 

The Movies That Made Us: Back to the Future / Forrest Gump

Yazın olumsuzluklarından biri kışın kazandığım muhteşem belgesel izleme alışkanlığını zayıflatması oldu. :( Umarım yakın zamanda bu başlığa yeniden daha sık yazabilir hale gelirim...

Ünlü filmlerin yapım sürecini alan bu belgesel dizi ilk sezonuyla pek ilgimi çekmemişti. Fakat ikinci sezona en sevdiğim iki filmi birden almak gibi muhteşem bir şey yapınca şans vermek kaçınılmaz oldu. Sadece de bu iki sevdiğim filme dair bölümleri sevdim.

Çok sevdiğim filmlerin çekilme aşamasındaki pek çok detay ve zorluğu öğrenmek harika oldu. Belgeselin anlatım tarzı da çok eğlenceliydi. İki filmin de gözümdeki değeri daha da yükseldi. Sinemayla ilgilenen herkese tavsiye ederim her iki bölümü de.

Diğer bölümlerde de fena filmler yok aslında ama bölüm süreleri uzun ve tüm bölümleri izlemek muhtemelen tekrara düşmek gibi hissettirecek. Bu nedenle sadece en en sevdiğim filmlere dair bölümleri izlemek daha mantıklı gibi. :)

Her iki bölüme puanım: 9/10
 
  • Beğendim
Reactions: xdragxx

The Movies That Made Us: Back to the Future / Forrest Gump

Yazın olumsuzluklarından biri kışın kazandığım muhteşem belgesel izleme alışkanlığını zayıflatması oldu. :( Umarım yakın zamanda bu başlığa yeniden daha sık yazabilir hale gelirim...

Ünlü filmlerin yapım sürecini alan bu belgesel dizi ilk sezonuyla pek ilgimi çekmemişti. Fakat ikinci sezona en sevdiğim iki filmi birden almak gibi muhteşem bir şey yapınca şans vermek kaçınılmaz oldu. Sadece de bu iki sevdiğim filme dair bölümleri sevdim.

Çok sevdiğim filmlerin çekilme aşamasındaki pek çok detay ve zorluğu öğrenmek harika oldu. Belgeselin anlatım tarzı da çok eğlenceliydi. İki filmin de gözümdeki değeri daha da yükseldi. Sinemayla ilgilenen herkese tavsiye ederim her iki bölümü de.

Diğer bölümlerde de fena filmler yok aslında ama bölüm süreleri uzun ve tüm bölümleri izlemek muhtemelen tekrara düşmek gibi hissettirecek. Bu nedenle sadece en en sevdiğim filmlere dair bölümleri izlemek daha mantıklı gibi. :)

Her iki bölüme puanım: 9/10
Harikaaa bugün hemen izleyim BTTF'i :A
 
  • Harika
Reactions: bazinga
The Movies That Made Us: Back to the Future

Efsane filmin efsane olmadan önce nasıl zorluklarla karşı karşıya kaldığını gösteren bir belgeseldi. Cidden bir 50 dakika daha olsa izlerdim puanım 10/10

Michael J. Fox'lu son 5 dakikada duygulandırdı. Zaten çok başarılı bir kariyeri var ama bu amansız hastalık olmasa belki çok daha başarılarla dolu bir kariyeri olabilirdi.
 
  • Harika
Reactions: bazinga

The Rise of ISIS (2014)

IŞİD'in kuruluşuna dair fena sayılmayacak bir belgeseldi fakat doğrusu bu serideki diğer belgesellerin gerisinde buldum. Konu yeterince ilgi çekici ele alınmamış. Tabii bu belgesel çekildiği esnada IŞİD aktif bir tehlikeymiş. Bu nedenle fazla bütünleyici olmamasının da etkisi vardır. Yine de öğrendiğim ilgi çekici bazı detaylar oldu.

7/10
 

Schumacher (2021)

Efsaneye yakışan harika bir belgesel olmuş. Hem büyük keyifle izledim hem de zaman zaman gözyaşlarıma hakim olamadım.

Daha çocuk yaşta bana Formula 1 sevdiren adamdı Michael Schumacher. Başka da tek başına bana bir spor dalı sevdirebilen biri gelmedi. Tabii kariyerinin ilk aşamalarına yaşım gereği çok hakim değildim. Kariyerinin erken dönemleri hakkında bilgi sahibi olmak çok iyi oldu. Benetton ile mucizeler yarattığı yıllara, Hakkinen ile rekabet ederek Ferrari'yi çok uzun yıllar sonra yeniden zirveye çıkardığı yıllara tanıklık etmek isterdim. Yine de ne mutlu bana ki kariyerinin zirvesinde onu canlı izleme şansı yakaladım...

Belgeselde Schumacher'in ne kadar iyi bir aile babası olduğu da vurgulanmış. Zaten karakteriyle de çok sevilen biriydi. Mick'in konuştuğu kısımlar aşırı duygusaldı. Zaman zaman karıştığı haksız konulara da değinilmesi ve rekabetin zaman zaman gözünü döndürdüğünü göstermeleri de yerindeydi.

Belki günümüz Formula 1 ünlülerini göremeyenler biraz hayal kırıklığı yaşamıştır. Alonso rekabetine hiç değinilmemiş, Alonso'nun kendisi de hiç gözükmemiş. Vettel çok çok kısa gözükmüş. Fakat ben Coulthard, Hakkinen, Mark Webber, Irvine gibi eskileri görmekten çok memnun kaldım. Yalnız tek gördüğüm olumsuzluk Ralf Schumacher'in yarışçı kimliğinden hiç bahsedilmemiş. Evet belki hikayeye uydurmak zordu ama yine de ne bileyim aynı aileden iki kardeşin birden Formula 1'de yarışıp üstelik üst sıraları kovalaması aşırı nadir bir durumken buna hiç değinilmemesi ilginç geldi.

Yine de tatava yapmayıp tam puanı vereceğim, uzun zamandır izlediğim en iyi şeylerdendi.

10/10
 
  • Beğendim
Reactions: Araf

Schumacher (2021)

Efsaneye yakışan harika bir belgesel olmuş. Hem büyük keyifle izledim hem de zaman zaman gözyaşlarıma hakim olamadım.

Daha çocuk yaşta bana Formula 1 sevdiren adamdı Michael Schumacher. Başka da tek başına bana bir spor dalı sevdirebilen biri gelmedi. Tabii kariyerinin ilk aşamalarına yaşım gereği çok hakim değildim. Kariyerinin erken dönemleri hakkında bilgi sahibi olmak çok iyi oldu. Benetton ile mucizeler yarattığı yıllara, Hakkinen ile rekabet ederek Ferrari'yi çok uzun yıllar sonra yeniden zirveye çıkardığı yıllara tanıklık etmek isterdim. Yine de ne mutlu bana ki kariyerinin zirvesinde onu canlı izleme şansı yakaladım...

Belgeselde Schumacher'in ne kadar iyi bir aile babası olduğu da vurgulanmış. Zaten karakteriyle de çok sevilen biriydi. Mick'in konuştuğu kısımlar aşırı duygusaldı. Zaman zaman karıştığı haksız konulara da değinilmesi ve rekabetin zaman zaman gözünü döndürdüğünü göstermeleri de yerindeydi.

Belki günümüz Formula 1 ünlülerini göremeyenler biraz hayal kırıklığı yaşamıştır. Alonso rekabetine hiç değinilmemiş, Alonso'nun kendisi de hiç gözükmemiş. Vettel çok çok kısa gözükmüş. Fakat ben Coulthard, Hakkinen, Mark Webber, Irvine gibi eskileri görmekten çok memnun kaldım. Yalnız tek gördüğüm olumsuzluk Ralf Schumacher'in yarışçı kimliğinden hiç bahsedilmemiş. Evet belki hikayeye uydurmak zordu ama yine de ne bileyim aynı aileden iki kardeşin birden Formula 1'de yarışıp üstelik üst sıraları kovalaması aşırı nadir bir durumken buna hiç değinilmemesi ilginç geldi.

Yine de tatava yapmayıp tam puanı vereceğim, uzun zamandır izlediğim en iyi şeylerdendi.

10/10
Fazla bekletmeden ben de aradan çıkarmak istiyorum, bu puan da beklentilerimi arttırdı…

Bu arada izlemediysen Senna belgeselini öneririm, o da çok başarılı. F1 tutkunları olarak bunları tüketmeliyiz…
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga
Fazla bekletmeden ben de aradan çıkarmak istiyorum, bu puan da beklentilerimi arttırdı…

Bu arada izlemediysen Senna belgeselini öneririm, o da çok başarılı. F1 tutkunları olarak bunları tüketmeliyiz…
İzlemiştim, onu da çok beğenmiştim. Tabii Schumacher ile kişisel bağımdan dolayı ikisi arasında karşılaştırmada tarafsız olmam zor. Senna ile de duygusal anlar var bu arada belgeselde...

F1 ile ilgili yapılan her türlü yapımın çok iyi çıkması gibi bir durum da söz konusu bu arada. :A Rush olsun, Senna olsun, Drive to Survive olsun. :A
 
  • Beğendim
Reactions: Sherlock

Schumacher (2021)

Efsaneye yakışan harika bir belgesel olmuş. Hem büyük keyifle izledim hem de zaman zaman gözyaşlarıma hakim olamadım.

Daha çocuk yaşta bana Formula 1 sevdiren adamdı Michael Schumacher. Başka da tek başına bana bir spor dalı sevdirebilen biri gelmedi. Tabii kariyerinin ilk aşamalarına yaşım gereği çok hakim değildim. Kariyerinin erken dönemleri hakkında bilgi sahibi olmak çok iyi oldu. Benetton ile mucizeler yarattığı yıllara, Hakkinen ile rekabet ederek Ferrari'yi çok uzun yıllar sonra yeniden zirveye çıkardığı yıllara tanıklık etmek isterdim. Yine de ne mutlu bana ki kariyerinin zirvesinde onu canlı izleme şansı yakaladım...

Belgeselde Schumacher'in ne kadar iyi bir aile babası olduğu da vurgulanmış. Zaten karakteriyle de çok sevilen biriydi. Mick'in konuştuğu kısımlar aşırı duygusaldı. Zaman zaman karıştığı haksız konulara da değinilmesi ve rekabetin zaman zaman gözünü döndürdüğünü göstermeleri de yerindeydi.

Belki günümüz Formula 1 ünlülerini göremeyenler biraz hayal kırıklığı yaşamıştır. Alonso rekabetine hiç değinilmemiş, Alonso'nun kendisi de hiç gözükmemiş. Vettel çok çok kısa gözükmüş. Fakat ben Coulthard, Hakkinen, Mark Webber, Irvine gibi eskileri görmekten çok memnun kaldım. Yalnız tek gördüğüm olumsuzluk Ralf Schumacher'in yarışçı kimliğinden hiç bahsedilmemiş. Evet belki hikayeye uydurmak zordu ama yine de ne bileyim aynı aileden iki kardeşin birden Formula 1'de yarışıp üstelik üst sıraları kovalaması aşırı nadir bir durumken buna hiç değinilmemesi ilginç geldi.

Yine de tatava yapmayıp tam puanı vereceğim, uzun zamandır izlediğim en iyi şeylerdendi.

10/10
Uzun zamandır ilk defa tam puan verdiğini görüyorum, gerçi belgesel ayrı konu. :A
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga
İzlemiştim, onu da çok beğenmiştim. Tabii Schumacher ile kişisel bağımdan dolayı ikisi arasında karşılaştırmada tarafsız olmam zor. Senna ile de duygusal anlar var bu arada belgeselde...

F1 ile ilgili yapılan her türlü yapımın çok iyi çıkması gibi bir durum da söz konusu bu arada. :A Rush olsun, Senna olsun, Drive to Survive olsun. :A
O hepimiz için öyle aslında, Schumacher çok daha yakın bir döneme damgasını vurdu neticede.

Mesajımı yazarken aynısını düşündüm, inanılmaz bir şey gerçekten. :A Bunda çok daha riskli bir spor olmasının etkisi büyük bence, dramatik anlara sahip olma potansiyeli çok daha fazla diğer branşlara göre. Teknoloji gelişti diyoruz, araçlar artık daha güvenlikli diyoruz daha geçen gün 7 kez dünya şampiyonu Hamilton hayatını kaybedebilirdi. Keza geçen sene Grosjean'ın yaşadığı olay da yine eşine az rastlanabilecek bir durumdu...
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga

The Choice 2016 (2016)

ABD'deki Hillary Clinton ve Donald Trump arasındaki 2016 seçimlerini ele alan bir yapımdı. Ben daha çok seçim sürecine yönelik bir belgesel bekliyordum fakat onun yerine seçime kadar her iki adayın da hayatlarında izledikleri yolları ele alan bir belgeseldi. Her ikisi hakkında da çok şey öğrendim. Anlatım tarzı olarak da sürükleyici bir belgeseldi. BluTV'de 2020 versiyonu da var onu da izleyeceğim kısa zamanda.

8/10
 

Michael Moore'un belgeselinde Oklahoma City saldırısından, Columbine lisesi olayına ve altı yaşındaki bir kız çocuğunun, altı yaşındaki erkek çocuğu tarafından silahla vurulana kadar birçok şey geçiyor. Genel olarak Columbine lisesi olayına değiniliyor, bu olay üzerinden psikolojik tahliller yapılıyor, nedenler araştırılıyor ve yine bu olay ve daha birçok olay üzerinden ABD'deki silah tüccarlığından bahsediliyor. Hatta silah mevzusunu derinlemesine araştırılmaya çalışılıyor ve kameralar Kanada'ya da çevriliyor, ABD ile Kanada arasındaki farklar aktarılıyor. Bunlarla da sınırlı kalınmıyor, ırkçılık üzerine sahneler de geçiyor. Kısacası içerik bakımından geniş bir belgesel.

ABD'de kolaylıkla silah ve mermi satın alabileceğinizi biliyor muydunuz? Columbine lisesindeki iki öğrencinin bu sayede silah ve mermi satın alıp, "900 mermi"yi saldırıda kullandığını biliyor muydunuz? Olayı illa ki duymuşsunuzdur ama derinlemesine olaya daldığınızda, okulun çevresinde nelerin olduğunu da göreceksiniz. Mesela silahlar üzerine fabrikaların da olduğunu göreceksiniz etrafta ya da mağazaların. Kapitalizmin kendini gösterdiği ABD'de Ulusal Tüfek Birliği'nin var olduğunu ve bu gibi kuruluşlarla toplumun nasıl manipüle edildiğini, hatta işin içine medyanın da girdiğini ve insanların nasıl manipüle edilerek ötekileştirildiğini, korku salındığını göreceksiniz. Korku salmanın, güvenlik sorununa yol açacağını ve halkın da güvenlik için silah alımına yöneleceğini, bu yüzden de silah ticaretinin hız kazanacağını ufuk açıcı bu belgeselle göreceksiniz. Uzun ama düşündüren bir belgesel.

9/10