Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Film kanalları zaten yayınlıyor hatta başlamişlar bile ama benim sadece digitürk gibi yorumsuz bi kanala ihtiyacım var. Oyuncuların yaptiği espirlere söylediği önemli şeyleri ceviri yapacak filan
Bu tarz ödüllerde bence ödül almak kadar aday olmak da prestijli bence. Ödül vermek çok zor bir şey zaten, herkesin kendine ait iyisi vardır ve herkes bir şeyleri haksız bulabilir ama bakalım. Merak ediyorum bu yılın ödüllerini. Geçen senelerde bu kadar merak etmemiştim ama bu yılın heyecanı daha farklı, tahmin etmek zor ve herkes ödül alabilir.
Gerçek bir sanat eseri. Gerçek bir ustalık eseri. Baştan sona mükemmel bir film. Tüm duyguları, tüm çılgınlığı, tüm komikliği, tüm trajikomikliği her şeyi ustalıkla bir araya getiren bir film. 2010'ların en iyi 4 5 filminden biri olduğunu net şekilde söyleyebilirim. Gerçek bir çılgınlık...
Filmin ilk kısmındaki kurgu ne kadar komik ve absürdse ikinci kısmındaki kurgu da bir o kadar vurucu ve sert... Öyle sahneler var ki insanı düşündürüp içinden çıkılamaz hale getiriyor. Deli detaylar ve mesajlar mevcut filmde. Senaryosu aldığı ödülü sonuna kadar hak ediyor. Biraz abartılı kısımlar var diyebiliriz ama bunu içinde iyi yediriyor film.
Oyunculuklar, müzikler, çekimler, hikayenin gidişatı ve çıktığı Tarantino vari zirve... Bu yıl içinde bir Tarantino filmimiz vardı ama bu film o Tarantino filminden daha çok Tarantino filmiydi. Özellikle o malum sahneleri hatırladıkça bu yorum aklımdan çıkmıyor. Babayı oynayan oyuncu, kızı oynayan oyuncu, oğlanı oynayan oyuncu. 3'ü ayrı ayrı filmi kendi kulvarlarında taşımış diyebilirim. Toplu performans olarak zaten çok başarılı bir film. Bu da yönetmenlik başarısı olarak düşünülebilir. Her ne kadar ödülü Sam Mendes almalı desem de Bong Jon Hoo aldığı için kızamıyorum. O da gerçekten bu filmiyle Kore sinemasının zirvesine yaklaşmış. Zirve hala OLDBOY'da o ayrı tabi...
Sel sahnesi başlı başına görsel şölen ve harikalık eseri... Görüntü yönetmenliği gerçekten zirve yaptı o sahnede. Bu filmle ilgili aklımda birçok sahne kalacak ama sel sahnesinin yeri hep ayrı olacak. Kızın o klozet üstündeki sigara içişi... Keza final kısmında babanın baştan sona verilen o karakter hissiyatı ve zengin kesime olan bakışının geldiği son nokta müthiş. Kızının önünde yatan cesedini görüp kendini kaybetmesi...
Final sahnesi ise beğenilmemiş sanırım ama bence gayet etkili bir sahne. Babasının orda olduğunu düşünmesi oldukça normal. Tam tüm bu yaşananların bir araya gelmesi, ışık mevzusu, her şeyi planlayıp babasının orda olduğunu düşünüp kurtarması, o evi satın alması ve sonunda bir anda her şeyin hayal olduğunu görmemiz. Gerçekten sert ve düşündürücü bir final...
Filmin tam olarak kusursuz ve o kült filmler seviyesinde bir film olmasını bazı abartılı kısımlar engelliyor ama onun dışında sonuna kadar başyapıt ve 2010'ların en iyi filmlerinden biri olma titrini hak ediyor. Yılın da en iyi filmi olarak, Oscar'ı cebine koyarak, bir tarihe imza atarak 2019'a çok güzel bir son veriyor. Parasite tarafımdan çok yakın gelecekte ikinci kez izlenilecek. Bunu kısa sürede her film başaramaz...
Oscar etkisiyle salon doluydu, Cinemaximum da 12 TL'ye düşürmüş. Biz de arkadaşlarla izledik, böyle filmleri sinemada izlemeyi daha çok seviyorum. Genel itibariyle başarılı, çok iyi bir iş olmuş. Sanırım izlediğim ilk Kore filmiydi, Kore konuşmaları bana biraz itici geliyor o da iten etmenlerden belki de.
Sonu bana da sürpriz oldu, gülerek izlediğim filmin sonunun öyle biteceğini tahmin etmezdim. Tabi böyle sonlar benim için daha iyi, daha anlamlı oluyor.
Tabi film aşırı etkiledi mi, hayır. Ama verdiği yan ve ana mesajlarıyla, oyunculuklarla, sürükleyiciliğiyle gülümseterek izleten bir iş oldu. Diğer Oscar filmlerini izlemedim, o nedenle kıyaslama yapamayacağım.
Son olarak hem benim için hem de Akademi için yılın en iyisine, Parasite'ye yazayım yorumumu. Hatta sadece bu yıl da değil 2010'larda izlediğim en iyi filmlerden biri diyebilirim bu harika yapım için.
Filmi bu kadar beğenmemin en temel sebebi her anı dinamik, dolu dolu geçmesi, komedisini de dramını da aksiyonunu da gerilimini de içinde barındırması. Tabi her zaman için bir filmin içinde bu kadar çok tür bir arada bulunması iyi sonuçlara yol açmayabilir. Ama yönetmen Bong Joon Ho bütün bu unsurları o kadar mükemmel bir şekilde bir araya getirmiş ki hayran kaldım izlerken.
Film ilk başta komedi ile başlarken ilerledikçe çok çok başka noktalara gidiyor iş. Her anından ayrı da bir keyif aldım izlerken. Tabi bir de filmin mesaj boyutu var. Çok önemli bir konuya değiniliyor filmde, sınıf ayrımına. Bir zengin bir fakir aile bir araya getirilerek anlatılıyor bu durum. Yönetmen bu anlatıyı güçlendirmek için evin tasarımı dahil her bir detaya özen göstermiş. Merdivenler olsun fakir ailenin yaşadığı ev olsun her şey buna göre dizayn edilmiş.
Film hakkında olumsuz bir şey söylemek gerekirse belki bir tek hafif abartılı yerleri var diyebilirim. Onlar da çok önemli değil zaten, illa bir kusur bulunacaksa söylenebilecek ufak tefek şeyler işte.
Sonuç olarak Parasite bir ilki de gerçekleştirerek Oscar'da en iyi film ödülünü alan ilk uluslararası film oldu ve bu başarıyı sonuna kadar hak etti...
Bence yılın net şekilde en iyi filmi. Konusu olsun, vermek istediği mesajlar olsun her şeyiyle dört dörtlük bir yapım olmuş. Filmde aksiyon, komedi, gerilim ne ararsanız mevcut. Daldan dala bu kadar başarılı bir şekilde atlamak yönetmenin başarısını gösteriyor. Konusundan bende ilk etapta bir şey anlamamıştım ama belki de anlamamak filmi bu kadar beğenmeme sebep oldu. Bilemeyiz. Oscar'ı almasına da sevindim, kesinlikle sonuna kadar hak edildi.
Zengin adamın fakir adam için kokuyor demesi, fakir ailenin evdeki tüm çalışanları işinden attırıp onların yerine geçmesi, fakir ailenin yaşadığı yeri selin basması falan üzerine epey düşünülmesi gereken, sağlam mesaj verilen detaylardı. Sonundaki katliam da enfesti tabi belirtmeden geçemeyeceğim
Bence yılın net şekilde en iyi filmi. Konusu olsun, vermek istediği mesajlar olsun her şeyiyle dört dörtlük bir yapım olmuş. Filmde aksiyon, komedi, gerilim ne ararsanız mevcut. Daldan dala bu kadar başarılı bir şekilde atlamak yönetmenin başarısını gösteriyor. Konusundan bende ilk etapta bir şey anlamamıştım ama belki de anlamamak filmi bu kadar beğenmeme sebep oldu. Bilemeyiz. Oscar'ı almasına da sevindim, kesinlikle sonuna kadar hak edildi.
Zengin adamın fakir adam için kokuyor demesi, fakir ailenin evdeki tüm çalışanları işinden attırıp onların yerine geçmesi, fakir ailenin yaşadığı yeri selin basması falan üzerine epey düşünülmesi gereken, sağlam mesaj verilen detaylardı. Sonundaki katliam da enfesti tabi belirtmeden geçemeyeceğim
Bence yılın net şekilde en iyi filmi. Konusu olsun, vermek istediği mesajlar olsun her şeyiyle dört dörtlük bir yapım olmuş. Filmde aksiyon, komedi, gerilim ne ararsanız mevcut. Daldan dala bu kadar başarılı bir şekilde atlamak yönetmenin başarısını gösteriyor. Konusundan bende ilk etapta bir şey anlamamıştım ama belki de anlamamak filmi bu kadar beğenmeme sebep oldu. Bilemeyiz. Oscar'ı almasına da sevindim, kesinlikle sonuna kadar hak edildi.
Zengin adamın fakir adam için kokuyor demesi, fakir ailenin evdeki tüm çalışanları işinden attırıp onların yerine geçmesi, fakir ailenin yaşadığı yeri selin basması falan üzerine epey düşünülmesi gereken, sağlam mesaj verilen detaylardı. Sonundaki katliam da enfesti tabi belirtmeden geçemeyeceğim
Kore filmlerinden hatta uzak doğu sinemasından pek hoşlanmayan biri olarak bayıldığım bir film oldu. Son yılların en iyi filmlerinden biri kesinlikle.
Hakkında ne kadar az şey bilerek izlerseniz o kadar çok keyif alırsınız. Tekrar tekrar izlenip her seferinde keyif alınacak bir film. İlk kez bir filmi sinemada izlemiş olmak için sinemaya gitmeyi bile düşünüyorum ciddi ciddi.
İzleyeli biraz oldu ama filmi çok net hatırlıyorum, gerçekten son yılların en iyi filmlerinden. Bu sene ise -en azından şimdilik- tek rakibi Joker.
Film size her duyguyu yaşatıyor, gerçekten her duyguyu...
Filmin ilk yarısında bol bol gülüyorsunuz, eve yavaş yavaş sızan ailenin hemen hemen her sahnesi komik. Ardından evin gizli diyebileceğimiz kısmını gördüğümüz an yaşanan şaşkınlık ve sonrası filmin resmen kabuk değiştirmesi ve bambaşka bir film izliyormuşuz hissini vermesi. İşte bu yüzden film bir başyapıt bana göre, her duyguyu yaşatması, twist, oyunculuklar, yönetmenlik... Her şey üst düzey.
Koku detayı, toplumsal eleştiriler ve göndermeler. Bunlar da filme çok güzel yedirilmiş, bu tarz eleştiri ve göndermelerin gözümüze gözümüze sokulması yerine bu şekilde verilmesi çok hoşuma gidiyor. Filmin finalinde bile o koku detayı bulunuyordu. Gerçekten usta işi bir senaryo.
Tam bir modern başyapıt, mutlaka ama mutlaka izlenilmesi gereken bir film. IMDb sıralamasını da sonuna kadar hak ediyor.
Övgüyü gerçekten hak eden çok sürükleyici ve güzel bir film olmuş. Uzakdoğu sinemasına animelerden dolayı daima sempatim vardı zaten, bu filmle birlikte bir kez daha saygı duydum.
Filmin genel hikayesine bakıldığında kesinlikle önümüzdeki seneler bir Türk yapımcı tarafından dizisi çekilecektir ve beş para etmeyecektir. Dizisi çekilmeye oldukça uygun duruyor ama. Zaten eskiden bir Türk dizisi vardı, bir evin çatı katında bir aile gizlice yaşıyordu ve geceleri evdekiler uyuduktan sonra inip işlerini hallediyorlardı. Nispeten o diziyi de anımsattı ama bu filmin kurgusu çok daha farklı tabi ki.
Tür olarak belli bir türe ait olduğunu söylemek oldukça güç ama mizahi dramın en iyi örneklerinden biri diyebiliriz. Sistem eleştirisini çok özgün olmayan ama farklı gözüken bir bakış açısıyla yapmış oldukları için zaten filmin kendisi bu kadar insanın içine işliyor.
İlk yarısı itibariyle izlerken neşe veren film, bitişiyle içte hüzünlü bir burukluk bırakıyor. Özellikle kızın ölmesi çok üzücü.
Ama o son parti sahnesi, ne bileyim biraz fazla zorlama olmuş gibi sanki. Karısı öldüğü için o bodrumdaki adamın cinnet geçirmesi yine anlaşılır ama baba karakterinin o koku olayından dolayı gidip de ev sahibi adamı bıçaklaması. Belki olabilir ama olmasa filmin genel yapısına daha uygun olurmuş o kısım.
Filmden çıkarılacak anlamlar, sistem eleştirileri, neye nasip neye kısmet hikayeleri vb bunları tekrar etmeye gerek yok zaten.
Oldukça tadında ve güzel bir hikaye anlatımı olduğu için bence de son senelerde çıkan eli yüzü düzgün yapımlardan biri olarak listeye girdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Kişisel görüşüme göre 2010'ların en iyi filmi bu film. Uzak Doğu Sineması'nı zaten oldukça severdim, Cannes'da Altın Palmiye'yi kaptıktan sonra merakım iyice katmerlenmişti ve beklentim tavan yapmıştı fakat yine de bunu beklemiyordum. Oldukça alegorik olmasına rağmen mesajlarını açık açık veren ve bunu gerçekten çok büyük bir ustalıkla yapan bir film Parasite. Filmi izlerken bazı noktalarda sahneler heyecanlı olmamasına rağmen çekimleri bile kalkıp alkışlayasım geldi, sinemada izlemediğim için çok üzgünüm çok. Hadi en iyi film ödülü gelsin :')
10/10
Resmen 1 ay önce izlediğim filmin yorumunu hala yapamamışım.
Kesinlikle bu yılın en güzel filmlerinden biriydi. Asya sinemasına hiç hakim olmayan ben bu filmle sevmeye başladım sanırım.
Film sınıf ayrımını çok güzel ve net bir dille anlatıyor. Çok güzel bir dramı olduğu kadar eğlenceli sahneleri de vardı. İki ailenin iç içe geçen hikayeleri, filmin güzel detaylarla finale yürümesi çok iyiydi.
Fakir ailenin zengin aileye sızma hamleleriyle aslında ne kadar tehlikeli olduklarını görüyoruz. Olaylar zinciriyle aile zengin eve sızıyor ve tüm hayat değişiyor. Filmde sınıf ayrımını koku yoluyla anlatmaları, o yağmur sahnesi güzeldi. İlk yarı komedi sahnelerinin ağırlıkta olduğu film, ikinci yarıda zengin ailenin tatile gidişiyle bambaşka bir yola savruluyor ve işler oldukça karışıyor... Evin mahzeninde yaşanılanlar ve sonucunda partideki büyük olaylarda hem gerildim hem de üzüldüm.
Hayatımda izlediğim ilk Kore filmiydi ve aşırı zevk aldım. Hiç sıkmadan finale kadar izlettirdi kendini film. Konuşulduğu kadar vardı yani film. Aslında bu senaryo tam dizilikmiş ama film yaptılar ve şimdi devamını dizi olarak verecekler bize.
Her bir karakterin ayrı bir kafa yapısı olması çok güzeldi. Bu hem Kim hem de Park ailesi için geçerliydi. Filmin sonu zaten biraz beklenildiği gibiydi ama yine de şaşırttı.
Yabancı Dilde ödülünü muhtemelen alır ama ben senaryo bazında da ödül alabileceğini düşünüyorum. Her ne olursa olsun kendim adına herkes önerebileceğim bir filmim daha oldu.
Film çok iyiydi ve Oscar etkinliğini bu muhteşem film ile noktaladığıma seviniyorum.
Filmi izlerken baya keyif aldım ve gülümsetti. 'Life is Beautiful' filmi gibi bu filmde de iki tane ayrı film izliyormuşum hissi uyandı.
Ailenin teker teker zengin ailenin yanında işe girmesindeki sahneler baya eğlenceliydi. Baba karakteri şöför olarak girdiğinde sıradaki hedefin hizmetçi olacağını tahmin ettim. Aile baya iyi plan yalarak ve tuzak kurarak kendini o zengin eve attılar.
Eski hizmetçinin hikayesi beni baya şaşırttı ve demek oyüzden evden ayrılırken ikide bir durup endişeli bir şekilde arkasına bakındı.
Zengin ailenin kampa gidişiyle film bambaşka bir hal aldı. Eski hizmetçinin merhamet dilenmesi ve sonra aileyi videoya çekince bu kez diğerinin merhamet dilenmesi, o sahneler iyiydi. Kimse masum değil ve kimse iyi niyetli değil. Ellerine koz geçince birbirini ezmeyi ihmal etmediler.
Filmin sonları, o nasıl bir sondu öyle. İki kere izledim doğum günü partisini. Baba karakterinin zengin adama durup dururken saldırmasına anlam veremedim. Koku kısmını bukadar abartılmasına gerek yoktu.
Filmi izlerken baba karakterinin o sığınakta olacağını tahmin ettim ve sonunu tam iyi bağlayamadılar. Oğluna ışık yoluyla mesaj yollaması pek mantıklı değildi ama onun haricinde film harikaydı
Filmi Ekim ayında izlemiştim, üzerinden geçti biraz ama Jojo Rabbit'le birlikte bu iddialı yılın en çok beğendim filmi oldu. Daha önce Old Boy, Silenced, Memories of Murder, A Bittersweet Life, I Saw the Devil, Ode to My Father gibi efsaneleri izlediğim için kore sinemasına yabancı değildim. Özellikle kadroda Sang Kang ho olunca bu film kaçmaz dedirtti.
Girişte güldüren gelişmede hayret ettiren sonuçta üzen çok film yoktur, bazı konularda biraz abartıya kaçtığını düşünsem de o aradaki sınıf farkını gerçekten çok iyi işledi.
Zekalarıyla evi resmen işgal etmelerine rağmen ev sahibi gelince böcek gibi masanın altına saklanmaları verdiği mesaj itibariyle çok iyi bir sahneydi.
Sonunda masanın altından kurtulup bütün gece boyunca eve doğru koşmaları ve sel ile karşılaşınca ne yapacağını şaşıran kızın klozete oturup sigara içmesindeki çaresizliği hissettim.
Finalde anlık şok etkisi yarattı. Önce çocuğun ve kızın sonra ev sahibi ve hizmetçinin kocasının ard arda bıçaklanıp felaket yaşandıktan sonraki sessizlik yürek burktu. Olan kıza ve ev sahibine oldu tabii.
Sona gelirsek çocuğun babasıyla olan iletişim şekillerinin gerçekteki ihtimali düşük olsa da sahne itibariyle hoştu, bana yavan gelmedi açıkçası.
Eleştiride bulunacaksam zengin aileyi fazla saf buldum, bir kere bu kadar saf olan insanların bollukta yaşaması fazla mantıklı değil. Şöförün ev sahibini koku yüzünden öldürmesi de biraz abartıya kaçtıklarını düşünüyorum.
Bir mucize olmazsa Oscar'ı kazanamayacak ama izlediklerim arasında yılın filmiydi bence. Gerçi aday olmasına bile şaşırmalı ama gördüğü ilgiyi sonuna kadar hakeden film olmuş. Kore sineması yeni bir efsane kazandı.
Gerçek bir sanat eseri. Gerçek bir ustalık eseri. Baştan sona mükemmel bir film. Tüm duyguları, tüm çılgınlığı, tüm komikliği, tüm trajikomikliği her şeyi ustalıkla bir araya getiren bir film. 2010'ların en iyi 4 5 filminden biri olduğunu net şekilde söyleyebilirim. Gerçek bir çılgınlık...
Filmin ilk kısmındaki kurgu ne kadar komik ve absürdse ikinci kısmındaki kurgu da bir o kadar vurucu ve sert... Öyle sahneler var ki insanı düşündürüp içinden çıkılamaz hale getiriyor. Deli detaylar ve mesajlar mevcut filmde. Senaryosu aldığı ödülü sonuna kadar hak ediyor. Biraz abartılı kısımlar var diyebiliriz ama bunu içinde iyi yediriyor film.
Oyunculuklar, müzikler, çekimler, hikayenin gidişatı ve çıktığı Tarantino vari zirve... Bu yıl içinde bir Tarantino filmimiz vardı ama bu film o Tarantino filminden daha çok Tarantino filmiydi. Özellikle o malum sahneleri hatırladıkça bu yorum aklımdan çıkmıyor. Babayı oynayan oyuncu, kızı oynayan oyuncu, oğlanı oynayan oyuncu. 3'ü ayrı ayrı filmi kendi kulvarlarında taşımış diyebilirim. Toplu performans olarak zaten çok başarılı bir film. Bu da yönetmenlik başarısı olarak düşünülebilir. Her ne kadar ödülü Sam Mendes almalı desem de Bong Jon Hoo aldığı için kızamıyorum. O da gerçekten bu filmiyle Kore sinemasının zirvesine yaklaşmış. Zirve hala OLDBOY'da o ayrı tabi...
Sel sahnesi başlı başına görsel şölen ve harikalık eseri... Görüntü yönetmenliği gerçekten zirve yaptı o sahnede. Bu filmle ilgili aklımda birçok sahne kalacak ama sel sahnesinin yeri hep ayrı olacak. Kızın o klozet üstündeki sigara içişi... Keza final kısmında babanın baştan sona verilen o karakter hissiyatı ve zengin kesime olan bakışının geldiği son nokta müthiş. Kızının önünde yatan cesedini görüp kendini kaybetmesi...
Final sahnesi ise beğenilmemiş sanırım ama bence gayet etkili bir sahne. Babasının orda olduğunu düşünmesi oldukça normal. Tam tüm bu yaşananların bir araya gelmesi, ışık mevzusu, her şeyi planlayıp babasının orda olduğunu düşünüp kurtarması, o evi satın alması ve sonunda bir anda her şeyin hayal olduğunu görmemiz. Gerçekten sert ve düşündürücü bir final...
Filmin tam olarak kusursuz ve o kült filmler seviyesinde bir film olmasını bazı abartılı kısımlar engelliyor ama onun dışında sonuna kadar başyapıt ve 2010'ların en iyi filmlerinden biri olma titrini hak ediyor. Yılın da en iyi filmi olarak, Oscar'ı cebine koyarak, bir tarihe imza atarak 2019'a çok güzel bir son veriyor. Parasite tarafımdan çok yakın gelecekte ikinci kez izlenilecek. Bunu kısa sürede her film başaramaz...
Oscar etkisiyle salon doluydu, Cinemaximum da 12 TL'ye düşürmüş. Biz de arkadaşlarla izledik, böyle filmleri sinemada izlemeyi daha çok seviyorum. Genel itibariyle başarılı, çok iyi bir iş olmuş. Sanırım izlediğim ilk Kore filmiydi, Kore konuşmaları bana biraz itici geliyor o da iten etmenlerden belki de.
Sonu bana da sürpriz oldu, gülerek izlediğim filmin sonunun öyle biteceğini tahmin etmezdim. Tabi böyle sonlar benim için daha iyi, daha anlamlı oluyor.
Tabi film aşırı etkiledi mi, hayır. Ama verdiği yan ve ana mesajlarıyla, oyunculuklarla, sürükleyiciliğiyle gülümseterek izleten bir iş oldu. Diğer Oscar filmlerini izlemedim, o nedenle kıyaslama yapamayacağım.
Bence yılın net şekilde en iyi filmi. Konusu olsun, vermek istediği mesajlar olsun her şeyiyle dört dörtlük bir yapım olmuş. Filmde aksiyon, komedi, gerilim ne ararsanız mevcut. Daldan dala bu kadar başarılı bir şekilde atlamak yönetmenin başarısını gösteriyor. Konusundan bende ilk etapta bir şey anlamamıştım ama belki de anlamamak filmi bu kadar beğenmeme sebep oldu. Bilemeyiz. Oscar'ı almasına da sevindim, kesinlikle sonuna kadar hak edildi.
Zengin adamın fakir adam için kokuyor demesi, fakir ailenin evdeki tüm çalışanları işinden attırıp onların yerine geçmesi, fakir ailenin yaşadığı yeri selin basması falan üzerine epey düşünülmesi gereken, sağlam mesaj verilen detaylardı. Sonundaki katliam da enfesti tabi belirtmeden geçemeyeceğim
Bu site, içeriği kişiselleştirmek, deneyiminize uyarlamak ve kayıt olmanız durumunda giriş yapmanızı sağlamak için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanır.
Bu siteyi kullanmaya devam ederek, çerez kullanımına izin veriyorsunuz.