Onu en iyi tanıtan bestelerden bir tanesi de başlıktaki beste. 7 Eylül 1980 doğumlu Emre Belözoğlu 25 Temmuz 2020 günü son kez yeşil sahaya çıktı ve kaptanlığını Ömer Faruk Beyaz'a bırakarak oldukça anlamlı bir mesaj verdi. Bu yazıyı yazarken hala 1 sene oynama ihtimali olsa da doğrusuyla yanlışıyla Türk futbol tarihinin belki de en yetenekli futbolcusunun konusunun açılması gerektiğini düşündüm.
Onun için hep saha içinde ne kadar agresifse saha dışında da o kadar efendi bir adam denir. Ben Emre'nin saha dışı hallerini pek bilmem ama cidden de saha dışı olaylarıyla bugüne kadar pek gündeme gelmemesi bu iddiayı doğrular nitelikte. Futbola Zeytinburnuspor altyapısında başladı. 1990-1995 yılları arasında bu takımın altyapısında oynayan Emre henüz 1995 yılında Fenerbahçe ve Galatasaray'ı karşı karşıya getirdi. Fenerbahçe yönetimi tam Zeytinburnuspor'la anlaşıp 15 yaşındaki yeteneği takımına kazandıracakken araya Galatasaray girdi. O dönem 18 yaş altındaki bir futbolcuyu transfer etmek için anne ve babasından izin almak yeterliydi. Bunu bilen Galatasaray Zeytinburnuspor'la değil bizzat ailesiyle görüştü ve Emre'yi kadrosuna kattı.
Emre Belözoğlu belki çocukken Fenerbahçeliydi fakat onun için kazanma hırsı her şeyin önüne geçiyordu. İşte bu sebepten dolayı altyapısına girdiği 1995 yılından İnter'e transfer olacağı 2001 yılına kadar birçok Galatasaraylı'dan daha da Galatasaraylı oldu Emre Belözoğlu. Üstüne Galatasaray'ın hocası da çok sevdiği Fatih Terim olduğu için sarı-kırmızı camiayı oldukça benimsedi. İlk olarak 17 Mayıs 1997 tarihli Galatasaray-Ankaragücü maçının son 18 dakikasında oyuna girdi Emre Belözoğlu. Profesyonel olarak 5 sezon geçirdiği Galatasaray'da 4 Türkiye ligi şampiyonluğu, 1 Uefa kupası, 1 Uefa süper kupası, 2 Türkiye kupası ve 1 Türkiye süper kupası kazandı. Henüz 21 yaşındaydı fakat kariyeri bu genç yaşında bile birçok futbolcunun hayal edemeyeceği kadar parlaktı. Üstelik Emre Belözoğlu öyle takımın arada sırada şans bulan genç yeteneği falan da değildi. Takımda en çok süre alan, en önemli futbolculardan bir tanesiydi ve taraftarın da sevgilisiydi.
2000-2001 sezonu sonunda Emre Belözoğlu'nun Galatasaray ile sözleşmesi son bulacaktı. Fakat Emre takımına para kazandırıp öyle İnter'e gitmek istiyordu. Şu anda Başakşehir hocası olan Okan Buruk ile birlikte dönemin Galatasaray yönetimiyle bu durumu görüştü. Fakat Emre Belözoğlu'nun dediğine göre Galatasaray yönetimi onu hiç ciddiye almadı. Bu duruma bozulan Emre Galatasaray ile sözleşme uzatmadı ve İnter'in yolunu Okan Buruk ile birlikte tuttu.
Avrupa kariyerini anlatıp sizi daha fazla sıkmak istemiyorum. 2001-2005 dönemi arasında İnter'de forma giydi. Bu dönemde fenomen Ronaldo, Seedorf gibi futbolcularla takım arkadaşlığı yaptı. 2005'te takımıyla birlikte İtalya Kupasını kazandı. 2004 yılında Pele'nin açıklamış olduğu yaşayan en iyi 125 futbolcu listesinde yer bulan tek Türk futbolcu olma onurunu kazandı. İnter'de son dönemlerinde sakatlıklarından dolayı gözden düşmüştü ve İngiltere'nin köklü kulüplerinden Newcastle United onu 4.5 milyon euro karşılığında transfer etti. 2005-2008 arasında İngiltere'de top koşturan Emre Belözoğlu sakatlıklarından dolayı inişli çıkışlı bir performans sergiledi.
2008 Haziran'a geldiğimiz vakit Emre Belözoğlu artık aile baskısından dolayı Türkiye'ye dönmeye karar verdi. İlk tercihi Emre'yi Emre yapan Galatasaray olacaktı. Emre Belözoğlu Galatasaray'a bir sözü olduğunu ve Türkiye'ye dönerse ve Galatasaray da Emre'yi isterse tercihinin Galatasaray olduğunu söylüyordu. Fakat Galatasaray Emre'yi almadı. Bunun birçok sebebi vardı. Çünkü Emre Belözoğlu zamanında onlara bonservis kazandırmadan gitmişti bunların dışında maliyeti de yüksek bir futbolcuydu ve aynı zamanda sürekli sakatlık problemi yaşıyordu. Dönemin Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım da Emre'yi çok istiyordu ve Emre Belözoğlu 2008'de çocukluğunun takımı Fenerbahçe'ye transfer oldu.
Fenerbahçe'ye transfer olur olmaz Emre Belözoğlu çocukluğundan beri Fenerbahçeli olduğunu söylemişti. Bu söylem zaten kızgın olan Galatasaray taraftarını iyice çileden çıkarmıştı. Fakat Emre Belözoğlu doğru söylüyordu. Onunla Galatasaray'da aynı takımda forma giyen Hasan Şaş dahi bunu bildiklerini ve bunun futbol dünyasında çok normal olduğunu söylüyordu. Fakat Emre Belözoğlu 2001-2008 arası Avrupa'da oynarken her fırsatta Galatasaraylı olduğunu dile getiriyordu ortada bir uyuşmazlık vardı. Bu da aslında oldukça doğal futbolun gerçeği bu. Galatasaray efsanesi Fatih Terim çocukken Beşiktaşlı, Beşiktaş efsanesi Metin Tekin çocukken Galatasaraylıydı. Futbolun içinde bunlar her zaman var birçok Fenerbahçe efsanesi de çocukken Galatasaraylıdır bu kesin. Fakat o camiaya girip mücadeleye girdiğiniz vakit birden takım değiştirmeniz mümkün. Eğer Emre Belözoğlu Avrupa dönüşü Galatasaray'a dönse onun çocukken Fenerbahçeli olduğunu kimse bilmeyecekti ve Emre Belözoğlu hayatının sonuna kadar Galatasaraylı Emre Belözoğlu olarak anılacaktı.
Neyse Emre'nin Fenerbahçe kariyerine geçelim. Emre Belözoğlu Fenerbahçe'yle tam 3 farklı dönem yaşadı. İlk dönem olan 2008-2012 yılları arasında 1 Türkiye Ligi, 1 Türkiye kupası şampiyonluğu yaşadı. Futboluyla hala izleyenleri büyülüyordu fakat agresif yapısı bu dönemde iyice tavan yapmıştı. Özellikle Galatasaray taraftarı başta olmak üzere ıslıklanan bir futbolcuydu ve rakipler ondan nefret ediyordu. 2012-2013 ocak arası 6 aylık kısa bir Atletico Madrid macerasında 1 Uefa süper kupası kazandı. Fakat Fenerbahçe'nin ona ihtiyacı vardı ve Fenerbahçeli Emre ona ihtiyaç duyulduğu her vakit kulübünün yanındaydı. İkinci dönem olan 2013-2015 yılları arasında 1 Türkiye ligi, 1 Türkiye kupası ve 1 Türkiye süper kupası kazandı. Maalesef kazanmış olduğu Türkiye süper kupası Emre Belözoğlu'nun ve aynı zamanda Fenerbahçe'nin kazandığı son kupa olacaktı.
2015 yılında Fenerbahçe yeni bir yapılanmaya gitti. Sportif direktör olarak gelen İtalyan Terreneo takımda gençleştirme çalışması yapacaktı. Bu sebeple sözleşmesi biten Emre Belözoğlu'yla hiçbir görüşme yapılmadan sade bir mektupla kulüple ilişkisi kesildi. Emre Belözoğlu bu duruma çok darıldı ve futbolu bırakmayı düşünüyordu. Fakat abisi olarak gördüğü Göksel Gümüşdağ Emre'ye 4 yıllık bir teklif sundu ve Emre Belözoğlu bu teklifi kabul etti. 4 sene boyunca Başakşehir forması giydi ve şampiyonluğa 2 kez çok yaklaşsalar da mutlu sona ulaşamadılar.
Tarihler 2019 Temmuz ayını gösteriyordu. Emre Belözoğlu tam 39 yaşındaydı. 32'sinde futbolu bırakma aşamasına gelen futbolculara inat Emre Belözoğlu hala diriydi. Emre'nin futbolu Fenerbahçe'de bırakacağı konuşuluyordu. Yeni başkan Ali Koç da onu çok istiyordu ve Emre 35 yaşında yaşlı diye gönderildiği Fenerbahçe'ye 39 yaşında yeniden transfer olmuştu. Ondan beklenilen abilik yapıp takımı toparlamasıydı. Bu yaşında dahi bu sene 1434 dakika sahada kalıp 3 gol 5 asistlik başarılı bir performans sergiledi. Fakat ona verilen abilik görevini tam yapabildi mi benim için soru işareti. Sanki biraz Ersun Yanal ile Beşiktaş maçından sonra başlayan sıkıntısından dolayı kendisini geri plana attı gibi geliyor fakat yine de bu tabii ki benim şahsi düşüncem.
Tarihler 25 Temmuz 2020'yi gösterdiği vakit Emre Belözoğlu futbolculuk kariyerini sonlandırdı. 1 sezon daha devam etme ihtimali olsa da ben bu ihtimali oldukça küçük görüyorum ve ağustos ayına kalmadan nihai karar verilecektir. Benim düşüncem Emre Belözoğlu'nun kariyerini Fenerbahçe'de sportif direktör olarak sürdüreceği. Bu kariyerinde de en az futboldaki kadar başarılı olacağı bana göre aşikar çünkü Emre Belözoğlu isminin ister sevin ister sevmeyin bir ağırlığı var.
Kariyerinde tam 720 maça çıkan Emre Belözoğlu 79 gol 86 asist gibi bir skor katkısı üretirken bu 720 maçın yanında 100 kez de A Milli takımımızın formasını giydi. Son kez gitmiş olduğumuz 2002 Dünya Kupasında da Emre Belözoğlu takımın değişilmeziydi.
Sevabıyla günahıyla Türk futbolundan bir Emre Belözoğlu geçti demiyorum. Çünkü hem o futbolu çok seviyor hem de futbol onu. Belki futbolcu olarak kariyeri bitti fakat kariyerinin bundan sonraki adımında da Emre Belözoğlu ismini duymaya devam edeceğiz.
Efsanenin attığı en güzel 10 gol
Efsanenin en iyi 11'i
Onun için hep saha içinde ne kadar agresifse saha dışında da o kadar efendi bir adam denir. Ben Emre'nin saha dışı hallerini pek bilmem ama cidden de saha dışı olaylarıyla bugüne kadar pek gündeme gelmemesi bu iddiayı doğrular nitelikte. Futbola Zeytinburnuspor altyapısında başladı. 1990-1995 yılları arasında bu takımın altyapısında oynayan Emre henüz 1995 yılında Fenerbahçe ve Galatasaray'ı karşı karşıya getirdi. Fenerbahçe yönetimi tam Zeytinburnuspor'la anlaşıp 15 yaşındaki yeteneği takımına kazandıracakken araya Galatasaray girdi. O dönem 18 yaş altındaki bir futbolcuyu transfer etmek için anne ve babasından izin almak yeterliydi. Bunu bilen Galatasaray Zeytinburnuspor'la değil bizzat ailesiyle görüştü ve Emre'yi kadrosuna kattı.
Emre Belözoğlu belki çocukken Fenerbahçeliydi fakat onun için kazanma hırsı her şeyin önüne geçiyordu. İşte bu sebepten dolayı altyapısına girdiği 1995 yılından İnter'e transfer olacağı 2001 yılına kadar birçok Galatasaraylı'dan daha da Galatasaraylı oldu Emre Belözoğlu. Üstüne Galatasaray'ın hocası da çok sevdiği Fatih Terim olduğu için sarı-kırmızı camiayı oldukça benimsedi. İlk olarak 17 Mayıs 1997 tarihli Galatasaray-Ankaragücü maçının son 18 dakikasında oyuna girdi Emre Belözoğlu. Profesyonel olarak 5 sezon geçirdiği Galatasaray'da 4 Türkiye ligi şampiyonluğu, 1 Uefa kupası, 1 Uefa süper kupası, 2 Türkiye kupası ve 1 Türkiye süper kupası kazandı. Henüz 21 yaşındaydı fakat kariyeri bu genç yaşında bile birçok futbolcunun hayal edemeyeceği kadar parlaktı. Üstelik Emre Belözoğlu öyle takımın arada sırada şans bulan genç yeteneği falan da değildi. Takımda en çok süre alan, en önemli futbolculardan bir tanesiydi ve taraftarın da sevgilisiydi.
2000-2001 sezonu sonunda Emre Belözoğlu'nun Galatasaray ile sözleşmesi son bulacaktı. Fakat Emre takımına para kazandırıp öyle İnter'e gitmek istiyordu. Şu anda Başakşehir hocası olan Okan Buruk ile birlikte dönemin Galatasaray yönetimiyle bu durumu görüştü. Fakat Emre Belözoğlu'nun dediğine göre Galatasaray yönetimi onu hiç ciddiye almadı. Bu duruma bozulan Emre Galatasaray ile sözleşme uzatmadı ve İnter'in yolunu Okan Buruk ile birlikte tuttu.
Avrupa kariyerini anlatıp sizi daha fazla sıkmak istemiyorum. 2001-2005 dönemi arasında İnter'de forma giydi. Bu dönemde fenomen Ronaldo, Seedorf gibi futbolcularla takım arkadaşlığı yaptı. 2005'te takımıyla birlikte İtalya Kupasını kazandı. 2004 yılında Pele'nin açıklamış olduğu yaşayan en iyi 125 futbolcu listesinde yer bulan tek Türk futbolcu olma onurunu kazandı. İnter'de son dönemlerinde sakatlıklarından dolayı gözden düşmüştü ve İngiltere'nin köklü kulüplerinden Newcastle United onu 4.5 milyon euro karşılığında transfer etti. 2005-2008 arasında İngiltere'de top koşturan Emre Belözoğlu sakatlıklarından dolayı inişli çıkışlı bir performans sergiledi.
2008 Haziran'a geldiğimiz vakit Emre Belözoğlu artık aile baskısından dolayı Türkiye'ye dönmeye karar verdi. İlk tercihi Emre'yi Emre yapan Galatasaray olacaktı. Emre Belözoğlu Galatasaray'a bir sözü olduğunu ve Türkiye'ye dönerse ve Galatasaray da Emre'yi isterse tercihinin Galatasaray olduğunu söylüyordu. Fakat Galatasaray Emre'yi almadı. Bunun birçok sebebi vardı. Çünkü Emre Belözoğlu zamanında onlara bonservis kazandırmadan gitmişti bunların dışında maliyeti de yüksek bir futbolcuydu ve aynı zamanda sürekli sakatlık problemi yaşıyordu. Dönemin Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım da Emre'yi çok istiyordu ve Emre Belözoğlu 2008'de çocukluğunun takımı Fenerbahçe'ye transfer oldu.
Fenerbahçe'ye transfer olur olmaz Emre Belözoğlu çocukluğundan beri Fenerbahçeli olduğunu söylemişti. Bu söylem zaten kızgın olan Galatasaray taraftarını iyice çileden çıkarmıştı. Fakat Emre Belözoğlu doğru söylüyordu. Onunla Galatasaray'da aynı takımda forma giyen Hasan Şaş dahi bunu bildiklerini ve bunun futbol dünyasında çok normal olduğunu söylüyordu. Fakat Emre Belözoğlu 2001-2008 arası Avrupa'da oynarken her fırsatta Galatasaraylı olduğunu dile getiriyordu ortada bir uyuşmazlık vardı. Bu da aslında oldukça doğal futbolun gerçeği bu. Galatasaray efsanesi Fatih Terim çocukken Beşiktaşlı, Beşiktaş efsanesi Metin Tekin çocukken Galatasaraylıydı. Futbolun içinde bunlar her zaman var birçok Fenerbahçe efsanesi de çocukken Galatasaraylıdır bu kesin. Fakat o camiaya girip mücadeleye girdiğiniz vakit birden takım değiştirmeniz mümkün. Eğer Emre Belözoğlu Avrupa dönüşü Galatasaray'a dönse onun çocukken Fenerbahçeli olduğunu kimse bilmeyecekti ve Emre Belözoğlu hayatının sonuna kadar Galatasaraylı Emre Belözoğlu olarak anılacaktı.
Neyse Emre'nin Fenerbahçe kariyerine geçelim. Emre Belözoğlu Fenerbahçe'yle tam 3 farklı dönem yaşadı. İlk dönem olan 2008-2012 yılları arasında 1 Türkiye Ligi, 1 Türkiye kupası şampiyonluğu yaşadı. Futboluyla hala izleyenleri büyülüyordu fakat agresif yapısı bu dönemde iyice tavan yapmıştı. Özellikle Galatasaray taraftarı başta olmak üzere ıslıklanan bir futbolcuydu ve rakipler ondan nefret ediyordu. 2012-2013 ocak arası 6 aylık kısa bir Atletico Madrid macerasında 1 Uefa süper kupası kazandı. Fakat Fenerbahçe'nin ona ihtiyacı vardı ve Fenerbahçeli Emre ona ihtiyaç duyulduğu her vakit kulübünün yanındaydı. İkinci dönem olan 2013-2015 yılları arasında 1 Türkiye ligi, 1 Türkiye kupası ve 1 Türkiye süper kupası kazandı. Maalesef kazanmış olduğu Türkiye süper kupası Emre Belözoğlu'nun ve aynı zamanda Fenerbahçe'nin kazandığı son kupa olacaktı.
2015 yılında Fenerbahçe yeni bir yapılanmaya gitti. Sportif direktör olarak gelen İtalyan Terreneo takımda gençleştirme çalışması yapacaktı. Bu sebeple sözleşmesi biten Emre Belözoğlu'yla hiçbir görüşme yapılmadan sade bir mektupla kulüple ilişkisi kesildi. Emre Belözoğlu bu duruma çok darıldı ve futbolu bırakmayı düşünüyordu. Fakat abisi olarak gördüğü Göksel Gümüşdağ Emre'ye 4 yıllık bir teklif sundu ve Emre Belözoğlu bu teklifi kabul etti. 4 sene boyunca Başakşehir forması giydi ve şampiyonluğa 2 kez çok yaklaşsalar da mutlu sona ulaşamadılar.
Tarihler 2019 Temmuz ayını gösteriyordu. Emre Belözoğlu tam 39 yaşındaydı. 32'sinde futbolu bırakma aşamasına gelen futbolculara inat Emre Belözoğlu hala diriydi. Emre'nin futbolu Fenerbahçe'de bırakacağı konuşuluyordu. Yeni başkan Ali Koç da onu çok istiyordu ve Emre 35 yaşında yaşlı diye gönderildiği Fenerbahçe'ye 39 yaşında yeniden transfer olmuştu. Ondan beklenilen abilik yapıp takımı toparlamasıydı. Bu yaşında dahi bu sene 1434 dakika sahada kalıp 3 gol 5 asistlik başarılı bir performans sergiledi. Fakat ona verilen abilik görevini tam yapabildi mi benim için soru işareti. Sanki biraz Ersun Yanal ile Beşiktaş maçından sonra başlayan sıkıntısından dolayı kendisini geri plana attı gibi geliyor fakat yine de bu tabii ki benim şahsi düşüncem.
Tarihler 25 Temmuz 2020'yi gösterdiği vakit Emre Belözoğlu futbolculuk kariyerini sonlandırdı. 1 sezon daha devam etme ihtimali olsa da ben bu ihtimali oldukça küçük görüyorum ve ağustos ayına kalmadan nihai karar verilecektir. Benim düşüncem Emre Belözoğlu'nun kariyerini Fenerbahçe'de sportif direktör olarak sürdüreceği. Bu kariyerinde de en az futboldaki kadar başarılı olacağı bana göre aşikar çünkü Emre Belözoğlu isminin ister sevin ister sevmeyin bir ağırlığı var.
Kariyerinde tam 720 maça çıkan Emre Belözoğlu 79 gol 86 asist gibi bir skor katkısı üretirken bu 720 maçın yanında 100 kez de A Milli takımımızın formasını giydi. Son kez gitmiş olduğumuz 2002 Dünya Kupasında da Emre Belözoğlu takımın değişilmeziydi.
Sevabıyla günahıyla Türk futbolundan bir Emre Belözoğlu geçti demiyorum. Çünkü hem o futbolu çok seviyor hem de futbol onu. Belki futbolcu olarak kariyeri bitti fakat kariyerinin bundan sonraki adımında da Emre Belözoğlu ismini duymaya devam edeceğiz.
Efsanenin attığı en güzel 10 gol
Efsanenin en iyi 11'i
Son düzenleme: