Ne kadar Terim’ci olduğumu bilen bilir, küme düşsek bile başımızda Terim ile düşerim derim daima. Fakat Terim’n son dönemdeki “Arda” takıntısı... Tüm o oluşturmuş olduğu sarsılmaz imajı fazlasıyla sarsıyor, o sonsuz gözüken kredisini dahi zayıflatıyor. Galatasaray evlatçılık kulübü değildir. Daha düne kadar uçak olayında büyük terbiyesizlik yapmış olan, senin de milli takımdaki görevinin son verilmesine neden olmuş olan bir adamı sırf GS’ye dönebilmek için olsa bile senin elini öpmüş olmasından dolayı affetmiş olabilirsin. Bu gayet de olması gereken bir olaydı. Ancak ısrarla ve ısrarla Arda’nın takıma gelmesini istemek, Arda uğruna yönetimle dahi çatışmak... Çok gereksiz ve çok yazık.
Mustafa Cengiz’i zamanında nasıl yerden yere vurduğumuz da malumdur. Ancak şu an 2013’deki Ünal Aysal’dan dahi daha fazla kredisi var. Ve Arda Turan konusunda Fatih Terim’e rağmen kendisini sonuna kadar destekliyorum. Aslolan Galatasaray’dır ve Galatasaray’da isimler değil karakter ve yetenek söz konusudur. Arda’nın da gelmesine öyle nefretle karşı değilim, gelir yedek kulübesinde oturur problem olmaz ancak yönetim gelmiyor dediyse de konu kapanmıştır. Bu adam için iç karışıklık çıkarmak sadece Galatasaray’a zarar verir.
Bu yüzden Fatih Terim formsuz olmasıyla değil, Arda Turan takıntısı yüzünden taraftarın desteğini kaybetmek üzere. Üstüne Belhanda takıntısı, değişiklikleri geç yapma gibi huyları da eklenince. Üzüyor bizi sadece... Umarım Fatih Terim bir an önce şu saçma sapan Arda meselesini kapatıp gözünü sadece şampiyonluğa diker. Şampiyon olamasak bile bize yakışır bir futbolla sezonu tamamlamak yeterlidir hiç değilse. Aksi durumda, hoca gerçekten yaşlanmış demektir ve sezon sonunda zaten o takıma daha fazla zarar vermemek için gerekeni yapacaktır...