BluTV Masum - Dizi Yorumları

1x2

Yine iyi bölümdü ama sanki ilk bölümü bir tık daha fazla sevdim. Belki üst üste izlediğimden öyle gelmiştir. :)

Bir de kurgunun karmaşıklığı biraz kafa karışıklığı yaratıyor.

Mesela Serkan Keskin'in sahnelerinin geçmişte mi şimdi mi olduğunu tam idrak edemedim. Annesi kaç dedikten sonra eve gelmesi mantıklı değil öyleyse? Geçmişteyse de ne kadar geçmişte? (b)

Cevdet ile Yusuf'un bu kadar erken açılmalarını beklemiyordum.

9- /10
 
1x2

Yine iyi bölümdü ama sanki ilk bölümü bir tık daha fazla sevdim. Belki üst üste izlediğimden öyle gelmiştir. :)

Bir de kurgunun karmaşıklığı biraz kafa karışıklığı yaratıyor.

Mesela Serkan Keskin'in sahnelerinin geçmişte mi şimdi mi olduğunu tam idrak edemedim. Annesi kaç dedikten sonra eve gelmesi mantıklı değil öyleyse? Geçmişteyse de ne kadar geçmişte? (b)

Cevdet ile Yusuf'un bu kadar erken açılmalarını beklemiyordum.

9- /10

İsmail Abi'nin turşulu yemek yeme ve en sondaki parayı alma sahnesi şimdiki zaman. Mecnun ve Haluk Bilginer yaylaya gidip 2 gün kalacakları için annesi eve gelmesini istemiş, silahla alakalı büyük ihtimalle. Zaten sakal karışmış, iyice dağ adamı gibi olmuş bu çok net? Son sahnede Haluk Bilginer ayrıldıktan sonra İsmail Abi geçmişi hatırladı, toprağı kazdığını ve Bartu'yu bagajdan çıkardığını.
 
İsmail Abi'nin turşulu yemek yeme ve en sondaki parayı alma sahnesi şimdiki zaman. Mecnun ve Haluk Bilginer yaylaya gidip 2 gün kalacakları için annesi eve gelmesini istemiş, silahla alakalı büyük ihtimalle. Zaten sakal karışmış, iyice dağ adamı gibi olmuş bu çok net? Son sahnede Haluk Bilginer ayrıldıktan sonra İsmail Abi geçmişi hatırladı, toprağı kazdığını ve Bartu'yu bagajdan çıkardığını.
Ben de öyle düşündüm ama emin olamadım. En sondaki parayı alma sahnesi fazla riskli geldi bana. Bir de biz annesinin kaç dediğini duyduk ama eve gelmesini istediğini duymadık? Duysak daha açık olurdu her şey? :)
 
Ben de öyle düşündüm ama emin olamadım. En sondaki parayı alma sahnesi fazla riskli geldi bana. Bir de biz annesinin kaç dediğini duyduk ama eve gelmesini istediğini duymadık? Duysak daha açık olurdu her şey? :)

Belki de ters köşe yapacaklar, şu an herkes o yemek ve para sahnesinin şimdiki zamanda geçtiğini düşünüyor. Ancak bir dakika, para sahnesi her halükarda şimdiki zamandır çünkü araba bozuktu ve onu Mecnun tamir etti. Yemek sahnesi de her halükarda şimdiki zaman olmalı çünkü Okan Yalabık eve gelince turşunun bitmiş olmasına şaşırdı, daha dün vardı dedi. Dün ise kadın telefondan İsmail Abi'yi arayıp kaç dedi ama bence kaç demesi o anki korku, telaştan kaynaklanıyor. Ya da ormanın derinliklerine kaçması gerektiğini söylemiştir. Çünkü Mecnun yerde kolye gibi bir şey buldu mercek miydi tam göremedim de, demek ki birkaç gün önceye kadar yaylaya yakın yerde barınıyormuş.
 
@OzaN bölüme "BluTV", "PuHu" etiketlerini de getir bence. Artık bu kanalların da dizileri olacak çünkü. :)

@Tolstoyevski sen editör bile değilsin yorum konusu açma cürretinde nasıl bulundun. :A
 
@OzaN bölüme "BluTV", "PuHu" etiketlerini de getir bence. Artık bu kanalların da dizileri olacak çünkü. :)

@Tolstoyevski sen editör bile değilsin yorum konusu açma cürretinde nasıl bulundun. :A

Kırk yılda bir heves ettik sorun çıkarma şimdi :A
Bak bir de taglardan birkaç tanesini silmiş, ayıp ya hu. :A
 
1x1

Sonunda ben de açtım üyeliği beleşmiş değilmiş umrumda olmayarak. İlk bölümü şimdi bitirdim birazdan ikinci bölüme geçeceğim tabi ki de. :) İlk bölüm itibarıyla şunu söyleyebilirim ki dizi çok üst düzey olduğunu hemen belli ediyor. Diyalogları, çekim kalitesi, müzikleri, oyunculukları her şeyiyle çok yukarılarda. Hele bir Türk dizisinin 54 dakika ve internet üzerinden yayınlandığını gördüm ya daha ne isterim ki müthiş bir şey bu. :)

Bu tarz cinayet polisiye işlerinde en sevdiğim olaydı gizemin bol olması. Bu iş de öyle olmuş müthiş bir gizem var işin içinde. Hani bu daha giriş bölümü olmasına rağmen olaya tam girilmemesine rağmen bir çok soru sordurttu. True Detective ilk sezon ayarında bir iş bekliyorum ileriki bölümlerle beraber. Çünkü o hava ve potansiyel var. Belki de onu bile geçebilir kim bilir?

Ali Atay muazzam bir oyuncu olduğunu yine ilk bölümden belli etmiş. Adam farklı bir şey ya. Müthiş doğal oynuyor ve yaşıyor adeta oynadığı karakteri. Tabi o kadar yerleşmiş ki üstüne Mecnun komik anlarda direk akıllara geliyor. :) Haluk Bilginer zaten üstat yani söylenecek söz yok, o konuştukça adamın sesinde kayboluyorum gözümü alamıyorum efsane bir adam. Okan Yalabık da müthişti ilk bölümüyle. Fiziksel değişimini görünce baya şaşırdım sağlam kilo almış. :A

Hikayenin nereye gideceği konusu ilk bölümden pek pas verilmemiş ama son 10 dakikada olaya yavaştan girilmiş. Serkan Keskin'in dizide olduğunu biliyordum. Dizide de Tarık'ın abisinin öldüğünü ve Yusuf'la çok iyi arkadaş olduklarını öğrenince direk kafamda dedim kesin Serkan Keskin oynuyordur abisini diye. İki oyuncu gerçekte de çok yakın olduğu için dizide de ayırmamışlar yine yakın iki arkadaş rollerini vermişler. :)

Ama hikayeye baktığımızda bu eski iki kardeş gibi arkadaşın birbirleriyle yollarının zıt yönde kesişmesi olacak gibi duruyor. Son 10 dakikadan bunu anladım. Ve o sahnelerdeki efsane oyunculukları şimdiden beklemeye başladım. Ayrıca izleyen herkesin dediği gibi gerilim sahnelerindeki müzikler muazzamdı. Yusuf'un akşam dinlediği sahne ve son sahnede teyzenin oğluyla konuştuğu sahne özellikle.

Olmuş bu dizi olmuş. Bizim çok kaliteli kalemlerimiz, yönetmenlerimiz, oyuncularımız var. Bu gibi dizilerdeki imkanlar verilsin başyapıt çıkarmamız çok olasıdır. Bu dizinin de gelmiş geçmiş en iyi yerli dizilerden olma ihtimali var hissediyorum. Hadi inşallah utandırmazlar bizi. :)

9/10
 
Bu arada unutmuşum yazmayı, 2. bölümdeki Haluk Bilginer'in coşup hep birlikte arabadan inip çifte telli oynadıkları sahne efsaneydi. :A
 
1x1

Sonunda ben de açtım üyeliği beleşmiş değilmiş umrumda olmayarak. İlk bölümü şimdi bitirdim birazdan ikinci bölüme geçeceğim tabi ki de. :) İlk bölüm itibarıyla şunu söyleyebilirim ki dizi çok üst düzey olduğunu hemen belli ediyor. Diyalogları, çekim kalitesi, müzikleri, oyunculukları her şeyiyle çok yukarılarda. Hele bir Türk dizisinin 54 dakika ve internet üzerinden yayınlandığını gördüm ya daha ne isterim ki müthiş bir şey bu. :)

Bu tarz cinayet polisiye işlerinde en sevdiğim olaydı gizemin bol olması. Bu iş de öyle olmuş müthiş bir gizem var işin içinde. Hani bu daha giriş bölümü olmasına rağmen olaya tam girilmemesine rağmen bir çok soru sordurttu. True Detective ilk sezon ayarında bir iş bekliyorum ileriki bölümlerle beraber. Çünkü o hava ve potansiyel var. Belki de onu bile geçebilir kim bilir?

Ali Atay muazzam bir oyuncu olduğunu yine ilk bölümden belli etmiş. Adam farklı bir şey ya. Müthiş doğal oynuyor ve yaşıyor adeta oynadığı karakteri. Tabi o kadar yerleşmiş ki üstüne Mecnun komik anlarda direk akıllara geliyor. :) Haluk Bilginer zaten üstat yani söylenecek söz yok, o konuştukça adamın sesinde kayboluyorum gözümü alamıyorum efsane bir adam. Okan Yalabık da müthişti ilk bölümüyle. Fiziksel değişimini görünce baya şaşırdım sağlam kilo almış. :A

Hikayenin nereye gideceği konusu ilk bölümden pek pas verilmemiş ama son 10 dakikada olaya yavaştan girilmiş. Serkan Keskin'in dizide olduğunu biliyordum. Dizide de Tarık'ın abisinin öldüğünü ve Yusuf'la çok iyi arkadaş olduklarını öğrenince direk kafamda dedim kesin Serkan Keskin oynuyordur abisini diye. İki oyuncu gerçekte de çok yakın olduğu için dizide de ayırmamışlar yine yakın iki arkadaş rollerini vermişler. :)

Ama hikayeye baktığımızda bu eski iki kardeş gibi arkadaşın birbirleriyle yollarının zıt yönde kesişmesi olacak gibi duruyor. Son 10 dakikadan bunu anladım. Ve o sahnelerdeki efsane oyunculukları şimdiden beklemeye başladım. Ayrıca izleyen herkesin dediği gibi gerilim sahnelerindeki müzikler muazzamdı. Yusuf'un akşam dinlediği sahne ve son sahnede teyzenin oğluyla konuştuğu sahne özellikle.

Olmuş bu dizi olmuş. Bizim çok kaliteli kalemlerimiz, yönetmenlerimiz, oyuncularımız var. Bu gibi dizilerdeki imkanlar verilsin başyapıt çıkarmamız çok olasıdır. Bu dizinin de gelmiş geçmiş en iyi yerli dizilerden olma ihtimali var hissediyorum. Hadi inşallah utandırmazlar bizi. :)

9/10
Beğenmene sevindim. Pintilik yapmadığın için de ayrıca teşekkür <3 :A

Bu arada unutmuşum yazmayı, 2. bölümdeki Haluk Bilginer'in coşup hep birlikte arabadan inip çifte telli oynadıkları sahne efsaneydi. :A
2. bölümü dün gece izledim. O sahnede yarıla yarıla güldüm ev ahalisi uyandı nerdeyse :A Çok marjinal, özgün bir sahneydi. ''Omuz at omuz at'' dediği yerde çatladım adeta. Tamamen orjinal bir andı :A

İkinci bölümün yorumunu uyanınca yapacağım şimdi uyumaya gidiyorum :)
 
1x2

İşte en sevdiğim cinayet draması. Her şey yavaş yavaş puzzle gibi çözülüyor. İçine de müthiş gerilim yükleniyor muazzam müziklerle. Bu yönden True Detective 1.sezon havası aldım ve bayıldım. Oyunculuk olarak da müthiş üst düzey olduğu için gerçekten o ayarda olmuş dizi. Bizden de sansürsüz ve böyle kaliteli işler çıkabiliyor bunu anladık bu diziyle. Bölüme gelirsek yine beğendim elbette. Hatta dizinin ağır ilerleyen senaryosu çok iyi yakaladı beni ve olayın nasıl çözüleceğini iyice merak ettirdi.

Bu bölümde flashbacklerle biraz ucundan olayı anlatmaya çalıştılar. Tarık'ın şizofren olduğu kesinleşti. Bartu'nun oynadığı karakterin bir şeyler karıştırdığı belliydi. Büyük ihtimal iş yerindeki sahneden de anlaşıldığı üzere Emel'le aralarında bir şeyler geçmiş. Tarık'ın bunu öğrenmesi ve abisinin de haberinin olması derken olay ilerlemiş cinayetler olmuş gibi duruyor. Ama katilin Taner olduğu kesin değil bence. Elif katilsin dediğinde bi değişik moda girmişti orda sonuçta. Bakalım neler olacak?

Küfürler gerçekten çok doğal ve iyi ya. Acayip farklı küfürler de vardı tabi. :A Bir yerli dizide uzun zamandır bu denli haz almamıştım. Hem süre kısa hem de senaryo çok iyi ilerliyor. Araba sahnesi baya iyiydi sağlam güldürdü. :A

9/10
 
3. ve 4. Bölümler dün gece itibariyle yayınlandı. 2. Bölümü önceden izlemiştim ama yorum yapmayı unutmuşum. Bugün sabah da 3. Bölümü seyrettim. Şimdi toplu yorum yapacağım ardından 4. Bölümü bitirmeye çalışacağım :)

2. Bölüm üzerine; İkinci bölümün temposu da ilk bölüm gibi fevkaladeydi. Flashbackler ile geçmişte ne yaşandığına dair ufak detaylar barındırıyordu.

Ofiste çalışan elemanın finalde cansız bedeninin bagajdan çıkması beni şaşırtmadı zira bagaj açılırken az çok anlamıştım. Büyük bir ihtimalle Kuzey Güney vakası var. Şizofren kardeşi için abisi elemanı temizlemiş ve o nedenle kanundan kaçıyor olabilir şimdilik en makul senaryo bu.

Haluk Bilginer sen ne muazzam bir oyuncusun be. Ateş başında Yusuf ile olan konuşması harikaydı. Sanki salonumun ortasında hasbihal ediyorlardı. Hele o kamyonetin patika ortasında durup oynadıkları sahne inanılmaz epik bir andı. Gülmekten yerlere yattım :F

Tarık'ın kayışı kopardığını ayan beyan ortaya döktüler. Okan Yalabık da rolünü çok iyi oynuyor. Flashback sahnelerindeki hali ve günümüzün anlatıldığı hali arasında uçurum var. Kilo farkı bile var. İşte oyunculuk budur.

9.5/10


3.Bölüm üzerine;
3 bölüm içinde izlediğim en iyi bölümdü. Bölüm 1 saatti ama her saniyesinde "inşallah bitmez" diyerek play/pause menüsünü açasım geldi :)

Bölüm Yusuf ile Tarık'ın abisinin küçüklüğü anlatılarak başladı. Bu iki küçük hınzır yaşlı bir adamı öldürmüş. Küçüklükten beri şiddete eğilimli olduğu bölümün ortalarında karısının vücudunaki morluklara krem sürerken pekiştirildi. Zira finalde çocukluk arkadaşına arkadan yaklaşıp kafasına kütükle vuran da kendisi :)

Yusuf'un müdürü daha çok gösterilmeli. Birbiriyle sahneleri dehşet yav küfür kıyamet harika :F "Senin donunu bile akıllı alman lazım çünkü sende gram yok" dediği yerde yardı :F

Tarık'ın patates soyduğu ve Cevdet'in yanına usulca yaklaştığı sahnede hem güldüm hem duygulandım :) Oğlunu bozmayıp "nasılsın asker" diyişi hafif bir tebessüm ettirdi ancak sonrasında mutfakta gözyaşlarına boğulması bir babanın çaresizliğini çok iyi yansıttı. Oyunculuk bir kitap olsa kapağında Haluk Bilginer'in resmi olur öyle büyük oynuyor adam.

Sonu çok gizemli bitti. Eski dosttan küçük bir hediye :) Tabi vurmayaydı eyiydi :A

10/10
 
Son düzenleme:
1x3

Bu bölümle anladım ki dizinin seviyesi top classtır. Acayip doğal ve acayip bir hikaye izliyoruz. Muazzam duygu aktarımı var. Her oyuncu yaşıyor resmen rolünü. Tiyatro oyunundan uyarlandığı belli oluyor gerçekten. Hani bunu tiyatroda izleseydim bu oyunculardan ve bu performansları canlı izleseydim ayakta alkışlardım herhalde bitince. Dizide de o özgürlük verilmiş oyunculara hepsi döktürüyor. Hepsi ayrı şov yapıyor, özellilke erkek kadrodakiler.

Bu bölüm olayın detayına inmeden hikayeyi yan hikayelerle destekleyerek gitmişler. Ama yine de olayla ilgili ip uçları verilmeye devam ediliyor tabi. Taner'in çocuklukta yaptığı cinayet, bunun iki çocuk üzerindeki geçmişteki ve şimdiki etkisi çok iyi aktarıldı bize. Taner'in nası bi manyak olduğunu hem karısıyla olan sahnesinde gördük hem de son sahnede gördük. Sanırım karısına da şiddet eylemlerinde bulunmuş ama değişik olan ona kremi sürenin de o olması. İlginçti o olay. :) Son sahne ise ayrı müthişti oradaki müzikle baya etkileyici bir sahne olmuş. Hem Yusuf'un işine gelen bir video çekip hem de merceği almak için Yusuf'u kösteklemesi falan değişik olaylar yaptı Taner. İkili muhakkak hikayede bir yerde karşılaşacaklar, o karşılaşmayı ve oyunculukları deli bir merakla bekliyorum efsane olacaktır. :)

Ali Atay bu bölüm döktürmüş her zaman olduğu gibi. Aile draması çok iyi işleniyor ya. Feride'yle önce düzgün konuşurken sonra bir anda patlaması bağırıp çağırması. Oradaki duygu değişimlerini muazzam yapmış Ali Atay. Adam efsane oyuncu cidden. Yine keza komiseriyle olan muabbetleri baya iyiydi. Mehmet Özgür de çok iyi yakışmış role konuşmaları ayrı bir komik. :)

Zaten küfürlere değinmek bile istemiyorum artık o kadar doğal ki. Bir anda pat diye bi küfür ediyolar şaşırıp kalıyorum hiç alışık değilim yerli bir dizide bunların olmasına, muazzam bir iş her şeyiyle. :)

Tarık'ın olayını gittikçe merak ediyorum. Hem flashback sahnelerinde hem şimdi giden hikaye güzel ilerliyor. Bartu'nun oynadığı Selim karakteri de tam çakal bir tip belli oldu zaten. Emel'le aralarında bir şey olacağı kesin gibi. Ama klişeye girmeyip farklı bir yoldan giderlerse senaryoya olan saygım kat ve kat artar. Hani Selim'in ölümünü aldatmadan değil de başka bir yerden bağlarlarsa cidden orjinalliği tescillenmiş olur. Bakalım göreceğiz.

Son olarak Haluk Bilginer diyorum saygıyla selamlıyorum. Her şeyiyle efsane bir adam. Konuştukça gözlerimi alamıyorum adamdan. Bir babanın çocuğu için neler yapabileceğini bilseydin gibi bir cümle kurulmuştu geçen ilk 2 bölümden birinde. O duyguyu her seferinde daha iyi anlıyoruz. Adam sanırım baya sağlam ve söz sahibi bir polismiş emeklilikten sonra da devam etmiş bu. Ama oğullarından yana herifin şansı tutmamış. Biri şizofren biri sayko deli. Ama işte baba demek başka bir şey ikisi için de polisliğini hiçe sayıp neler neler yapmış. İşte bu duygu bize harika veriliyor.


Dizi her şeyiyle çok başarılı. Bundan sonra ise ters köşesi bol bölümler bekliyorum. Hikaye buna çok müsait bir hale geldi. Bakalım daha neler neler olacak. :)

9.5/10
 
1x3

Bu bölümle anladım ki dizinin seviyesi top classtır. Acayip doğal ve acayip bir hikaye izliyoruz. Muazzam duygu aktarımı var. Her oyuncu yaşıyor resmen rolünü. Tiyatro oyunundan uyarlandığı belli oluyor gerçekten. Hani bunu tiyatroda izleseydim bu oyunculardan ve bu performansları canlı izleseydim ayakta alkışlardım herhalde bitince. Dizide de o özgürlük verilmiş oyunculara hepsi döktürüyor. Hepsi ayrı şov yapıyor, özellilke erkek kadrodakiler.

Bu bölüm olayın detayına inmeden hikayeyi yan hikayelerle destekleyerek gitmişler. Ama yine de olayla ilgili ip uçları verilmeye devam ediliyor tabi. Taner'in çocuklukta yaptığı cinayet, bunun iki çocuk üzerindeki geçmişteki ve şimdiki etkisi çok iyi aktarıldı bize. Taner'in nası bi manyak olduğunu hem karısıyla olan sahnesinde gördük hem de son sahnede gördük. Sanırım karısına da şiddet eylemlerinde bulunmuş ama değişik olan ona kremi sürenin de o olması. İlginçti o olay. :) Son sahne ise ayrı müthişti oradaki müzikle baya etkileyici bir sahne olmuş. Hem Yusuf'un işine gelen bir video çekip hem de merceği almak için Yusuf'u kösteklemesi falan değişik olaylar yaptı Taner. İkili muhakkak hikayede bir yerde karşılaşacaklar, o karşılaşmayı ve oyunculukları deli bir merakla bekliyorum efsane olacaktır. :)

Ali Atay bu bölüm döktürmüş her zaman olduğu gibi. Aile draması çok iyi işleniyor ya. Feride'yle önce düzgün konuşurken sonra bir anda patlaması bağırıp çağırması. Oradaki duygu değişimlerini muazzam yapmış Ali Atay. Adam efsane oyuncu cidden. Yine keza komiseriyle olan muabbetleri baya iyiydi. Mehmet Özgür de çok iyi yakışmış role konuşmaları ayrı bir komik. :)

Zaten küfürlere değinmek bile istemiyorum artık o kadar doğal ki. Bir anda pat diye bi küfür ediyolar şaşırıp kalıyorum hiç alışık değilim yerli bir dizide bunların olmasına, muazzam bir iş her şeyiyle. :)

Tarık'ın olayını gittikçe merak ediyorum. Hem flashback sahnelerinde hem şimdi giden hikaye güzel ilerliyor. Bartu'nun oynadığı Selim karakteri de tam çakal bir tip belli oldu zaten. Emel'le aralarında bir şey olacağı kesin gibi. Ama klişeye girmeyip farklı bir yoldan giderlerse senaryoya olan saygım kat ve kat artar. Hani Selim'in ölümünü aldatmadan değil de başka bir yerden bağlarlarsa cidden orjinalliği tescillenmiş olur. Bakalım göreceğiz.

Son olarak Haluk Bilginer diyorum saygıyla selamlıyorum. Her şeyiyle efsane bir adam. Konuştukça gözlerimi alamıyorum adamdan. Bir babanın çocuğu için neler yapabileceğini bilseydin gibi bir cümle kurulmuştu geçen ilk 2 bölümden birinde. O duyguyu her seferinde daha iyi anlıyoruz. Adam sanırım baya sağlam ve söz sahibi bir polismiş emeklilikten sonra da devam etmiş bu. Ama oğullarından yana herifin şansı tutmamış. Biri şizofren biri sayko deli. Ama işte baba demek başka bir şey ikisi için de polisliğini hiçe sayıp neler neler yapmış. İşte bu duygu bize harika veriliyor.


Dizi her şeyiyle çok başarılı. Bundan sonra ise ters köşesi bol bölümler bekliyorum. Hikaye buna çok müsait bir hale geldi. Bakalım daha neler neler olacak. :)

9.5/10
O krem olayına ben de şaşırdım. Kadın niye kopamıyor adamdan acaba? Emel ile bankta dondurma yedikleri sahne vardı. Orda Emel "evde üç kişi yaşıyoruz; ben, Tarık ve komutan" diyor hemen ardından Taner'in hanımı "üç kişi aslında zevkli olabilir" diyor kadın hardcore seviyor belli :F Taner'de de bariz bir saykoluk var ulan insan düşmanına öyle vurmaz meşe odunuyla çocukluk arkadaşının ışığını söndürdü, pekmezini akıttı. :A
 
O krem olayına ben de şaşırdım. Kadın niye kopamıyor adamdan acaba? Emel ile bankta dondurma yedikleri sahne vardı. Orda Emel "evde üç kişi yaşıyoruz; ben, Tarık ve komutan" diyor hemen ardından Taner'in hanımı "üç kişi aslında zevkli olabilir" diyor kadın hardcore seviyor belli :F Taner'de de bariz bir saykoluk var ulan insan düşmanına öyle vurmaz meşe odunuyla çocukluk arkadaşının ışığını söndürdü, pekmezini akıttı. :A
Aynen o bank sahnesi de çok değişikti. Adamın saykoluğu kadına da bulaşmış sanırım. Sürekli ilişkilerde yapılan o malum kelimeden bahsedip durdu konuşma boyunca. :A Var o kadında da bir iş büyük ihtimal. :A Taner karakteri çok yakışmış Serkan Keskin'e. :)
 
Aynen o bank sahnesi de çok değişikti. Adamın saykoluğu kadına da bulaşmış sanırım. Sürekli ilişkilerde yapılan o malum kelimeden bahsedip durdu konuşma boyunca. :A Var o kadında da bir iş büyük ihtimal. :A Taner karakteri çok yakışmış Serkan Keskin'e. :)
Önümüzdeki bölümlerde @destere gibi hedef kitleye hitap eden sahneler görebilir miyiz yani üstad? :A
 
3 ve 4.Bölüm

Dizi çok iyi gidiyor, flashback ve şimdiki zaman kavramları iç içe ve senaryonun kurgusu bu yönüyle üst düzey. Ancak senaryo bilindik bilindik bir senaryo tadında gidiyor. Şimdiye kadar ters köşe olacak bir şey çıkmadı. Küfürler muazzam ama son 2 bölümdür ağlama sahnelerinden gına gelmedi değil, şu Türk dizilerinin olmazsa olmazı olan sulugözlüğü bırakmak gerekir. Bir de madem internet dizisi, küfür var niye cinsellik sahneleri yok diye aklıma pis sorular gelmiyor değil? :A

Anladım ki iş gezisine gitme potansiyeline sahip bir kadınla evlenmeyeceksin. Yoksa en ufak zayıflığında başkasının koynuna giyer. Gerçi Tarık da aldattığını itiraf ettiği için karşılık vermiş olabilir ama zaten itiraf etmeden önce asansörde "daha erken" lafından anlaşılıyordu.. :)

İsmail abinin karısının olayını çözemedim? Evliler mi değiller mi, kadının amacı ne? Boynundaki morluk ve telefon gelince acilen dönmek istemesi? Uyuşturucu bağımlısı mı yoksa hayat kadını mı anlamadım. Yoksa İsmail ile evli değil mi diyeceğim ama yok daha neler.

Bir de zaman yönüyle çok belirsiz olması dizinin başarısını arttırmıyor. Ezel gibi zaman ağladıkça 2014, 2016 dese ya da 1 yıl önce/ Sonra, çok daha güzel olur.

8.3//10
 
Son düzenleme:
1x4

Bu bölüm biraz daha ara bölüm gibi olmuş. Ana hikayeyle pek ilgilenmeden yan hikayelerden gitmişler. Ama yine de iyiydi beğendim.

Eleştireceğim tek nokta daha geçen bölümün yorumunda bahsettiğim olaya girmeleri oldu. Aldatma olayı olmadan farklı şekilde bağlarsalar büyük takdir edecektim ama bunlar klişe üzerinden gittiler. Açıkçası tatmin olmadım ama yine de beklenilen bir şeydi bu yüzden pek uzatmayacağım bu konuyu. :)

Bölüm zaten bolca flashback üzerinden gitti. Karakterlerin neler yaşadığından falan bahsedildi. Olayın daha net anlaşılması ve daha vurucu olması açısından etkili bir taktik aslında. Bunu uzatmazlar umarım ki son sahneden uzatılmayacağını anladım. Rüya Yusuf'a ulaştıysa artık 5.bölümden itibaren ana hikeyeye yoğunlaşılır diyorum ve daha hareketli bölümler izleyeceğiz gibi duruyor.


Bu arada @Tolstoyevski

Zaman konusunda bilgi verilmiyordu ben de o konuyu sorgulamıştım. Ama 3.bölümde flashback esnasında Emel Selim'e yaşını sordu o da 88'liyim 28 yaşındayım dedi. Yani cinayetlerin yaşandığı yıl 2016'ya tekabül ediyor. Aradan 1 yıl geçiyor dava Yusuf'a geliyor. Adamlar da 1 yılda sakalları uzatıp böyle hayattan soğudular sanırım. :A Ama yine de boşluk var tabi o konuda.

Bir de Taner'le (İsmail Abi) Rüya evliler. Gelinim falan dedi Rüya'ya o gıcık kadın olan anneleri. Yani o dediğin uçukluk yoktur. :) Ama ikili arasındaki ilişki çoook değişik. :A Kadına şiddeti uygulayan 3.bölümden anladığım üzere Taner özür falan diliyordu bir sahnede. Ama onun iyileşmesi için krem süren de o, yani hayat kadını olduğunu sanmıyorum. Kadın bunlara rağmen bunun yanında kalıyor ve şiddetine göz yumuyor. Kadının telefona cevap verip hemen dönmek istemesi falan onu ben de algılayamadım. Acaba Emel falan mı aradı bilmiyorum ama o kadın çok muallak şuan. Geçmişte baya acı çektirdiler buna belli bu yüzden son sahnede geldi buldu Yusuf'u. Bakalım nereye gidecek olay. Ters köşe ben de bekliyorum artık son bölümler yaklaştı sonuçta. :)


8.5/10